Erzincan Ergenekon Soruşturması

Erzincan Ergenekon iddianamesiyle ilgili olarak Erzurum 2

Erzincan Ergenekon iddianamesiyle ilgili olarak Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin hazırladığı tensip zaptında, üye hakim Ali Kaya, tutuklu sanıklardan Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in işlediği suçları savcılık sıfatını kullanarak gerçekleştirebileceği ve örgüt üyeliği suçunun delilleri olan eylemlerinin yargılanmasının Yargıtay ilgili dairesinde yapılması gerektiği yönünde görüş belirtti.
Kaya, karşı oy kullandığı tensip zaptında, 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu'nun 89, 90, 91, 92 ve 93. maddeleri ile 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun (CMK) ''bazı suçlara ilişkin muhakeme'' başlığı altında düzenlenen 250. maddesini açıkladıktan sonra, Başsavcı Cihaner'in işlediği iddia edilen suçlara değindi.
Kaya, Cihaner'e ''silahlı terör örgütüne üye olma'', ''kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği'', ''birden fazla kişi ile tehdit'' suçlarının yönetildiğini kaydetti.
Kaya, tensip zaptında, Başsavcı Cihaner'in katıldığı eylemleri ise şu şekilde belirtti:
"27 Ekim 2009 tarihinde Çatalarmut Barajı'na mühimmat bırakılması ve silahların polis tarafından konulduğu iddiasının ileri sürülmesi şeklinde senaryo üretmesi eyleminde yer aldığı, İstanbul'da örgüte karşı yürütülen başka bir dosyanın şüphelisi ve Erzincan'da uygulamaya konulan planının hazırlayıcısı Dursun Çiçek ile 2009 yılı yerel seçimleri döneminde Erzincan Orduevi'nde toplantı yaptığı, Erzincan'da görev yapan il müdürlerinin AK Partili oldukları iddiasıyla onlar hakkında aleyhe bilgi toplama
faaliyetini organize ettiği, Erzincan Emniyet Müdürü Süleyman Oğuz'u jandarmaya çağırıp orada kendisinden üç-beş tane el bombası istediği ve emniyet müdürünün bu teklifi kabul etmediği, bunun üzerine 9 Ocak 2010 tarihinde Erzincan Jandarma Komutanlığı'na ve 11 Ocak 2010 tarihinde Jandarma Genel Komutanlığı'na yazı yazarak 'muhbire ve şüphelilere teslim edilmek üzere patlayıcı özelliği engellenmiş ve teknik takibi olanaklı'' mühimmat ve silahlı istediği göz önünde bulundurulduğunda; şüphelinin tüm suçları
Cumhuriyet Başsavcısı sıfatıyla görev yaptığı sırada işlediği, 'kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği' suçunun yöneltilmesiyle de iddia makamı tarafından şüphelinin görev suçu işlediği kabul edildiği, örgüte destek amacıyla Erzincan Başsavcılığı'nca yürütülen-yürütülecek olan soruşturmalarda şüphelinin gerek gizli tanıkları tehdit etmesi gerekse yönlendirmesi eylemlerinin savcılık sıfatı kullanılarak gerçekleştirilebileceği, her ne kadar hiçbir kamu görevlisinin 'görevi nedeniyle bir suç örgütüne üye
olma' suçunu işleyemeyeceği dolayısıyla örgüt üyeliğini suçunun kişisel suç olarak nitelendirilmesinin doğru olduğunun kabulü gerekli ise de gerek Anayasa gerekse Hakimler ve Savcılar Kanununu'nda 'hakim ve savcıların görevleri nedeniyle ve görevleri sırasında' işledikleri suçlarda yargılama yerleri gösterilirken, birinci sınıfa ayrılmış olanların Yargıtay'da yargılanacakların düzenlendiği Anayasa'nın 144. Maddesi gözönünde bulundurulduğunda CMK'nın 250/3 maddesinde belirtilen 'birinci fıkrada belirtilen
suçları işleyenler sıfat ve memuriyetleri ne olursa olsun bu kanunla görevlendirilmiş ağır ceza mahkemelerinde yargılanır' hükmünün hakim ve savcılar hakkında uygulanmasının Anayasa'ya açık aykırılık teşkil edeceği, bu nedenle şüpheli İlhan Cihaner hakkında açılmış bulunan kamu davasında 'durdurma kararı' verilerek CMK'nın 250/3 maddesinin Anayasa'ya aykırılık iddiasıyla iptali için Anayasa Mahkemesi'ne müracaat edilmesi gerektiği, görüşe katılınmadığı takdirde şüphelinin Başsavcı olması nedeniyle tatil
günleri de dahil olmak üzere 24 saat boyunca gerek doğrudan gerekse ilgili adli birimlere emir ve talimat vermek suretiyle görev ifa edebileceği, raporlu ya da izinli olmadığı dönemlerde yasal deyişle görevi sırasında olduğunun kabulünün gerektiği, görev sırasında veya görevi nedeniyle işlenen suçlarda ilk derece mahkemesi sıfatıyla yargılama yapma görevinin Yargıtay ilgili dairesi olduğu, şüphelinin kişisel suç olan örgüt üyeliği suçundan mahkememizde yargılanması gerekmekle birlikte örgüt üyeliği suçuna
dayanak teşkil ettiği iddia edilen eylemlerinin bütününü görevi nedeniyle ya da görevi sırasında işlediği, şüpheli İlhan Cihaner'in örgüt üyeliği suçunun delilleri olan diğer eylemlerinin yargılanmasının Yargıtay ilgili dairesinde yapılmasının ve delillerle birlikte değerlendirilmesinin gerektiği ve Yargıtay'a gönderilmek üzere görevsizlik kararı verilmesi gerektiği kanaati ile, sanık Recep Gençoğlu hakkındaki mevcut delil durumu, sanığın delillerin karartma ihtimalinin bulunmaması göz önünde bulundurularak
koşulsuz olarak tahliyesine karar verilmesi gerektiği kanaatiyle sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.''