Erdoğan: Türkiye olarak yatırımlara hazırız
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Almanya Başkanı Angela Merkel, Türk - Alman ekonomiş iş formunda ortak bir basın açıklaması yaptı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşması;
Türkiye-Almanya ittifakı sadece savaşlardan ibaret değil. Türkiye Cumhuriyeti'nin ayağa kaldırma çabalarında Alman dostlarımızın da önemli katkıları olmuştur. Bugün Ankara'daki birçok yapıda Alman mimarlarının imzası bulunuyor. 2. Dünya savaşının ardından Almanya'nın ekonomik düzlüğe çıkmasında Türk işçilerinin alın terini görüyoruz.
Bugün burada olmamız tarihte kurulmuş o dozlukların tezahürüdür. Almanya Türkiye'yi çok yakından tanır, Almanya'da Türkiye'yi yakından tanır.
Bakınız bu iki ülke Türkiye ile Almanya şu anda çok önemli. Her alanda çok sıkı bir dostluğu sergiliyoruz. Ayrıntılarına gireceğim. Almanya'daki 3 milyondan fazla soydaşımız Türkiye'ye yerleşen Alman vatandaşları aynı şekilde ticaret hacmimizin en bariz göstergesidir.
Türkiye ile Almanya'nın iş birliği 20 - 30 yıllık bir geçmişe dayanan bir iş birliği değildir. Türkiye ile Almanya her zaman birlikte oldular. 1. Dünya Savaşı'nda bile Alman askerlerinin doğu ve güney cephelerinde savaştıklarını biliyoruz.
Türkiye'nin yanmış yıkılmış bir ülkeyi ayağa kaldırma çabasında Almanya'nında büyük katkısı olmuştur. Bugün büyük eserlerimizin altında Alman mühendislerinin imzası bulunur. Almanya'nın da ekonomik büyümesinde Türk işçilerinin imzası bulunuyor. Bugün ulaştığımız bu noktada tarihte kurulan o dostlukların bir tezahürüdür.
1960'lı yıllarda başlayan işçi göçü bugün 3 milyonu aşan nüfus çoğunluğuna ulaşıyor. 60 yıl önce giden vatandaşlarımızın çocukları torunları orada eğitim görmekte Almanca'yı en az onlar kadar iyi konuşan siyasette iş dünyasında iyi olduklarını gsöteriyor. Onun için sürekli istediğimiz durum üçüncü nesilde bunun daha iyi sürdürülmesi lazım. Az öncede meslektaşımında söylediği gibi gerçekleşmesi gerekir.
Zaman zaman sorunlar olabilir. Bunların çözülebilir olduğunu biliyoruz. Bunları aşmak içinde hep birlikte mücadele ediyoruz. Şuanda Türkiye'nin en fazla ihracat yaptığımız ülke Almanya en fazla ithalat yaptığımız 2. sırada Almanya.
Bizi böylece birliğine yakıştıran bunlar. Bizi değerlendirirkende tarihsel sürecin mutlaka göz önünde bulundurulması gerekir. Açık konuşuyorum biz Almanya'yı doğal bir müttefik olarak görüyoruz. Bir stratejik modelle biz burada Almanya'yla kurmak istiyoruz.
Türkiye'nin AB üyeliğini en çok desteklemesi gerken ülke olarak Almanya'yı görmek istiyoruz. Çevre faslının geçtiği dönemde Almanya'nın çok ciddi katkılarını aldık. Avrupa'daki hemen hger ülkede vatandaşlarımız var. Her ülkede yatırımlarımız var.
Türkiye AB'ye yük olmaya değil yük almaya gelmektedir. Türkiye'nin böyle bir özelliği var. Türkiye'nin üyeliği büyük düşünmenin küresel vizyonun büyük bir gereğidir. Medeniyetler ittifakının adresi olarak biz AB'yi görüyoruz. Bu da AB'ye farklı bir güç kazandırmaktadır.
Türkiye'nin AB'ye üyeliğinde İslam dünyasıyla batı dünyası arasındaki kaynaşma konusunda çok önemlidir. Türkiye bu konuda köprü vazifesi görecektir. 1.5 milyarlık islam nüfusunun gözardı edilmemesi gerekir.
Siyasi mülahazalarla üzüldüğümüz bir nokta var ki 18 fasılda bir kilitlenme var. Bu bizi üzmektedir. Ben şu hususları hatırlatmakta fayda görüyorum. 12 fasıl aşılmıştır. iki dönemde 18 faslı tamamlarsak burada artık kilitlenme var. Bundan sonraki süreç ne olacak? Kalan fasıllarla ilgili bir revize edilme söz konusudur. AB'nin bu noktada yeni bir karar alması söz konusudur. Burada ben müttefikimiz olarak gördüğüm Almanya'dan çok şey bekliyorum. Türk halkı da bunu özellikle bekliyor.
Geleceği birlikte inşa etmek fırsatına sahibiz. Bu fırsatı değerlendirelim istiyorum. Hükümet olarak son yıllarda bir değişim söz konusu. Türkiye bugün 73 milyonluk genç dinamik bir nüfusa sahip. Türkiye şuanda 330 milyar dolarlık dış ticaret hasılatına sahip olarak 6. sıradayız.
Bir diğer konu küresel kriz döneminde finans sektörüne karışmayan tek OCBD ülkedir. 2009 yılının ocak şubat ayına göre Avrupa'ya olan ihracatımızda %20 artış vardır. Bu artışında yükselmekte olduğunu görüyorum. Turizmde krize rağmen artışımız devam etti. 2008'de 26 milyon turist gelimşken 2009'da 27 milyonu aşmıştır. 2010 ve 2011 yıllarında Türkiy'nin en hızlı büyüyen ülke olacağı teyit edilmiştir. Biz büyüme hedefimizi 3,5 olarak hedeflerken finans kuruluşları 4,5 olarak değerlendirmiştir.
Enerji konusunda ise bu konuda Nabucco'nun bir ortağı da Türkiye. 3 ana başlığı var enerjinin.
Türkiye transit ve tüketici ülke konumunda. Tedarikli değil. Yatırımlar noktasına gelince bu noktada biz onların tedarik etmeye çalıştığı zamanı mı bekelyeceğiz yoksa hemen transitle ilgili olarak hatları döşemeye mi başlayacağız? AB'den aldığımız bu noktadaki haberler bana göre pek sağlıklı değil. Eğer para gelcekse biz herşeye varız. Hazırlıklarımız belli. Nereden geçeceği belli. Önyargımız söz konusu değil: Tedarik konusunda görüşmeleri yapıyoruz. Burada ister kuzeyden ister doğudan ister güneyden hepsinden alacağımız doğalgazın Avrupa'ya iletilmesi konusunda şüpheniz olmasın.
Bir diğer konu özellikle bu konudaki adımlarımız önemli. Bİzim Almanya ile müteahhitlik sektöründede önemli adımlar atmamız lazım. Biz burada Alman dostalarımızla yatırımlara girebiliriz. Bu yatırımlarla beraber çok faydalı adımları atmış olacağız. Türkiye'de 4 bini aşkın Alman firma var. Bunların içinde uluslararası camiada korumalar var. Benim ülkemde ihracat buradan yapıldığında biz de kazanıyoruz onlar da kazanıyor. Şuanda bulundukları konum çok önemli. Otomotiv sektöründe başarılı adımları var. İstikrarı var. Markanın itibarını yükseltiyorlar hem de ülkemizin itibarını yükseltecekler.
Bugün çok önemli bir güzelliği de yaşadık. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti bunun yanında Esenhur ve Pek kültür başkenti. Sağolsunlar onların liderliğinde konser dinleme şansımız oldu. Bütün bunların yanında önemlki bir adım da İtalya ve İspanya'yla bir anlaşma yaptık. Bu da 5 yıllık çok giriş çıkışlı vize. Bu vize ticari vize. Bu vize akademisyenlerle ilgil aynı zamanda öğrenciler ve sanatçılarla ilgili vize. Mayıs ayında Ruslarla da vize kararı alacağımızı umuyorum. Aynı kararı Almanya'yla da alacağımızı umuyorum.
Türkiye'de gümrük birliği üyesi bir ülke olduğuna göre bu tür bir adımı atabileceğimze inanıyorum. İki ülke arasında yeni bir sürecin başlamasına vesile olmasını diliyorum sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Almanya Başkanı Angela Merkel'in konuşması;
Güvene dayalı ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz. Türkiye ile Almanya'nın iki halkın yararına yapabileceğimiz şeyleri yapmak istiyoruz. Bugün burada olduğunuz için teşekkür etmek istiyorum.
İstanbul'da hareketli bir şehir gözlemliyoruz. Alman lisesini bugün ziyaret ettik. Burada ALmanya'nın aksine nüfusun çoğaldığını gördük. Genç insanlar iyi eğitim görmek istiyorlar. Bizim ortaklaşa şuanda hayata geçirmek istediğimiz üniversite. Bu bizim ilişkilerimizi geliştirmemizin bir örneği olacak.
Türk Alman ekonomik ilişkilerinde sağlam bir temelimiz var. Geçen yıl 20 milyar avroydu. Krizde biraz azalmış olmasına rağmen ileride artmasını bekliyoruz.
Biraz önce yuvarlak masa toplantısında bazı projeleri ele aldık. Nabucco gibi bir proje Türkiye'nin önemli bir yarar sağlayabileceği bir proje. Orta Asya'dan Türkiye kadar farklı bölgeleri birbirine bağlayan bir proje. Başbakan bana biraz önce boğazı gösterdi. Tren yollarını gösterdi. Bu anlamda çok projeler var. İçme suyu ve atık suyu projeleri var. Türkiye'nin sadece büyük şehirleri yok modernleşmeye çalışan şehirleri de var.
Burada çağdaş bir güvenlik yapısına ihtiyacımız var. Bir çok alanda iç içe yaşıyoruz. Gerçekten ALmanya'yla çok etkin bir şekilde Alman ekonomisini de dikkate alarak mesela telekominikasyona bakarsak daha ölçekli şirketler var. Çok fazla ismen bilinmiyor ama bir çok yerde iş yapan işletmeler var. Orta ölçekli işletmeler olarak Türkiye'de kendi orta ölçekli işletmelerini ileri sürebilir. Böylece iş oranı artabilir.
Aynı zamanda Türkiye'yle bağlantılı işlerde çok uygun partnerler olduğunu biliyorum. Ben hatırlıyorum Başbakan ile birlikte fuarı gezmiştik. Gelişmeleri gördük. Sanıyorum bundan sonra da var olan buradaki engelleri ortadan kalkması için birlikte çalışmamız gerekiyor. Ekonomik engeller bakımından birlikte çalışmamız gerekiyor. Biz Başbakan Erdoğan ile bu konuyu görüştük. Olmadığı takdirde çok sayıda dezavantajı da var. O yüzden maliye bakanlarımızdan rica edeceğiz tekrar ele alma gibi görüş planı vardı ki önümüzdeki yıl itibariyle anlaşılabilsin.
Merkel, İşadamı ve öğrencilere uzun süreli vizelerin verilmesi düşünülebilir
Bir konu da vize konusu. AB ile ilgili Türkiye'nin müzakere süreciyle ilgili önemli bir konu da TÜrkiye'nin dış sınırlar itibariyle güvenlikli olması. Türkiye'ye hala mülteciler gelebiliyor. Türkiye bunu engellemek için çabaladı. Bunu düzenlemek gerekiyor. Bunlar aslında hızlandırılması gerekir.
İkili olarak aslında neleri hızlandırabiliriz diye bakmamız lazım. ikili iade anlayışının sağladığımız zaman İspanya gibi anlaşma sağladığımız zaman iş adamları ve öğrenciler gibi uzun zamanlı vizelerin verilmesi düşünülebilir. Böylece hepimizin menfaati bu yönde.
Almanya krizden dolayı %5'lik bir küçülme yaşandı. İhracatımızı arttırmamız gerekiyor aynı zamanda da kaliteli mallarla ithalatında yapılması gerekiyor.
Nabucco konusunda enerji işbirliği anlaşması yapabilmesi lazım. Hukuki bir ilişkimizde var. Bu konudaki düzenlemeden dolayı Almanya'daki istek çok artmıştır. Buradaki oran verimli enerji artmıştır. Türkiye güneşi bol bir ülke ama güneş enerjisi önemli derecede süspansona ihtiyacıvar. Rüzgar enerjisi konusunda olması gereken seviyede değil ama düzenleme konusunda işbirliğine gidebiliriz. Rüzgar enerjisi konusunda da ALmanya lider ülke.
Biz Türkiye'nin toplam enerji altyapısını da yeni bir düzeye çıkardığını ve yeni santral gibi alanlar sayabiliriz ama enerji alanı Türkiye'de ekonomik artması ve halkın çoğalmasıyla birlikte Türkiye'ye yardımcı olmak isteriz. Buradada birlikte hareket etmek isteriz. G-20 çerçevesinde AB ile işbirliği konusunda TÜrkiye ile işbirliği konusunda daha fazla finans konusunda daha fazla işbirliği yapılabilir. Türkiye aslında krizden fazla etkilenmedi ama korumacılıkta çok fazla belki burada tam istediğimiz hedeflere ulaşılması da tam istediğimiz seviyede değil.
AB üyeliği konusunda son ziyaretimde bu konuyu karşılıklı olarak görüştüm. Burada pratik görüşmek gerekiyor. Müzakerelerin devam etmesi gerekiyor. ANkara protokolü bazı fasılların aşılmamasına nedne olması bu durumda Almanya'nın bir önerisi olmuştuı. Kıbrıs'la serbest ulaşımın sağlanması gerekiyordu. Hristofyas'ın konuşması gerekiyordu.
Biz elimizden gelen herşeyi yapıyoruz ki Almanya'da yaşayan Türk kökenli 3 milyondan fazla insanın topluma katılabilsinler. 60'lı yılların başında gelenlerle birlikte biz onlara konuk demiştik. Ama onlar kökenini unutmayan ama zamanı geldiğinde bilim adamı iş adamı olarak karşıomıza çıktıklarını da görüyorum. Asimilasyon demiyorum ama dilinde kilit anahtar olduğunu düşünüyoırum. Almanya'da Almanca bilmeyen insanlar zorluk çekecektir.
Türkiye'nin konukseverliği için de çok memnunum. Türkiye için yapılacak çok iş var. Bu potansiyeli korumamız gerkeiyor. Bunun içinde çalışacağız.
Türkiye-Almanya ittifakı sadece savaşlardan ibaret değil. Türkiye Cumhuriyeti'nin ayağa kaldırma çabalarında Alman dostlarımızın da önemli katkıları olmuştur. Bugün Ankara'daki birçok yapıda Alman mimarlarının imzası bulunuyor. 2. Dünya savaşının ardından Almanya'nın ekonomik düzlüğe çıkmasında Türk işçilerinin alın terini görüyoruz.
Bugün burada olmamız tarihte kurulmuş o dozlukların tezahürüdür. Almanya Türkiye'yi çok yakından tanır, Almanya'da Türkiye'yi yakından tanır.
Bakınız bu iki ülke Türkiye ile Almanya şu anda çok önemli. Her alanda çok sıkı bir dostluğu sergiliyoruz. Ayrıntılarına gireceğim. Almanya'daki 3 milyondan fazla soydaşımız Türkiye'ye yerleşen Alman vatandaşları aynı şekilde ticaret hacmimizin en bariz göstergesidir.
Türkiye ile Almanya'nın iş birliği 20 - 30 yıllık bir geçmişe dayanan bir iş birliği değildir. Türkiye ile Almanya her zaman birlikte oldular. 1. Dünya Savaşı'nda bile Alman askerlerinin doğu ve güney cephelerinde savaştıklarını biliyoruz.
Türkiye'nin yanmış yıkılmış bir ülkeyi ayağa kaldırma çabasında Almanya'nında büyük katkısı olmuştur. Bugün büyük eserlerimizin altında Alman mühendislerinin imzası bulunur. Almanya'nın da ekonomik büyümesinde Türk işçilerinin imzası bulunuyor. Bugün ulaştığımız bu noktada tarihte kurulan o dostlukların bir tezahürüdür.
1960'lı yıllarda başlayan işçi göçü bugün 3 milyonu aşan nüfus çoğunluğuna ulaşıyor. 60 yıl önce giden vatandaşlarımızın çocukları torunları orada eğitim görmekte Almanca'yı en az onlar kadar iyi konuşan siyasette iş dünyasında iyi olduklarını gsöteriyor. Onun için sürekli istediğimiz durum üçüncü nesilde bunun daha iyi sürdürülmesi lazım. Az öncede meslektaşımında söylediği gibi gerçekleşmesi gerekir.
Zaman zaman sorunlar olabilir. Bunların çözülebilir olduğunu biliyoruz. Bunları aşmak içinde hep birlikte mücadele ediyoruz. Şuanda Türkiye'nin en fazla ihracat yaptığımız ülke Almanya en fazla ithalat yaptığımız 2. sırada Almanya.
Bizi böylece birliğine yakıştıran bunlar. Bizi değerlendirirkende tarihsel sürecin mutlaka göz önünde bulundurulması gerekir. Açık konuşuyorum biz Almanya'yı doğal bir müttefik olarak görüyoruz. Bir stratejik modelle biz burada Almanya'yla kurmak istiyoruz.
Türkiye'nin AB üyeliğini en çok desteklemesi gerken ülke olarak Almanya'yı görmek istiyoruz. Çevre faslının geçtiği dönemde Almanya'nın çok ciddi katkılarını aldık. Avrupa'daki hemen hger ülkede vatandaşlarımız var. Her ülkede yatırımlarımız var.
Türkiye AB'ye yük olmaya değil yük almaya gelmektedir. Türkiye'nin böyle bir özelliği var. Türkiye'nin üyeliği büyük düşünmenin küresel vizyonun büyük bir gereğidir. Medeniyetler ittifakının adresi olarak biz AB'yi görüyoruz. Bu da AB'ye farklı bir güç kazandırmaktadır.
Türkiye'nin AB'ye üyeliğinde İslam dünyasıyla batı dünyası arasındaki kaynaşma konusunda çok önemlidir. Türkiye bu konuda köprü vazifesi görecektir. 1.5 milyarlık islam nüfusunun gözardı edilmemesi gerekir.
Siyasi mülahazalarla üzüldüğümüz bir nokta var ki 18 fasılda bir kilitlenme var. Bu bizi üzmektedir. Ben şu hususları hatırlatmakta fayda görüyorum. 12 fasıl aşılmıştır. iki dönemde 18 faslı tamamlarsak burada artık kilitlenme var. Bundan sonraki süreç ne olacak? Kalan fasıllarla ilgili bir revize edilme söz konusudur. AB'nin bu noktada yeni bir karar alması söz konusudur. Burada ben müttefikimiz olarak gördüğüm Almanya'dan çok şey bekliyorum. Türk halkı da bunu özellikle bekliyor.
Geleceği birlikte inşa etmek fırsatına sahibiz. Bu fırsatı değerlendirelim istiyorum. Hükümet olarak son yıllarda bir değişim söz konusu. Türkiye bugün 73 milyonluk genç dinamik bir nüfusa sahip. Türkiye şuanda 330 milyar dolarlık dış ticaret hasılatına sahip olarak 6. sıradayız.
Bir diğer konu küresel kriz döneminde finans sektörüne karışmayan tek OCBD ülkedir. 2009 yılının ocak şubat ayına göre Avrupa'ya olan ihracatımızda %20 artış vardır. Bu artışında yükselmekte olduğunu görüyorum. Turizmde krize rağmen artışımız devam etti. 2008'de 26 milyon turist gelimşken 2009'da 27 milyonu aşmıştır. 2010 ve 2011 yıllarında Türkiy'nin en hızlı büyüyen ülke olacağı teyit edilmiştir. Biz büyüme hedefimizi 3,5 olarak hedeflerken finans kuruluşları 4,5 olarak değerlendirmiştir.
Enerji konusunda ise bu konuda Nabucco'nun bir ortağı da Türkiye. 3 ana başlığı var enerjinin.
Türkiye transit ve tüketici ülke konumunda. Tedarikli değil. Yatırımlar noktasına gelince bu noktada biz onların tedarik etmeye çalıştığı zamanı mı bekelyeceğiz yoksa hemen transitle ilgili olarak hatları döşemeye mi başlayacağız? AB'den aldığımız bu noktadaki haberler bana göre pek sağlıklı değil. Eğer para gelcekse biz herşeye varız. Hazırlıklarımız belli. Nereden geçeceği belli. Önyargımız söz konusu değil: Tedarik konusunda görüşmeleri yapıyoruz. Burada ister kuzeyden ister doğudan ister güneyden hepsinden alacağımız doğalgazın Avrupa'ya iletilmesi konusunda şüpheniz olmasın.
Bir diğer konu özellikle bu konudaki adımlarımız önemli. Bİzim Almanya ile müteahhitlik sektöründede önemli adımlar atmamız lazım. Biz burada Alman dostalarımızla yatırımlara girebiliriz. Bu yatırımlarla beraber çok faydalı adımları atmış olacağız. Türkiye'de 4 bini aşkın Alman firma var. Bunların içinde uluslararası camiada korumalar var. Benim ülkemde ihracat buradan yapıldığında biz de kazanıyoruz onlar da kazanıyor. Şuanda bulundukları konum çok önemli. Otomotiv sektöründe başarılı adımları var. İstikrarı var. Markanın itibarını yükseltiyorlar hem de ülkemizin itibarını yükseltecekler.
Bugün çok önemli bir güzelliği de yaşadık. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti bunun yanında Esenhur ve Pek kültür başkenti. Sağolsunlar onların liderliğinde konser dinleme şansımız oldu. Bütün bunların yanında önemlki bir adım da İtalya ve İspanya'yla bir anlaşma yaptık. Bu da 5 yıllık çok giriş çıkışlı vize. Bu vize ticari vize. Bu vize akademisyenlerle ilgil aynı zamanda öğrenciler ve sanatçılarla ilgili vize. Mayıs ayında Ruslarla da vize kararı alacağımızı umuyorum. Aynı kararı Almanya'yla da alacağımızı umuyorum.
Türkiye'de gümrük birliği üyesi bir ülke olduğuna göre bu tür bir adımı atabileceğimze inanıyorum. İki ülke arasında yeni bir sürecin başlamasına vesile olmasını diliyorum sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Almanya Başkanı Angela Merkel'in konuşması;
Güvene dayalı ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz. Türkiye ile Almanya'nın iki halkın yararına yapabileceğimiz şeyleri yapmak istiyoruz. Bugün burada olduğunuz için teşekkür etmek istiyorum.
İstanbul'da hareketli bir şehir gözlemliyoruz. Alman lisesini bugün ziyaret ettik. Burada ALmanya'nın aksine nüfusun çoğaldığını gördük. Genç insanlar iyi eğitim görmek istiyorlar. Bizim ortaklaşa şuanda hayata geçirmek istediğimiz üniversite. Bu bizim ilişkilerimizi geliştirmemizin bir örneği olacak.
Türk Alman ekonomik ilişkilerinde sağlam bir temelimiz var. Geçen yıl 20 milyar avroydu. Krizde biraz azalmış olmasına rağmen ileride artmasını bekliyoruz.
Biraz önce yuvarlak masa toplantısında bazı projeleri ele aldık. Nabucco gibi bir proje Türkiye'nin önemli bir yarar sağlayabileceği bir proje. Orta Asya'dan Türkiye kadar farklı bölgeleri birbirine bağlayan bir proje. Başbakan bana biraz önce boğazı gösterdi. Tren yollarını gösterdi. Bu anlamda çok projeler var. İçme suyu ve atık suyu projeleri var. Türkiye'nin sadece büyük şehirleri yok modernleşmeye çalışan şehirleri de var.
Burada çağdaş bir güvenlik yapısına ihtiyacımız var. Bir çok alanda iç içe yaşıyoruz. Gerçekten ALmanya'yla çok etkin bir şekilde Alman ekonomisini de dikkate alarak mesela telekominikasyona bakarsak daha ölçekli şirketler var. Çok fazla ismen bilinmiyor ama bir çok yerde iş yapan işletmeler var. Orta ölçekli işletmeler olarak Türkiye'de kendi orta ölçekli işletmelerini ileri sürebilir. Böylece iş oranı artabilir.
Aynı zamanda Türkiye'yle bağlantılı işlerde çok uygun partnerler olduğunu biliyorum. Ben hatırlıyorum Başbakan ile birlikte fuarı gezmiştik. Gelişmeleri gördük. Sanıyorum bundan sonra da var olan buradaki engelleri ortadan kalkması için birlikte çalışmamız gerekiyor. Ekonomik engeller bakımından birlikte çalışmamız gerekiyor. Biz Başbakan Erdoğan ile bu konuyu görüştük. Olmadığı takdirde çok sayıda dezavantajı da var. O yüzden maliye bakanlarımızdan rica edeceğiz tekrar ele alma gibi görüş planı vardı ki önümüzdeki yıl itibariyle anlaşılabilsin.
Merkel, İşadamı ve öğrencilere uzun süreli vizelerin verilmesi düşünülebilir
Bir konu da vize konusu. AB ile ilgili Türkiye'nin müzakere süreciyle ilgili önemli bir konu da TÜrkiye'nin dış sınırlar itibariyle güvenlikli olması. Türkiye'ye hala mülteciler gelebiliyor. Türkiye bunu engellemek için çabaladı. Bunu düzenlemek gerekiyor. Bunlar aslında hızlandırılması gerekir.
İkili olarak aslında neleri hızlandırabiliriz diye bakmamız lazım. ikili iade anlayışının sağladığımız zaman İspanya gibi anlaşma sağladığımız zaman iş adamları ve öğrenciler gibi uzun zamanlı vizelerin verilmesi düşünülebilir. Böylece hepimizin menfaati bu yönde.
Almanya krizden dolayı %5'lik bir küçülme yaşandı. İhracatımızı arttırmamız gerekiyor aynı zamanda da kaliteli mallarla ithalatında yapılması gerekiyor.
Nabucco konusunda enerji işbirliği anlaşması yapabilmesi lazım. Hukuki bir ilişkimizde var. Bu konudaki düzenlemeden dolayı Almanya'daki istek çok artmıştır. Buradaki oran verimli enerji artmıştır. Türkiye güneşi bol bir ülke ama güneş enerjisi önemli derecede süspansona ihtiyacıvar. Rüzgar enerjisi konusunda olması gereken seviyede değil ama düzenleme konusunda işbirliğine gidebiliriz. Rüzgar enerjisi konusunda da ALmanya lider ülke.
Biz Türkiye'nin toplam enerji altyapısını da yeni bir düzeye çıkardığını ve yeni santral gibi alanlar sayabiliriz ama enerji alanı Türkiye'de ekonomik artması ve halkın çoğalmasıyla birlikte Türkiye'ye yardımcı olmak isteriz. Buradada birlikte hareket etmek isteriz. G-20 çerçevesinde AB ile işbirliği konusunda TÜrkiye ile işbirliği konusunda daha fazla finans konusunda daha fazla işbirliği yapılabilir. Türkiye aslında krizden fazla etkilenmedi ama korumacılıkta çok fazla belki burada tam istediğimiz hedeflere ulaşılması da tam istediğimiz seviyede değil.
AB üyeliği konusunda son ziyaretimde bu konuyu karşılıklı olarak görüştüm. Burada pratik görüşmek gerekiyor. Müzakerelerin devam etmesi gerekiyor. ANkara protokolü bazı fasılların aşılmamasına nedne olması bu durumda Almanya'nın bir önerisi olmuştuı. Kıbrıs'la serbest ulaşımın sağlanması gerekiyordu. Hristofyas'ın konuşması gerekiyordu.
Biz elimizden gelen herşeyi yapıyoruz ki Almanya'da yaşayan Türk kökenli 3 milyondan fazla insanın topluma katılabilsinler. 60'lı yılların başında gelenlerle birlikte biz onlara konuk demiştik. Ama onlar kökenini unutmayan ama zamanı geldiğinde bilim adamı iş adamı olarak karşıomıza çıktıklarını da görüyorum. Asimilasyon demiyorum ama dilinde kilit anahtar olduğunu düşünüyoırum. Almanya'da Almanca bilmeyen insanlar zorluk çekecektir.
Türkiye'nin konukseverliği için de çok memnunum. Türkiye için yapılacak çok iş var. Bu potansiyeli korumamız gerkeiyor. Bunun içinde çalışacağız.