Başbakan Erdoğan: 'Türkiye'nin AB üyeliği, büyük düşünmenin kaçınılmaz gereğidir'
Alman mevkidaşı Angela Merkel ile Türkiye-Almanya İş Forumu'na katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, iki ülke arasındaki tarihi ve ekonomik ilişkilere dikkat çekti
Alman mevkidaşı Angela Merkel ile Türkiye-Almanya İş Forumu'na katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, iki ülke arasındaki tarihi ve ekonomik ilişkilere dikkat çekti. Başbakan Erdoğan, "Türkiye'nin AB üyeliği, büyük düşünmenin kaçınılmaz gereğidir" dedi.
Türkiye-Almanya İş Forumu'nda bir konuşma yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Nabucco projesinde Avrupa ülkelerinin hâlâ gerekli parayı hazırlayamadığını ifade ederek, paranın gelmesi durumunda Nabucco ile ilgili her şeyi yapmaya hazır olduklarını söyledi.
Nabucco projesine değinen Başbakan Erdoğan, Nabucco projesinde "tedarikçi, transit ve tüketici" olmak üzere 3 ayak üzerinde durduğunu belirtti. Tedarikçi ülkelerin hangi yıl itibariyle söz verdiğinin bilinmesi ve buna göre yatırım yapılması
gerektiğinin altını çizen Erdoğan, Avrupa ülkelerine sitem etti. Avrupa'dan bu konuda gelen bilgilerin sağlıklı olmadığını dile getiren Erdoğan, "Yatırımlar noktasında da biz onların tedarik etmeye başladığı zamanımı bekleyeceğiz, yoksa hemen transitle ilgili olarak isale hatlarını döşemeye mi başlayacağız. Şu anda hala para ortaya konmuyor. AB'den aldığımızı bu noktadaki haberler bana göre pek sağlıklı değil. Eğer para gelecekse biz Türkiye olarak her şeye hazırız. Yatırıma varız. Hazırlıklarımız,
hatlar nerden geçecek belli. Herhangi bir ön yargımız, ön kabulümüz söz konusu değil. Burada ister Kuzey, ister Doğu, ister Güney hepsinden de alabileceğimizi doğalgazın süratle Avrupa'ya intikali noktasında hazırız. Ve bunun da diyoruz daha fazla beklemeyelim adımlarını atalım. Zaten enerji komiseri Alman bir dostumuz. Yakın zamanda bekliyorum, beraberce oturup konuşalım, bunu neticeye bağlayım" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, Türkiye ile Almanya arasındaki işbirliğinin 20-30 yılı aşan bir işbirliği olduğunu belirterek, iki ülkenin tarih boyunca hep işbirliği içinde olduğunu belirtti. 1. Dünya Savaşı sırasında Türk askerlerin Galiçya'da Alman ordusu saflarında, Alman askerlerin de aynı tarihlerde güney ve doğu cepheleri başta olmak üzere Türk ordusunun saflarında görev yaptığını hatırlattı. Almanya'nın Kurtuluş Savaşı'nın ardından "yanmış yıkılmış ve yeniden inşa edilmeye çalışılan bir Türkiye'ye destek
verdiğini" anlatan Erdoğan, benzer şekilde 2. Dünya Savaşı sonrasında da Türkiye'nin Almanya ekonomisin yeniden inşasında Türk işçilerinin alınterinin önemli rol oynadığını vurguladı.
Özellikle 1960'lı yıllarda Türkiye'den Almanya'ya başlayan göçle bugün 3 milyona yakın bir Türk nüfusunun bu ülkede bulunduğunu vurgulayan Erdoğan, Almanya'da yaşayan Türklerin bugün siyasetten, sanata, ekonomiye çok sayıda başarıya imza attığını belirtti. Türk vatandaşların Almanya'ya entegrasyonu konusunda gelinen noktanın yeterli olmadığını ifade eden Erdoğan, "İdeal noktada olduklarını savunmuyorum, daha ideal noktaya gelmeleri gerekmektedir. Sürekli işlediğimiz konu üçüncü nesilde bunun başarıyla
sürdürülmesi lazım; entegrasyon noktasındaki adımı gerçekleştirmek gerekir. Burada dün de bunu aramızda paylaştık; asimilasyon farklı, entegrasyon farklı. Asimilasyon düşünülmeden ama entegrasyonu da sağlamak gerekir" diye konuştu.
Almanya'yı "doğal müttefik" olarak gördüklerini belirten Erdoğan, Türkiye ile Almanya arasında stratejik ortaklık modeli oluşturmayı hedeflediklerini söyledi. Başbakan Erdoğan, "Yüksek düzeyli bir stratejik işbirliği konseyini aramızda oluşturalım istiyoruz. Türkiye'nin AB üyeliğini en çok desteklemesi katkı vermesi gereken ülke olarak Almanya'yı görüyoruz, görmek istiyoruz. Almanya'nın dönem başkanlığında hiçbir dönemde olmadığı şekilde 3 fasıl o dönemde geçmiştir. Çevre faslının geçtiği dönemde yine
Almanya'nın çok ciddi katkılarını aldık. Avrupa'daki hemen her ülkede vatandaşlarımız soydaşlarımız var. Avrupa'daki her ülkede yatırımlarımız, ticari ilişkilerimiz var. Ama Almanya ile ilişkilerimiz diğer hiçbir Avrupa ülkesiyle mukayese edilmeyecek şeklide farklıdır" dedi.
Türkiye'nin AB'ye yük olmaya değil, AB'den yük almaya gittiğini ifade eden Erdoğan, Türkiye'nin AB'ye tam üye olması gerektiğine vurgu yaptı. Erdoğan, "Burada siyasi mülahazalarda üzüldüğümüz nokta, AB süreci içersinde 18 fasılda bir kilitlenme söz konusudur. Bu bizi üzmektedir. Halkımızı da üzmektedir. Bugüne kadar 12 fasıl açılmıştır. Burada artık kilitlenme var. Bundan sonraki süreç ne olacak. Kalan fasıllarla ilgili revize edilme olayı söz konusudur. Ya da AB'nin bu noktada yeni bir karar alma durumu
söz konusudur. Burada ben değerli müttefikimiz olarak gördüğüm, NATO'da beraber olduğumuz Almanya'dan çok şey bekliyorum. Türk halkı da bunu özellikle bekliyor" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, Türkiye-Almanya Ekonomi Forumu'nun ardından Irak Kürdistan İslam Birliği Partisi Başkanı Selahaddin Muhammed Bahaddir'i Beşiktaş'taki çalışma ofisinde kabul etti. Görüşme, basın mensuplarına kapalı gerçekleştirildi.
Türkiye-Almanya İş Forumu'nda bir konuşma yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Nabucco projesinde Avrupa ülkelerinin hâlâ gerekli parayı hazırlayamadığını ifade ederek, paranın gelmesi durumunda Nabucco ile ilgili her şeyi yapmaya hazır olduklarını söyledi.
Nabucco projesine değinen Başbakan Erdoğan, Nabucco projesinde "tedarikçi, transit ve tüketici" olmak üzere 3 ayak üzerinde durduğunu belirtti. Tedarikçi ülkelerin hangi yıl itibariyle söz verdiğinin bilinmesi ve buna göre yatırım yapılması
gerektiğinin altını çizen Erdoğan, Avrupa ülkelerine sitem etti. Avrupa'dan bu konuda gelen bilgilerin sağlıklı olmadığını dile getiren Erdoğan, "Yatırımlar noktasında da biz onların tedarik etmeye başladığı zamanımı bekleyeceğiz, yoksa hemen transitle ilgili olarak isale hatlarını döşemeye mi başlayacağız. Şu anda hala para ortaya konmuyor. AB'den aldığımızı bu noktadaki haberler bana göre pek sağlıklı değil. Eğer para gelecekse biz Türkiye olarak her şeye hazırız. Yatırıma varız. Hazırlıklarımız,
hatlar nerden geçecek belli. Herhangi bir ön yargımız, ön kabulümüz söz konusu değil. Burada ister Kuzey, ister Doğu, ister Güney hepsinden de alabileceğimizi doğalgazın süratle Avrupa'ya intikali noktasında hazırız. Ve bunun da diyoruz daha fazla beklemeyelim adımlarını atalım. Zaten enerji komiseri Alman bir dostumuz. Yakın zamanda bekliyorum, beraberce oturup konuşalım, bunu neticeye bağlayım" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, Türkiye ile Almanya arasındaki işbirliğinin 20-30 yılı aşan bir işbirliği olduğunu belirterek, iki ülkenin tarih boyunca hep işbirliği içinde olduğunu belirtti. 1. Dünya Savaşı sırasında Türk askerlerin Galiçya'da Alman ordusu saflarında, Alman askerlerin de aynı tarihlerde güney ve doğu cepheleri başta olmak üzere Türk ordusunun saflarında görev yaptığını hatırlattı. Almanya'nın Kurtuluş Savaşı'nın ardından "yanmış yıkılmış ve yeniden inşa edilmeye çalışılan bir Türkiye'ye destek
verdiğini" anlatan Erdoğan, benzer şekilde 2. Dünya Savaşı sonrasında da Türkiye'nin Almanya ekonomisin yeniden inşasında Türk işçilerinin alınterinin önemli rol oynadığını vurguladı.
Özellikle 1960'lı yıllarda Türkiye'den Almanya'ya başlayan göçle bugün 3 milyona yakın bir Türk nüfusunun bu ülkede bulunduğunu vurgulayan Erdoğan, Almanya'da yaşayan Türklerin bugün siyasetten, sanata, ekonomiye çok sayıda başarıya imza attığını belirtti. Türk vatandaşların Almanya'ya entegrasyonu konusunda gelinen noktanın yeterli olmadığını ifade eden Erdoğan, "İdeal noktada olduklarını savunmuyorum, daha ideal noktaya gelmeleri gerekmektedir. Sürekli işlediğimiz konu üçüncü nesilde bunun başarıyla
sürdürülmesi lazım; entegrasyon noktasındaki adımı gerçekleştirmek gerekir. Burada dün de bunu aramızda paylaştık; asimilasyon farklı, entegrasyon farklı. Asimilasyon düşünülmeden ama entegrasyonu da sağlamak gerekir" diye konuştu.
Almanya'yı "doğal müttefik" olarak gördüklerini belirten Erdoğan, Türkiye ile Almanya arasında stratejik ortaklık modeli oluşturmayı hedeflediklerini söyledi. Başbakan Erdoğan, "Yüksek düzeyli bir stratejik işbirliği konseyini aramızda oluşturalım istiyoruz. Türkiye'nin AB üyeliğini en çok desteklemesi katkı vermesi gereken ülke olarak Almanya'yı görüyoruz, görmek istiyoruz. Almanya'nın dönem başkanlığında hiçbir dönemde olmadığı şekilde 3 fasıl o dönemde geçmiştir. Çevre faslının geçtiği dönemde yine
Almanya'nın çok ciddi katkılarını aldık. Avrupa'daki hemen her ülkede vatandaşlarımız soydaşlarımız var. Avrupa'daki her ülkede yatırımlarımız, ticari ilişkilerimiz var. Ama Almanya ile ilişkilerimiz diğer hiçbir Avrupa ülkesiyle mukayese edilmeyecek şeklide farklıdır" dedi.
Türkiye'nin AB'ye yük olmaya değil, AB'den yük almaya gittiğini ifade eden Erdoğan, Türkiye'nin AB'ye tam üye olması gerektiğine vurgu yaptı. Erdoğan, "Burada siyasi mülahazalarda üzüldüğümüz nokta, AB süreci içersinde 18 fasılda bir kilitlenme söz konusudur. Bu bizi üzmektedir. Halkımızı da üzmektedir. Bugüne kadar 12 fasıl açılmıştır. Burada artık kilitlenme var. Bundan sonraki süreç ne olacak. Kalan fasıllarla ilgili revize edilme olayı söz konusudur. Ya da AB'nin bu noktada yeni bir karar alma durumu
söz konusudur. Burada ben değerli müttefikimiz olarak gördüğüm, NATO'da beraber olduğumuz Almanya'dan çok şey bekliyorum. Türk halkı da bunu özellikle bekliyor" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, Türkiye-Almanya Ekonomi Forumu'nun ardından Irak Kürdistan İslam Birliği Partisi Başkanı Selahaddin Muhammed Bahaddir'i Beşiktaş'taki çalışma ofisinde kabul etti. Görüşme, basın mensuplarına kapalı gerçekleştirildi.