Hanefi Bostan: 'İş Güvencesini Yok Etmek, Memuru Yok Etmektir'

Türkiye Kamu-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd

  Türkiye Kamu-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd . Doç . Dr . M . Hanefi Bostan , iş güvencesini yok etmenin , memuru yok etmek anlamına geldiğini belirterek , " Toplu sözleşme ve grev hakkı anayasa paketinde neden yok " diye sordu .
Yazılı açıklama yapan Hanefi Bostan , artık tüm dünyanın memurların toplu sözleşme ve grev hakkı olduğunu kabul etmiş durumda olduğunu ifade ederek , " Ülkemizin onayladığı uluslararası sözleşmeler , Danıştay ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ' nin verdiği kararlar da bu konuda yasal düzenleme yapılması için iktidarı yükümlülük altına sokmaktadır . Yani normal şartlar altında siyasi irade ulusal ve uluslar arası hukuk karşısında mahkumdur . Ancak yılardır hükümet bu gerçekten kaçmakta ve kamu görevlilerinin
sendikal hakları ile ilgili iç hukuk düzenlemelerini yapmamakta direnmektedir . Hükümetin bu tutumu hukukun üstünlüğü ilkesine aykırıdır . Bu yapılanlar ancak hakkın ve haklının değil , icranın başındakinin iradesinin hakim olacağına inanlar için uygundur . Ama unutulmamalıdır ki ; bizler haklıyız ve haklı olan güçlüdür " ifadelerini kullandı .
Memurun grev hakkı ile ilgili yasal bir sorun olmadığını 25 Kasım ' da yaptıkları eylemde bir kez daha gördüklerini ifade eden Bostan , " Abant ' ta yapılan toplantıya Türkiye Kamu Sen olarak katılmadık . Çünkü ; 2009 Ağustos ayında yapılan toplu görüşme sürecinde var olan hakkımızı hiçbir zaman tartışmayacağımızı ve tartıştırmayacağımızı kamuoyuna açıkladık . Bizler , toplu sözleşme ve grev hakkımızın olduğunu 1989 yılında dile getirdik ve bu amaçla yola çıktık . Çalıştay , memurun toplu sözleşme ve grev hakkı
mücadelesini , iş güvencesinin yok edilmesi için bir silah olarak kullanmak isteyenlerin sergilediği oyunlardan biridir " açıklamasında bulundu .
Bostan , grev hakkı ile iş güvencesinin bir arada olamayacağı söyleminin , grev yapan çalışanların işten çıkarılacakları tehdidi demek olduğunu savundu . İş güvencesini yok etmenin , memuru yok etmek anlamına geldiğini kaydeden Bostan , açıklamasını şöyle tamamladı :
" Grev ise sendika özgürlüğünün en önemli parçasıdır . Siyasi irade ise çalışanların iş güvencesini yok etmek için her türlü kirli oyunu sahnelemektedir . Bu zihniyetin en büyük arzusu kanunlarla memurlara tanınmış olan güvenceleri de kaldırarak , istediği gibi yönlendirebildiği , güvencesiz , kuralsız ve iktidar uşağı bir memur kitlesi yaratmaktır . Memurun toplu sözleşme ve grev hakkını kullanması için aslında Anayasa değişikliğini beklemeye gerek bulunmamaktadır . Yapılacak iç hukuk düzenlemesi ile bu haklar
hemen tanınabilir . Önemli olan , iktidar bu hakkı gerçekten vermek istiyor mu , istemiyor mu? Bütün bu gerçeklere rağmen iktidarın , memurların toplu sözleşme ve grev hakkını bugüne kadar tanımaması , üstüne üstlük Anayasa değişikliği ile bu hakkı tanıyacağını kamuoyuna açıklamasına rağmen , Anayasa değişikliği paketinde bu hakkın yer almaması düşündürücüdür . İktidarın ne yapmak istediğini anlamakta zorluk çekilmektedir . "