Saü'de Çanakkale Savaşları Paneli
Sakarya Üniversitesi'nde (SAÜ) 'Çanakkale Savaşları'nın Türk ve Dünya Tarihi Açısından Yeri Ve Önemi' konulu panel yapıldı.
SAÜ Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğü, İlkadım Eğitim, Kültür ve Spor Kulübü ile Sakarya Üniversitesi Öğrenci Konseyi'nin ortaklaşa düzenledikleri "Çanakkale Savaşları'nın Türk ve Dünya Tarihi Açısından Yeri ve Önemi" konulu panel Kültür ve Kongre Merkezi'nde yapıldı. Paneli Fen-Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Alpargu yönetti. Prof. Dr. Alpargu, Çanakkale Savaşları zaferinin 95. yıldönümü münasebetiyle düzenlenen panelin yapılış amacına değinerek Türklerin emperyalist devletlere karşı verdiği bu mücadelenin 20. yüzyılın en önemli olaylarından biri olduğunu vurguladı. Alpargu, Çanakkale savaşları neticesinde elde ettiğimiz zaferin haklı gururunu millet olarak paylaştığımızı, bu paylaşımın ortak bilinci ortaya çıkardığını, neleri başardığımızı ve belki en az onun kadar önemli olan neleri başarabileceğimizi gözler önüne serdiğini söyledi.
Daha sonra kürsüye davet edilen Atatürk Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Enver Konukçu, I. Dünya Savaşı gibi zorlu bir savaşa girdiğimize, hemen akabinde Sarıkamış gibi büyük bir felaketi yaşadığımıza değinerek sözü Çanakkale Savaşlarına ve bu savaşlara Mustafa Kemal'in nasıl dahil olduğuna getirdi. Konuşmasında her millet için zihinsel direnç noktaları olduğundan belirten Konukçu, Çanakkale Savaşlarında da bu konuyu iki örnekle ele aldı. Prof. Dr. Konukçu, Osmanlı Devleti'nin ikinci hükümdarı Orhan Gazi'nin oğlu olan Süleyman Paşa ile son dönem Osmanlı Devleti'nin önemli simalarından biri olan Namık Kemal'in mezarlarının burada olmasının savaşın önemli bir direnç noktasını oluşturduğunu belirterek şunları söyledi: "Süleyman Paşa, Rumeli'nin fethinde önemli roller üstlenmiş ve buranın Türkleşmesinde hem hayattayken, hem de öldükten sonra cenazesinin buraya gömülmesiyle bir timsal olmuştur. Aynı şekilde Namık Kemal de, özellikle Mustafa Kemal'e esin kaynağı olması açısından önemli bir kişiliktir. Onların mezarları bu savaşlar sırasında Türkler için büyük bir güç kaynağı oluşturmuştur."
On Dokuz Mayıs Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Dursun Ali Akbulut da konuşmasında Çanakkale Savaşlarının edebiyata, şiirlere, ağıtlara, destanlara ve hatta efsanelere esin kaynağı olduğuna ve tarihi yönüne vurgu yaparak bu savaşların Türk ve Dünya tarihi açısından önemini anlattı. Akbulut, daha Çanakkale Savaşları başlamadan İtilaf devletlerinin Çanakkale ile ilgili savaş planları olduğuna işaret ederek, aslında Osmanlı Devleti'nin İtilaf devletleri ile işbirliği gayreti içinde olduğunu, ama her defasında ret cevabı aldığını söyledi. Bunun nedenin de 19. yüzyılda sömürge topraklarının dünyadaki toprakların yüzde 30'una karşılık gelirken, 1915'te yüzde 85'ine karşılık geldiğini ve sömürgeleştirilebilecek hemen hemen tek yerin Ortadoğu ve Osmanlı toprakları olduğunu belirten Akbulut şunları söyledi: "Aslında savaş Avrupalıların bir hesaplaşma savaşı olmasına rağmen, hesaplar hep Osmanlı Devleti üzerine yapılmıştır. Ne var ki, İtilaf devletlerinin Çanakkale'de hezimete uğramaları savaşı uzattığı gibi, aslında İtilaf devletlerine de pahalıya mal olmuştur."
Panelin kapanış konuşmasını yapan oturum başkanı Prof. Dr. Mehmet Alpargu, genel bir değerlendirmesi yaparak, "Hakkını savunanlardan kahraman olur, istilacılardan kahraman olmaz" dedi. Panelin ardından Rektör Prof. Dr. Mehmet Durman, panelistlere teşekkür belgesi ve çiçek takdim etti.
Daha sonra kürsüye davet edilen Atatürk Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Enver Konukçu, I. Dünya Savaşı gibi zorlu bir savaşa girdiğimize, hemen akabinde Sarıkamış gibi büyük bir felaketi yaşadığımıza değinerek sözü Çanakkale Savaşlarına ve bu savaşlara Mustafa Kemal'in nasıl dahil olduğuna getirdi. Konuşmasında her millet için zihinsel direnç noktaları olduğundan belirten Konukçu, Çanakkale Savaşlarında da bu konuyu iki örnekle ele aldı. Prof. Dr. Konukçu, Osmanlı Devleti'nin ikinci hükümdarı Orhan Gazi'nin oğlu olan Süleyman Paşa ile son dönem Osmanlı Devleti'nin önemli simalarından biri olan Namık Kemal'in mezarlarının burada olmasının savaşın önemli bir direnç noktasını oluşturduğunu belirterek şunları söyledi: "Süleyman Paşa, Rumeli'nin fethinde önemli roller üstlenmiş ve buranın Türkleşmesinde hem hayattayken, hem de öldükten sonra cenazesinin buraya gömülmesiyle bir timsal olmuştur. Aynı şekilde Namık Kemal de, özellikle Mustafa Kemal'e esin kaynağı olması açısından önemli bir kişiliktir. Onların mezarları bu savaşlar sırasında Türkler için büyük bir güç kaynağı oluşturmuştur."
On Dokuz Mayıs Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Dursun Ali Akbulut da konuşmasında Çanakkale Savaşlarının edebiyata, şiirlere, ağıtlara, destanlara ve hatta efsanelere esin kaynağı olduğuna ve tarihi yönüne vurgu yaparak bu savaşların Türk ve Dünya tarihi açısından önemini anlattı. Akbulut, daha Çanakkale Savaşları başlamadan İtilaf devletlerinin Çanakkale ile ilgili savaş planları olduğuna işaret ederek, aslında Osmanlı Devleti'nin İtilaf devletleri ile işbirliği gayreti içinde olduğunu, ama her defasında ret cevabı aldığını söyledi. Bunun nedenin de 19. yüzyılda sömürge topraklarının dünyadaki toprakların yüzde 30'una karşılık gelirken, 1915'te yüzde 85'ine karşılık geldiğini ve sömürgeleştirilebilecek hemen hemen tek yerin Ortadoğu ve Osmanlı toprakları olduğunu belirten Akbulut şunları söyledi: "Aslında savaş Avrupalıların bir hesaplaşma savaşı olmasına rağmen, hesaplar hep Osmanlı Devleti üzerine yapılmıştır. Ne var ki, İtilaf devletlerinin Çanakkale'de hezimete uğramaları savaşı uzattığı gibi, aslında İtilaf devletlerine de pahalıya mal olmuştur."
Panelin kapanış konuşmasını yapan oturum başkanı Prof. Dr. Mehmet Alpargu, genel bir değerlendirmesi yaparak, "Hakkını savunanlardan kahraman olur, istilacılardan kahraman olmaz" dedi. Panelin ardından Rektör Prof. Dr. Mehmet Durman, panelistlere teşekkür belgesi ve çiçek takdim etti.