Memur-sen Konfederasyonu Genel Başkanı Gündoğdu Sakarya'da
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Türkiye'nin en önemli sorununun anayasa krizi olduğunu söyledi.
Sakarya "Sivil Toplum ve Kuşatılmış Demokrasi" konulu konferansa konuşmacı olarak katılan Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, ülkenin en büyük sorununun darbe anayasası olduğunu kaydetti. Gündoğdu, Anayasa Mahkemesi, Danıştay ve HSYK gibi yüksek yargı organlarının verdikleri kararlarla TBMM'yi devre dışı bıraktığını, yürütme yetkisine müdahale ettiğini iddia ederek, "Ülke bir ekonomik krizden geçiyor, bir de demokratikleşme sancıları çekiyor. Ülkenin en önemli sorunu anayasa krizidir. Darbe anayasasının oluşturduğu kriz. Bu anayasada var olan geçici 15. madde başta olmak üzere geçici maddelerle hala darbecileri koruyan, millet iradesinin saygınlığını güvence altına almayan, bu mevzuat krizidir. Hürriyetin özgün kılınacağı adımlar önemli ama bu anayasa varlığını sürdürdüğü sürece bu açılımların bir noktaya takılıp kalacağı endişesini taşıyoruz" dedi.
Bu ülkenin sorunlarının çözüm yerinin meclis, çözüm tarafının millet olduğunu söyleyen Gündoğdu, "Terörü ve terörden beslenmeyi iş edinenler, ülkemiz için büyük sorun. Bunu iş edinenler siyasetçi, sendikacı, terörist olmuş fark etmez. Bu ülkenin sorunlarının çözüm yeri meclis, çözüm tarafı millettir. Bataklığı kurutmak için ülkenin kirlerinden arınması lazım. JİTEM, faili meçhul cinayetler, sır odaları, kozmik odalar, ıslak imzalar gibi ne olduğu belirsiz kirliliklerden kurtulup şeffaf ülkeyi tesis
etmemiz gerekir. Bu ülkenin enerjisi boşa harcanmamalı" diye konuştu.
Gündoğdu, milletin ordusunun, milletin değerleriyle kavga eden, anayasa ve yasaları ihlal ederek yanlış yapanları içinde barındırmaması gerektiğini kaydetti. Komutanların hukukun üstünlüğü için biraraya gelmeleri gerektiğini belirten Gündoğdu, "Yargıya havale edilmiş iddialar var. Bunun sonucunu beklemeleri lazım. Bunun dışında geçmişte olduğu gibi kendilerini yasama ve yürütmenin önüne koyarak, Başbakan'a bağlı olduklarını unutacak bir işlem yapmaları doğru olmaz" dedi.
Kuşatılmış demokrasiler karşısında sivil toplumun dik ve onurlu bir duruş sergileyerek, kuşatmacılara izin vermemesi gerektiğini belirten Gündoğdu, "Demokrasilerde esas olan tam demokrat ve sivil anayasadır. Kuvvetler ayrılığı demokratik sistemlerin vazgeçilmez ilkelerinden birisidir. 411 milletvekili özgürlüğe evet diyor, el kaldırıyor. Yargının 7 eli, millet adına evet diyen 411 eli yok sayıyor. Ayrıca, yasamanın alanına müdahale ediyor. AK Parti'nin kapatılması davası sürecinde, bir çocuğun okuduğu
ilahi bile kapatma davasına ek delil olarak sunulurken, 'İmralı'yı muhatap alın, dağa çıkarız' diyenlere ek kararname düzenlenmiyor" diye konuştu.
Demokratikleşme sürecinin başarılı olması için ilk yapılması gerekenin de sivil, demokrat bir anayasa olduğunu vurgulayan Gündoğdu, "Anayasaya bakıyorsunuz, Cumhurbaşkanı başkomutan. Devleti denetleme yetkisi var. Ancak, TSK denetleme dışında. YAŞ ve HSYK kararları yargı denetimi dışında. Bir erin, bir yüzbaşının sahip olduğu bilgilere sahip olamıyor" dedi.
Türkiye'nin uzun zamandır ilk kez çözüme bu kadar yaklaştığı ve demokratik açılım olarak adlandırılan sürecin başarılı olması için beklenmesi gerektiğini ifade eden Gündoğdu, "Gözlüğünün camına Kürt veya Türkçülük yapıştıranlar sorunu göremezler. Bir cahiliye adeti olan ırkta kalite arama anlayışı terk edilmeli ve içimizdeki Çanakkale ruhuna sahip çıkılmalıdır. Diğer türlü yaklaşımlar sorunun çözümüne uzak tavır ve davranışlardır. Terörden ve terörün ortaya çıkardığı acıdan rant elde etme çalışmalarıdır" diye konuştu.
Memur-Sen'in demokratik açılım konusunda kırmızı çizgilerinin belli olduğunu da belirten Gündoğdu şunları söyledi: "Biz istiyoruz ki, terörden ve terörün sebep olduğu acılardan beslenenlerin ekmekleri ellerinden alınsın. Şehit cenazesinde, sloganla kendisine fayda sağlamaya çalışanlar artık bu ortamı bulamamalıdırlar. Batıdaki annenin çocukları asker veya çalışmak için doğuya gittiği zaman yüreği korkuyla atmamalı, başına bir şey gelir mi endişesi taşımamalıdır. Doğu'daki annenin ise oğlunun kandırılarak dağa çıkarılması endişesi, genlerimize iyi bir eğitim verilerek ortadan kaldırılmalıdır. Temel insan hakkı ve evrensel hukuk çerçevesinde insanların yoksun oldukları hak ve özgürlükler verilmelidir" dedi.
Askerlerin sivil mahkemelerde yargılanması düzenlemesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini hatırlatan Gündoğdu, "Bu düzenlemeyi demokratikleşme ve sivilleşme adına son derece önemli görüyoruz. Düzenlemenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi, demokratikleşme konusunda frene basanları bir kez daha ortaya çıkarmıştır. Askeri mahkemelerin barış zamanında sivilleri yargılayamaması kadar önemli bulduğumuz bu düzenlemenin iptali, beklentilerin aksine demokratikleşme ve sivilleşme konusunda gelecek dönemde karşılaşacağımız engelleri bertaraf edecek motivasyonu üretmelidir" diye konuştu.
AKM'de düzenlenen konferansı Adapazarı Kaymakamı Akın Yılmaz, Adapazarı Belediye Başkanı Süleyman Dişli, sendika başkanları ve üyeler izledi.
Bu ülkenin sorunlarının çözüm yerinin meclis, çözüm tarafının millet olduğunu söyleyen Gündoğdu, "Terörü ve terörden beslenmeyi iş edinenler, ülkemiz için büyük sorun. Bunu iş edinenler siyasetçi, sendikacı, terörist olmuş fark etmez. Bu ülkenin sorunlarının çözüm yeri meclis, çözüm tarafı millettir. Bataklığı kurutmak için ülkenin kirlerinden arınması lazım. JİTEM, faili meçhul cinayetler, sır odaları, kozmik odalar, ıslak imzalar gibi ne olduğu belirsiz kirliliklerden kurtulup şeffaf ülkeyi tesis
etmemiz gerekir. Bu ülkenin enerjisi boşa harcanmamalı" diye konuştu.
Gündoğdu, milletin ordusunun, milletin değerleriyle kavga eden, anayasa ve yasaları ihlal ederek yanlış yapanları içinde barındırmaması gerektiğini kaydetti. Komutanların hukukun üstünlüğü için biraraya gelmeleri gerektiğini belirten Gündoğdu, "Yargıya havale edilmiş iddialar var. Bunun sonucunu beklemeleri lazım. Bunun dışında geçmişte olduğu gibi kendilerini yasama ve yürütmenin önüne koyarak, Başbakan'a bağlı olduklarını unutacak bir işlem yapmaları doğru olmaz" dedi.
Kuşatılmış demokrasiler karşısında sivil toplumun dik ve onurlu bir duruş sergileyerek, kuşatmacılara izin vermemesi gerektiğini belirten Gündoğdu, "Demokrasilerde esas olan tam demokrat ve sivil anayasadır. Kuvvetler ayrılığı demokratik sistemlerin vazgeçilmez ilkelerinden birisidir. 411 milletvekili özgürlüğe evet diyor, el kaldırıyor. Yargının 7 eli, millet adına evet diyen 411 eli yok sayıyor. Ayrıca, yasamanın alanına müdahale ediyor. AK Parti'nin kapatılması davası sürecinde, bir çocuğun okuduğu
ilahi bile kapatma davasına ek delil olarak sunulurken, 'İmralı'yı muhatap alın, dağa çıkarız' diyenlere ek kararname düzenlenmiyor" diye konuştu.
Demokratikleşme sürecinin başarılı olması için ilk yapılması gerekenin de sivil, demokrat bir anayasa olduğunu vurgulayan Gündoğdu, "Anayasaya bakıyorsunuz, Cumhurbaşkanı başkomutan. Devleti denetleme yetkisi var. Ancak, TSK denetleme dışında. YAŞ ve HSYK kararları yargı denetimi dışında. Bir erin, bir yüzbaşının sahip olduğu bilgilere sahip olamıyor" dedi.
Türkiye'nin uzun zamandır ilk kez çözüme bu kadar yaklaştığı ve demokratik açılım olarak adlandırılan sürecin başarılı olması için beklenmesi gerektiğini ifade eden Gündoğdu, "Gözlüğünün camına Kürt veya Türkçülük yapıştıranlar sorunu göremezler. Bir cahiliye adeti olan ırkta kalite arama anlayışı terk edilmeli ve içimizdeki Çanakkale ruhuna sahip çıkılmalıdır. Diğer türlü yaklaşımlar sorunun çözümüne uzak tavır ve davranışlardır. Terörden ve terörün ortaya çıkardığı acıdan rant elde etme çalışmalarıdır" diye konuştu.
Memur-Sen'in demokratik açılım konusunda kırmızı çizgilerinin belli olduğunu da belirten Gündoğdu şunları söyledi: "Biz istiyoruz ki, terörden ve terörün sebep olduğu acılardan beslenenlerin ekmekleri ellerinden alınsın. Şehit cenazesinde, sloganla kendisine fayda sağlamaya çalışanlar artık bu ortamı bulamamalıdırlar. Batıdaki annenin çocukları asker veya çalışmak için doğuya gittiği zaman yüreği korkuyla atmamalı, başına bir şey gelir mi endişesi taşımamalıdır. Doğu'daki annenin ise oğlunun kandırılarak dağa çıkarılması endişesi, genlerimize iyi bir eğitim verilerek ortadan kaldırılmalıdır. Temel insan hakkı ve evrensel hukuk çerçevesinde insanların yoksun oldukları hak ve özgürlükler verilmelidir" dedi.
Askerlerin sivil mahkemelerde yargılanması düzenlemesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini hatırlatan Gündoğdu, "Bu düzenlemeyi demokratikleşme ve sivilleşme adına son derece önemli görüyoruz. Düzenlemenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi, demokratikleşme konusunda frene basanları bir kez daha ortaya çıkarmıştır. Askeri mahkemelerin barış zamanında sivilleri yargılayamaması kadar önemli bulduğumuz bu düzenlemenin iptali, beklentilerin aksine demokratikleşme ve sivilleşme konusunda gelecek dönemde karşılaşacağımız engelleri bertaraf edecek motivasyonu üretmelidir" diye konuştu.
AKM'de düzenlenen konferansı Adapazarı Kaymakamı Akın Yılmaz, Adapazarı Belediye Başkanı Süleyman Dişli, sendika başkanları ve üyeler izledi.