Ak Parti Halkla İlişkiler Eğitim Semineri
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, ''Balyoz Güvenlik Harekatı Planı'' iddialarıyla ilgili yaşanan gelişmeleri değerlendirerek, ''Her davet edilen, çağrılan, sorguya alınan 'suçludur' diye bir kural yok'' dedi.

''Suç işleme özgürlüğü, statüsü, görevi her ne olursa olsun hiç kimsede yoktur'' diyen Kapusuz, şunları kaydetti: ''Ülkemiz her yönüyle normalleşme sürecine girmiştir. Bazı kafalar, zihniyetler ve anlayışlar üzülerek ifade edeyim ki geçmişte kaldıkları için değişimi, dönüşümü ve reformları algılama sıkıntısı çekmektedir. Dün yanlış olabilen şeylerin hala korunması ve devam etmesini arzu ediyorlar. Ama Türkiye'nin kalkınmasına hiç kimse mani olamayacaktır.''
Anayasa kitapçığından yargının bağımsızlığına ilişkin bölümleri okuyan Kapusuz, ''Bunu okuma-yazma bilen vatandaşlarımız okuyunca bütün yönleriyle anlamaktadır. Emin olun halkımız bir çok siyasetçiden daha öndedir, ileri noktadadır'' diye konuştu.
CHP lideri Deniz Baykal'ın, her salı yaptığı konuşmada yargıyı etkilemeye yönelik ifadeler kullandığını belirten Salih Kapusuz, şöyle devam etti: ''Aynen şu ifadeyi kullanıyor; 'bu hukuki süreç değil siyasal hesaplaşma sürecidir.' Elbette siyasal hesaplaşma yapılacaksa biz CHP ile her zeminde yaparız. Ama yargıya müdahale konusunda en az bizim kadar dikkat gösterseler, hassasiyet gösterseler, yargıyı kendi haline bıraksalar herhalde bu tartışmaların birçoğu gündemden kalkar. Her salı konuşmalarında ve beyanlarında yargı hedeflerinde; yargı mensupları ve yargılama süreciyle ilgili değerlendirmeler yapmakta ve hatta bu görevi yapan savcı ve
hakimlere yanlış yaftalar, benzetmeler yapmaktadırlar. Yargıya bir müdahale var ama bu müdahale hükümetten değil, yargıdan yapılmaktadır, muhalefet tarafından yapılmaktadır. Ben herkesi sükunete, sabra ve yargıya güvenmeye davet ediyorum.''
Kapusuz, suçu sabit oluncaya kadar herkes suçsuz olduğunu ifade ederek, ''Ancak suç işleme özgürlüğü, statüsü, görevi her ne olursa olsun kimsede yoktur. Kim suç işlerse karşılığını görür, yargılanır ve cezasını çeker ve çekmelidir de; vicdan, adalet bunu gerektirir. Herkes değişimi anlayacak, algılayacak ve alışacaktır, her şey normalleşecektir. Ne siyasetçi, ne asker, ne yargı, ne de aklımıza gelen bütün birimleri yukardan aşağıya sıralayacak olsak hukukun üzerinde değildir, herkes hukuka tabi olmalıdır. Herkes hukuk çerçevesinde görev alanında hizmet etmelidir. Bu siyasetçi için de geçerlidir, asker ve sivil bürokrasi için de geçerlidir, birey olarak da hepimiz için geçerli olan da budur'' diye konuştu.