Erdoğan sanatçılardan açılıma destek istedi
Başbakan Erdoğan, sanatçılarla bir araya gelerek demokratik açılımı konuştu.
İbrahim Tatlıses'ten Demet Akalın'a, Ajda Pekkan'dan Orhan Gencebay'a kadar 60’a yakın sanatçının katıldığı kahvaltıda, açılım konuşuldu.
Başbakan Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
Sanatçıların da taşın altına elini koymasını istiyorum. Sizin duygularınız sağır kulakları açacak özelliğe sahip. Sarıgelin türküsü sözlerinin hangi dilde olduğu önemli değil. Türkçe de olsa Azerice de olsa, Ermenice de olsa bizlerde bıraktığı etki aynıdır.
Belki hiç karşılaşmasalar da Neşat Ertaş'ın Şivan Perwer'i, Şivan Perwer'in de Neşat Ertaş'ı çok iyi anladığını iliyorum. Bir annenin feryadını da en derinden hissedecek olanlar da sizlersiniz. Her nerede olursa olsun vurulup yere düşen gencin annesinin acısını en iyi sizler hissedersiniz. Her bebek yumuk gözleri ve yumuk yumuk elleriyle doğuyor. Hiç bir çocuk annesini, babasını dilini dinini kendisi seçmiyor. Hepimiz topraktan bir canız. Yaradılanı yaradandan ötürü seviyoruz. Bu ülkede herkes Orhan Gencebay'ın şarkılarıyla büyüdük. Üstadın dediği gibi; Ben Toprağın Sinesinde İnsan Denilen Bir Canım, Hem Düşünür Hem Severim Budur Taştan Farklı Yanım. Her Maddenin Zerresini Bedenimde Taşıyorsam, Ben Ne Bir Taş Ne Bir Ağaç, İnsanlığımla İnsanım.
Orhan Gencebay'ı Ferdi Tayfur'un MFÖ'nün dizeleri Sertap Erener'in, Uğur Işılak'ın Arif Sağ'ın sözleri yürekten böyle güzel sanatçıları, insanın insana farklı gözle bakamsı mümkün mü? İnsanları kategorize etmek mümkün mü? Doğuştan en insanı hakları yasaklamak kısmak şarkıları yasaklamak. Sanatçıları şarkılarından dolayı mahkum etmek insanlığa sığar mı? saygı ve sevginin hakim olduğu dünyayı inşaa etmek mümkün. Biz yola çıkarken şahsi beklentilerle çıkmadık.
Milli Birliğimizi daha da geliştirmek için yola çıktık. 72,5 milyon vatandaşın her birinin kendini birinci sınıf vatandaş hissetmesini arzuluyoruz. Ülkeyi ve milleti terör belasından kurtarmak istiyoruz...
Ülkede hiçbir kesim kendisini yalnız hissetmesin. Hiçbir vatandaş kendini ötelenmiş sanmasın istiyoruz. Her şeyin başı haktır hukuktur demokrasidir. Hak ve özgürlük olmazsa hak ve özgürlük olmaz. Demokratik istikrarı sağlayamayan ülke gelişemez.
Devlet Alevi vatandaşların sorunlarını ilk kez 7 çalıştayda değerlendirdi. Romen'lerin yaşadıkları ortadaydı. Bir baba bana haber verdi. Oğlum okula gidemiyor. Okula gittiğinde diğer çocuklar çingene geldi, hadi dışarı çıkalım diyorlar. Benim bu ülkede yaşamaya hakkım yok mu? Ben bu ülkenin vatandaşı değil miyim?
Ben bir idareci olarak bu sözler karşısında nasıl susarım...
Son 5 yılda 300 milyar dolar terör belasına heba oldu. Bu Türkiye'nin birçok sorunu ortadan kaldırmayı büyük ölçüde sağlayacak bir kaynak.
Eskiden bir atasözü vardı: Su akar Türk bakar şeklinde. biz artık bunu değiştirmek istiyoruz. Artık Su akar Türk yapar. Geleceğin petrol kıymetindeki suyuna büyük önem veriyoruz. Ayrıca Türkiye su zengini bir ülke de değil.
İktidar süreci içerisinde ifade özgürlüğü noktasında önemli adımlar attık... Tabu gibi görülen, ağza dahi alınamayan nice kavramlar konuşuldu. Bölünürüz, parçalanırız dediler. Bunların birer paranoya olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Artık anneler kaygı yerine umut duymaya başladılar. Şimdi Patnos'a gittiğinizde orada ADSL'le dünyayla bütünleşen sınıflar görürsünüz. Şu anda okullarımızın yüzde 95'inde bilişim sınıflarını oluşturduk İstanbul'dan bazı şeyler görünemiyor. Ama yerinde gidip görmek lazım. Bakın cezaevlerinde benim Kürt kökenli vatandaşım çocuğuyla Kürtçe konuşamıyordu. Artık konuşabiliyor. Kürtçe yayın yapıldı kıyamet koptu mu?
Yol kontrollerini daha da azalttık.
Türkiye'nin bir diğer önemli sorunu da gösterilerde insafsızca kullanılan suça itilen çocuklarla ilgili Meclis'te yeni bir çalışma yapacağız. Bu çocukların Çocuk Mahkemeleri'nde yargılanmasını sağlayacak düzenlemeler üzerinde çalışıyoruz.
Demokrasinin ve insan hak ve özgürlüklerinin önündeki her engeli kaldırma amacındayız.
Sanatçılar üzerindeki korsan baskısını ortadan kaldırmak için ciddi çalışmalar içerisindeyiz. Çalışmalarımız devam ediyor. Ben sanatçının hakkını gasp eden bu sorunun en kısa sürede Türkiye’nin sorunu olmaktan çıkmasından yanayım.
Başbakan Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
Sanatçıların da taşın altına elini koymasını istiyorum. Sizin duygularınız sağır kulakları açacak özelliğe sahip. Sarıgelin türküsü sözlerinin hangi dilde olduğu önemli değil. Türkçe de olsa Azerice de olsa, Ermenice de olsa bizlerde bıraktığı etki aynıdır.
Belki hiç karşılaşmasalar da Neşat Ertaş'ın Şivan Perwer'i, Şivan Perwer'in de Neşat Ertaş'ı çok iyi anladığını iliyorum. Bir annenin feryadını da en derinden hissedecek olanlar da sizlersiniz. Her nerede olursa olsun vurulup yere düşen gencin annesinin acısını en iyi sizler hissedersiniz. Her bebek yumuk gözleri ve yumuk yumuk elleriyle doğuyor. Hiç bir çocuk annesini, babasını dilini dinini kendisi seçmiyor. Hepimiz topraktan bir canız. Yaradılanı yaradandan ötürü seviyoruz. Bu ülkede herkes Orhan Gencebay'ın şarkılarıyla büyüdük. Üstadın dediği gibi; Ben Toprağın Sinesinde İnsan Denilen Bir Canım, Hem Düşünür Hem Severim Budur Taştan Farklı Yanım. Her Maddenin Zerresini Bedenimde Taşıyorsam, Ben Ne Bir Taş Ne Bir Ağaç, İnsanlığımla İnsanım.
Orhan Gencebay'ı Ferdi Tayfur'un MFÖ'nün dizeleri Sertap Erener'in, Uğur Işılak'ın Arif Sağ'ın sözleri yürekten böyle güzel sanatçıları, insanın insana farklı gözle bakamsı mümkün mü? İnsanları kategorize etmek mümkün mü? Doğuştan en insanı hakları yasaklamak kısmak şarkıları yasaklamak. Sanatçıları şarkılarından dolayı mahkum etmek insanlığa sığar mı? saygı ve sevginin hakim olduğu dünyayı inşaa etmek mümkün. Biz yola çıkarken şahsi beklentilerle çıkmadık.
Milli Birliğimizi daha da geliştirmek için yola çıktık. 72,5 milyon vatandaşın her birinin kendini birinci sınıf vatandaş hissetmesini arzuluyoruz. Ülkeyi ve milleti terör belasından kurtarmak istiyoruz...
Ülkede hiçbir kesim kendisini yalnız hissetmesin. Hiçbir vatandaş kendini ötelenmiş sanmasın istiyoruz. Her şeyin başı haktır hukuktur demokrasidir. Hak ve özgürlük olmazsa hak ve özgürlük olmaz. Demokratik istikrarı sağlayamayan ülke gelişemez.
Devlet Alevi vatandaşların sorunlarını ilk kez 7 çalıştayda değerlendirdi. Romen'lerin yaşadıkları ortadaydı. Bir baba bana haber verdi. Oğlum okula gidemiyor. Okula gittiğinde diğer çocuklar çingene geldi, hadi dışarı çıkalım diyorlar. Benim bu ülkede yaşamaya hakkım yok mu? Ben bu ülkenin vatandaşı değil miyim?
Ben bir idareci olarak bu sözler karşısında nasıl susarım...
Son 5 yılda 300 milyar dolar terör belasına heba oldu. Bu Türkiye'nin birçok sorunu ortadan kaldırmayı büyük ölçüde sağlayacak bir kaynak.
Eskiden bir atasözü vardı: Su akar Türk bakar şeklinde. biz artık bunu değiştirmek istiyoruz. Artık Su akar Türk yapar. Geleceğin petrol kıymetindeki suyuna büyük önem veriyoruz. Ayrıca Türkiye su zengini bir ülke de değil.
İktidar süreci içerisinde ifade özgürlüğü noktasında önemli adımlar attık... Tabu gibi görülen, ağza dahi alınamayan nice kavramlar konuşuldu. Bölünürüz, parçalanırız dediler. Bunların birer paranoya olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Artık anneler kaygı yerine umut duymaya başladılar. Şimdi Patnos'a gittiğinizde orada ADSL'le dünyayla bütünleşen sınıflar görürsünüz. Şu anda okullarımızın yüzde 95'inde bilişim sınıflarını oluşturduk İstanbul'dan bazı şeyler görünemiyor. Ama yerinde gidip görmek lazım. Bakın cezaevlerinde benim Kürt kökenli vatandaşım çocuğuyla Kürtçe konuşamıyordu. Artık konuşabiliyor. Kürtçe yayın yapıldı kıyamet koptu mu?
Yol kontrollerini daha da azalttık.
Türkiye'nin bir diğer önemli sorunu da gösterilerde insafsızca kullanılan suça itilen çocuklarla ilgili Meclis'te yeni bir çalışma yapacağız. Bu çocukların Çocuk Mahkemeleri'nde yargılanmasını sağlayacak düzenlemeler üzerinde çalışıyoruz.
Demokrasinin ve insan hak ve özgürlüklerinin önündeki her engeli kaldırma amacındayız.
Sanatçılar üzerindeki korsan baskısını ortadan kaldırmak için ciddi çalışmalar içerisindeyiz. Çalışmalarımız devam ediyor. Ben sanatçının hakkını gasp eden bu sorunun en kısa sürede Türkiye’nin sorunu olmaktan çıkmasından yanayım.