Bombalı saldırı kurbanı Onat ve Cebenoyan 16. yıldönümünde a
Taksim The Marmara Oteli'nin önündeki Opera Pastanesi'ne 16 yıl önce yapılan bombalı saldırıda hayatını kaybeden Onat Kutlar ve Yasemin Cebenoyan, ölüm yıldönümünde yakınları tarafından anıldı. Anma töreninde, faili meçhul cinayetlere kurban giden birçok kişinin yakını da katıldı.
The Marmara Oteli'nin önünde Yasemin Cebenoyan'ın kardeşi Cüneyt Cebenoyan, eltisi Ayşegül Cebenoyan, Onat Kutlar'ın eşi Filiz Kutlar, oğlu Gazel Kutlar'ında bulunduğu anmada, Toplumsal Bellek Platformu adına basın açıklamasını Uğur Mumcu'nun oğlu Özgür Mumcu okudu. Bu sırada Sabahattin Ali'nın kızı Filiz Ali, Abdi İpekçi'nin kızı Nükhet İpekçi, Cavit Orhan Tütengil'in kızı Deniz Tütengil, Nesimi Çimen'in oğlu Mazlum Çimen, Hasan Ocak'ın kardeşleri Hüseyin ve Masude, Metin Göktepe'nin ablası Meryem Göktepe, Ümit Kaftancıoğlu'nun gelini Canan Kaftancıoğlu, Hrant Dink'in çocukları Arat ve Delal, Sevinç Özgüner'in kızı Alev Özgüner'de anmaya katıldı.
Özgür Mumcu, '16 yıl önce burada bir bomba patladı. Bombanın kimi ya da kimleri öldüreceği belli değildi. Kurbanlar her tür etnik kimlikten, her türlü inançtan, her türlü politik görüşten olabilirlerdi. Başka bir ülkenin vatandaşı da olabilirdi. Eylem insanlığa karşı yapılmıştı. Verilen mesaj şuydu. Kendinizi güvende hissetmeyin.' dedi. Saldırıda iki kişinin yaşam hakkının elinden aldığını söyleyen Özgür Mumcu, 'Yürekleri barış için, halkların kardeşliği için çarpan iki insan öldü. Radikal İslamcı örgüt İBDA-C yılbaşı yaklaşırken, Beyoğlu'nda eylem yapacağını duyurmuştu. Polis güvenlik önlemi almak yerine, o gün broşür dağıtmakla meşguldü. The Marmara Oteli'ne patlamadan hemen önce gelmişler ve polise güvenin yazılı broşürler bırakmışlardı. Bombacı otelin güvenliğinden rahatlıkla geçmiş, paltosunun cebindeki bombayı Opera Pastanesi'nin portmantosuna bırakmıştı. Yasemin bir gün önce 37'inci doğum gününü kutlamıştı. Pastaneye bir arkadaşının daveti üzerine, hediyesini almaya gitmişti. Onat Kutlar, eşi Filiz ile buluşacak, evlilik yıldönümlerini kutlayacaklardı. Onları pastanede hediyeler değil, şarapnel parçaları karşıladı.' diye konuştu.
Basın açıklamasında, İBDA-C'nin propaganda fırsatını kaçırmadığını, eylemi üstlendiğine değinilerek, 'Bir de yayın organlarında, Onat'a, Yasemin'e hakaretler yağdırdı. Soruşturma alışık olduğumuz baştan savmalıkla yürütüldü. Güvenlik kameralarının çektiği görüntülere dahi bakılmadı. Bütün bunlardan dolayı eylemin sorumlusu olarak PKK gösterilince kamuoyu buna inanmadı. Suç olağan şüphelinin üstüne yıkıldı diye düşündük. Böyle düşünmek için çok nedenimiz vardı. PKK, kamuoyunda deşifre olmaktan kurtuldu. Bombalamanın faili olarak görülmedi. Ama suçlu yakalandı ve suçunu itiraf etti. Sanığın eylemi PKK adına yaptığı anlaşıldı. Sanık pişmanlık yasasından da yararlandı. Cezasının tümünü çekmeden, 9 yıl yattıktan sonra serbest bırakıldı. Olanları aklımız yine almadı. Eylemi önlemek için bir çaba içine girmeyen devlet, adaleti yerine getirmek için de çaba harcar gözükmüyordu. Suçlunun üçüncü bir cinayeti daha vardı. Hepsi için 9 yıl yattı. Cezası tamamlanmadan serbest bırakıldı. PKK Onat Kutlar gibi, Kürt sorununa duyarlı birini öldürmüş olmaktan gurur duyacak değildi. Eylemi savunmadı, ama reddetmedi de. Örgüt suçlu bulunan şahsın kendileri ile alakası olmadığını hiçbir zaman iddia etmedi. Dolayısı ile alakası olduğunu kabul etmiş oldu. Yasemin Cebenoyan'ın kardeşi Cüneyt Cebenoyan'ın örgütün özür dilemesi ya da olayla ilgisini reddettiğini açıklaması çağrısına da, örgüt ya sessizlikle ya da aba altında sopa göstererek karşılık verdi. Bu özür meselesi, yakınlarda tekrar gündeme geldi. Murat Karayılan, Radikal Gazetesi'ne verdiği demeçte, sivil ölümlerinden dolayı özür dileyebileceklerini söyledi. Ama özrün zamanı ve koşulları daha oluşmamıştı. Soruyoruz; Özür dilemek için, daha ne kadar bekleyeceksiniz. Bir 16 yıl daha mı bekleyeceğiz.' ifadelerine yer verildi.
Daha sonra katılımcılar, getirdikleri, karanfil, Onat Kutlar ve Yasemin Cebenoyan'ın fotoğrafları ve bir basın bildirisini, pastane önünde bir masaya bıraktı.
(CİHAN)
Kaynak: Zaman
Özgür Mumcu, '16 yıl önce burada bir bomba patladı. Bombanın kimi ya da kimleri öldüreceği belli değildi. Kurbanlar her tür etnik kimlikten, her türlü inançtan, her türlü politik görüşten olabilirlerdi. Başka bir ülkenin vatandaşı da olabilirdi. Eylem insanlığa karşı yapılmıştı. Verilen mesaj şuydu. Kendinizi güvende hissetmeyin.' dedi. Saldırıda iki kişinin yaşam hakkının elinden aldığını söyleyen Özgür Mumcu, 'Yürekleri barış için, halkların kardeşliği için çarpan iki insan öldü. Radikal İslamcı örgüt İBDA-C yılbaşı yaklaşırken, Beyoğlu'nda eylem yapacağını duyurmuştu. Polis güvenlik önlemi almak yerine, o gün broşür dağıtmakla meşguldü. The Marmara Oteli'ne patlamadan hemen önce gelmişler ve polise güvenin yazılı broşürler bırakmışlardı. Bombacı otelin güvenliğinden rahatlıkla geçmiş, paltosunun cebindeki bombayı Opera Pastanesi'nin portmantosuna bırakmıştı. Yasemin bir gün önce 37'inci doğum gününü kutlamıştı. Pastaneye bir arkadaşının daveti üzerine, hediyesini almaya gitmişti. Onat Kutlar, eşi Filiz ile buluşacak, evlilik yıldönümlerini kutlayacaklardı. Onları pastanede hediyeler değil, şarapnel parçaları karşıladı.' diye konuştu.
Basın açıklamasında, İBDA-C'nin propaganda fırsatını kaçırmadığını, eylemi üstlendiğine değinilerek, 'Bir de yayın organlarında, Onat'a, Yasemin'e hakaretler yağdırdı. Soruşturma alışık olduğumuz baştan savmalıkla yürütüldü. Güvenlik kameralarının çektiği görüntülere dahi bakılmadı. Bütün bunlardan dolayı eylemin sorumlusu olarak PKK gösterilince kamuoyu buna inanmadı. Suç olağan şüphelinin üstüne yıkıldı diye düşündük. Böyle düşünmek için çok nedenimiz vardı. PKK, kamuoyunda deşifre olmaktan kurtuldu. Bombalamanın faili olarak görülmedi. Ama suçlu yakalandı ve suçunu itiraf etti. Sanığın eylemi PKK adına yaptığı anlaşıldı. Sanık pişmanlık yasasından da yararlandı. Cezasının tümünü çekmeden, 9 yıl yattıktan sonra serbest bırakıldı. Olanları aklımız yine almadı. Eylemi önlemek için bir çaba içine girmeyen devlet, adaleti yerine getirmek için de çaba harcar gözükmüyordu. Suçlunun üçüncü bir cinayeti daha vardı. Hepsi için 9 yıl yattı. Cezası tamamlanmadan serbest bırakıldı. PKK Onat Kutlar gibi, Kürt sorununa duyarlı birini öldürmüş olmaktan gurur duyacak değildi. Eylemi savunmadı, ama reddetmedi de. Örgüt suçlu bulunan şahsın kendileri ile alakası olmadığını hiçbir zaman iddia etmedi. Dolayısı ile alakası olduğunu kabul etmiş oldu. Yasemin Cebenoyan'ın kardeşi Cüneyt Cebenoyan'ın örgütün özür dilemesi ya da olayla ilgisini reddettiğini açıklaması çağrısına da, örgüt ya sessizlikle ya da aba altında sopa göstererek karşılık verdi. Bu özür meselesi, yakınlarda tekrar gündeme geldi. Murat Karayılan, Radikal Gazetesi'ne verdiği demeçte, sivil ölümlerinden dolayı özür dileyebileceklerini söyledi. Ama özrün zamanı ve koşulları daha oluşmamıştı. Soruyoruz; Özür dilemek için, daha ne kadar bekleyeceksiniz. Bir 16 yıl daha mı bekleyeceğiz.' ifadelerine yer verildi.
Daha sonra katılımcılar, getirdikleri, karanfil, Onat Kutlar ve Yasemin Cebenoyan'ın fotoğrafları ve bir basın bildirisini, pastane önünde bir masaya bıraktı.
(CİHAN)
Kaynak: Zaman