Diyanet Sen Giresun Şube Başkanı Karahüseyin: Noel ve yılbaşı dünyanın birçok ülkesinde Hıristiyan topluluklarca kutlanır

Diyanet Sen Giresun Şube Başkanı Fethi Karahüseyin, "Yılbaşı kutlamalarını dini, milli, kültürel değerlerimize aykırı birtakım adet ve geleneklerle bi

Diyanet Sen Giresun Şube Başkanı Fethi Karahüseyin, "Yılbaşı kutlamalarını dini, milli, kültürel değerlerimize aykırı birtakım adet ve geleneklerle birlikte düzenlemek, kutlamalar esnasında kamuoyununu rahatsız edici ya da dinimizin emir ve yasaklarına, genel ahlâka ve toplumsal kurallara aykırı davranışlarda bulunmak kesinlikle doğru değildir." dedi.

Fethi Karahüseyin, yaptığı açıklamada, Aralık ayının son haftasında başlayan ve yaklaşık bir hafta süreyle kutlanan Noel ve yılbaşının hemen hemen dünyanın birçok yöresindeki Hıristiyan topluluklarca kutlandığını hatırlattı. Yılbaşı kutlamalarının Türkiye'de de özellikle son dönemlerde gittikçe arttığını vurgulayan Karahüseyin, "Ancak batıda farklı anlamlar ifade eden Noel ve yılbaşı kutlamalarının Türkiye'de yılbaşı bağlamında genellikle birbirine karıştırılarak birleştirildiği ve bu sebeple kamuoyunda bir spekülasyon ve devam edegelen bir tartışma ortamı bulunduğu bilinmektedir. 1 Ocak'ta kutlanan yılbaşına gelince, böyle bir âdet her ne kadar batı Hıristiyan toplumlarınca Noel'le birleştirilen bir kutlama olarak görülse de milâdî takvimi esas alan bütün uluslarca yeni yılın başlangıcı anısına kutlanan bir etkinlik olarak görülmektedir. Yıl içinde çeşitli gün ve haftaların günün anlamı ile ilgili etkinliklerle kutlanması her toplumda artık geleneksel bir hale gelmiş durumdadır." diye konuştu.

Yılbaşı kutlamasının, kutlu doğumda Hz. Peygamberimizin (sas) doğum günü ve haftası formatında olması gerektiğini aktaran Karahüseyin, şöyle konuştu: "Yılbaşı kutlamalarını dini ve milli kültürel değerlerimize aykırı birtakım adet ve geleneklerle birlikte düzenlemek, kutlamalar esnasında kamuoyunu rahatsız edici ya da dinimizin emir ve yasaklarına, genel ahlâka ve toplumsal kurallara aykırı davranışlarda bulunmak kesinlikle doğru değildir. Bu toplumsal alışkanlığımız tamamen dini ve milli değerlerimizin dejenerasyonundan başka bir şey değildir. Eğer bu kutlama; bir büyük peygamberin Hz. İsa (as)'ın doğum gecesi olarak kutlanıyorsa, bu kutlama, içki içmekle, çam ağacı katliamı yapmakla, dansöz oynatmakla, piyango çekilişi yapmakla mı kutlanır? Hangi Müslüman, ömrünün belli bir zaman dilimini ben bütün manevi değer ve inançlarımı bir kenara koydum deyip günah işleme cüretini kendinde görebilir? Sen ey Müslüman kardeşim. Yılbaşı gecesinde büyük ikramiye olarak senin şansına ecel-Azrail karşına çıkarsa ne yaparsın? İşte şansına çıkması muhtemel bu büyük ikramiyeye (!) hazır mısın? Halbuki Yüce Yaratan'ın bizlere bahşettiği en değerli ömür sermayemizin bu gibi zaman dilimlerini muhasebesini yapmayı kendimize bir fırsat olarak değerlendirmeliyiz. Bu gecenin kutlaması, kutlu doğumda Hz. Peygamberimizin (sas) doğum günü ve haftası formatında olmalıdır. Bu anlayışla yeni bir yıla girerken geçmiş yılın ve yılların muhasebesini yaparak önümüzde kalan sınırlı zamanımızı daha iyi kullanma bilinci kazanmamızı ve yaşam tarzımızı İslami inanç ve ahlakımızın geliştirilmesine vesile olarak algılamamız gerekir."