Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener:

Türkiye Partisi (TP) Genel Başkanı Abdüllatif Şener, iki dil konusunda tartışmaların Türkiye'de ayrışmaları derinleştiren değil aksine farklılıkların yanında birlik ve beraberlikleri pekiştiren bir misyon üstlenmesi gerektiğini söyledi

Türkiye Partisi (TP) Genel Başkanı Abdüllatif Şener, iki dil konusunda tartışmaların Türkiye'de ayrışmaları derinleştiren değil aksine farklılıkların yanında birlik ve beraberlikleri pekiştiren bir misyon üstlenmesi gerektiğini söyledi.
Bir dizi ziyaret ve temaslarda bulunmak üzere Mersin'e gelen Şener, önce TP İl binasında partililerle bir araya gelip durum değerlendirmesinde bulundu, ardından İstiklal Caddesi üzerinde yer alan bir tantunicinin açılışını gerçekleştirdi. Anadolu Basın Birliği (ABB) Mersin Şubesi Başkanı Selman Özipek'i de makamında ziyaret eden Şener, burada gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
Demokratik açılım ile birlikte hükümetin 'içindekiler' bölümü olmayan bir metni ortaya sürdüğünü savunan Şener, konunun bir kavga konusu haline getirildiğini anlattı. Çift dil ile ilgili tartışmaların belirli bir düzen ve belirli bir ortamda sürdürülmesi gerektiğini kaydeden Şener, "Ne yazık ki, bugün Türkiye'de bir kavram kargaşası var. Herkes bir şey söylüyor, farklı yorumlar yapılıyor. Konu üzerinde yeni kavgalar yapılıyor. Tüm bunların yanındaki mevcut ayrışmalar daha da derinleştirilmek isteniyor"
dedi. Bu tür konuların Türkiye'de ayrışmaları derinleştiren değil aksine farklılıkların yanı sıra birlik ve beraberlikleri pekiştiren bir misyon üstlenmesi gerektiğini düşündüklerini anlatan Şener, konunun ele alınış şeklinin de bu amaca hizmet etmesi gerektiğini anlattı.
SÜREÇ YANLIŞ YÖNETİLİRSE ÜLKEDE KARGAŞA ÇIKAR
Her zaman arzulanan ve beklenen sonuçların ortaya çıkmadığını savunan Şener, bugün Türkiye'yi yöneten ve iktidarda yer alanların bu durumun en büyük sorumluluğu taşıdığına dikkat çekerek yaşanan sürecin yanlış yönetilmesi halinde ülkede bir kargaşa ortamı doğduğuna işaret etti.
Türkiye'nin Demokratik açılımı iki yıla yakın bir süredir tartıştığını anlatan Şener, şunları söyledi: "Sert demeç ve kavgalar kamuoyunun gündemini meşgul ediyor. Ancak konuyu ortaya atan iktidar konunun 'içindekiler' bölümünü hâla doldurmamıştır. Hükümet, 'içindekiler' bölümü olmayan bir metni piyasaya sürmüş ve üzerinde kavga yapmıştır. Önce CHP ve MHP ile ardından da BDP ile kavga ederek konuyu bir kavga konusu haline dönüştürüp bunun üzerinden de ülkede ayrışmayı derinleştiren, kini ve nefreti
körükleyen Başbakan ve mevcut siyasi iktidardır. İktidar olmak demek; sorumlu olmak demektir."
SÜREÇ YANLIŞ YÖNETİLDİ
Bugün Demokratik açılım ile başlayan sürecin yanlış yönetildiğini savunan Şener, buna bağlı olarak da durumun; süreci tıkayacak ve kavgayı derinleştirecek bir şekle büründüğünü dile getirdi. Herkesin üzerinde hassasiyet duyduğu bir konu ortaya atılırken bunun planlamasının mutlaka yapılması gerektiğini ifade eden Şener, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bir siyasal iktidarın, Başbakan'ın planlamasını yapmadan, hesabını kitabını yapmadan adeta bilyeleri fırlatarak başlatmış olduğu bir sürecin ülkeye zarar
veriyor. Bu süreçte kurumlar arasında herhangi bir mutabakat sağlanmadığı için her kurum farklı bir şekilde hareket etmiştir. Buna bağlı olarak da süreç karmaşık bir hal almıştır. Burada en büyük zaaf siyasete ve siyasi iktidara aittir."
İkil dil ile ilgili Genelkurmay Başkanlığı'nca yapılan açıklamaların kendisine hatırlatılması üzerine Şener, Türkiye'nin bir 'hukuk devleti' olduğunu hatırlatarak hukuk devletinde kurum ve kurallar olduğunu, hangi kurumun yetkisi ve sınırlarının ne olduğunun da Anayasa ve yasalarda ortaya konulduğunu söyledi. Hukuk devletine, sivil siyasete, demokrasiye sonuna kadar inanan bir parti olduklarını kaydeden Şener, herkesin ve her kurumun yasaların kendisine vermiş olduğu sınır ve sorumluluklar içerisinde
hareket etmesi gerektiğini düşündüklerini açıkladı.
Zaman zaman söz konusu sınırların aşıldığını ve buna bağlı olarak da ülkede yeni tartışmaların başladığını ifade eden Şener, bu noktada siyasi iktidarın gerekli sorumluluğu üstlenerek diğer kurumlarla ortak hareket edip oluşturacağı bir 'devlet politikası' ile hareket etmesi gerektiğini belirtti. Her kurumun, konuyu kendine göre değerlendirip bunu kamuoyuyla paylaşmasını yeni karışıklık ve anlaşmazlıkların doğmasına neden olacağına dikkat çeken Şener, bu nedenle herkesin dikkatli olması gerektiğini ifade
etti.
2011 yılının Türkiye'nin geleceği açısından oldukça hassas ve önemli bir dönem olacağını anlatan Şener, halkın her seçimde doğru kararı vereceğine inandığını ve halkın da hata yapmayacağını vurgulayarak, halkın söylediği her şeyin de doğru olarak kabul edilmesi gerektiği görüşünü dile getirdi.
TP olarak güçlü bir siyasi hareket olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) girmek istediklerini, bu amaca ulaşabilme adına da çok ciddi bir çalışma içerisinde yer aldıklarını belirten Şener, Saadet Partisi ile ittifak yapıp yapmayacakları yönündeki bir soruya da cevap verdi.
"TP, demokratik merkez bir partidir" diyen Şener, bulundukları konum itibariyle TP'nin tüm siyasi partilere eşit mesafede olduğunu söyledi. Ancak, her siyasi partinin seçim taktiği olur ve bunun en önemlisinin 'ittifak' olduğunu anlatan Şener, sözlerini şöyle sürdürdü: "Her siyasi partinin ittifak arayışları olur. Bizim de önümüzdeki genel seçimlerle ilgili taktik ve ittifaklarımız olacak. Bir önceki 2007 seçimlerine baktığımız zaman iktidar ve ana muhalefet partisi de seçim ittifakı yapmıştır. AK
Parti, sol çevrelerde bilinen bazı isimleri listesine alarak ana muhalefet partisi de İlhan Kesici, Lütfullah Kayalar, Refik Gaydalı gibi sağ partilerde siyaset yapmış isimleri listesine alıp ittifak yapmıştır. Dolayısıyla ittifakların belirli pozisyonlarla ilgisi yoktur. Meclis'te bulunan ya da bulunmayan tüm partiler bunu düşünebilir."
HER SİYASİ PARTİYE EŞİT MESAFEDEYİZ
Kendilerinin de 'ittifak' konusunda diğer siyasi partilerle bir takım görüşmelerdeK'fetirecek bir şekle bürü bulunduklarını ve önümüzdeki genel seçimlerde sandıktan 'güçlü' bir şekilde çıkmak istediklerini anlatan Şener, bu kapsamda da başta SP Genel Başkanı Necmettin Erbakan olmak üzere Süleyman Demirel, Hüsamettin Cindoruk, Mesut Yılmaz, Tansu Çiller, Sadettin Tantan ve daha birçok isimle görüşmelerde bulunduklarını hatırlattı. Tüm bunların sadece bir 'temas' olduğu uyarısında bulunan Şener, konuşmasını
şöyle sürdürdü: "İttifakla ilgili somut adımlar için vakit erken. Çünkü, ittifaklar her zaman seçime çok yakın tarihlerde ortaya çıkar ve kesinleşir. Ancak zemin daha önceden oluşturulabilir. Biz de buna yönelik temasları sürdürüyoruz ve sürdürmeye devam ediyoruz. Biz tüm siyasi partilere eşit mesafedeyiz. Önümüzde farklı işbirlikleri her zaman vardır."
(SNK-HO-Y)