Yüksekova'da 'Torba Yasası' Protesto Edildi

TBMM Alt Komisyonu'nda görüşülmekte olan ve kamuoyu tarafından 'Torba Yasası' olarak bilinen tasarı, Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde Genel-İş Sendikası tarafından protesto edildi.

Yüksekova Belediyesi önünde bir araya gelen DİSK'e bağlı Genel İş Sendikası Yüksekova Temsilciliği üyeleri, TBMM Alt Komisyonu'nda görüşülmekte olan 'Torba Yasası Tasarısı'yla ilgili olarak basın açıklaması yaptı. Belediye Başkan Vekili Av. Erdal Aydın ile KESK üyelerinin de destek verdiği basın açıklamasını, Sendika Temsilcisi Sıddık Karagöz okudu.
Yeni çıkarılacak olan yasanın sendikalara danışılmadan hazırlandığını savunan Karagöz, "Hükümetin artık alışkanlık haline getirdiği yeni bir torba yasayla daha karşı karşıyayız. Hükümet, bu yöntemle birçok düzenlemeyle birlikte, kamuoyunun gözünden kaçırmak istediği düzenlemeleri yasalaştırmaktadır. Hiçbir demokratik ülkede uygulanamayacak bu yöntem, 12 Eylül Darbesi ile kurulan yeni düzenin başlıca yasa yapma yöntemi haline gelmiştir. Bu yöntemle kamuoyunun benimsemeyeceği birçok düzenleme gözden
kaçırılmakta ve birçok hak kaybının yolu açılabilmektedir" ifadelerini kullandı.

"TEPEDEN İNME YÖNTEMLERLE KANUN TASARILARI HAZIRLANIYOR"
Hükümetin, işçilerin ve kamu çalışanlarının çalışma koşullarını ve özlük haklarını değiştiren birçok düzenlemeyi, sendikalara danışmadan tepeden inme yöntemlerle kanun tasarısına eklediğini savunan Karagöz, konuşmasına şöyle devam etti:
"4857 sayılı İş Kanunu, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu gibi son derece önemli ve temel yasaların böyle bir yöntemle değiştirilecek olması, ancak demokrasi dışı yöntemlerle yönetilen otoriter rejimlerde görülebilir. Böylece sendikalarla birlikte aslında TBMM iradesi de sakatlanmış olmaktadır. Başbakanlık tarafından Meclis'e sevk edilen bu 'Torba Yasa Tasarısı'nda, bazı kamu alacaklarının affının yanı sıra belediye işçilerinin tasfiyesine yönelik hükümler de yer almaktadır. Bu tek madde ile yaklaşık 50
bin belediye işçisi işlerinden edilerek Milli Eğitim Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü"nün taşra teşkilatında iradeleri dışında hizmetli olarak çalıştırılmaya zorlanacaktır. Yani bu düzenleme ile istihdam fazlası olarak nitelendirilen çalışanlar karakollarda, okullarda hizmetli olarak çalıştırılacaktır. Yapılan, nitelikli iş gücünün israfından başka bir şey değildir. 1990'ların başında Yüksekova ilçemizin nüfusu 15 bin, Yüksekova Belediyesi'nde çalışan işçi sayısı 170'ti. Bugün ilçenin resmi nüfusu 60
bin, belediyede çalışan işçi sayısı 128'dir. Bu işçilerin yaklaşık yüzde 40"ı norm kadro fazlası diye başka kurumlara dağıtılacaktır. Oysa Yüksekova Belediyesi'nin halen en az 40 sürekli işçiye ihtiyacı bulunmaktadır, Buna rağmen belediye işçilerinin başka kurumlara dağıtılması AK Parti'nin kamu hizmetinin taşeronlaştırmasından başka bir şey değildir. Atamaları tebliğ edilen işçiler, 5 gün içinde yeni görevlerine başlamak zorunda kalacak ve gittikleri yerlerde hizmetli sıfatıyla istihdam edilecektir. Bu
süre içinde yeni kurumunda işe başlamayan işçilerin atamaları iptal edilerek İş Kanunu'nun 17'nci maddesine göre iş sözleşmeleri feshedilecektir. Bu şekilde belediyelerden sürülen işçiler sendikasız, toplu sözleşmesiz çalışmaya mahkum edilecek ve şu anda geçerli olan toplu sözleşmeleri bittiği anda sahip oldukları ekonomik ve sosyal hakları kaybedeceklerdir. Belki de TEKEL işçileri gibi 4/C pozisyonu içine alınarak geçici personel statüsüyle ne işçi ne memur olmadan çalışmaya zorlanacak, birkaç yıl sonra
da işlerinden edileceklerdir."