Savarona davasında iş adamı Tevfik Arif suçlamaları kabul etmedi (2)

Antalya'da görülen Savarona davasının ilk duruşmasında ifade veren iş adamı Tevfik Arif, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. Arif, 'hayal ürünü' dedi

Antalya'da görülen Savarona davasının ilk duruşmasında ifade veren iş adamı Tevfik Arif, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. Arif, 'hayal ürünü' dediği suçlamaların Rus ve Türk kültüründen kaynaklanan farklılıklardan oluştuğunu savundu.

Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmaya 6'sı tutuklu yargılanan 10 sanık katıldı. Haklarında 3 ile 27 yıl arasında hapis cezası istenen sanıklar 'küçük yaşta çocuğa fuhuş yaptırmak, insan ticareti ve suç işlemek amacıyla örgüt kurmak'la suçlanıyor. Sanıklar hakkında 140 ile 280 yıl arasında değişin hapis cezaları isteniyor.

Davanın ilk duruşmasına sanıkların tamamı katıldı. Kimlik tespitinin ardından ilk savunmayı işadamı Tevfik Arif yaptı. Savunmasının bir kısmını Türkçe yapan Arif, cezaevinde kaldığı üç aylık sürede Türkçe'sini geliştirdiğini söyledi.

Mahkemeye avukatları aracılığıyla 4 sayfalık savunma metni de sunan Arif, geçmişiyle ilgili bilgi verdi. Ailesinin Türkiye ile Gürcistan arasında kalan bir bölgeden olduğunu, ailesini 1943'te yüz binlerce insanla birlikte Stalin tarafından Kazakistan'a sürüldüklerini anlatan Tevfik Arif, kendisinin 1953'te dünyaya geldiği söyledi. Liseyi bitirdikten sonra Moskova Üniversitesi'nde ekonomi eğitimi aldığını anlatan iş adamı, Sovyet Rusya döneminde Kazakistan'a bakan ekonomi bakanlığında çeşitli kademelerde görev aldıktan sonra kendi işini kurduğunu ifade etti. 1993 yılında Rusya'da özelleştirmelerin başlamasıyla Türkiye'de otel yatırımı gerçekleştirdiğini anlatan Arif, oteline 500 önemli ismi davet ederek Türkiye'nin tanıtımını yaptığını ifade etti.

Hakimin hakkındaki suçlamaları sorması üzerine Tevfik, 'Suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum. Hepsi hayal ürünü." dedi.

Savarona yatıyla ilgili olaya dikkat edilmesi halinde her şeyin anlaşılır olduğunu savunan işadamı Arif, yattakilerin 40 yıldır arkadaşlık yaptığı kişiler olduğunu söyledi. İnsanlarla görüşme ihtiyacı hissettiğinde Rusça bilen arkadaşlarıyla buluşmayı tercih ettiğini anlatan Arif, arkadaşlarından birinin eşiyle diğerinin ise sevgilisiyle yatta bulunduğunu aktardı. Yattaki diğer kişilerin her şeyi açıkladığını beyan eden Arif, "8 kişi nasıl oluyor da 3 gün sorguda kalmalarına rağmen kötü bir şey söylemediler. Şüpheli bir şey olsa serbest kalmak için bir şey söylemeleri gerekmez miydi?" diye konuştu.

"Yakalanmak için bir kurgu kursam, Savarona'daki gibi kurgulayamazdım." sözleriyle kendini savunan Tevfik Arif, sanıklar arasındaki tanıdığı tek kişinin Gündüz Akdeniz olduğunu ifade etti. İş adamı, tutuklu sanıklardan Akdeniz'le ilgili şu ifadeyi kullandı: "Temiz insandır. Sokaktaki kedi köpeğe bile bakar. Böyle insan kötü olabilir mi?"

Kendisinin Rus kültürü ile büyüdüğünü, hakkındaki suçlamaların kültür farklılığından kaynaklandığını ileri süren Tevfik Arif, yattaki bayanlı erkekli insanların bir arada olmasının Türkiye'de farklı anlaşılabilmiş olacağına değinerek, "Bu insanlar saygın, temiz, saygı gören insanlar." değerlendirmesinde bulundu.

Tevfik Arif'in avukatları da müvekkilleriyle ilgili tüm iddiaların yazılı savunmada cevaplandığını belirtti. Avukatlar, Tevfik Arif'in haziran ayında ailesi ile birlikte Türkiye'de olduğunu, 15 Mart'ta ise annesinin 1. ölüm yıl dönümü sebebiyle Kazakistan'da olduğunu iddia etti.

Tevfik Arif'in avukatları iş adamının ailesi ile birlikte Türkiye'de yaz gezisinde iken Savarona baskınının gerçekleştiğini dile getirdi.

Avukatlar, Tevfik Arif'in arkadaşlarıyla olan yakınlığının daha iyi anlaşılabilmesi için mahkemeye değişik fotoğraflar da sundu.

Antalya İl Jandarma Komutanlığı ekipleri 28 Eylül 2010 günü Atatürk'ün yatı olarak bilinen Savarona'ya Göcek açıklarında fuhuş baskını düzenlemişti. Aralarında işadamı Tevfik Arif'in de bulunduğu Gündüz Akdeniz, Musa Çelik, Erkan Akdeniz, Hülya Erdoğan ve Erdar Baidgliev tutuklanmıştı. Vesi Avcı, Ebubekir Sıddık Tekin, Kemal Tokay ile Ekaterine Maisuradze ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.