Kılıçdaroğlu: 'Recep Bey'i Oradan İndireceğim' İstanbul

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye Cumhuriyeti siyasal tarihine bakıldığında CHP markası dışında ayakta kalan hiçbir marka bulunmadığını belirterek, "İktidar olacağız, Recep Bey'i oradan indireceğim, bu konuda kararlıyım" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye Cumhuriyeti siyasal tarihine bakıldığında CHP markası dışında ayakta kalan hiçbir marka bulunmadığını belirterek, "İktidar olacağız, Recep Bey'i oradan indireceğim, bu konuda kararlıyım" dedi.
Kılıçdaroğlu, 11. Marka Konferansı kapsamında gerçekleştirilen Habertürk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı'nın "CHP Markası ve Siyasette Markalaşma" konulu "Teke Tek Marka 2010 Özel" programına konuk oldu.
CHP'nin değiştiğini, yenileştiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Coca Cola lezzetini değiştirirse Coca Cola olmaktan çıkar mı? CHP'de değişim sürecini böyle eleştirenler var. CHP bugün gerçek bir sol parti olma yolunda mı?" sorusuna karşılık, ticari markayla siyasi marka arasında ciddi fark bulunduğunu söyledi.
Kılıçdaroğlu, "Bir ticari markayı oluşturur ve güven verirseniz, tüketiciler o ticari markanın arkasından koşarlar. CHP gerçekten güven oluşturan bir marka mıdır? Evet. Bugüne kadar Türkiye Cumhuriyeti siyasal tarihine baktığınız zaman CHP markası dışında ayakta kalan hiçbir marka yok" dedi.
Mustafa Kemal Atatürk'ün koyduğu hedefin sıradan, aşılan bir hedef olmadığını, çağdaş uygarlığı, demokrasiyi, özgürlüğü, çok partili rejimi hedef gösterdiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, eğer bir ülkede çağdaşlık, okuma yazma, kültür düzeyi yükseltilemezse o ülkede demokrasinin arzu edilen düzeyde olamayacağını ifade etti. 
Kılıçdaroğlu, "Eğer bir ülkede yurttaşlar ödedikleri vergilerin hesabını sormazlarsa o ülkede demokrasinin her zaman bir ayağı aksaktır. Temel sorunumuz budur. Sağlıklı sorgulamamız lazım. Bu ne ile olur? Eğitimle olur. Biz eğitilmiş kitlelerden yüzde 42 oy alıyoruz. Nereden oy alamıyoruz? Daha çok bizim kendimizi anlatmakta zorluk çektiğimiz kitlelerden..." diye konuştu.
Herkesin inancına saygılı olduklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Neye inanıyorsa inansın o, kendi manevi dünyasıyla ilgili. Risk gördüğümüz alan şu; eğer inanç siyasete malzeme oluyorsa, siyasete dönüşüyorsa o doğru değil. Çünkü siyaset yaşamı sorgulamaktır, inançsa siz inancı sorgulayamazsınız. Allah ile kul arasında, onun nesini sorgulayacaksınız? İnancı siyasete malzeme etmemeliyiz. Zaten demokrasinin önündeki en ciddi risklerden birisi de bu. Doğu, Güneydoğu'da niye biz oy alamıyoruz? Etnik kimliği getirmişsiniz siyasete malzeme etmişsiniz. Ben etnik kimlik siyasete malzeme olursa bunun nesini eleştireceğim? Çünkü kimse anne babasını seçme özgürlüğüne sahip değil ki. Etnik kimliğe saygı duyacaksınız ama o insanın etnik kimlik dışında sorunları var. Etnik kimliğe ve inanca saygılıyız. Sosyal demokrasinin evrensel kurallarına, özgürlüğe, demokrasiye açık olan herkese de kapımız açık."

-"TÜRKİYE'DE KADIN 169 ÜLKE ARASINDA 163. SIRADA"-

Kadın erkek eşitliğine ilişkin olarak da Kılıçdaroğlu, "Söyledik sayın Başbakan'a, yeri gelince yer gök bırakmıyorsunuz, 'Türkiye dünyanın en büyük 20 ekonomisinden birisi', peki kadın kaçıncı sırada? 169 ülke arasında 163. sırada. Nasıl oluyor bu? Kalkınma var, ama istihdam yaratmayan kalkınma var" dedi.
Kılıçdaroğlu, "Sayın Başbakan ne diyordu? 'Bizim paramız çok değerli, bununla gurur duyuyoruz'. Gitti dışarıda bankalarla bir toplantı yaptı, gerçeği öğrenmiş olacak ki 'sıcak para çok tehlikelidir, önlem almak lazım' dedi. Sanki ben önlem alacağım. Sen Başbakan değil misin, önlem al... Merkez Bankası'nı bize bağlasınlar, Maliye Bakanlığı'nı, Hazine'yi bağlasınlar, önlem nasıl alınır görsünler. Türkiye tüketen değil üreten bir ekonomi haline nasıl gelecek, göreceksiniz" şeklinde konuştu.
Lider markasıyla ilgili bir soruya karşılık da Kılıçdaroğlu, "Kendimi anlatmayı seven bir insan değilim. Sakin bir insanım. Karşımdaki insanı dinlemeyi bilirim, en aykırı fikir, düşünce olsa bile saygıyla dinlerim. Bana yönelik haksız suçlamalar zaman içinde yapıldı. Hiç kimseye kin tutmayı kendine ilke edinen bir insan değilim" diye konuştu.
Doğruları söyledikleri için bugün varolduklarını, güvene dayalı bir modeli Türkiye'de zorla da olsa inşa ettiklerini, bunun kavgasını verdiklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, "CHP'nin olmadığı bir Türkiye'yi düşünün, Sayın Başbakan'ın bir sözü var; 'Bir tek CHP'yi çözemedim' diyor, CHP'yi de çözseler Türkiye'yi halledecekler" şeklinde konuştu.

-"(BALYOZ DAVASI) DAVA BAŞTAN SİYASALLAŞMIŞTIR"-

Balyoz Davasına başlamadan yargıçları değiştirmeye başladıklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Eğer siz bir davanın savcısı olduğunuzu söylemişseniz o dava baştan siyasallaşmıştır. Eğer anayasa değişikliği sırasında 'biz kürsü yargıçlarını buraya getireceğiz' demiş Adalet Bakanlığı personelini buraya getirmişseniz, bu artık güven vermez. 'Siz peki nasıl yapacaksınız' diye sorarsanız, biz bakanı ve müsteşarı Hakimler Savcılar Yüksek Kurulundan çıkaracağız, bunda kararlıyız. İktidar olacağız, Recep Bey'i oradan indireceğim, bu konuda kararlıyım" dedi. 
Kılıçdaroğlu, "Hepimiz çalışacağız; sadece partililer değil bu ülkeyi seven, ülkenin özgürlüğü için çaba harcayan her yurttaşın sorumluluğu vardır. Bir köşeye oturup, elinde bir kadeh viski ile 'şu CHP'nin hali ne olacak' diye konuşursa hiç konuşmasın, CHP'den de bahsetmesin" dedi.
En geç 2 yıl içinde öğrenci yurdu sorununu çözeceklerini belirten Kılıçdaroğlu, "Yumurta olacak mı?" sorusuna karşılık da "Yumurta olmasını istemem. Öğrenciler protesto edebilir, protesto ederken anlatanın konuşmaması için alkış tutabilirler, salonu terk edebilirler, daha toplumun hoşuna gidecek, şiddet ögesi taşımayan bir protesto yönteminin daha çağdaş olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.

-"GENÇLERİN ÖNÜNÜ AÇMAK ZORUNDAYIZ"-

Değişim sürecini başaracaklarını, partinin gençleşeceğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Eski partililer 'ben tekrar milletvekili olmak için partiye gelmek istiyorum' diyorlarsa hiç gelmesinler ama yok 'gençlere destek vereceğim, onların siyasette söz sahibi olmalarını sağlamak için geliyorum' diyorlarsa başımızın üstünde yeri var. Biz eskilere saygılıyız, onların birikiminden, deneyiminden yararlanmak istiyoruz ama gençlerimizin önünü açmak zorundayız" şeklinde konuştu.
Kılıçaroğlu, "Kendinize biçtiğiniz süre nedir? '2015'de iktidar olmazsam giderim' mi diyeceksiniz?" sorusunu da "Her siyasi partinin hedefi iktidar olmak, biz de iktidar olmak için mücadele ediyoruz. Biz daha erken iktidar olmayı düşünüyoruz. Yaptığımız çalışmalarda oylarımız artmazsa, demek ki başarısızız, çeker gideriz. Benim koltuk tutkum yok. Ortak aklı parti yönetiminde de sağlayacağız. Biz daha erken iktidar olmayı düşünüyoruz" dedi.
16.12.2010 15:31:24