Bik Genel Müdürü Samsun'da
Basın İlan Kurumu (BİK) Genel Müdürü Mehmet Atalay, "Bizim amacımız bu ülkede özgür, inandığını yazabilen, devletten ve patronundan bağımsız gazeteciler oluşturabilmek, onların haklarını korumak, patronları da güçlendirmek, desteklemek ve teşvik etmek" dedi
Basın İlan Kurumu (BİK) Genel Müdürü Mehmet Atalay, "Bizim amacımız bu ülkede özgür, inandığını yazabilen, devletten ve patronundan bağımsız gazeteciler oluşturabilmek, onların haklarını korumak, patronları da güçlendirmek, desteklemek ve teşvik etmek" dedi.
BİK Genel Müdürü Mehmet Atalay, Büyük Samsun Oteli'nde yapılan toplantıda yerel gazete ve ajans temsilcileri ile bir araya geldi. Vali Hüseyin Aksoy ve BİK Samsun Şube Müdürü Mustafa Bayraktar'ın da hazır bulunduğu toplantıda basın mensuplarının sorularını cevaplayan Atalay, önemli açıklamalarda bulundu.
Yerel gazete temsilcilerinin merak ettiği konulara açıklık getiren Mehmet Atalay, "Biz düzenleyici, denetleyici, destekleyici bir fonksiyon icra ediyoruz. Yük olmaya değil, yük almaya geliyoruz. Bizim amacımız basınımızı olgunlaştırmak, donanımlı gençlerle habercilik yapma alışkanlığı ahlakıyla daha iyiyi, en iyiyi kovalamasını sağlamak. 1 yıllık bir süre var önümüzde. Bütün amacımız daha iyiyi yapmak, yoksa cezalandırıcı olmak değil, mutlaka olgunlaştırmak. Samsun şehrini başka illerle kıyaslarsanız çok
önde olduğunu rahatlıkla görürsünüz, biz bunu görüyoruz. Diğer illeri de göz önüne alıyoruz. Samsun'un bundan sonra geleceği seviyeyi de düşünerek çalışmalar yapıyoruz. Zaman içerisinde böyle toplantılarla değerlendirme yapacağız. Ben inanıyorum başlarda 'kurulmasın' diyenlerin büyük bir kısmı kafalarında şüpheleri atmıştır. 'Basın İlan Kurumu'nun gelmesiyle bize sıkıntı çıkartacak' düşüncesi bugün yoktur. O mevzuat kutsal kitap değil, ama yürürlükte olduğu sürece uygulanacak. Biz sizin önünüzü açacak
çalışmalar yapıyoruz. Bir iletişim mezununu işe aldığımız zaman direkt kadrolu sayılacak. İletişim mezunu olmayanların iş hakkı yok anlamında demiyorum. Ben Türk dili ve edebiyatı mezunuyum, diğeri mühendis olabilir. Ruhunda gazetecilik olan insanların en doğal hakkıdır, onlara kimse engel olamaz. Biz daha başka sıkıntıların önüne geçmek için gazetecilik yapmak isteyen, eli kalem tutan, fotoğraf çekebilen, bu işin uzmanı insanlar çalıştırsınlar istiyoruz. Göstermelik kadroyu şişirip, haber yapamayan,
üretemeyen, fikir işçisi olmayan insanları asgari kadrodan göstermesinler, bunu istiyoruz" diye konuştu.
"MEVZUAT GÜNÜMÜZÜN İHTİYAÇLARINI KARŞILAMIYOR"
"Mevzuat tabii ki uygulanacak ama mevzuatın içerisinde değişiklikler yapmaya devam ediyoruz. Çünkü çok geri kaldı, günümüzün ihtiyaçlarını karşılamıyor. Basın İlan Kurumu'nun hem kanunu hem yönetmeliği hem genel kurul kararları günümüzün ihtiyaçlarını karşılamıyor. Karşılamayanlar değişecek, çağın donanımlarını üzerine alabilecek bir ortama kavuşuncaya kadar bu çalışmamız devam edecek. Biz İlan Müdürlüğü ile Kontrol Müdürlüğü'nü ayırdık. İkisi de kendi sahasında çalışacak. Yılda 1 defa kontrol olmayacak,
bir kere kontrol edilen yer 1 hafta sonra bir daha kontrol edilebilecek. Biz Türkiye gerçeklerini biliyoruz, gazetelerin durumlarını biliyoruz, şartlarını gözlüyoruz. O şartlara uygun bir şekilde davranacağız. Şartları kendimize uydurmayacağız, olgunlaşmalarını sağlayacağız. Hem sizi şartlara hazırlarken hem de 49 yıllık kanununda ve mevzuatında hiç değişiklik olmamış bir teşkilatı da dönüştürmemiz gerekecek. Biz de olgunlaşacağız, siz de olgunlaşacaksınız. Bizim amacımız bu ülkede özgür, inandığını
yazabilen, devletten ve patronundan bağımsız gazeteciler oluşturabilmek, onların haklarını korumak, patronları da güçlendirmek, desteklemek ve teşvik etmek. Daha çok kişiyi çalıştırmasını sağlamak. En ücra köşeye ulaşmak, tirajları artırarak okuma kültürünü yaygınlaştırmak. Bunun içinde gazeteler dahil, kitap okuma alışkanlığı dahil. Bu ülkeyi okuyan, sorgulayan bir ülke haline getirmemiz gerektiğini düşünüyorum" şeklinde konuştu.
İNTİHAR HABERLERİ VAKALARI TETİKLİYOR
Basın organlarında çıkan intihar haberlerinin vakaları tetiklediğini tespit ettiklerini belirten Vali Hüseyin Aksoy, basın temsilcilerinden destek isteyerek şunları söyledi: "Samsun'a geldiğimde intihara teşebbüs ve intihar ile ilgili durumlar hakkında güvenlik birimlerimizden kayıtlarını istedim. Üniversitemizde rektör ile görüştüm, o bir hoca tespit edecek ve emniyet, jandarma ve sağlıktan yanına eleman vererek bir çalışma grubu oluşturulacak. Samsun'daki intihar ve intihara teşebbüs konularında
bilimsel boyutlarıyla bir çalışma raporu ortaya çıkartacağız. Son günlerde birkaç intihar vakası oldu. Bunun haber değeri var, bunun tabi sunum şekli ve kamuoyu ile paylaşımı konusunda duyarlılık gösterilmesinde büyük yarar var. Son 1 haftadır sayılarımız artmaya başladı. Geçmiş raporlardan elde ettiğim bilimsel verilere dayalı sonuçlara göre 'basında bunun yer almasının bu konuda bir tetikleyici etki yapabilir mi?' sorusunu kendi kendime sordum. Son 5 yıla baktığımızda özellikle jandarma bölgesinde 116
tane intihar vakası olmuş, 81'i erkek, 35'i bayan. Özellikle intiharlarda erkekler daha kararlı, teşebbüs noktası bayanlarda daha fazla. Emniyet bölgesinde son 3 yılda 22, 25 ve bu yıl da 30'a yaklaşan vakamız var. Bu konuda herkese görev düşüyor. Bu konuyu sizlerin dikkatine sunmak, bu konuda haber yapılmaması veya yapılacaksa da çok farklı köşelerde yapılmasında yarar var. Basın yayın kuruluşlarının bu hassasiyeti bu konu ile mücadelede en önemli araçlardan birisi olduğu Muğla ve Mersin tecrübem bana bunu
gösteriyor. Basın yayın kuruluşlarından destek vermelerini bekliyorum."
(DY-SLH-Y)
BİK Genel Müdürü Mehmet Atalay, Büyük Samsun Oteli'nde yapılan toplantıda yerel gazete ve ajans temsilcileri ile bir araya geldi. Vali Hüseyin Aksoy ve BİK Samsun Şube Müdürü Mustafa Bayraktar'ın da hazır bulunduğu toplantıda basın mensuplarının sorularını cevaplayan Atalay, önemli açıklamalarda bulundu.
Yerel gazete temsilcilerinin merak ettiği konulara açıklık getiren Mehmet Atalay, "Biz düzenleyici, denetleyici, destekleyici bir fonksiyon icra ediyoruz. Yük olmaya değil, yük almaya geliyoruz. Bizim amacımız basınımızı olgunlaştırmak, donanımlı gençlerle habercilik yapma alışkanlığı ahlakıyla daha iyiyi, en iyiyi kovalamasını sağlamak. 1 yıllık bir süre var önümüzde. Bütün amacımız daha iyiyi yapmak, yoksa cezalandırıcı olmak değil, mutlaka olgunlaştırmak. Samsun şehrini başka illerle kıyaslarsanız çok
önde olduğunu rahatlıkla görürsünüz, biz bunu görüyoruz. Diğer illeri de göz önüne alıyoruz. Samsun'un bundan sonra geleceği seviyeyi de düşünerek çalışmalar yapıyoruz. Zaman içerisinde böyle toplantılarla değerlendirme yapacağız. Ben inanıyorum başlarda 'kurulmasın' diyenlerin büyük bir kısmı kafalarında şüpheleri atmıştır. 'Basın İlan Kurumu'nun gelmesiyle bize sıkıntı çıkartacak' düşüncesi bugün yoktur. O mevzuat kutsal kitap değil, ama yürürlükte olduğu sürece uygulanacak. Biz sizin önünüzü açacak
çalışmalar yapıyoruz. Bir iletişim mezununu işe aldığımız zaman direkt kadrolu sayılacak. İletişim mezunu olmayanların iş hakkı yok anlamında demiyorum. Ben Türk dili ve edebiyatı mezunuyum, diğeri mühendis olabilir. Ruhunda gazetecilik olan insanların en doğal hakkıdır, onlara kimse engel olamaz. Biz daha başka sıkıntıların önüne geçmek için gazetecilik yapmak isteyen, eli kalem tutan, fotoğraf çekebilen, bu işin uzmanı insanlar çalıştırsınlar istiyoruz. Göstermelik kadroyu şişirip, haber yapamayan,
üretemeyen, fikir işçisi olmayan insanları asgari kadrodan göstermesinler, bunu istiyoruz" diye konuştu.
"MEVZUAT GÜNÜMÜZÜN İHTİYAÇLARINI KARŞILAMIYOR"
"Mevzuat tabii ki uygulanacak ama mevzuatın içerisinde değişiklikler yapmaya devam ediyoruz. Çünkü çok geri kaldı, günümüzün ihtiyaçlarını karşılamıyor. Basın İlan Kurumu'nun hem kanunu hem yönetmeliği hem genel kurul kararları günümüzün ihtiyaçlarını karşılamıyor. Karşılamayanlar değişecek, çağın donanımlarını üzerine alabilecek bir ortama kavuşuncaya kadar bu çalışmamız devam edecek. Biz İlan Müdürlüğü ile Kontrol Müdürlüğü'nü ayırdık. İkisi de kendi sahasında çalışacak. Yılda 1 defa kontrol olmayacak,
bir kere kontrol edilen yer 1 hafta sonra bir daha kontrol edilebilecek. Biz Türkiye gerçeklerini biliyoruz, gazetelerin durumlarını biliyoruz, şartlarını gözlüyoruz. O şartlara uygun bir şekilde davranacağız. Şartları kendimize uydurmayacağız, olgunlaşmalarını sağlayacağız. Hem sizi şartlara hazırlarken hem de 49 yıllık kanununda ve mevzuatında hiç değişiklik olmamış bir teşkilatı da dönüştürmemiz gerekecek. Biz de olgunlaşacağız, siz de olgunlaşacaksınız. Bizim amacımız bu ülkede özgür, inandığını
yazabilen, devletten ve patronundan bağımsız gazeteciler oluşturabilmek, onların haklarını korumak, patronları da güçlendirmek, desteklemek ve teşvik etmek. Daha çok kişiyi çalıştırmasını sağlamak. En ücra köşeye ulaşmak, tirajları artırarak okuma kültürünü yaygınlaştırmak. Bunun içinde gazeteler dahil, kitap okuma alışkanlığı dahil. Bu ülkeyi okuyan, sorgulayan bir ülke haline getirmemiz gerektiğini düşünüyorum" şeklinde konuştu.
İNTİHAR HABERLERİ VAKALARI TETİKLİYOR
Basın organlarında çıkan intihar haberlerinin vakaları tetiklediğini tespit ettiklerini belirten Vali Hüseyin Aksoy, basın temsilcilerinden destek isteyerek şunları söyledi: "Samsun'a geldiğimde intihara teşebbüs ve intihar ile ilgili durumlar hakkında güvenlik birimlerimizden kayıtlarını istedim. Üniversitemizde rektör ile görüştüm, o bir hoca tespit edecek ve emniyet, jandarma ve sağlıktan yanına eleman vererek bir çalışma grubu oluşturulacak. Samsun'daki intihar ve intihara teşebbüs konularında
bilimsel boyutlarıyla bir çalışma raporu ortaya çıkartacağız. Son günlerde birkaç intihar vakası oldu. Bunun haber değeri var, bunun tabi sunum şekli ve kamuoyu ile paylaşımı konusunda duyarlılık gösterilmesinde büyük yarar var. Son 1 haftadır sayılarımız artmaya başladı. Geçmiş raporlardan elde ettiğim bilimsel verilere dayalı sonuçlara göre 'basında bunun yer almasının bu konuda bir tetikleyici etki yapabilir mi?' sorusunu kendi kendime sordum. Son 5 yıla baktığımızda özellikle jandarma bölgesinde 116
tane intihar vakası olmuş, 81'i erkek, 35'i bayan. Özellikle intiharlarda erkekler daha kararlı, teşebbüs noktası bayanlarda daha fazla. Emniyet bölgesinde son 3 yılda 22, 25 ve bu yıl da 30'a yaklaşan vakamız var. Bu konuda herkese görev düşüyor. Bu konuyu sizlerin dikkatine sunmak, bu konuda haber yapılmaması veya yapılacaksa da çok farklı köşelerde yapılmasında yarar var. Basın yayın kuruluşlarının bu hassasiyeti bu konu ile mücadelede en önemli araçlardan birisi olduğu Muğla ve Mersin tecrübem bana bunu
gösteriyor. Basın yayın kuruluşlarından destek vermelerini bekliyorum."
(DY-SLH-Y)