Soba Zehirlenmelerine Karşı Alınması Gereken Tedbirler
Kilis İl Sağlık Müdürü Dr. Turgay Happani, Türkiye'de her yıl özellikle kış aylarında yüzlerce kişi ısınma amaçlı yakılan soba ve mangallardan çıkan karbonmonoksit gazından zehirlendiğini söyledi.
Dr. Happani yaptığı yazılı açıklamada, tüm uyarılara rağmen maalesef her yıl hidro-karbon içeren fosil yakıtların (kömür, petrol, doğal gazı) bilinçsizce yakılmasından kaynaklanan zehirlenmelere bağlı ölüm sayısının arttığını belirtti.
Happani, "Kokusuz ve renksiz bir gaz olan karbon monoksitten kaynaklanan zehirlenme hiç farkına varılmadan oluşur. Bu nedenle dünyada ''Sessiz Öldürücü'' olarak adlandırılmaktadır. Karbon monoksit gazı çok az miktarlarda bile insanlara etki etmekte ve zehirlilik etkisi sinsi seyretmektedir. Hafif baş ağrısından, komaya, felce ve ölüme kadar giden ciddi sonuçları vardır. Bu yüzden havalandırması olmayan yerlerde açıkta ateş yakılmaması, soba kullanılırken boru ve baca temizliğine dikkat edilmesi
gerekmektedir. Ayrıca, soba satın alırken TSE belgeli ve yanma verimi yüksek sobalar tercih edilmeli, soba odanın içinde en uygun yere yerleştirilmeli, altına yanıcı olmayan bir maddeden tercihen mermer altlık konmalı (Ahşap ve plastik muşamba malzeme kullanılmamalıdır), kalitesiz yakıt kullanılmamalı, sobanın verimli yakılabilmesi için en fazla 2/3 oranında kömür ile doldurulmalı, mutlaka üsten yakılmalı (alta kömür üste çıta koyularak yakılmalı) ve daha sonra üzerine hiç kömür ilavesi yapılmamalı, kömür
bittiğinde tekrar temizlenip aynı şekilde yakılmalıdır. En önemli tedbir ise yatmadan önce sobaya kesinlikle kömür atılmamalıdır" dedi.
Karbon monoksit zehirlenmesi üç aşamada gerçekleşeceğini vurgulayan Happani, sözlerini şöyle sürdürdü;
"Birinci aşama: Karbon monoksit soluyan kimsede hafif uyuşukluk, durgunluk ve uyuklama hissedilir. Bu belirtiler zehirlenmenin başladığı anlamına gelir. Zehirlenmeye maruz kalan kişi veya kişiler derhal temiz havaya çıkarılmalıdır. Bu aşamada kurtulma şansı olabilir. Biraz daha fazla Karbon monoksite maruz kalındığında hareket yeteneği felce uğrar, insana tatlı bir rehavet çöker ve uyuklama isteği doğar. Öleceğini bilse bile kişi o ortamdan ayrılmak istemeyebilir. İkinci aşama: Titreme, adale kasılması,
çene kilitlenmesi ve diş gıcırdatmaları başlar. Gözler bir noktaya dikilir ve ateşlenme başlar. Üçüncü aşama: solunum ve kalp atışları yavaşlar, vücut ısısı düşer, his ve şuur kaybolur. Ölüm gerçekleşir. Karbon monoksit zehirlenmesi sonucu kırmızımsı pembe olan cilt rengi kiraz kırmızısı renge dönüşür. Dudaklar rujla boyanmış gibi kızarır ve yüz tebessüm eder bir hal alır. Sobalı bir odada otururken; yorgunluk, halsizlik, baş dönmesi, baş ağrısı, uyku hali, bulantı, kusma, görme bulanıklılığı, huzursuzluk
hissedilince, pencere ve kapıyı açın, odaya taze hava girmesini sağlayın, belirti ne olursa olsun zehirlenen kişiyi mutlaka açık havaya çıkartın ve derhal 112 Acil Yardım ekibini arayın, unutmayın ki hiçbir şey sizin ve ailenizin hayatından önemli değildir"
Happani, "Kokusuz ve renksiz bir gaz olan karbon monoksitten kaynaklanan zehirlenme hiç farkına varılmadan oluşur. Bu nedenle dünyada ''Sessiz Öldürücü'' olarak adlandırılmaktadır. Karbon monoksit gazı çok az miktarlarda bile insanlara etki etmekte ve zehirlilik etkisi sinsi seyretmektedir. Hafif baş ağrısından, komaya, felce ve ölüme kadar giden ciddi sonuçları vardır. Bu yüzden havalandırması olmayan yerlerde açıkta ateş yakılmaması, soba kullanılırken boru ve baca temizliğine dikkat edilmesi
gerekmektedir. Ayrıca, soba satın alırken TSE belgeli ve yanma verimi yüksek sobalar tercih edilmeli, soba odanın içinde en uygun yere yerleştirilmeli, altına yanıcı olmayan bir maddeden tercihen mermer altlık konmalı (Ahşap ve plastik muşamba malzeme kullanılmamalıdır), kalitesiz yakıt kullanılmamalı, sobanın verimli yakılabilmesi için en fazla 2/3 oranında kömür ile doldurulmalı, mutlaka üsten yakılmalı (alta kömür üste çıta koyularak yakılmalı) ve daha sonra üzerine hiç kömür ilavesi yapılmamalı, kömür
bittiğinde tekrar temizlenip aynı şekilde yakılmalıdır. En önemli tedbir ise yatmadan önce sobaya kesinlikle kömür atılmamalıdır" dedi.
Karbon monoksit zehirlenmesi üç aşamada gerçekleşeceğini vurgulayan Happani, sözlerini şöyle sürdürdü;
"Birinci aşama: Karbon monoksit soluyan kimsede hafif uyuşukluk, durgunluk ve uyuklama hissedilir. Bu belirtiler zehirlenmenin başladığı anlamına gelir. Zehirlenmeye maruz kalan kişi veya kişiler derhal temiz havaya çıkarılmalıdır. Bu aşamada kurtulma şansı olabilir. Biraz daha fazla Karbon monoksite maruz kalındığında hareket yeteneği felce uğrar, insana tatlı bir rehavet çöker ve uyuklama isteği doğar. Öleceğini bilse bile kişi o ortamdan ayrılmak istemeyebilir. İkinci aşama: Titreme, adale kasılması,
çene kilitlenmesi ve diş gıcırdatmaları başlar. Gözler bir noktaya dikilir ve ateşlenme başlar. Üçüncü aşama: solunum ve kalp atışları yavaşlar, vücut ısısı düşer, his ve şuur kaybolur. Ölüm gerçekleşir. Karbon monoksit zehirlenmesi sonucu kırmızımsı pembe olan cilt rengi kiraz kırmızısı renge dönüşür. Dudaklar rujla boyanmış gibi kızarır ve yüz tebessüm eder bir hal alır. Sobalı bir odada otururken; yorgunluk, halsizlik, baş dönmesi, baş ağrısı, uyku hali, bulantı, kusma, görme bulanıklılığı, huzursuzluk
hissedilince, pencere ve kapıyı açın, odaya taze hava girmesini sağlayın, belirti ne olursa olsun zehirlenen kişiyi mutlaka açık havaya çıkartın ve derhal 112 Acil Yardım ekibini arayın, unutmayın ki hiçbir şey sizin ve ailenizin hayatından önemli değildir"