ASİMED, Nancy Peloci'ye e-mail gönderme kampanyası başlattı

Erzurum Asılsız Soykırım İddialarıyla Mücadele Derneği (ASİMED), Amerika Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Peloci'ye adil olması noktasında e-mail gönderme kampanyası başlattı.

ASİMED'den yapılan yazılı açıklamada, son günlerde, Amerika Birleşik Devletleri'nde Ermeni Diasporası yoğun bir kampanya yürütüldüğü belirtilerek, Dış İlişkiler Komitesi'nin Mart ayında kabul ettiği Ermeni soykırımı karar tasarısının, genel kurul gündemine alınması için baskı yapıldığı ifade edildi.

Kampanyaya Amerikalı ünlü reality şov yıldızı Kim Kardashian'ın da dahil edildiği vurgulanan açıklamada, bu tasarıların herhangi birinin kabulünde Türkiyesiz bir Amerika'nın, Ortadoğu, Irak, Kafkaslar ve Doğu Avrupa'da ne kadar zorlanacağı konusunun hatırlatılmasi için e-mail kampanyası başlatıldığı ifade edildi.

Açıklamada, vatandaşların Amerika Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Peloci ile Kim Kardashian'ın adresine protesto mesajlarını göndermesi istendi.

Peloci ile Kardashian'a gönderilecek mektupta, sözde Ermeni soykırımı iddialarının bilimsel bir temele dayanmadığı vurgulanarak, "Soykırım iddialarıyla ilgili bir tasarının Amerika Birleşik Devletleri gibi etkin ve güçlü bir ülkenin parlamentosunda kabul edilmesiyle, bu yalandan rant sağlayan belli odakların güç kazanıyor olması, Türk milleti tarafından endişeyle izlenmektedir." hatırlatmasının yer almasının önemine değinildi.

ASİMED tarafından hazırlanan mektupta, "Bu tür girişimlerin devam etmesi Afganistan, Irak, Doğu Avrupa, Kafkasya ve Ortadoğu'da çok önemli faaliyetlerde ve işbirliği içerisinde olan ülkelerimizin ilişkilerinin seyrinde, yol kazalarına sebep olacağı kaçınılmaz görülmektedir. Tarih boyunca insanlık onuru ve vakarı ile yaşamış, mazluma, sıkıntıya düşene, yardım isteyene, dostluk ve barış elini uzatmış Türk Milletine karşı son yıllarda dünya kamuoyu nezdinde büyük bir iftira ve karalama kampanyası başlatılmıştır. Özellikle Birinci Dünya Harbi'nde birçok felakete maruz bırakılan Türk insanı ne yazık ki tamamen kasıtlı, tarihi gerçeklerle örtüşmeyen ve Türkiye Cumhuriyeti'nin toprak bütünlüğünü parçalamaya yönelik saldırılara maruz bırakılmıştır. Uluslararası hukukun ve insan haklarının en temel hakkı olan 'kendini savunma' hakkı bile Türkiye ve Türkler söz konusu olunca hiçe sayılmakta hiçbir sakınca görülmemektedir. Kimseden özel bir muamele ya da merhamet beklemiyoruz. Türk milleti olarak tüm istediğimiz, milletimize yapılan iftira ve haksızlıkların son bulmasıdır. Uluslararası hukukun ve Birleşmiş Milletler ilke ve kararlarının eşit ve adil şekilde uygulanmasıdır. Bir olayın soykırım olarak tanımlanması için hangi şartların oluşması gerektiğine dikkat etmeden, peşin hükümle hareket etmenin hukuki ve meşru dayanağı yoktur. 1915 ve sonrasında yaşananlara bakma gereği duymayanların, Ermenilere soykırım yaptığımıza ilişkin iddia ve kararlarını, haksız, ahlaksız ve iftira olarak kabul edip şiddetle reddediyoruz. Bütün devletleri ve vicdanıyla hükmeden herkesi, Ermeni komitacılarının ve saplantılarının esiri olan diasporanın, bitip tükenmeyen kin ve nefretlerine alet olmamaya, hakkaniyete, adalete ve tarafsızlığa davet ediyoruz." denildi.

Mektupta, yaklaşık 950 yıl önce Ermeni tarihçi Urfalı Mateos'un eserinde yer verdiği şu cümleler hatırlatıldı: "Türklerin kalbi Hıristiyanlara karşı şefkat ve iyilikle doluydu. Ermeni halkına, refah, barış ve mutluluk getirdiler."