Alman Gençlerin Sahte İçkiden Ölüm Davası

Antalya'nın Kemer ilçesinde geçen yıl aldıkları alkol sonrası komaya giren 7 Alman öğrenciden 3'ünün ölümü, 4'ünün de zehirlenmesiyle ilgili davaya devam edildi

Antalya'nın Kemer ilçesinde geçen yıl aldıkları alkol sonrası komaya giren 7 Alman öğrenciden 3'ünün ölümü, 4'ünün de zehirlenmesiyle ilgili davaya devam edildi. Mahkeme, 3 tutuklu sanığın tahliye taleplerini reddederek, tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.
Geçtiğimiz yıl Mart ayında Kemer'de beş yıldızlı bir otele öğretmenleriyle tatile gelen Türk ve Alman 11 öğrenciden alkol alan Rafael Neca'nın (21) Antalya'da, Jean Piere Follkers (18) ve Jan Lange'nin (18) özel ambulans uçakla götürüldükleri Almanya'da hayatlarını kaybetmesi, Dustin Krabbe (19), Hendrik Barkow (19), Vanessa Cwiklinksi (19) ile Vincent Fayerabend'in de zehirlenmesiyle ilgili Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın altıncı duruşması yapıldı. Duruşmaya, ''olası kastla insan
öldürme ve yaralanmaya sebebiyet vermek'' iddiasıyla 20'şer yıldan başlayan hapis cezası talebiyle yargılanan tutuklu sanıklardan sahte içki üretimi yaparak olayın yaşandığı otele sattığı iddia edilen şirketin ortağı ve yöneticilerinden Cengiz E. ile kardeşi Halil İbrahim E. katılmadı. Diğer tutuklu sanık otelin Satın Alma Müdürü Vedat K. ile tutuksuz sanıklar Mehmet E., Mesude E., Emine E., şirkette çalışan Aytekin Y. ve Önder S., otelin Genel Müdürü Gürsel Ö., Genel Müdür Yardımcısı Osman K., otel
işletmecisi Beyhes Y., otelin yiyecek içecek sorumlusu Taşkın H. ve otelin garsonu Sadettin Ö. ise duruşmada avukatlarıyla yer aldı. Duruşmaya, ölen gençlerden Rafael Neca'nın babası Lars Neca da, avukatları ve tercümanıyla birlikte katıldı.
Neca'nın avukatı Deniz Yıldırım, gençlerin ölümüne otelde içtikleri içkilerdeki metil alkolün neden olduğunu raporlarla savundu. Yıldırım, oğlunu kaybeden, daha önceki duruşmalara katılan Alman babanın, bu iddialar nedeniyle bir kez daha üzüntü yaşayarak acıları nedeniyle kalp krizi geçirdiğini ifade ederek, sanık avukatlarının kendi müvekkillerini savunurken ölen Alman gençlerin yaşam haklarının ellerinden alınmasına da karşı çıkmaları gerektiğini söyledi. Ölen ve zehirlenen Alman gençlerin ayrıca
uyuşturucu madde bağımlısı gibi yansıtılmaya çalışıldığını, gençlerden sadece birinin kanında esrar bulunduğunu ifade eden Yıldırım, zehirlenen gençlere müdahale eden Özel Hastanesi'nin doktorları ve yetkililerinin, otel yönetiminin baskısı altında kaldığını ve metil alkole yönelik tespiti, teşhisini ihmal ederek gerekli tedaviyi yapmadığı iddialarında bulundu.
Ölen Rafael Neca'nın babası Lars Neca da, tutuklu sanıklar Cengiz ve Halil E. kardeşlerin davaya katılmamasını eleştirerek, kendisinin her duruşmaya katılmak için tüm koşullarını zorlayarak Almanya'dan geldiğini, davanın bu nedenlerle uzamamasını istedi. Tutuklu sanık Vedat K. de, 613 gündür tutuklu bulunduğunu, işini titizlikle yapması, içki alımının da genel müdürü ve genel müdür yardımcısının onayıyla olmasına rağmen halen neden tutuklu olduğunu, neyle suçlandığını anlayamadığını belirterek,
tahliyesini talep etti.
Vedat K.'nın avukatı Hakan Evcin ise, Almanya'dan gelen bazı evraktaki belgeler ve görüntülerin Alman gençlerin sürekli alkol alan ve bunun için yarıştıkları hallerini yansıttığını, otopsi raporlarında da bir gencin dışındaki diğer gençlerin ölüm nedeninin metil alkol tespitinin yer almadığını iddia etti. Diğer sanık avukatları da, müvekkilleri hakkındaki suçlamaları kabul etmediler.
Mahkeme heyeti, kısa bir aradan sonra tutuklu sanıklar Halil İbrahim ve Cengiz E. kardeşler ile Vedat K.'nın tutukluluk hallerinin sürdürülmesine, Almanya'dan istenilen evrakın ve belgelerin beklenmesine karar vererek duruşmayı Şubat ayına erteledi.