Türk Sağlık Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Erzincan'da

Türkiye Kamu- Sen'e bağlı Türk Sağlık Sen Genel Başkanı ve Türkiye Kamu-Sen Genel Mali Sekreteri Önder Kahveci bazı incelemelerde bulunmak ve toplantılara katılmak üzere Erzincan'a geldi.

Kamu Sen İl Temsilciliği ve bağlı sendika başkanları tarafından karşılanan Genel Başkan Kahveci, Kamu Sen İl Temsilciliğinde basınla bir araya geldi. Sağlık çalışanlarının çözümü amacıyla çalışmalar yaptıklarını söyleyen Kahveci yaptığı açıklamada şöyle konuştu:
"Türkiye kamuoyunun dikkatine sunulan iki önemli konu var. Bunlardan biri torba yasayla birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin gündemine getirilen kamu görevlilerine verilen bazı haklarla ile ilgili hususlar. Şunu belirtmek isterim ki bu yapılacak düzenlemelerin bir çoğu 2010 yılı 15-30 Ağustos tarihleri arasında yapılan toplu görüşmelerde kararlaştırılan hususlardır. Yani izinlerin arttırılması, süt izinlerinin arttırılması, doğum sonrası izinlerin arttırılması, il dışına çıkış yasağının kaldırılması, sözleşmeli arkadaşlara aile yardımının verilmesi, evlat edinmede ücretsiz izin verilmesi gibi sendika üyelerine sendika tazminatı ödenmesi gibi hususların tamamı toplu görüşme sürecinde kamu işveren kurulu ile sendikalar arasında mutabakatlar sonucu oluşmuş, kanun gereği hükümetin yapması gereken hususlardır. Çünkü bizim faaliyetlerimizi yürütmüş olduğumuz 4688 sayılı kanun bunu öngörmektedir.
Bakanlar kuruluna sunulan metnin üç ay içerisinde gerekli icrai ve idari düzenlemeleri yapılmasını öngörmektedir. Bu anlamda tabiî ki yapılacak düzenlemeleri önemsiyoruz. Kamu çalışanları açısından da önemli bir adımın olduğunu belirtiyoruz. Ancak yeterli bir şey midir değildir. Kamu çalışanların bu ülkede gerçek anlamda reel kayıpları olmuştur. Kalkınmada yeterli pay alamamışlardır. Hatta toplu görüşme sürecinde uzlaştırma kurulunun aldığı kararlar uygulanmamıştır. Ücretler anlamında bu kayıplarının ilerleyen süreçlerde iyileştirilmesi gerekir. Şimdi aralık ayında Türkiye Büyük Millet Meclisine bütçe gelecek.
Bütçede kamu çalışanlarına verilen ücret artışı dört artı dört seksen lira toplu görüşme primi, aile yardımı gibi hususlar orada yasalaşacak. Umut ediyoruz ki bu bütçe daha sosyal bir bütçe olsun bu anlamda da biz çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bu yapılan düzenlemeler ile kamu çalışanlarının sorunlarının tamamı çözülüyor, kamu çalışanlarına çok büyük şeyler veriliyor havasının estirilmesini doğru bulmuyorum. Böyle bir şey söz konusu değil zaten. Bugüne kadar yapılmamış olan bazı hususlar giderilmiş olacak. Ama onun ötesinde bizim yıllardır söylediğimiz, siyasetçilerinde zaman zaman kamuoyunda dile getirdiği Türkiye'nin dört başı mamur kamu personel rejiminin uygulanabilir hale getirilmesidir. Kısmi düzeltmelerle kamu çalışanlarının sorunları çözülmez. Yıllardır hükümetler eşit iş eşit ücret ücret adaletinin tesis edilmesi farklı kurumlarda çalışan kamu görevlilerinin ücretlerinin eşitlenmesi gibi birçok şeyi ifade ederek söylediler. Bu hükümet döneminde de buna yönelik çalışmalar yapıldı. Ama taslaktan öteye gitmedi. Bizim arzu ettiğimiz tarafların bir araya gelerek hem hükümetin hem de sendikaların bir araya gelerek çalışanların taleplerine karşılık verecek çağın ihtiyaçlarını karşılayacak çağa uygun bir kamu personel rejimini hayata geçirmektir. Yoksa 657 sayılı kanun artık yamalardan oluşan bir bohça haline geldi. Bunun köklü bir halde bir şekilde düzeltilmesi noktasında hükümetten bir kararlılık ortaya koymasını bekliyoruz.
Diğer bir husus 12 Eylül 2010 tarihinde 26 maddelik anayasa değişikliği paketi halkoyuna sunuldu ve halkoyundan çıktı. Bu halkoyuna sunulan 26 maddelik değişiklik paketi içerinde 4-5 madde kamu çalışanları ile ilgili husustadır. Bunlardan birincisi kamu çalışanlarına toplu sözleşme hakkının verilmesiydi. Tabiî ki grevsiz bir toplu sözleşme hakkının yeterli olduğu söylenemez.Çünkü gelişmiş demokrasilere baktığını zaman toplu sözleşme hakkı grev hakkı ile birlikte yer almaktadır. Bugün Türkiye uluslar arası çalışma örgütüne üyedir. Uluslar arası çalışma örgütüne bir çok konuda taraf olmuş imza atmıştır.
Umut ediyoruz ki anaya değişikliği paketinde ki 26 maddeye çıkarılacak uyum yasaları çalışanların taleplerini karşılayacak şekilde olsun. Yeni yıl ile birlikte kamu çalışanlarının anayasa değişikliği paketinde 26 maddenin uyum yasaları çıkaracaklar ama uluslar arası anlamda esas alan bir sendika yasasını yeniden düzenlemedir. Grevsiz bir toplu sözleşmenin bir anlam ifade etmeyeceğini söylüyoruz."