Mevsimin en iyisi Cem Yılmaz

Yavuz Turgul’un senaryosunu yazıp yönettiği ‘Av Mevsimi’ nin basın gösterimi dün gerçekleştirildi. Sinema yazarlarının büyük bir kısmı filmin Türkiye’de çekilmiş en iyi ‘polisiye’ olduğu konusunda hemfikir. Eleştirmenlerin hemfikir olduğu konulardan birisi de cinayet masası dedektifi ‘Deli’ İdris’i canlandıran Cem Yılmaz’ın oyunculuğu. Öte yandan Uğur İçbak’ın görüntü yönetimi de övgüye değer bulundu. İşte yarın gösterime girecek olan ‘Av Mevsimi’ hakkında sinema yazarlarının görüşleri. 

Uğur Vardan (Radikal): Atmosferi ve oyuncu performansları gayet iyi olmuş, özellikle de Cem Yılmaz bu sezon ‘En iyi yardımcı erkek’te, birçok yerde ödülleri süpürebilir. Polisiye yanı tartışılabilir, çünkü gizemini sona bırakmamış, daha doğrusu başka bir şeyi bırakmayı yeğlemiş, yani senaryo kendince başka bir tercihin peşine düşmüş.. Ayrıca doku olarak Uğur Yücel’in ‘Ejder Kapanı’yla akrabalıklar kuruyor ama daha iyi bir film olduğunu söyleyebilirim…
Atilla Dorsay (Sabah): Tür-kiye’de polisiye sinema açısından bir zirve sayılabilir. Hem Yavuz Turgul’un senaryosu ve yönetimi, hem de görüntü yönetmeni Uğur İçbak’ın çalışmaları açısından. İyi işlenmiş bir hikaye, sürprizi olmasa da doyurucu bir final. Bütün bunlar tabii filimin lehine çalışıyor ve görülmesi gereken bir çalışma ortaya çıkartıyor.
Murat Özer (SİYAD Başkanı): Yavuz Turgul’un mesele olarak değilse de tür olarak kulvar değiştirmesine vesile olan ‘Av Mevsimi’, Türkiye sinemasının pek el atmadığı polisiye türüne eli yüzü düzgün bir çalışma kimliğiyle dahil oluyor. Türün olmazsa olmazı ‘sürpriz’ unsurunu erken açık etmesiyse filmin en büyük kusuru gibi duruyor. Turgul’un bunu bilinçli yaptığını düşünmek istiyoruz. Son söz olarak Cem Yılmaz’a bir parantez açmak gerek; Yılmaz, ‘Organize İşler’de olmamış bir ipucu verdiği böylesi bir karakter çalışmasının altından bu kez alnının akıyla çıkıyor, filmin yıldızı haline geliyor. Hikâyenin en çok iniş çıkış gösteren karakterine ekstra kazanımlar getirdiği de söylenebilir.
Şenay Aydemir (Radikal): Yavuz Turgul, polisiye trüklerinin başarıyla kullanılması açısından Türkiye’de bir ilke imza atmış. Cem Yılmaz’ın bir Karadeniz türküsü söylediği sahne çok iyi. Çünkü, bizde kalabalık sahne çekmek oldukça zor iş. Öte yandan Yılmaz’ın oyunculuğuna da ayrı bir parantez açmak gerek. En sıkıntılı yanı ise, sürprizini erken ele vermesinden öte, finale giden yoldaki bazı hızlı gelişmelerin hikayenin seyrini akamete uğratması.
Burak Göral (arkapencere.com): Yavuz Turgul sinemasýnýn en estetik çekilmiþ filmi. Ayrýca polisiye anlamýnda Türkiye’de çekilmiþ en iyi film. Keþke sýrlarýný daha iyi saklayabilseydi polisiye bir film olarak. Oyunculuklar da çok iyi.
Erkan Aktuð (Radikal): Baþýný ve sonunu uzun bulmakla birlikte her Yavuz Turgul filmi gibi takýr týkýr iþliyor. Keza oyunculuk ve görüntü de öyle. Bir de Cem Yýlmaz’ýn sýký bir oyuncu olduðunun ispatýdýr bu film. Üç dört kritik sahne var ki, döktürüyor. Cem Yýlmaz’ýn söylediði, ‘Hay-de gi-delum hayde’ hâlâ kulaklarýmda...
Esin Küçüktepepýnar (Sabah): Polisiyenin birtakým incelikleri, tuzaklarý vardýr. Bunlarý taþýyor film. Uzun. Seyirci olayý çözdükten sonra da devam etmesi Yavuz Turgul sinemasýnýn dramatik yanýný gösteriyor. Büyük oyuncular çarpýþýyor ve drama yükseliyor ama bu polisiye ritmini düþürüyor. Bir de kadýnlarýn hiçbiri mi yola gelmez yani? Yer yer Yavuz Turgul sinemasý lezzeti aldým.
Cüneyt Cebenoyan (Birgün): Tamamen kliþelerle örülü bir film. Bir dakika öncesinden olabilecek pek çok þeyi tahmin ediyorsun. Öte yandan bizim polislerimizin böyle olduðunu zerre kadar düþünmüyorum. Bir duygu uyandýrmadý bende. Öte yandan profesyonel bir iþ, dökülüyor film deðil yani.
Yeşim Tabak (Sabah): Karakterlerin özel hayatlarıyla ilgili dram çeşitlerine varıncaya dek, Hollywood polisiyelerinin yerli versiyonu olmakta ısrarcı bir film. Bu türün ortalama bir örneği olmayı da başarmış durumda. Gelgelelim, Av Mevsimi’ni bizler için çarçabuk unutulacak filmler arasına girmekten alıkoyacak tek şey de, bir Türk yapımı olmasından fazlası değil.
Kerem Akça (Haberturk.com): ‘Av Mevsimi’, Yavuz Turgul’un bildik üslubunun polisiye şubesi olma konusunda sıkıntı çekmiyor. Bu noktada oyuncular ve görüntü yönetmeni Uğur İçbak’ın da katkısı büyük. Türün kalıplarını Türk sinemasına ve kültürüne uyarlama konusundaki başarısıyla, daha önceki örneklere ders niteliğinde.