Düzce Tso Başkanı Metin Büyük Ve Beyköy Belediye Başkanı Osman Kılıç Mas-daf Yetkilileri İle Görüştüler

Düzce Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Metin Büyük ve Beyköy Belediye Başkanı Osman Kılıç, 1

Düzce Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Metin Büyük ve Beyköy Belediye Başkanı Osman Kılıç, 1. Organize Sanayi Bölgesi'nde (OSB) bulunan MAS-DAF fabrikasının yetkilileri ile görüştüler. Fabrika yetkililerinin yanı sıra Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu ile de görüşen Büyük ve Kılıç, eylem yapan işçilerle de bir süre sohbet ettiler.
İşçilerin sendikalı olmaları gerekçesi ile işten çıkartılmaları ile başlayan ve fabrika idari amirinin işçilerin üzerine araba sürmesi ile kamuoyunun dikkatlerini bir anda üzerine çeken MAS-DAF fabrikasını ziyaret eden DTSO Başkanı Metin Büyük ve Beyköy Belediye Başkanı Osman Kılıç yaşanan sorunların çözümü için sendika ve fabrika yetkilileri ile bir araya geldiler.
Fabrika yetkilileri ile yaptıkları görüşmenin ardından açıklamalarda bulunan DTSO Başkanı Büyük, barıştan yana olduklarının altını çizerek, yaşanan olayların ise Düzce'ye yakışmadığını söyledi. Büyük yaşanan olayların üzüntü verici olduğunu kaydederek, "Amacımız Düzce'de aş olsun, iş olsun, üretim olsun. Bu fabrikalar bizim fabrikalarımız. Buraya milyon dolarlık yatırımlar yapılmış. Üretimler yapılıyor. Bu işçiler de bizim kardeşlerimiz. Hepsi Düzcelidir. Biz barıştan yanayız. Buraya geldik, sendika başkanıyla görüşmeler yaptık. Fabrikanın yetkilileriyle görüşmeler yaptık. Bizim amacımız bir an önce bu olayın sonuçlanması. Sonuçta sadece bizim ağzımızın tadı bozulmadı. Bu görüntüleri sadece Düzce izlemedi, bütün Türkiye izledi. Zaten Düzce'nin imajı kötü. Bu yüzden bu görüntüler Düzce'ye artı sağlamadı. Biz yöneticiler olarak barıştan yanayız. Bir hafta sonra kurban bayramı var. Herkes huzurlu olsun. Üretici içeride sıkıntılı, sendikalı arkadaşlarımız burada soğukta bekliyor. Devletin işi gücü yok mu, burada kaç gündür jandarma bekliyor. Bu ortamın kaybolup bayram havasına dönüşmesi lazım. Bu konuda herkes üzerine düşen görevi yapacaktır. Bize de görev düşüyorsa biz de yapıcağız" dedi.
Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu gerçekleştirilen ziyareti geç kalınmış bir ziyaret olarak nitelendirerek, "Keşke Cuma günkü hadiseler yaşanmasaydı da, bugünlere bu fabrika gelmeseydi" dedi. Serdaroğlu, Düzce'nin sanayi yatırımları anlamında yeni yeni toparlandığına dikkat çekerek, "Buraya biz hiçbir şekilde olumsuz bir etki sağlamak istemiyoruz. Ama işverenlerimizin de aynı duyarlılık içerisinde davranmasını bekliyoruz. Ticaret Sanayi Odası başkanıyla da birkaç kez görüştük. Konfederasyon başkanıyla da görüştük. Sendikalardan bu kadar ürkmelerine ve korkmalarına gerek yok. Termo Makine ile de sözleşmemizi imzaladık ve orada endüstri gelişmelerine örnek bir görüntü ortaya koyduk. Biz bütün bölgelerimizde bütün fabrikalarımızda aynı amaç için mücadele veriyoruz. Fabrikamız sağlıklı bir şekilde büyümesini sürdürebilsin, ilişkilerini düzeyli bir şekilde sürdürebilsin, işçilerimiz üretken saygılı ve verimli üretim yapabilecek düzeye gelsin. Biz bunların çabası içerisindeyiz. Bu kadar sendikayla kavga etmeyi ve kendisine bu kadar zarar vermeyi ben kendileri acısından çok doğru bulmuyorum" dedi.
Serdaroğlu, fabrikaların 19. yüzyıl mantığı ile sendikalaşmaya izin vermemek adına kendilerine zarar vermelerine bir anlam veremediklerini belirterek, defalarca çağrıda bulunmalarına rağmen fabrika yönetimi tarafından kendilerine bir cevap verilmediğini kaydetti.
"İşverenin sendikalaşmadan dolayı işçileri çıkartmasaydı, hiçbir kavga olmayacaktı" diyen Serdaroğlu, "Oturur konuşuruz fabrikanın durumuna göre toplu bir sözleşme yaparız. Ben herkesle tek tek uğraşacağıma, burada sendikanın görevlendirdiği insanla görüşür, sorunları çözerim deseydi herhangi bir sorun olmayacaktı. Burada bu kavga iş yerine hiçbir şey kazandırmaz. Defalarca bizim çağrı yapmamıza rağmen bizim çağrılarımıza cevap verilmiyor. Sorunun çözümü konusunda adım atılmıyor. İşverenlerimiz özellikle MAS-DAF adım atmıyor ve bu fabrikayı bile bile kötü bir noktaya taşıyor. Biz bu açıdan bölgedeki daha akil insanların devreye girerek iş verenin bu tutumunu artık bir şekilde ortadan kaldırmasını istiyoruz. Bir uzlaşma zemini hazırlamasını bekliyoruz. Sayın Valimizden de bunu bekliyoruz. Bölgedeki diğer mülki amirlerimizden ve kurum başkanlarımızdan da bunu istiyoruz. Gelin biz haksızsak haksızın deyin, yasa dışı işler yaptınız desinler. Yanlışımız neyse söylesinler. Bizde yanlış yaptık diyerek özür dileyip gidelim. Ama devlet bana bu sendikalaşma hakkını vermiş ise, işverenlerin de artık bunu kabullenmesi gerekir. Avrupa Birliği eşiğindeki Türkiye'nin artık bu görüntüleri ortaya koymaması gerekiyor. Bu fabrika uluslar arası üretim yapan, ticaret yapan bir fabrika. Ben fabrikanın bu kadar böyle enternasyonalist bir tarzının karşılığında yasal hakkı olan sendikayı bu kadar tanımazdan gelmesini de bu çağa yakışır bir davranış olarak görmüyorum" diye konuştu.
Serdaroğlu son olarak her türlü uzlaşma zemini aradıklarını ve kavga etmek istemediklerine vurgu yaparak, "İlla bizle kavga etmek istiyorlarsa, biz bunun karşılığında da sessiz durmayız. Gereken her türlü işçi arkadaşlarımızın hakkını korumak için mücadelemizi sürdürürüz. Dostluğumuz dostluktur, ama bizim düşmanlığımız da kötüdür. Bunu da özellikle belirtmek istiyorum" şeklinde konuştu.