Eğitimciler uyardı: Kimi dizilerde tecavüz ve küfür meşru gösteriliyor

Eğitimciler bazı dizilerdeki tecavüz ve küfür sahnelerinin meşru bir olaymış gibi gösterilmesinin özellikle ergenlik çağındaki çocukları olumsuz etki

Eğitimciler bazı dizilerdeki tecavüz ve küfür sahnelerinin meşru bir olaymış gibi gösterilmesinin özellikle ergenlik çağındaki çocukları olumsuz etkilediğine dikkat çekiyor. Tecavüz sahneleri nedeniyle RTÜK'e en çok şikâyet edilen yayınların başında gelen Fatmagül'ün Suçu Ne? isimli diziye eğitimcilerden de tepki geldi.

Tecavüz sahneleriyle Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK)'nun ardından TBMM Dilekçe Komisyonu'nun da gündemine giren 'Fatmagül'ün Suçu Ne' isimli diziye eğitim sendikaları da tepki gösteriyor. Özellikle okullarda, isimleri dizilerdeki karakterlerle aynı olan öğrencilerin arkadaşları tarafından sözlü tacize uğradığına dikkat çeken eğitimciler, televizyonlar RTÜK'ün daha sıkı denetim yapmasını istedi.

Eğitim Sen Genel Başkanı Zübeyde Kılıç, bahse konu dizide tecavüzün meşrulaştırıldığının altını çizdi. Genel Başkan Kılıç, iş yoğunluğu nedeniyle dizi izleyemediğini ancak son dönemde 'Fatmagül'ün Suçu Ne' isimli diziyle ilgili artan şikâyetler üzerine incelediğini aktardı.

Dizide tecavüz sahnelerinin sıradanlaştırıldığının altını çizen Kılıç, "Sanki tecavüz meşru bir şeymiş gibi bir izlenim oluşturuluyor. Öyle ki neredeyse yapılan kötü fiil affedilecek bir durummuş gibi yansıtılıyor. Bunu televizyonların pompalayış biçimi ise ayrıca düşündürücüdür. Eğitim durumu çok yüksek olmayan gelenek ve göreneklerin etkisinde kalmış olan bu tür yaşamlara özenen genç kız açısından, Fatmagül'ün yaşadıkları neredeyse meşrulaştırılıyor. Eğer televizyonlar bu tür olayları toplumun hoş karşıladığı, yadırgamadığı meşru görüldüğü sağlanırsa bu tür olaylar artar." diye uyardı.

Bu tür diziler özellikle eğitim çağındaki çocuklar üzerinde çok ciddi olumsuzluklar meydana getirdiğini vurgulayan Zübeyde Kılıç, "Birçok dizi de aynı şeyler var. Polisiye dizilerde sinkaflı konuşmalar meşru ve doğru gibi görülüyor. Böyle olunca artık küfür ve argo sokakta, okulda ve yaşamın her alanında karşımıza çıkıyor. Tecavüz, yakışıklı, zengin ve güçlü erkek karakterleriyle özendiriliyor. Neredeyse, birçok genç kıza 'Fatmagül'ün yerinde ben olsaydım' dedirtecek özentiler var. Toplumda, paranın, gücün çok önemli olduğu bir toplumda, tecavüz mağduru sıradanlaştırılıyor, bu fiili yapanlar ise ödüllendiriliyor. Tecavüze uğrayanları değil de yapanları masumlaştıran meşrulaştıran bir durum var. RTÜK bu tür dizileri çok iyi denetlemeli. Ancak RTÜK'ü daha çok politik konularda açıklamalar yaparken ya da farklı konularla meşgul görüyoruz." eleştirisinde bulundu.

"ÖĞRENCİLER KIZDIKLARI ARKADAŞLARINA DİZİDEKİ MAĞDUR KADININ İSMİYLE HİTAP EDİYOR"

Eğitim Bir Sen Konya Şube Başkanı Latif Selvi ise dizinin yayına girmesinin ardından birçok okulda öğrencilerin kızdıkları arkadaşlarını dizideki mağdur kadının ismiyle hitap ettiğini söyledi.

Latif Selvi, öğrencilerin, hafiflikler içeren argo ve ahlaksız davranışları toplum önünde sergilemek suretiyle olumsuz intiba bırakan programların çocukları olumsuz etkilediğini anımsattı.

Başkan Selvi şunları söyledi, "Öğrenciler arasında bu tür diziler ciddi bir travma konusu. Maalesef, dizi karakterleriyle aynı ismi taşıyan öğrenciler, arkadaşlarının sözlü tacizine maruz kalıyor. Hatta okul idaresine intikal edecek kavgalara, psikolojik yıpranmışlıklara neden olabilecek vakalar yaşanabiliyor. Toplum içerisinde bu tür acı olaylar yaşanabilir. Bir cinayet işlenebilir. Filmlerdeki cinayet çocuklarda olumsuz etki bırakıyor. Tecavüz sahnesinin sürekli televizyonlarda izleniyor olması hele de isim benzerlikleri, yaş benzerlikleri, memleket benzerlikleri olumsuz etkiler bırakıyor. Bu tür dizilerin hiçbir olumlu katkısı olmadığı gibi toplumun yapısını bozan yönleri çok fazla."

Ergenlik çağında olan birçok öğrencinin dizilerdeki sahnelerden olumsuz etkilenebileceği uyarısında bulunan Latif Selvi, "Kamuoyu önünde olan idol şeklinde olan kişiler, çocuklar tarafından örnek alınıyor. RTÜK bunların üzerine gitmeli. Ciddi yaptırımları olmalı. Toplumda her şey gizli kalsın demiyoruz. Ama her şey kendi ölçüsünde kamuoyuna yansımalı. Bu tür konular yeni olumsuzluklara meydan verecek şekilde değil, olumsuzlukları giderilmesine önleyici olmalı. Kötü örnekleri minimize ederek güzel örnekleri çoğaltmalıyız. Bu dizideki karakterin ismi onlarca okulda öğrenciler tarafından arkadaşlarına söyleniyor. Birçok öğrenci kızdığı zaman ya da şaka yollu da olsa arkadaşına söyleyebilir. İsim benzerliği yoluyla hafife almak için bu ismi kullanabilir. Televizyonlar bu tür olaylara öncülük etmemeli." diye konuştu.