Dünya İkincisi Bal Üreticisi Balın Sırrını Açıkladı
Dünya Arıcılık Örgütü tarafından Slovenya'nın başkenti Lubyana'da Tıbbi Arı Ürünleri Kongresi (Apimedica 2010) kapsamında düzenlenen "Dünyanın En İyi Balı Yarışması"nda ikinci olan Mersinli bal üreticisi Şahbaz Çay, "Balımızın kalitesi kurakta açan ve su bulamayınca topraktan yoğun mineral alan çiçeklerden geliyor" dedi
Dünya Arıcılık Örgütü tarafından Slovenya'nın başkenti Lubyana'da Tıbbi Arı Ürünleri Kongresi (Apimedica 2010) kapsamında düzenlenen "Dünyanın En İyi Balı Yarışması"nda ikinci olan Mersinli bal üreticisi Şahbaz Çay, "Balımızın kalitesi kurakta açan ve su bulamayınca topraktan yoğun mineral alan çiçeklerden geliyor" dedi.
Mersin'in Erdemli ilçesine bağlı Eğriçayır Yaylası'nda üretilen Eğriçayır balı, Tıbbi Arı Ürünleri Kongresi kapsamında yapılan "Dünyanın En İyi Balı Yarışması"nda ikinciliğe layık görülerek gümüş madalya ile ödüllendirildi. Dünyanın en iyi ikinci balını üreten Şahbaz Çay ve oğlu Murat Çay, üyesi oldukları Erdemli Ziraat Odası tarafından altınla ödüllendirildi. Erdemli Ziraat Odası Başkanı Adnan Dölek, başarısından dolayı Çay ailesini kutlayarak, Şahbaz Çay'a cumhuriyet altını taktı.
Geçen yıl dünya üçüncüsü olan, bu yıl da ikinci olan Şahbaz Çay, "Çay ailesi olarak 300 yıldır Toros Dağları'nda arıcılık yapmaktayız. Ürettiğimiz balların dünyanın en kaliteli ballarından olduğunu son girdimiz Dünya Tıbbi Arı Ürünleri Kongresi'nde aldığımız gümüş madalya ile doğrulamış olduk" dedi.
'BALIN KALİTESİ KURAKTA AÇAN ÇİÇEKLERDEN GELİYOR'
Eğriçayır balının dünya çapında kaliteli ballar arasına girmesinin iki sebebi bulunduğunu belirten Çay, "Birincisi, Eğriçayır balını ürettiğimiz Eğriçayır Yaylası'nın lokasyonudur. Toros sıra dağlarında Bolkar Dağı'nın uzantısı üzerinde yer alan Eğriçayır Yaylası'nın rakımı 2500 metredir. Yüksek rakımdan dolayı ardıç ve sedir dışında hiçbir ağaç türü bitki örtüsü içerisinde olmayıp, yüzlerce kır çiçeği yaylanın bitki örtüsünü oluşturmaktadır. Yılın 8 ayı kar altında kalan Eğriçayır Yaylası'nda Mayıs
ayında karların erimesi ile kır çiçekleri sulanmaya başlar ve 21 Haziran gün dönümünden sonra kuraklık başlar. Kurak mevsimde kır bitkileri hayatta kalmak için toprakta su olmadığından su yerine bir yığın mineral almaktadır. Bu durumdaki bitkilerin salgıladığı bal da nem oranı düşük çıkmakla birlikte aroması çok yoğun olmaktadır. Karadeniz gibi yağmurlu bölgelerde suya kolay ulaşan bitkiler kolay bal salgılar, fakat bu ballarda nem oranı hem yüksek olur hem de aroma bakımından fakir olur, kısacası çok su
bitkiyi tembelleştirir" diye konuştu.
'EĞRİÇAYIR BALI TAMAMEN ORGANİK'
Eğriçayır balının kaliteli olmasının ikinci sebebinin ise üretim şeklinde gizli olduğunu ifade eden Çay, "Ülkemizde varoa, yavru çürüklüğü gibi arı hastalıkları ile mücadele etmek için arılara antibiyotik gibi ilaçlar verilmekte, bu ise balda kalıntı yapmaktadır. Biz organik arıcılık yapmaktayız. Herhangi bir yapay ilaç kullanmamız organik arıcılık yönetmeliği ile yasaklanmıştır. Bu durum balın kalitesini artırmaktadır. Ayrıca butik bir bal üreticisi oluğumuz için balı peteklerden erken sağma yerine arı
iyice olgunlaştırdıktan sonra sağmaktayız. Fransa Arıcılar Birliği'nin laboratuarında yaptırdığımız analizlerde bir arı enzimi olan Diastas sayısı balımızda 27 olarak çıkmıştır. Avrupa Birliği bal kodeksine göre en az 8 olması gereken bu değer genelde normal ballarda 12 ile 17 arası olmasına rağmen arı tarafından iyice işlenen Eğriçayır balında 27'dir. 300 yıllık arıcılık deneyimizle ürettiğimiz, Yörük aile geleneğimizde kutsal sayılan balımızın dünya derecesi alarak ülkemizi temsil etmesi bizi çok
sevindirmiştir" şeklinde konuştu.
KOVANLARI ARTTIRIP TALEPLERİ KARŞILAYACAKLAR
Dünya derecesinden sonra Paris ve Londra'daki dünyanın her ülkesinden kaliteli gurme ürünler satan bazı marketlerin kendilerinden bal talep ettiklerini anlatan Çay, "Üretimimizin butik ve kısıtlı olmasından dolayı talepleri geri çevirmek zorunda kaldık. Ama önümüzdeki yıllarda kovan sayımızı bine çıkartarak, onların da taleplerini karşılamak istiyoruz. Aynı şekilde Dubai'den bir iş adamı bir konteynır dolusu kavanozlanmış bal talep etti. Bu yıl sadece iç talebin bir kısmını karşılayabildiğimiz için
ihracat düşünmüyoruz ama kovan sayımızı artırdıktan sonra dış taleplerle de ilgileneceğiz. Şu anda ürünlerimiz İstanbul Nişantaşı başta olmak üzere çeşitli gurme marketlerde kilosu 120 TL'ye satılmaktadır" dedi.
Erdemli Ziraat Odası'nın kendilerine destek verdiğini de dile getiren Çay, "Odamızın desteğini her zaman yanımızda gördük. Bu yıl gümüş madalya aldığımız balımızı, geçen yıl kendisinin bize hediye ettiği bal sağım makinesi ile yaptık. Kendileri bize bu yıl altın hediye ettiler, biz de kendilerine önümüzdeki yıl altın madalyayı ülkemize getirmeye söz veriyoruz" diye konuştu.
Oda Başkanı Adnan Dölek ise, "Geçen yıl gelen üçüncülüğün tesadüf olmadığı ortada. Bu yıl gümüş madalya ile ikincilik geldi. Odamız üyesi Şahbaz Çay ürettiği bal ile hem ülkemizi hem Mersin'imizi, hem ilçemizi balı ile dünyaya tanıttı. Kendisiyle gurur duyuyoruz. Başarılarının devamını dilerken, kendisinin ve bizim en büyük beklentimiz altın madalya ile dönmektir. Eğriçayır balımızın birinciliğe adım adım gittiğini hissediyoruz. Oda yönetim kurulu üyelerim ve bütün çiftçilerimiz ve Erdemli adına
üreticimizi kutluyorum" dedi.
(OKİ-CC-Y)
Mersin'in Erdemli ilçesine bağlı Eğriçayır Yaylası'nda üretilen Eğriçayır balı, Tıbbi Arı Ürünleri Kongresi kapsamında yapılan "Dünyanın En İyi Balı Yarışması"nda ikinciliğe layık görülerek gümüş madalya ile ödüllendirildi. Dünyanın en iyi ikinci balını üreten Şahbaz Çay ve oğlu Murat Çay, üyesi oldukları Erdemli Ziraat Odası tarafından altınla ödüllendirildi. Erdemli Ziraat Odası Başkanı Adnan Dölek, başarısından dolayı Çay ailesini kutlayarak, Şahbaz Çay'a cumhuriyet altını taktı.
Geçen yıl dünya üçüncüsü olan, bu yıl da ikinci olan Şahbaz Çay, "Çay ailesi olarak 300 yıldır Toros Dağları'nda arıcılık yapmaktayız. Ürettiğimiz balların dünyanın en kaliteli ballarından olduğunu son girdimiz Dünya Tıbbi Arı Ürünleri Kongresi'nde aldığımız gümüş madalya ile doğrulamış olduk" dedi.
'BALIN KALİTESİ KURAKTA AÇAN ÇİÇEKLERDEN GELİYOR'
Eğriçayır balının dünya çapında kaliteli ballar arasına girmesinin iki sebebi bulunduğunu belirten Çay, "Birincisi, Eğriçayır balını ürettiğimiz Eğriçayır Yaylası'nın lokasyonudur. Toros sıra dağlarında Bolkar Dağı'nın uzantısı üzerinde yer alan Eğriçayır Yaylası'nın rakımı 2500 metredir. Yüksek rakımdan dolayı ardıç ve sedir dışında hiçbir ağaç türü bitki örtüsü içerisinde olmayıp, yüzlerce kır çiçeği yaylanın bitki örtüsünü oluşturmaktadır. Yılın 8 ayı kar altında kalan Eğriçayır Yaylası'nda Mayıs
ayında karların erimesi ile kır çiçekleri sulanmaya başlar ve 21 Haziran gün dönümünden sonra kuraklık başlar. Kurak mevsimde kır bitkileri hayatta kalmak için toprakta su olmadığından su yerine bir yığın mineral almaktadır. Bu durumdaki bitkilerin salgıladığı bal da nem oranı düşük çıkmakla birlikte aroması çok yoğun olmaktadır. Karadeniz gibi yağmurlu bölgelerde suya kolay ulaşan bitkiler kolay bal salgılar, fakat bu ballarda nem oranı hem yüksek olur hem de aroma bakımından fakir olur, kısacası çok su
bitkiyi tembelleştirir" diye konuştu.
'EĞRİÇAYIR BALI TAMAMEN ORGANİK'
Eğriçayır balının kaliteli olmasının ikinci sebebinin ise üretim şeklinde gizli olduğunu ifade eden Çay, "Ülkemizde varoa, yavru çürüklüğü gibi arı hastalıkları ile mücadele etmek için arılara antibiyotik gibi ilaçlar verilmekte, bu ise balda kalıntı yapmaktadır. Biz organik arıcılık yapmaktayız. Herhangi bir yapay ilaç kullanmamız organik arıcılık yönetmeliği ile yasaklanmıştır. Bu durum balın kalitesini artırmaktadır. Ayrıca butik bir bal üreticisi oluğumuz için balı peteklerden erken sağma yerine arı
iyice olgunlaştırdıktan sonra sağmaktayız. Fransa Arıcılar Birliği'nin laboratuarında yaptırdığımız analizlerde bir arı enzimi olan Diastas sayısı balımızda 27 olarak çıkmıştır. Avrupa Birliği bal kodeksine göre en az 8 olması gereken bu değer genelde normal ballarda 12 ile 17 arası olmasına rağmen arı tarafından iyice işlenen Eğriçayır balında 27'dir. 300 yıllık arıcılık deneyimizle ürettiğimiz, Yörük aile geleneğimizde kutsal sayılan balımızın dünya derecesi alarak ülkemizi temsil etmesi bizi çok
sevindirmiştir" şeklinde konuştu.
KOVANLARI ARTTIRIP TALEPLERİ KARŞILAYACAKLAR
Dünya derecesinden sonra Paris ve Londra'daki dünyanın her ülkesinden kaliteli gurme ürünler satan bazı marketlerin kendilerinden bal talep ettiklerini anlatan Çay, "Üretimimizin butik ve kısıtlı olmasından dolayı talepleri geri çevirmek zorunda kaldık. Ama önümüzdeki yıllarda kovan sayımızı bine çıkartarak, onların da taleplerini karşılamak istiyoruz. Aynı şekilde Dubai'den bir iş adamı bir konteynır dolusu kavanozlanmış bal talep etti. Bu yıl sadece iç talebin bir kısmını karşılayabildiğimiz için
ihracat düşünmüyoruz ama kovan sayımızı artırdıktan sonra dış taleplerle de ilgileneceğiz. Şu anda ürünlerimiz İstanbul Nişantaşı başta olmak üzere çeşitli gurme marketlerde kilosu 120 TL'ye satılmaktadır" dedi.
Erdemli Ziraat Odası'nın kendilerine destek verdiğini de dile getiren Çay, "Odamızın desteğini her zaman yanımızda gördük. Bu yıl gümüş madalya aldığımız balımızı, geçen yıl kendisinin bize hediye ettiği bal sağım makinesi ile yaptık. Kendileri bize bu yıl altın hediye ettiler, biz de kendilerine önümüzdeki yıl altın madalyayı ülkemize getirmeye söz veriyoruz" diye konuştu.
Oda Başkanı Adnan Dölek ise, "Geçen yıl gelen üçüncülüğün tesadüf olmadığı ortada. Bu yıl gümüş madalya ile ikincilik geldi. Odamız üyesi Şahbaz Çay ürettiği bal ile hem ülkemizi hem Mersin'imizi, hem ilçemizi balı ile dünyaya tanıttı. Kendisiyle gurur duyuyoruz. Başarılarının devamını dilerken, kendisinin ve bizim en büyük beklentimiz altın madalya ile dönmektir. Eğriçayır balımızın birinciliğe adım adım gittiğini hissediyoruz. Oda yönetim kurulu üyelerim ve bütün çiftçilerimiz ve Erdemli adına
üreticimizi kutluyorum" dedi.
(OKİ-CC-Y)