TBMM Başkanı Şahin: Parlamentolar küresel barış ve güvenlik konularına daha fazla ilgi göstermeli

TBMM Başkanı ve Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenterler Asamblesi (KEİPA) Dönem Başkanı Mehmet Ali Şahin, "Günümüzde farklı dinlere ve kültürlere

TBMM Başkanı ve Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenterler Asamblesi (KEİPA) Dönem Başkanı Mehmet Ali Şahin, "Günümüzde farklı dinlere ve kültürlere mensup kişiler arasındaki diyalog eksikliği, ön yargılar ve husumet en az güvenlik sorunları kadar dünyamızı tehdit etmektedir." dedi. Parlamentoların da asli görevleri olan yasama işlevinin ötesine geçmesinin bir zaruret haline geldiğini anlatan Şahin, parlamentoların küresel barış ve güvenliği ilgilendiren konulara daha fazla ilgi göstermesinin kaçınılmaz olduğunu ifade etti.

Şahin, Trabzon Zorlu Grand Otel'de düzenlenen KEİPA 36. Genel Kurul Toplantısı'nın açılış töreninde yaptığı konuşmada, özellikle son 20 yılda küreselleşme ve bilgi iletişim teknolojilerindeki hızlı gelişim sayesinde toplumların birbirlerine daha da yakınlaştığına dikkat çekti. Bu süreçte uluslararası ve bölgesel işbirliğinin daha da önem kazandığına işaret eden Şahin, "Bu çerçevede Karadeniz bölgesinde de barış, istikrar, ekonomik kalkınma ve demokrasinin uzlaştırıcı temel ilkelerini paylaşan ülkelerimiz 18 yıl önce bölgenin en kapsayıcı organizasyonu olan KEİ kurdular." dedi.

Günümüzde farklı dinlere ve kültürlere mensup kişiler arasındaki diyalog eksikliği, ön yargılar ve husumetin en az güvenlik sorunları kadar dünyayı tehdit ettiğinin altını çizen Şahin, şöyle konuştu: "Tarihte birçok üzücü dönem ve olay bu tehlikeli potansiyelin günü geldiğinde en zararlı silahtan daha yıkıcı olabileceğinin maalesef örnekleri ile doludur. Yine maalesef bu husumetin tehditkar rüzgarı dünyanın bir çok bölgesinde hala esmeye devam etmektedir. Bu rüzgar dünyada sözde bir medeniyetler çatışması bulunduğuna dair senaryoları da ne yazık ki güçlendirmektedir. Uzun yıllardır sıkça rastladığımız bu yöndeki iddialar özellikle İslam dini ile Batı dünyasının değerleri arasında derin ve bağdaşmaz farklar bulunduğu şeklindeki kabul edilemez ön yargılardan beslenmektedir. Ancak çoğunluğu Müslüman bir nüfusu sahip olan çağdaş, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti, medeniyetler çatışmasını savunanlara en güzel yanıtı vermektedir."

BARIŞ, İSTİKRAR VE İŞBİRLİĞİNİN HAKİM KILINMASI İÇİN DİYALOG HAYATİ BİR ÖNEME SAHİP

Türkiye'nin bu anlamda zengin bir kültürel birime de sahip olduğunu ifade eden Şahin, "Doğu'dan Batı'ya, Güney'den Kuzey'e bu coğrafyadan geçen ve tarihteki yerini alan onlarca medeniyetin ektiği bu bir arada yaşama tohumları başta Trabzon olmak üzere ülkemizi her köşesinde yaşamaktadır. Başta Hıristiyan alemi için büyük önem taşıyan Sümela Manastırı olmak üzere çeşitli kiliseler ile inanç ve kültür merkezlerini barındıran Trabzon, ülkemizin en eşsiz barış ve kültür merkezlerindendir. Özellikle 15 Ağustos'ta Sümela Manastırı'nda yapılan ayinle bu coğrafyadan tüm dünyaya çok anlamlı bir barış ve hoşgörü mesajı verilmiştir." ifadelerini kullandı.

Şahin, Türkiye'nin dini inanç ve kültür temelinde insanlar arasında kategorik farklılıklar gözetilmesine ve böylelikle husumet tohumlarının ekilmesine şiddetle karşı olduğuna dikkat çekti. Bu çerçevede günümüzde giderek önem ve öncelik kazanan kültürler ve dinler arası diyalog konusu Türk dış politikasının başlıca unsurları arasında yer aldığını anlatan Şahin, şöyle devam etti: "Türkiye bu konuda en önemli girişim sayılabilecek medeniyetler ittifakının iki eş sunucusundan birisidir. Medeniyetler ittifakı küresel düzeyde bir hoşgörü ve huzur ortamı oluşturma amacını gütmekte ve bu hedef doğrultusundaki adımlarını bölgesel stratejiler yoluyla gerçekleştirmektedir. Dolayısıyla bütün bu çalışmalara hepimizin gerekli desteği sağlaması önem arz etmektedir. Türkiye bu girişimin yanı sıra kendi yakın coğrafyası ile ikili ve yakın ilişkilerini sıfır sorun ve maksimum fayda ortak ilkelerine dayanarak, karşılıklı refah ve kalkınma hedefi doğrultusunda şekillendirmeyi özel önem vermektedir."

Günümüz dünyasının karşı karşıya olduğu sorunların ağırlığı dikkate alındığında, parlamentoların da asli görevleri olan yasama işlevinin ötesine geçmesinin bir zaruret haline geldiğini dile getiren Şahin, parlamentoların küresel barış ve güvenliği ilgilendiren konulara daha fazla ilgi göstermesinin kaçınılmaz olduğunu vurguladı.

Dünyada barış, istikrar ve işbirliğinin hakim kılınması için kültürler ve dinler arası diyaloğun hayati bir öneme haiz olduğunu gösterdiğini belirten Şahin, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu çerçevede parlamentolar ulusal düzeyde gerçekleştirecekleri faaliyetlerin yanı sıra farklı kültürlere ve medeniyetler arsında hoşgörü ve uyum ortamının güçlendirilmesine yönelik değerli katkılarını sunmayı devam etmelidirler."

Devlet Bakanı ve Başkanı Yardımcısı Bülent Arınç da, Türkiye tüm komşuları ve KEİ ülkeleri ile işbirliğini ve dostluğunu en üst düzeye çıkartmakta kararlı olduğunu vurguladı. Arınç, "Tüm bu gelişmelerin bölgemizde ekonomik işbirliği ve refahı artmasına büyük bir katkı sağlayacaktır. Çalışmaların başarılı olmasında KEİPA çerçevesinde yürütülen diyalogunu büyük bir katkı sağladığını inanıyorum." ifadelerini kullandı.

TBMM Başkanı ve KEİPA Dönem Başkanı Mehmet Ali Şahin, konuşmasının ardından, KEİPA Dönem Başkanlığını Ukrayna Meclis Başkanı Volodymyr'e devretti. Şahin, Lytvyn'e başarılar dileyerek, her türlü desteğe hazır olduklarını kaydetti.