Şener'den Generallerin Görevden Alınmasıyla İlgili Açıklama

Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, generallerin görevden alınmasıyla alakalı olarak, "Türkiye bir hukuk devletidir

Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, generallerin görevden alınmasıyla alakalı olarak, "Türkiye bir hukuk devletidir. Herkesin görev ve sorumlulukları kanunlarla belirlenmiştir. Bakanlar, var olan bir yetkiye dayanarak bu kararı almışlardır. Kararın muhatabı olan kişilerin buna hukuk çerçevesinde itiraz hakkı vardır" dedi.
Önümüzdeki günlerde belediye seçimi yapılacak olan Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesine bağlı Ovaazatlı beldesindeki seçim bürosu açılışı için Bursa'ya gelen Şener, Çelik Palas Oteli'nde gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Şener, İçişleri ve Milli Savunma Bakanları tarafından görevden alınan üç generalle ilgili soru üzerine,
"Türkiye hukuk devletidir. Hukuk devletinde kurumlar ve kurallar vardır. Kurumların yetkileri ve sorumlulukları bellidir. Herkesin yetki ve sorumluluğu anayasa, yasa ve diğer mevzuatlarla belirlenmiştir. Şu anda ortaya çıkan durumla ilgili farklı yorumlar yapılmaktadır. Gerekçelere istinaden farklı değerlendirmeler yapılmaktadır. Bir hakkı yasal olarak talep ettikleri için, maruz kaldıkları durum olarak değerlendirenler vardır. Ama ben fotoğrafa daha geniş bakmak gerektiğini düşünüyorum. Türkiye'de tüm
kurumlar ve yetkileri bellidir. Böyle bir durumda, var olan bir yetkiye dayanarak ilgili bakanlar bu kararı almışlardır. Kararın muhatabı olan kişiler açısından da yine buna hukuk çerçevesinde itiraz hakkı vardır. Herkes yasalardan kaynaklanan haklarını kullanacaktır ve kullanmalıdır. Olayı bir bütün olarak değerlendirmek lazım. Zaman zaman bazı olumsuz sonuçlar ortaya da çıksa, sonunda Türkiye'nin hukuk devleti olduğunu bilip nihai hukuki durum herkes tarafından işin olabiliri olarak kabul edilmelidir"
dedi.
Bir gazetecinin, "Siz olsaydınız aynı kararı verir miydiniz" sorusuna ise Şener, "Önünüze gelecek dosyaya bakarsınız. İlgili kişilerin dosyalarını incelemedim. İncelemediğim kişilerin dosyalarıyla ilgili bir şey söyleyemem. Bakanlığım döneminde önüme gelen dosyaları inceleyip tartışırdık. İlgili kişinin bakışını ve görüşünü alıp ona göre kararını verirdik. Benim dönemimde de yaşanan bazı olaylar vardı. Her verdiğim kararda hukuk neyi gerektiriyor, bunu dikkate almışımdır" cevabını verdi.

FÜZE KALKANINA TEPKİ
Füze kalkanı anlaşmasına sert tepki gösteren Şener, "İktidar, demokrasi standardını düşürdü. Demokrasi, hukuk devleti demektir. Bu dönemde eleştirel düşünce ve sivil direniş adeta siyasi iktidar tarafından baskılanmış ve yok edilmiştir. Bu, demokrasinin tam anlamıyla dibe vurduğunu göstermektedir. Bir ülkenin başına gelen en büyük felaket budur. Demokrasinin yara aldığı bu tablonun en belirgin göstergesi, hükümetin füze kalkanı ile ilgili aldığı karar sonrasında Türkiye'nin dışarıdan görünüşüdür. Böyle
bir karar, Türkiye'nin menfaatlerine aykırıdır. Türkiye'nin çıkarları yok sayıldı. Tarafı olmadığımız bir çatışmanın ortasında kalmayı, bu ülkede yaşayan hiçbir vatandaş kabul etmez. Ama füze kalkanı demek, Türkiye'nin içinde olmadığı çatışmanın kalkanı olduğu anlamına gelebilir. Savaş alanına düşmesi anlamına gelir. Bunun kararını hiçbir ülkede siyasi iktidar kendi başına veremez. Ama konu Türk kamuoyundan bile gizlendi. Son ayda bir ABD dış ilişkileri yetkilisinin yaptığı açıklamalara istinaden
bildirildi. Daha sonraki süreçte tartışılamadı. Füze kalkanı konusunda hükümet onay verdi. Türkiye'de konuşlanmadan NATO Zirvesi'nde karar verdi. Ancak hala kamuoyu suskundur. Bundan 5 yıl önce bu karar alınsaydı halk sokaklara dökülürdü" ifadelerini kullandı.
Hükümetin, "NATO görüşmelerinde düşman tehdidi İran olduğunu yazdırmadık" açıklamalarına da tepki gösteren Şener, "Tehdit uygulamasının nereden geldiğinin kararda yazılmamış olması neticeyi değiştirmez. Tehdit, diğer bölgelerde de olduğu gibi Orta Doğu'dur, İslam ülkeleridir. İran ve diğer ülkelerdir. Böyle bir ortamda Türkiye kendi çıkarlarını ilgilendirmeyen konuda bir rol üstlendi. Bu rolün Türkiye'ye faydası değil, maliyeti vardır" diye konuştu.
Alınan kararı Türkiye'nin dış politikasında eksen kayması olarak değerlendiren Şener, "Türk dış politikası eksen kaymasına uğramıştır. Bundan Türkiye etkilenecektir. Üçüncüsü, her şeyden önce nükleer serpintilerle Türkiye'yi tedavi edilmez ve altından kalkılmaz sorunlarla baş başa bırakacaktır. Bunların ötesinde böyle bir kararın Türkiye'de suskunlukla karşılanıyor olması, Türk demokrasinin dibe vurduğunun kanıtı ve belgesidir" diyerek kalkan projesine tepki gösterdi.
Ovaazatlı'da yapılacak seçimlere katılacaklarını belirten Şener, "Kurulduktan sonra gireceğimiz ilk seçimlerde başarılı olmak için çaba sarf edeceğiz. 7 partinin katılacağı seçimlerde kadın adayı olan tek parti Türkiye Partisi'dir. 5 Aralık'ta belediye başkanlığını kutlamak istiyoruz" diyerek seçimin galibi olacaklarını iddia etti.
Şener, basın toplantısın ardından Mustafakemalpaşa ilçesine gitti.