Hayata Dönüş Operasyonu Davası Başladı
F Tipi cezaevlerini protesto eden hükümlüler tarafından başlatılan ölüm oruçlarına son vermek için Bayrampaşa Cezaevi'nde 19 Aralık 2000'de gerçekleştirilen ve 12 mahkumun ölümüyle sonuçlanan "Hayata Dönüş Operasyonu"na ilişkin 39 asker, 10 yıl sonra hakim karşısına çıktı
F Tipi cezaevlerini protesto eden hükümlüler tarafından başlatılan ölüm oruçlarına son vermek için Bayrampaşa Cezaevi'nde 19 Aralık 2000'de gerçekleştirilen ve 12 mahkumun ölümüyle sonuçlanan "Hayata Dönüş Operasyonu"na ilişkin 39 asker, 10 yıl sonra hakim karşısına çıktı.
Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada 39 jandarma görevlisi, "'görev sınırını aşarak gayri muayyen şekilde birden çok adamı öldürmek' suçundan 12'şer kez müebbet hapis cezası istemiyle yargılanıyor. Davanın görüldüğü adliye önünde toplanan Halk Cephesi üyesi yaklaşık 300 kişilik grup ise eylem yaptı. Grup, "Adalet istiyoruz" ve "Diri diri yakanlar cezalandırılsın" şeklinde sloganlar atarak, operasyonu protesto etti. Operasyonlar sırasında cezaevinde bulunan Mehmet Güvel, grup adına yaptığı
basın açıklamasında, 19 Aralık 2000'de Türkiye'nin en büyük hapishaneler katliamının gerçekleştiğini söyledi. Güvel, Bayrampaşa Cezaevi'nde 12 hükümlüğünün öldürüldüğünü ifade ederek, "6 kadın diri diri yakıldı. 55 kişi ise yaralandı. Bu operasyonlara 8 jandarma taburu katıldı. Skorsky helikopterler kullanıldı ve içeriye çok fazla gaz bombası atıldı. Hatta ellerinde gaz bombası kalmayınca Emniyet Müdürlüğü'nden aldılar. 19 Aralık katliamı devletin tepesinde aylar öncesinde planlanmıştı. Dönemin Başbakanı
Bülent Ecevit, IMF politikalarının uygulanabilmesi için hapishaneler politikasında değişiklik yapılmasını belirtmişti. Katliamın baş sorumlularından Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, 'benim tahminlerimin altında bir zayiattır, bunun birkaç katını öngörüyorduk' demişti" diye konuştu.
Güvel, operasyondan sağ kurtulanlara isyan çıkarmaktan sayısız dava açıldığını belirterek, "Oysa Adli Tıp Kurumu, hapishanelerdeki teşrifleri sonucu bir katliam olduğunu ortaya koydu. 6 kadını diri diri yakanlara 10 yıl geçmesine rağmen dava açılmadı. Devrimci tutsakların ve ailelerinin ısrarları sonucunda jandarmalara karşı 'tutuklu ve hükümlülere karşı kötü davranmak ve görevini kötüye kullanmaktan' davalar açıldı. Ancak bu davalar zaman aşımına uğradı. Bilirkişi raporlarına göre koğuşlara öldürücü
dozun üzerinde gaz atılmış, silah atışlarının tümü idari kısımdan yapılmıştı. Operasyonda yanarak ölen Şefinur Tezgel ile Seyhan Doğan aileleri tarafından tespit edilememişti. Bu katliamın emir verenleri ve kimlikleri bellidir. Ama mahkemeler sadece askerleri yargılayıp, katliamın asıl sorumlularını cezasız bırakmayı öngörüyor" dedi.
Basın açıklamasının ardından grup tiyatro gösterisi sundu. Eyleme destek veren Grup Yorum ise bir şarkı söyledi. Duruşma devam ederken, grubun adliye önündeki bekleyişi sürüyor.
Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada 39 jandarma görevlisi, "'görev sınırını aşarak gayri muayyen şekilde birden çok adamı öldürmek' suçundan 12'şer kez müebbet hapis cezası istemiyle yargılanıyor. Davanın görüldüğü adliye önünde toplanan Halk Cephesi üyesi yaklaşık 300 kişilik grup ise eylem yaptı. Grup, "Adalet istiyoruz" ve "Diri diri yakanlar cezalandırılsın" şeklinde sloganlar atarak, operasyonu protesto etti. Operasyonlar sırasında cezaevinde bulunan Mehmet Güvel, grup adına yaptığı
basın açıklamasında, 19 Aralık 2000'de Türkiye'nin en büyük hapishaneler katliamının gerçekleştiğini söyledi. Güvel, Bayrampaşa Cezaevi'nde 12 hükümlüğünün öldürüldüğünü ifade ederek, "6 kadın diri diri yakıldı. 55 kişi ise yaralandı. Bu operasyonlara 8 jandarma taburu katıldı. Skorsky helikopterler kullanıldı ve içeriye çok fazla gaz bombası atıldı. Hatta ellerinde gaz bombası kalmayınca Emniyet Müdürlüğü'nden aldılar. 19 Aralık katliamı devletin tepesinde aylar öncesinde planlanmıştı. Dönemin Başbakanı
Bülent Ecevit, IMF politikalarının uygulanabilmesi için hapishaneler politikasında değişiklik yapılmasını belirtmişti. Katliamın baş sorumlularından Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, 'benim tahminlerimin altında bir zayiattır, bunun birkaç katını öngörüyorduk' demişti" diye konuştu.
Güvel, operasyondan sağ kurtulanlara isyan çıkarmaktan sayısız dava açıldığını belirterek, "Oysa Adli Tıp Kurumu, hapishanelerdeki teşrifleri sonucu bir katliam olduğunu ortaya koydu. 6 kadını diri diri yakanlara 10 yıl geçmesine rağmen dava açılmadı. Devrimci tutsakların ve ailelerinin ısrarları sonucunda jandarmalara karşı 'tutuklu ve hükümlülere karşı kötü davranmak ve görevini kötüye kullanmaktan' davalar açıldı. Ancak bu davalar zaman aşımına uğradı. Bilirkişi raporlarına göre koğuşlara öldürücü
dozun üzerinde gaz atılmış, silah atışlarının tümü idari kısımdan yapılmıştı. Operasyonda yanarak ölen Şefinur Tezgel ile Seyhan Doğan aileleri tarafından tespit edilememişti. Bu katliamın emir verenleri ve kimlikleri bellidir. Ama mahkemeler sadece askerleri yargılayıp, katliamın asıl sorumlularını cezasız bırakmayı öngörüyor" dedi.
Basın açıklamasının ardından grup tiyatro gösterisi sundu. Eyleme destek veren Grup Yorum ise bir şarkı söyledi. Duruşma devam ederken, grubun adliye önündeki bekleyişi sürüyor.