Gül'den Sarkozy'ye ince ayar

NATO Zirvesi'ne, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Fransız mevkidaşı Nicolas Sarkozy arasında füze kalkanı ile Kıbrıs bağlamında NATO-AB toplantılarıyla ilgili yaşanan tartışmalar damgasını vurdu.

Gül'den Sarkozy'ye ince ayar
Cumhurbaşkanı Gül’ün, “AB üyesi olmayan ülkelerin karar mekanizmalarına alınmamasını” AB’nin ilkelerine bağlayan Sarkozy’ye cevabı sert oldu: “Sınır sorunu olan ülkelerin sorun aşılmadan üye yapılmaması ilkesini çiğnediğinizi unutuyorsunuz.”

Portekiz’in başkenti Lizbon’da dün sona eren NATO Zirvesi’nde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy arasında ilke polemiği yaşandı.

Cumhurbaşkanı Gül, dün sabah yaptığı sohbet toplantısında, NATO’nun güncellenen stratejik konseptinin Türkiye’nin arzu ettiği şekilde çıkmasının sevindirici olduğunu belirterek, “Türkiye’nin füze savunma sistemi ve AB ile ilişkiler konusundaki ilkesel duruşunun takdir edildiğini” söyledi.

Öte yandan Gül’ün zirvede Sarkozy ile ilke tartışması yaşadığı öğrenildi.

Sarkozy, NATO-AB ilişkilerinin geliştirilmesi konusunda açıklama yaparken, AB üyesi olmayan ülkelerin karar mekanizmalarına alınmamasını AB’nin ilkelerine bağladı.

Cumhurbaşkanı Gül ise Kıbrıs Rum Kesimi’nin AB’ye alınmasını işaret ederek, “İlkelerinize bağlı olduğunuzu söylüyorsunuz, ama sınır sorunları bulunan ülkelerin sorun aşılmadan üye yapılmaması ilkesini çiğnediğinizi unutuyorsunuz” yanıtını verdi.

OBAMA LAFA GİRDİ

Cumhurbaşkanı Gül ile Yunanistan Başbakanı Papandreu Kıbrıs sohbeti yaparken yanlarına gelen Obama, “Biliyorum sizler aranızdaki sorunların çözülmesini istiyorsunuz. Stratejik konsept konusunda verdiğiniz destek için teşekkür ederim” dedi. Sohbete İngiltere Başbakanı Cameron da katıldı. Gül, Kıbrıs sorunu çözülmedikçe Türkiye’nin NATO-AB ilişkilerine dair tavrının süreceğini söyledi. Papandreu ise “Kıbrıs sorunu adada çözülmeli. Hristofyas elinden geleni yapıyor” dedi. Gül dün de Obama ile 10 dakika görüştü. Görüşmede, ataması aylardır yapılamayan ABD’nin Ankara Büyükelçisi’nin durumu gündeme geldi. Obama “Yeni büyükelçinizi göndermediniz, bekliyoruz” diyen Gül’e, son kararı kongrenin vereceğini söyledi.

İşte NATO’nun yeni stratejik konsepti

Son olarak 1999’da revizyona uğrayan NATO Stratejik Konsepti, Lizbon’daki zirvede güncellenerek, ittifakın gelecek 10-15 yılının yol haritası çizildi. 38 maddelik belgenin önemli satırbaşları şöyle:

* Aktif işbirliği ve modern savunma anlayışı hayata geçirilecek.
* NATO programlarında mali külfet-risk dengesi gözetilecek. Yüksek risk altında olan ülkeler, yüksek mali yük altında bırakılmayacak.
* Kolektif savunma, kriz yönetimi, ortak güvenlik konuları üzerinde yoğunlaşılacak.
* Küresel güvenliğin karşısındaki en büyük tehdit kitle imha silahlarının yaygınlaşması. Bu silahlar yeryüzünde bulunduğu sürece, NATO da nükleer gücünü koruyacak.
* Terörizm ittifak ülkelerini doğrudan tehdit etmektedir. Müttefiklerin bu konuda daha fazla istişare içerisinde bulunması gerekmektedir.
* NATO ülkelerin siber saldırılara karşı koymak amacıyla geliştirdiği ulusal çabalara destek vermektedir. Aynı zamanda siber saldırılara karşı ortak yetenekler geliştirilmelidir.
* Enerji güvenliğinin sağlanmasına daha fazla hassasiyet gösterilmesi gerekmektedir.
* NATO, AB ile stratejik ortaklığı, karşılıklı tam açıklık, şeffaflık, tamamlayıcılık, her iki kurumun yetki ve kurumsal bütünlüğüne saygı ruhu içinde bütünüyle güçlendirmek istemektedir. NATO ve AB arasında stratejik ortaklık için AB üyesi olmayan Avrupalı NATO müttefiklerinin bu çabalara bütünüyle katılımı elzemdir.
* NATO’nun Rusya ile işbirliği stratejik önem taşımaktadır. NATO Rusya için tehdit değildir. Gerçek anlamdaki stratejik ortaklık beklentimizin Rusya tarafından da karşılık görmesini bekliyoruz.

''NATO’nun prestijini Türkiye korudu''

Zirvenin ardından dün gece Türkiye’ye dönen Gül, Lizbon’dan ayrılmadan önce yaptığı değerlendirmede ise “Türkiye aslında NATO’nun savunma örgütü olduğunu bir kez daha pekiştirdi. Yanlış algılamaları önledi. NATO’nun prestijini Türkiye korudu, yıpranmasını önledi” dedi. Türkiye’nin tezlerini ilkesel bazda anlattığı belirten Cumhurbaşkanı, “Soğukkanlı ve ilkeli pozisyonumuzu koruduk. Prensiplerimiz destek buldu” ifadesini kullandı. Gül, ABD Başkanı Obama ile görüşmesinde de NATO-AB işbirliği ve füze savunma sisteminin yanısıra terörle mücadele konusunu da değerlendirdiklerini belirtti ve ABD’nin bu üç konuda Türkiye’ye destek verdiğini vurguladı.

‘Bugünün füze tehdidi İran’

Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, yaptığı açıklamada, “NATO’nun kamuya açıklanan belgelerinde hiçbir isim yer almıyor ama biz kediye kedi deriz, bugünün füze tehdidi İran’dır’’ ifadesini kullandı. Fransa, stratejik konseptte İran adının açıkça yer almasını isteyen ülkeler arasındaydı.

‘Komuta Türk komutanda olacak’

İsrail istihbaratına yakınlığı ile bilinen haber sitesi Debka, NATO’nun füze kalkanı kapsamında Türkiye’de kuracağı üssün komutasının bir Türk generalde olacağını öne sürdü. Türk komutanın, sadece Başbakan Erdoğan’ın talimatlarını dinleyeceğini öne süren site, bu nedenle sistemin bir işe yaramayacağını kaydetti.

NATO Afganistan’dan 2014’te çekilecek

Zirvede dün Afganistan’daki durum ele alındı. NATO’nun 2011 yılından itibaren sorumluluğu yerel güvenlik güçlerine bırakması ve muharip görevlerinin 2014’ten itibaren son bulması öngörülüyor. Çekilme için takvim koymanın erken olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, toplantılarda “Önce Afgan halkının gönlünü ve kalbini kazanmak gerekir. Afganistan, Afganlarındır. Bunu önce herkesin anlaması gerekir ve daha sonra da Afgan halkının kültürü, gelenekleri, inançlarına, bütün bunlara saygı duyulacak şekilde hareket etmek gerekir’’ diye konuştuğunu belirtti.

Pazarlık esas şimdi başlıyor


NATO Zirvesi, Lizbon Deklarasyonu’nun yayımlanmasıyla son buldu. 54 maddeden oluşan deklarasyonda füze savunma sisteminin oluşturulmasına dair takvime yer verildi. Deklarasyonda, sistemin komuta kontrol uygulamalarıyla ilgili müzakerelerin Mart 2011’deki NATO Savunma Bakanları Toplantısı öncesinde tamamlanacağı belirtildi. Sistemin mimarisine ilişkin yol haritası ise savunma bakanlarının Haziran 2011’de yapacağı toplantıya sunulacak. HABERTÜRK’e oluşturulacak sistem hakkında bilgi veren NATO kaynakları, Türkiye’nin önümüzdeki dönemde pazarlığını NATO’dan ziyade büyük ölçüde ABD ile yapacağını dile getirdi. Çünkü Lizbon zirvesinde varılan anlaşma, NATO ülkelerinin sahip olduğu ulusal füze savunma yeteneklerinin bir ağ üzerinde entegre olmasını ve ABD’nin geliştirdiği projenin de bu ağa katılmasını kapsıyor. Kurulacak iletişim ağı ve komuta kontrol uygulamasının maliyeti 200 milyon Euro olarak öngörülüyor. Bu sistemin finansmanı NATO bütçesinden karşılanacak. Ancak ulusların sahip olmak isteyecekleri ilave yeteneklerin ulusal bütçelerden karşılanması gerekecek. Kendi topraklarında tam koruma sağlayabilmek için Patriot sistemlerine ihtiyacı olan Türkiye’nin, ABD radarına ev sahipliği yapması karşılığında Patriot sistemlerinin maliyeti konusunda ABD ile pazarlık etmesi bekleniyor.

Rusya ile uzlaşma

Zirvede Rusya Lideri Dimitri Medvedev’in katılımıyla toplanan NATORusya Konseyi’nde, “işbirliğinin güçlendirilmesi” kararı alındı. Toplantının ardından bir basın toplantısı düzenleyen Medvedev, NATO ile Rusya arasındaki gerginlik döneminin geçmişte kaldığını belirterek, “Füze savunma sisteminin kurulmasında NATO ile birlikte çalışacağız’’ dedi. NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen de Medvedev’in NATO’nun önerisini kabul ettiğini vurgulayarak, “NATO ve Rusya bugün birbirlerine tehdit olmadıklarını biliyor. NATO ve Rusya’nın tarihinde ilk kez böyle bir işbirliği olacak ve elbette iki tarafın da yararına olacak” ifadesini kullandı. Cumhurbaşkanı Gül’ün Medvedev ile görüşmesi ise her iki liderin programlarının çakışması nedeniyle iptal edildi.

40 KİŞİ GÖZALTINDA


Bu arada NATO zirvesinin son günü, NATO karşıtı grupların gösterilerine sahne oluyor. Lizbon'da 4 gösteri yapılmasına resmi olarak izin verilirken, sabahki gösterilerde yaklaşık 40 kişinin gözaltına alındı.