Bollywood'u Örnek Gösterdi, Türkiye'yi Uyardı Ankara

Hindistan'da hükümet başta olmak üzere çok sayıda önde gelen kuruluşa danışmanlık yapan Vision IPR şirketinin CEO'su (İcra Kurulu Başkanı) Dr.

Hindistan'da hükümet başta olmak üzere çok sayıda önde gelen kuruluşa danışmanlık yapan Vision IPR şirketinin CEO'su (İcra Kurulu Başkanı) Dr. Prabuddha Ganguli, ülkesindeki Bollywood örneğini vererek, Türkiye'nin de kalkınma için fikri mülkiyet alanında düzenlemeler yapması gerektiğini söyledi.
İlk başlarda yabancı filmlerden esinlenen, ancak son yıllarda dünyayı kasıp kavuran özgün senaryolar üreten Hint sineması Bollywood'un, kendi filmlerinin de kopyalanması üzerine fikri mülkiyetin değerini anladığını anlatan Ganguli, Türkiye'nin de ekonomik ve sosyal kalkınma açısından öncelik vereceği sektörü belirleyip buna göre adım atmasını önerdi.
'Fikri Mülkiyet Hakları Akademisi' konulu toplantı için deneyimlerini aktarmak üzere Türkiye'ye gelen Ganguli, AA muhabirine Türkiye'nin kalkınması için bu alanda yapılması gereken düzenlemeler hakkındaki görüşlerini dile getirdi.
Bollywood'un önceleri yabancı filmlerden alıntılar yaparak eserler ürettiğini, bunun özgün senaryoyu yazanların telif hakkını ihlal etmesine rağmen önemsenmediğini anlatan Ganguli, 'Bollywood büyüyünce bizim filmlerimizi ve müziklerimizi başkaları taklit etmeye başladı. Başlarda yabancı filmlerinden alıntılar yapan Bollywood, kendi özgün filmleri kopyalanınca fikri mülkiyetin değerini anladı. Çünkü endüstri bunlardan telif alamamaktan dolayı gelir kaybediyor. Yapımcı şirketler, 'telif hakkımızı almalıyız, kuvvetli olmalıyız' diye ortaya çıkmaya başladılar' dedi.

-'PAYDAŞLAR ARASINDA BİLİNÇ ÖNEMLİ'-

Paydaşların korsanlık veya diğer ihlallerden dolayı hak kaybına uğraması durumunda yapılması gerekenlerin gündeme geldiğini ifade eden Ganguli, 'Kişiler ancak kendileri zarar gördüklerinde fikri mülkiyet konusunda hassasiyet oluşuyor. Dolayısıyla fikri mülkiyette en önemli unsurlardan biri paydaşlar arasında bilinç oluşturmak' dedi.
Bireylerin bu konuyu doğru özümsemesi ve kavraması halinde, fikri mülkiyetin korunması talebini gündeme getireceğini ifade eden Ganguli, 'Türkiye de ekonomik ve sosyal kalkınma açısından hangi sektöre öncelik vereceğini belirlemeli, buna göre fikri mülkiyet haklarıyla ilgili düzenlemeler yapmalı. Bu sektörlerin neler olduğu tanımlanmalı ve benimsenmelidir. Bunun önemi de bu sektörlere anlatılmalıdır. Dünyada yaşanan derslerden örnek alınmalıdır' diye konuştu.
Fikri mülkiyet haklarının patent, marka, telif hakkı, endüstriyel dizayn tespiti gibi farklı unsurları bulunduğunu, bunların yaratıcılığı desteklediğini kaydeden Ganguli, 'Türkiye'de patent alanı biraz zayıf gibi görünüyor, kuvvetlendirilmeli. Özellikle ilaç, sağlık-bakım ve otomotiv sektörleri güçlendirilebilir' dedi.
Bunun yapılması halinde, araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin artacağını, teknoloji seviyesinin yükseleceğini, yabancı yatırımcıların Türkiye'ye gönül rahatlığıyla yatırım yapabileceğini bildiren Ganguli, 'Çünkü yatırımcılar bu düzenlemeler sayesinde ürünlerinin korunacağını ve ticari haklarının korunacağını bilirler. Türkiye'nin ulusal innovasyon politikası oluşturması çok önemli. Bu politikaya fikri mülkiyet haklarının farklı boyutları da enjekte edilmelidir' şeklinde konuştu.
Patent politikasının, maliye, sanayi, insan kaynaklarını geliştirme gibi alanların yanı sıra yargıyla ilgili konuları da içermesinin büyük önem taşıdığını ifade eden Ganguli, 'Fikri haklarla ilgili kapsamlı bir politika geliştirilirse yabancı şirketler ve yatırımcılar Türkiye'ye yatırım yapar. O zaman da ulusal ekonomik kalkınma ve büyüme bir realiteye dönüşür' görüşünü dile getirdi.  

-'İYİ YOLDASINIZ, ATILMASI GEREKEN ADIMLAR VAR'-

OECD Uluslararası Ticaret Uzmanı Douglas Lippoldt da, fikri mülkiyet haklarının güçlendirilmesinin ekonomiye olumlu yansımaları olduğunu, yabancı sermaye yatırımlarını artırdığını, bunun da teknolojik paylaşımın yükselişe geçmesini sağladığını söyledi.
Teknolojinin ekonomiye uygulanmasının, kalkınmayı beraberinde getirdiğini vurgulayan Lippoldt, şunlara dikkati çekti:
'Türkiye bu alanda iyi yolda, ancak atılması gereken adımlar var. Hükümet ekonomik kalkınmaya odaklanmış durumda ve bunun için faaliyetler yürütüyor. Bu stratejik yaklaşıma fikri mülkiyeti dahil etmenin büyük anlamı olacak. Çünkü Türkiye'nin rakipleri bunu dikkate alıyor, bu da onların gücünü artırıyor. Çalışma koşulları ve iş ortamının geliştirilmesi gayreti de Türkiye için olumlu bir gelişme. Çünkü istikrarlı ve güvenli bir ortam, yatırımı teşvik eder ve gelecek için vizyon sağlar. Patent konusunda da netliğe sahip olmak çok önemli. İnnovasyon sahiplerinin önceden ne kazanacaklarını bilmesi bunu teşvik eder.'
Lippoldt, patent rejimini netleştirmenin Türkiye için iyi bir adım olabileceğini, bunun devamının sağlanmasının da büyük önem taşıdığını belirtti.

-'1 MİLYAR DOLAR ÇEKSEK OLAĞANÜSTÜ OLUR'-

Merck Sharp Dohme (MSD) İlaçları Türkiye Sağlık Politikaları Müdürü Dr. Murat Aşık da, fikri haklar alanında düzenleme yapılmasının çok büyük önem taşıdığı alanlardan birinin yenilikçi ilaç sektörü olduğunu söyledi.
Dünyada yenilikçi ilaç alanında 100 milyar dolarlık bir yatırımın söz konusu olduğunu anlatan Aşık, 'Ancak Türkiye bundan sadece 50-60 milyon dolarlık bir pay alabiliyor. Bu yatırımların 1 milyar dolarını bile çeksek Türkiye açısından olağanüstü bir gelişme sağlanır' dedi.
Türkiye'nin çok iyi bir kapasitesi, uzmanları ve üniversiteleri bulunduğunu, araştırmacıların teşvik edilmesinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Aşık, 1-2 yıl önce çıkarılan klinik araştırma yönetmeliğinin olumlu sonuçlar doğurduğunu, ancak bazı hükümlerin Danıştay tarafından iptal edildiğini hatırlattı. 
Bu konuda yasal bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu dile getiren Aşık, 'Klinik araştırmaların artması Türkiye'deki hastaların yenilikçi ilaçlara erişimini de kolaylaştırır' diye konuştu.
16.11.2010 11:24:15