Britanya Türkiye ponponlarını indirmedi

Britanya, Financial Times’ın 10 Kasım’da ‘Türkiye’nin umutsuzluğu’ başlığıyla yayımlanan başyazısında söylendiği gibi ‘ponponları indirmiş’ değildir. Geçen salı Chatham House ödül töreninde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e hitaben yaptığım konuşmamı dinleyenler, durumun böyle olmadığını gördü. Koalisyon hükümetinin iş başına gelmesinden bu yana tavrımız son derece açık: Biz Türkiye’nin AB üyeliğinin en kuvvetli destekçisiyiz ve AB içinde Türkiye’yi savunanların öncülüğünü yapmaktan da gurur duyuyoruz.
Britanya Başbakanı David Cameron temmuzda Türkiye’ye yaptığı ziyarette, ilişkilerde yeni bir dinamik başlattı. Türkiye’nin AB’ye girmesini desteklemek, Cameron’ın Başbakan Tayyip Erdoğan’la imzaladığı stratejik ortaklığın merkezinde yer alıyor. 

Gerçek ilerleme var
Türkiye’nin üyeliğini canı gönülden destekleyenler Britanya’dan ibaret de değil. 9 Kasım’da İtalyan ve Türk dışişleri bakanları, La Repubblica’da Türkiye’nin AB arzusuna destek veren bir makale yayımladı.
Birkaç gün önce AB, Türkiye hakkındaki yıllık İlerleme Raporu’nu açıkladı. Raporda Türkiye’nin azınlıklar, basın özgürlüğü ve cinsiyet eşitliği konularında daha yapması gerekenler olduğu vurgulanıyor. Fakat Türkiye’nin yargı, ordunun rolü ve temel haklar konusunda yaptığı kapsamlı reformlardan ve kaydettiği gerçek ilerlemeden de bahsediliyor. Bu reformlar Türkiye’nin AB üyeliğine bağlılığının sürdüğünü gösteriyor. Engeller var. Fakat Türkiye’nin bu daimi bağlılıkla ve kararlılıkla reform sürecini ileri götürüp Avrupa hedefine ulaşabileceğine inanıyoruz. Biz Türkiye’nin üyeliğini savunmaya devam edeceğiz. (Britanya’nın Avrupa Bakanı, 13 Kasım 2010)