CHP'den çok çarpıcı iddia

Kardemir yönetiminin Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK) kararına aykırı şekilde 3 ailenin eline geçtiğini belirten CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, hükümeti göreve çağırdı.

CHP'den çok çarpıcı iddia
Hamzaçebi, CHP İstanbul Milletvekili Bayram Meral, Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk ve Antalya Milletvekili Osman Kaptan ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, Kardemir’in 1994 yılında 5 Nisan kararları çerçevesinde 1 liralık sembolik rakamla işletmede çalışan işçiler ve yöre halkına devredildiğini anımsattı.

Kardemir’in örnek bir özelleştirme modeli olarak tasarlandığını vurgulayan Hamzaçebi, sermayenin belli kişilerin eline geçmesini önlemek için, ÖYK kararında, şirketin sermayesinde gerçek ve tüzel kişilerin yüzde 1’den daha fazla hisseye sahip olmamasının şart koşulduğunu kaydetti. Aradan geçen zaman içinde bu tablonun tersine döndüğünü, İMKB ve SPK’nın
uyarılarına rağmen şirketin yönetiminin 3 ailenin eline geçtiğini belirten Hamzaçebi, Hak-İş’e bağlı sendikadan Türk-İş’e bağlı bir sendikaya geçen işçilerin işten çıkarıldığını anlattı. "Yönetimi ele geçiren bu ailelerin fabrika çalışanlarına yönelik olağanüstü bir kıyımı var" diyen Hamzaçebi, 17 Haziran’dan bu yana 250 işçinin işten çıkarıldığını bildirdi.

CHP’nin, Bayram Meral, Ali İhsan Köktürk ve Osman Kaptan’dan oluşan bir heyet oluşturduğunu ve heyetin rapor hazırladığını belirten Hamzaçebi, milletvekillerinin Meclis araştırması için önerge de verdiklerini kaydetti. Hamzaçebi, TBMM’de grubu bulanan bütün partilerin önergeye destek vermesini isteyerek, Meclis araştırmasının şart olduğunu söyledi.

Hamzaçebi, "Özelleştirme İdaresi, ÖYK, Sermaye Piyasası Kurulunu göreve davet ediyorum. Sayın Başbakan ve Hükümeti göreve davet ediyorum. Bu olaya hükümet el koymak zorundadır. Sayın Cumhurbaşkanına buradan bir çağrıda bulunuyorum: Sayın Cumhurbaşkanı Devlet Denetleme Kurulunu görevlendirmelidir" dedi.

CHP’nin Kardemir çalışanları ve yöre halkının yanında olduğunu kaydeden Hamzaçebi gelişmelere göre Karabük’e daha güçlü bir şekilde gideceklerini söyledi.

Bayram Meral, Karabük’te olağanüstü bir rahatsızlığın olduğunu, aynı apartmanda oturan kişilerden işten çıkarılan ve işe alınanların bulunduğunu söyledi. Polisin eylem yapan işçilere yönelik tutumunu da eleştiren Meral, Vali ve Emniyet Müdürünün polisin tutumu konusunda göreve davet etti. Osman Kaptan, işten çıkarmalar olduğu gibi bin 200 işçinin işe alındığını, çıkarılanların kıdemli, alınanların ise asgari ücretli olduğunu belirterek, "Alınan işçilerden 600’ü AKP’li" görüşünü dile getirdi. Karabük’te çatışmaya neden olacak bir gerginliğin olduğunu ifade eden Kaptan, Hükümetin tedbir almasını istedi. Ali İhsan Köktürk, Karabük’te büyük bir emek sömürüsünün yaşandığını dile getirdi.

TRT’Yİ KINIYORUM

Soruları da yanıtlayan Hamzaçebi, Mehmet Ali Ağca’nın TRT’de bir programa konuk olmasını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, TRT’yi kınadığını söyledi.

Hamzaçebi, şöyle devam etti:"TRT, bir katili ekranlara çıkarmak suretiyle gazetecilik olayı değil, bütün dünyaya kötü örnek olacak bir olayı gerçekleştirmiştir. TRT’nin tutumu bu
konuda ilk değildir. Geçmişte de ne olduğu belli olmayan bazı kişileri ekrana çıkararak CHP’nin o zamanki Genel Başkanı Sayın Baykal aleyhinde yayın yaptırılmıştır. TRT, gazetecilik, habercilik yapmıyor, hükümetin sesi olmuştur. CHP olarak bu tutuma şaşırmıyoruz."

Hamzaçebi, Ali İhsan Köktürk’ün "referandum sürecinde yasalara aykırı ettiği" gerekçesiyle TRT hakkında suç duyurusunda bulunduğunu anımsatarak, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının Genel Müdürün de dahil olduğu 3 kişi hakkında dava açılmasını kararlaştırdığını da söyledi. Hamzaçebi, "TRT, artık halkın kurumu olmaktan çıkmıştır. Halkın elektrik faturaları üzerinden verdiği vergiyi keyfince kullanan bir yayın kurumudur" dedi.

BDP Grubunda Grup Başkanvekili Bengi Yıldız’ın Kürtçe konuştuğunun anımsatılması üzerine de Hamzaçebi, Türkiye’de yasaların belli olduğunu belirterek, "Yasalar çerçevesinde hareket etmek gerekir" diye konuştu.