Aibü'de Atatürk Anlatıldı
Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk, Abant İzzet Baysal Üniversitesi'nde düzenlenen törenle anıldı.
Anma törenlerine AİBÜ Rektör Yardımcıları, fakülte dekanları, çok sayıda akademisyen, idari personel ve öğrenciler katıldı. Tören AİBÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Bahar'ın Atatürk Anıtı'na çelenk koymasıyla başladı. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, aramızdan ayrılışının 72'inci yılında bir özlem ve şükranla anıldı. Anıt önünde düzenlenen törenin ardından Mavi Salon'daki programa geçildi. Programda ilk konuşmayı yapan Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Bahar, Atatürk'ün Türk insanı için neler ifade ettiğini hatırlatarak, "Tarihte yaşamış bir çok lider, şu anda ya unutulmuş durumda ya da kötü olarak anılıyor. Fakat Atatürk, sadece ülkemizde değil, tüm dünyada büyük bir sevgi ile anılıyor" dedi.
Prof. Dr. Mehmet Bahar'ın konuşmasının ardından, 'Vefatının 72. Yıldönümünde Atatürk ve Atatürkçülük' adlı bir konferans veren Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Behçet Kemal Yeşilbursa, aradan onca yıl geçmiş olmasına rağmen, her 10 Kasım'da Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü, ebediyete intikali dolayısıyla anmanın ve unutmamanın Ulu Önder'e gösterdiği sevgi ve saygının bir göstergesi olduğunu söyledi. Konferansında Atatürkçülüğün neler ifade ettiğini anlatan Prof. Dr. Behçet Kemal Yeşilbursa, "Atatürkçülük, Türk toplumunu her alanda akılcı ve bilimsel bir metotla modern bir toplum haline getirmektir. Şu halde, Atatürkçülük, çağdaşlaşma modernleşme demektir. Diğer bir deyişle, Milli Egemenlik esasına dayalı bir 'Demokratik Modernleşme' modelidir" diye konuştu.
Prof. Dr. Behçet Kemal Yeşilbursa, geçmişte olduğu gibi bugün de emperyalist güçlerin ülkemiz üzerinde planları olduğunu hatırlatarak, "Bugün bazı çevreler Atatürkçülük 21. yüzyılın gerçeklerine cevap vermiyor, değiştirilmeli deniyor. Bunu söyleyenler emperyalizmin yönlendirmesinde yeni dünya düzenini kabul edenlerdir. Küreselleşmeyle ortaya çıkan Avrupa Birliği, Büyük Ortadoğu ve Büyük İsrail gibi bölgesel projeler çerçevesinde Türkiye'yi Lozan'daki yapısından kaydırıp Sevr modeli bir parçalanmaya sürüklemek isteyenlerdir. Bugün Kemalizm'i arkaik görenler Türkiye için ya Ortadoğu merkezli yeni bir siyasi oluşum, devlet modeli istemektedirler ya da Avrupa merkezli bir yapı içinde Türkiye'nin eyaletlere bölünmesini istemektedirler. Dolayısıyla bugün Atatürk Cumhuriyeti'nin, laik devlet modeli ortadan kaldırılarak, birtakım etnik sorunlar dayatılarak ulusal-üniter merkezi devlet yapısı ortadan kaldırılarak ve ekonomik uygulamalarla üç koldan tasfiye hareketiyle karşı karşıya olduğu söylenebilir. Acaba 21. yüzyılın gerçeklerine cevap vermeyen bu gerçeklerle uyuşmayan hangi Atatürk ilkesi ve ya devrimi var? Milli bağımsızlık mı? Milli egemenlik mi? Milli ekonomi mi? Ya da ulus devlet mi? Bizim ayak uyduramadığımız ve Dünya'da değişen ne? Bütün bunları ister istemez insanın sorası geliyor" diye konuştu.
Prof. Dr. Mehmet Bahar'ın konuşmasının ardından, 'Vefatının 72. Yıldönümünde Atatürk ve Atatürkçülük' adlı bir konferans veren Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Behçet Kemal Yeşilbursa, aradan onca yıl geçmiş olmasına rağmen, her 10 Kasım'da Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü, ebediyete intikali dolayısıyla anmanın ve unutmamanın Ulu Önder'e gösterdiği sevgi ve saygının bir göstergesi olduğunu söyledi. Konferansında Atatürkçülüğün neler ifade ettiğini anlatan Prof. Dr. Behçet Kemal Yeşilbursa, "Atatürkçülük, Türk toplumunu her alanda akılcı ve bilimsel bir metotla modern bir toplum haline getirmektir. Şu halde, Atatürkçülük, çağdaşlaşma modernleşme demektir. Diğer bir deyişle, Milli Egemenlik esasına dayalı bir 'Demokratik Modernleşme' modelidir" diye konuştu.
Prof. Dr. Behçet Kemal Yeşilbursa, geçmişte olduğu gibi bugün de emperyalist güçlerin ülkemiz üzerinde planları olduğunu hatırlatarak, "Bugün bazı çevreler Atatürkçülük 21. yüzyılın gerçeklerine cevap vermiyor, değiştirilmeli deniyor. Bunu söyleyenler emperyalizmin yönlendirmesinde yeni dünya düzenini kabul edenlerdir. Küreselleşmeyle ortaya çıkan Avrupa Birliği, Büyük Ortadoğu ve Büyük İsrail gibi bölgesel projeler çerçevesinde Türkiye'yi Lozan'daki yapısından kaydırıp Sevr modeli bir parçalanmaya sürüklemek isteyenlerdir. Bugün Kemalizm'i arkaik görenler Türkiye için ya Ortadoğu merkezli yeni bir siyasi oluşum, devlet modeli istemektedirler ya da Avrupa merkezli bir yapı içinde Türkiye'nin eyaletlere bölünmesini istemektedirler. Dolayısıyla bugün Atatürk Cumhuriyeti'nin, laik devlet modeli ortadan kaldırılarak, birtakım etnik sorunlar dayatılarak ulusal-üniter merkezi devlet yapısı ortadan kaldırılarak ve ekonomik uygulamalarla üç koldan tasfiye hareketiyle karşı karşıya olduğu söylenebilir. Acaba 21. yüzyılın gerçeklerine cevap vermeyen bu gerçeklerle uyuşmayan hangi Atatürk ilkesi ve ya devrimi var? Milli bağımsızlık mı? Milli egemenlik mi? Milli ekonomi mi? Ya da ulus devlet mi? Bizim ayak uyduramadığımız ve Dünya'da değişen ne? Bütün bunları ister istemez insanın sorası geliyor" diye konuştu.