Başbakan Erdoğan, 24. Ipma Dünya Kongresi'ne Katıldı(2)
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, teröre karşı tüm dünya ülkelerinden samimi destek beklediklerini belirterek, "Kuru açıklamalar, günü kurtarmaya dönük politikalar geçiştirmeler, oyalama taktikleri değil
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, teröre karşı tüm dünya ülkelerinden samimi destek beklediklerini belirterek, "Kuru açıklamalar, günü kurtarmaya dönük politikalar geçiştirmeler, oyalama taktikleri değil. Biz artık somut adımlar, neticeler istiyoruz" dedi. Terör konusunda Türkiye'ye yeterince destek vermeyen ülkelere de seslenen Erdoğan, "Yarın terörün kökü kazındığında belki yaşanan acıları unutabiliriz. Ama yalnız bırakılmışlığı, unutmayacağımızı, affetmeyeceğimizi ve hafızamızdan bunun
izlerini hiç silmeyeceğimizi ve silinmeyeceğini özellikle belirtmek istiyorum" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen 24. Uluslararası Proje Yönetim Birliği'nin (IPMA) Dünya Kongresi'ne katıldı. Kongrede Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu, IPMA Organizasyon Komitesi Başkanı Miles Shapherd ve çok sayıda yerli yabancı davetli de hazır bulundu. Kongrede konuşan Başbakan Erdoğan, İstanbul'un tarih boyunca hoşgörünün başkenti olduğunu, şehirde her dinin, inancın kendini özgürce ifade
edebildiğinin somut olarak görülebileceğini söyledi.
Konuşmasında Taksim'deki terör saldırısına da değinen Başbakan Erdoğan, New York, Londra, Madrid'e yönelik terör saldırıları ile İstanbul'da yaşanan saldırının farklı olduğunu belirtti. Erdoğan, İstanbul'a yönelik saldırının aslında insanlığı, hoşgörüyü ve birlikte yaşama kültürünü hedef aldığını söyledi. New York, Londra ve Madrid'de yaşanan saldırılar gibi Türkiye'de yaşanan terör saldırılarının da tek amacının şiddet olduğunu aktaran Erdoğan, "Bu uluslararası toplantı vesilesiyle siz seçkin
konuklarımızın şahsında tüm dünyaya bir kez daha seslenmek istiyorum. Türkiye'nin zaman zaman maruz kaldığı terör eylemleri Türkiye'ye, Türk milletine olduğu kadar insanlığı hedef alan, ortak değerlerini hedef alan saldırılardır. Terörün asıl hedefi hoşgörü zeminini, birbirine karşılıklı saygıyı, ortak yaşam kültürünü yok etmektir. İşte onun için bu teröre karşı tüm dostlarımızdan, tüm dünya ülkelerinden samimi destek bekliyoruz. Kuru açıklamalar, günü kurtarmaya dönük politikalar geçiştirmelere, oyalama
taktikleri değil. Biz artık somut adımlar neticeler istiyoruz" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bazı Avrupa ülkelerinin terör örgütüyle bağlantıları ispatlanan dernek, vakıf ve medya kuruluşlarının faaliyetlerine müsaade ettiğini, bütün uyarılara ve kendilerine ulaşan belgelere rağmen bazı ülkelerin teröre dolaylı ya da doğrudan destek vermekten kaçınmadığını vurguladı. Tüm çabalara rağmen zaman zaman terör saldırıları sonrası ortaya çıkan tatsız manzaraların terör örgütü yanında teröre destek veren ülkelerin de ürünü olduğunu anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Terörün hedefi Türkiye değil, terörün hedefi insanlık. Dolayısıyla tüm insanlığın, ülkelerin terörü lanetlemesini, ortak hareket etmesini hayati derecede önemli görüyorum."
Türkiye'nin hoşgörü ve demokrasiye yönelik bu saldırıyı aşacağını kaydeden Başbakan Erdoğan, demokrasinin, özgürlüklerin standartların ilerlemesiyle terör örgütünün zemininin de ortadan kaybolacağını ve bir yerden sonra bataklığın kuruyacağını anlattı. Başbakan Erdoğan, terör konusunda Türkiye'ye yeterince destek vermeyen ülkelere ise tepki göstererek, "Yarın terörün kökü kazındığında belki yaşanan acıları unutabiliriz. Ama yalnız bırakılmışlığı unutmayacağımız, affetmeyeceğimizi ve tarihi hafızamızdan
bunun izlerini hiç silmeyeceğimiz ve silinmeyeceğini özellikle belirtmek istiyorum" dedi.
Erdoğan, konuşmasında yaptıkları projelerden de bahsederek, Türkiye'nin Ortadoğu'dan Balkanlara, Kafkasya'dan Afrika'ya kadar her bölgede barış ve adaleti savunduğunu söyledi. Dünyanın güçlü ülkelerinin daha çok atom bombası yapma gayretinde olduğuna işaret eden Erdoğan, "Savunma sanayinde, silahlanmada daha ne kadar yatırım yapabilirim bunun gayreti içerisinde. Eğer dünyada silahlanmaya, savunmaya ayrılan rakam 1 trilyon dolar yılın üzerine çıkıyorsa o zaman insanlık kendini check etmeye, sorgulamaya
mecburdur. Aksi takdirde bu yoksulluğun, fakirliğin bedelini er geç o zengin olan, daha çok zengin olma hırsı içerisinde olanlar ödeyecektir. Biz Filistin derken, Irak derken, Afganistan derken bunu adalet, barış, insanlık adına söylüyoruz. Dünyayı kucaklayacak bir barış ve adalet projesinin acilen uygulamaya konulmasını, tüm devletlerin de bu projeye katkı vermesini istiyoruz" diye konuştu.
Halkının büyük bir çoğunluğunun Müslüman bir ülke olarak Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) tam üye olma çabalarının da barış ve adalet arayışlarının bir neticesi olduğunu anlatan Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin haksızlığa, hukuksuzluğa, korsanlığa karşı dik duruşundan rahatsız olan bazı çevrelerin Türkiye'nin sesini kısmaya çalışan kampanyalar ürettiğini söyledi.
Başbakan Erdoğan, "İnsanlığın Pakistan'ı hala seyrettiğini görmek bizim de içimizdeki kan damlacıklarının ne yazık ki havuz haline geldiğini ortaya koyuyor" şeklinde konuştu.
(EY-ÇK-CMH-Y)
izlerini hiç silmeyeceğimizi ve silinmeyeceğini özellikle belirtmek istiyorum" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen 24. Uluslararası Proje Yönetim Birliği'nin (IPMA) Dünya Kongresi'ne katıldı. Kongrede Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu, IPMA Organizasyon Komitesi Başkanı Miles Shapherd ve çok sayıda yerli yabancı davetli de hazır bulundu. Kongrede konuşan Başbakan Erdoğan, İstanbul'un tarih boyunca hoşgörünün başkenti olduğunu, şehirde her dinin, inancın kendini özgürce ifade
edebildiğinin somut olarak görülebileceğini söyledi.
Konuşmasında Taksim'deki terör saldırısına da değinen Başbakan Erdoğan, New York, Londra, Madrid'e yönelik terör saldırıları ile İstanbul'da yaşanan saldırının farklı olduğunu belirtti. Erdoğan, İstanbul'a yönelik saldırının aslında insanlığı, hoşgörüyü ve birlikte yaşama kültürünü hedef aldığını söyledi. New York, Londra ve Madrid'de yaşanan saldırılar gibi Türkiye'de yaşanan terör saldırılarının da tek amacının şiddet olduğunu aktaran Erdoğan, "Bu uluslararası toplantı vesilesiyle siz seçkin
konuklarımızın şahsında tüm dünyaya bir kez daha seslenmek istiyorum. Türkiye'nin zaman zaman maruz kaldığı terör eylemleri Türkiye'ye, Türk milletine olduğu kadar insanlığı hedef alan, ortak değerlerini hedef alan saldırılardır. Terörün asıl hedefi hoşgörü zeminini, birbirine karşılıklı saygıyı, ortak yaşam kültürünü yok etmektir. İşte onun için bu teröre karşı tüm dostlarımızdan, tüm dünya ülkelerinden samimi destek bekliyoruz. Kuru açıklamalar, günü kurtarmaya dönük politikalar geçiştirmelere, oyalama
taktikleri değil. Biz artık somut adımlar neticeler istiyoruz" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bazı Avrupa ülkelerinin terör örgütüyle bağlantıları ispatlanan dernek, vakıf ve medya kuruluşlarının faaliyetlerine müsaade ettiğini, bütün uyarılara ve kendilerine ulaşan belgelere rağmen bazı ülkelerin teröre dolaylı ya da doğrudan destek vermekten kaçınmadığını vurguladı. Tüm çabalara rağmen zaman zaman terör saldırıları sonrası ortaya çıkan tatsız manzaraların terör örgütü yanında teröre destek veren ülkelerin de ürünü olduğunu anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Terörün hedefi Türkiye değil, terörün hedefi insanlık. Dolayısıyla tüm insanlığın, ülkelerin terörü lanetlemesini, ortak hareket etmesini hayati derecede önemli görüyorum."
Türkiye'nin hoşgörü ve demokrasiye yönelik bu saldırıyı aşacağını kaydeden Başbakan Erdoğan, demokrasinin, özgürlüklerin standartların ilerlemesiyle terör örgütünün zemininin de ortadan kaybolacağını ve bir yerden sonra bataklığın kuruyacağını anlattı. Başbakan Erdoğan, terör konusunda Türkiye'ye yeterince destek vermeyen ülkelere ise tepki göstererek, "Yarın terörün kökü kazındığında belki yaşanan acıları unutabiliriz. Ama yalnız bırakılmışlığı unutmayacağımız, affetmeyeceğimizi ve tarihi hafızamızdan
bunun izlerini hiç silmeyeceğimiz ve silinmeyeceğini özellikle belirtmek istiyorum" dedi.
Erdoğan, konuşmasında yaptıkları projelerden de bahsederek, Türkiye'nin Ortadoğu'dan Balkanlara, Kafkasya'dan Afrika'ya kadar her bölgede barış ve adaleti savunduğunu söyledi. Dünyanın güçlü ülkelerinin daha çok atom bombası yapma gayretinde olduğuna işaret eden Erdoğan, "Savunma sanayinde, silahlanmada daha ne kadar yatırım yapabilirim bunun gayreti içerisinde. Eğer dünyada silahlanmaya, savunmaya ayrılan rakam 1 trilyon dolar yılın üzerine çıkıyorsa o zaman insanlık kendini check etmeye, sorgulamaya
mecburdur. Aksi takdirde bu yoksulluğun, fakirliğin bedelini er geç o zengin olan, daha çok zengin olma hırsı içerisinde olanlar ödeyecektir. Biz Filistin derken, Irak derken, Afganistan derken bunu adalet, barış, insanlık adına söylüyoruz. Dünyayı kucaklayacak bir barış ve adalet projesinin acilen uygulamaya konulmasını, tüm devletlerin de bu projeye katkı vermesini istiyoruz" diye konuştu.
Halkının büyük bir çoğunluğunun Müslüman bir ülke olarak Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) tam üye olma çabalarının da barış ve adalet arayışlarının bir neticesi olduğunu anlatan Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin haksızlığa, hukuksuzluğa, korsanlığa karşı dik duruşundan rahatsız olan bazı çevrelerin Türkiye'nin sesini kısmaya çalışan kampanyalar ürettiğini söyledi.
Başbakan Erdoğan, "İnsanlığın Pakistan'ı hala seyrettiğini görmek bizim de içimizdeki kan damlacıklarının ne yazık ki havuz haline geldiğini ortaya koyuyor" şeklinde konuştu.
(EY-ÇK-CMH-Y)