Altın Portakal protesto ile açıldı

Büyükşehir Belediye Başkanı Akaydın'ın konuşma yaptığı sırada protestosuna başlayan doktor, davetlilerin tepkileri eşliğinde salondan çıkartıldı. Festivalde Yıldırım Önal Anı, Emek ve festival tarihinde ilk defa verilen sanatta sosyal sorumluluk ödülleri sahiplerini buldu.

KIRMIZI HALIDA YEŞİLÇAM ÜNLÜLERİNE BÜYÜK İLGİ
Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin desteği ile Antalya Kültür Sanat Vakfı (AKSAV) tarafından düzenlenen 47. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, açılış töreni ile başladı. Atatürk Kültür Parkı içinde bulunan Cam Piramit'te gerçekleştirilen program, kırmızı halı geçit töreni ile başladı. Birbirinden şık kıyafetler içinde açılış törenine gelen sanatçılara Antalyalılar büyük ilgi gösterdi. Yeşilçam'ın efsana isimleri Kadir İnanır, Müjdat Gezen, Rutkay Aziz, Süleyman Turhan ve daha birçok ünlü,
kırmızı halıda yürüyerek vatandaşlarla selamlaştı.
Sunuculuğunu Hakan Yılmaz ile Doğa Rutkay'ın yaptığı gece, Antalya Devlet Opera ve Balesi'nin hazırladığı Venüsün Büyüsü adlı gösteri ile devam etti. Açılış gecesine, haftalar öncesinden festival kapsamında yer aldığı için protestoların odak noktası olan Sırp yönetmen Emir Kusturica eylemi damga vurdu.
Melike Demirağ konserinin ardından sahneye Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın davet edildi. Akaydın'ın konuşma yapmak için kürsüye ilerlediği sırada protokol bölümünde oturan Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi'nin MHP'li Üyesi Mustafa Reşat Oktay, ayağa kalkarak bağırmaya başladı. Yönetmen Emir Kusturica'yı protesto eden Oktay, görevliler tarafından dışarıya çıkarıldı. Oktay dışarıya çıkarılırken misafirlerin 'ırkçı, faşist' diye bağırmaları dikkat çekti.

AKAYDIN ÖZÜR DİLEDİ
Oktay'ın eylemi sonarsı sahneye çıkan Akaydın, yaşananları 'tatsız' olarak tanımlayarak davetlilerden özür diledi. Antalya'da Türk uygarlığının, çağdaşlığının ve barışının temsilcisi bir halkın yaşadığını, bu halkın kültüre ve sanata büyük değer veren hoşgörülü insanlardan oluştuğunu vurgulayan Akaydın, "Bu güzel etkinliği kışkırtarak, siyaset bulaştırarak sabote etmeye çalışan önemli konumlarda bulunan siyasetçileri ayıplıyorum" dedi. Antalya'nın hem turizmin, hem de kültürün başkenti olduğunu, kentte kültür ve turizm birlikte yaşanmaya devam edeceğini kaydeden Akaydın, "Keşke bunu sabote eden insanlar arasında yönetici konumunda bulunan insanlar da olmasaydı" diye konuştu.
Bir konuşma yapan Sinema ve Telif Hakları Genel Müdür Yardımcısı Hüseyin Ülger ise, Türk Sineması'nın 2004 yılından sonra hızlı bir gelişim göstererek belirli bir noktaya geldiğini söyledi. Bundan 10 yıl önce yılda 12-15 arasında film çekildiğini, şimdi bu sayının 70'leri bulduğunu anlatan Ülger, yurt dışında da Türk filmlerinin festivallere katıldığının altını çizerek, "Bu durum son derece memnuniyet vericidir. Umarım bir gün sanatçılarımız Oscar da getirir" dedi.
Altın Portakal Film Festivali'nin uluslararası arenada önemli bir noktaya geldiğini anlatan Ülger, festivalin bu noktaya gelmesinde sanatçıların rolünün yadsınamayacağını söyledi. Zamanında Yılmaz Güney filmlerinin sansüre uğradığı için yarışmalara katılmadığını anlatan Ülger, "Belediye başkanımızdan Yılmaz Güney Kültür Merkezi'nin yapılmasını istiyorum. Hatta Türkiye'de film festivali yapan tüm şehirlerde yapılmalı. Ayrıca Antalya'dan ekstra olarak Nazım Hikmet Kültür Merkezi yapılmalı" diye konuştu.

ÖDÜLLER
Gecede Yıldırım Önal Anı Ödülü, Emek Ödülü ile Altın Portakal tarihinde ilk defa verilen Sanatta Sosyal Sorumluluk Ödülü de sahiplerini buldu. Yıldırım Önal Anı Ödülü'ne layık görülen Yıldız Kenter yurt dışında olduğu için ödülü Meltem Cumbul, tiyatro sanatçısı Rutkay Aziz'in elinden aldı. Ödülü verdikten sonra kısa bir konuşma yapan Aziz, "Perdelerinin yıllarca kapanmadan devam etmesini diliyorum" dedi. Sinemada Emek Ödülü'nün sahibi ise Necmettin Çobanoğlu oldu. Turgay Tanülkü'nün elinden ödülünü alan Çobanoğlu, yaptığı konuşmada, gecenin başında gerçekleştirilen eylemede göndermede bulunarak, "Az önce küçük bir operasyon yaşadık" ifadesini kulladı. "Ama biz bu tür eylemleri yıllardır yaşıyoruz" diyen Çobanoğlu, şöyle konuştu:
"Bir yerlerde provokasyonlar, bir yerlerde sansürler, engeller oluyor. Ben 42 yıldır onuru zedelenmeden emek veren bir kardeşinizim."
Sinema Emekçileri Sendikası'na da teşekkür eden Çobanoğlu, "Konuşacak çok şey var ama güzel günlerimizi kirletmemek için konuşmuyorum" dedi.
Bu yıl ilk defa verilen Sanatta Sosyal Sorumluluk Ödülü'ne ile Müjdat Gezen layık görüldü. Gezen, ödülünü Başkan Akaydın'ın elinden aldı. Gezen'e ödülünü vermeden önce konuşan Akaydın, "Türkiye'nin yetiştirdiği en güzel insanlardan birisine çok özel bir ödülü vermekten dolayı mutluyum. Sayın gezen bizi yıllarca güldürdü, düşündürdü. Şimdi rahmetli Aziz Nesin'i de anmak istiyorum huzurunuzda. Çünkü bu ülke çok önemli düşün adamları yetiştirdi. Ama mizahçı yetiştirmek için bulunmaz bir ülke" diye konuştu.
Gezen ise, böyle bir ödüle layık görüldüğü için mutlu olduğunu söyledi.