Mşü Rektörü'nden Baş Örtüsü Açıklaması

Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) Rektörü Prof

Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) Rektörü Prof. Dr. Nihat İnanç, üniversitede baş örtüsü sorunu olmadığını belirterek, "Bize yazı gönderilmesine gerek yok. Göreve başladığımız günden bu yana öğrencilere kılık kıyafetlerinden dolayı bir yasak uygulamadık" dedi.
Makamında basın toplantısı düzenleyen Rektör Prof. Dr. Nihat İnanç, Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) tarafından baş örtüsüyle ilgili alınan karar hakkında gazetecilere açıklamalarda bulundu. YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan'ı kararından dolayı tebrik eden Rektör Prof. Dr. İnanç, yasağın bir imzayla geldiğini ve bir imzayla da kalktığını kaydetti. YÖK tarafından konuyla ilgili kendilerine herhangi bir yazı gönderilmediğini ve öyle bir yazıya da gerek olmadığını vurgulayan Prof. Dr. İnanç, 'Özgür üniversiteden
medeni dünyaya' sloganıyla hareket ettiklerini belirtti. Öğrenciler arasında inanç, kültür ve giyim tarzında farklılıklar olabileceğini dile getiren Rektör Prof. Dr. İnanç, bunları zenginlik olarak gördüklerini kaydederek, "Muş Alparslan Üniversitesi olarak, göreve geldiğimiz 2008 tarihinden itibaren, üniversitemizin sloganına yansıttığımız bir deyim var: Özgür üniversiteden medeni bir dünyaya. Bu bağlamda elbette ki öğrencilerimizin her anlamda, gerek kültürel gerek sosyal ve gerekse inançları açısından
giyim tarzında farklılıklar olacağını ancak bu farklılıkların hiçbirinin kendilerini herhangi bir ayrıma tabi tutmayacağını, tam tersine kendilerine sonuna kadar saygı duyacağımızı ve bunu bir zenginliğimiz olarak algılayacağımızı ifade etmiştik. O günden bugüne, Muş Alparslan Üniversitesi'nin hiçbir biriminde bu anlamda hiçbir yasak olmadı. Bundan sonra da olmayacak. Dolayısıyla YÖK'ün bu anlamda bize herhangi bir yazı gönderilmesine de gerek duymuyoruz. Bize YÖK tarafından hiçbir yazı gönderilmedi. Bize
böyle bir yazı gönderilmesine de gerek yok" ifadelerini kullandı.
Tüm öğrencilere eşit davrandıklarını söyleyen Prof. Dr. İnanç, yasalar çerçevesinde hareket ettiklerini vurgulayarak, "Biz 2547 Sayılı Yasa'ya göre hareket ettiğimizi her halükarda ifade ettik. Çünkü bu yasalar ek 17'nci madde der ki, 'yürürlükteki yasalara aykırı olmamak kaydıyla serbesttir.' Gerek anayasa noktasında, gerekse kanunlar noktasında zaten herhangi bir kısıtlama, herhangi bir yasak söz konusu değildir. Göreve başladığımız günden bugüne kadar, gerek başörtülü öğrencilerimiz olsun gerekse
giyim tarzı farklı biçimde olan öğrencilerimiz olsun, bütün öğrencilerimize eşit şekilde yaklaşılmıştır. O açıdan üniversitemizde hiçbir zaman böyle bir yasak olmadı, bundan sonra da böyle bir yasak olmayacaktır. 2547 Sayılı Yasa'nın ek 17'nci maddesi gayet açıktır. Biz bunu uyguluyoruz ve uygulamaya da devam edeceğiz" diye konuştu.
Baş örtüsü yasağı nedeniyle öğrencilerin kılıktan kılığa girmek zorunda kaldığını da dile getiren Prof. Dr. İnanç; "Böyle bir yasak insanın ne kendi şahsıyla örtüşen bir davranış biçimi olabilir ne de karşınızdaki muhatabınızın psikolojisi ile örtüşen bir davranış olabilir. Bakıyorsunuz kılıktan kılığa giriyorlar. İşte olmadık peruklar, şapkalar vesaire bunlarla kendilerini kamufle etmeye çalışıyorlar. Böylesi bir öğrencinin psikolojisi hangi noktaya ulaşabilir, böylesi bir öğrenci o psikolojiyle nasıl
derslerine adapte olabilir, böylesi bir öğrencide o psikolojiyle nasıl vatan, millet sevgisi gelişebilir. Bunlar üst düzeyde sorulması, cevaplandırılması gereken sorulardır. Bunları çoktan aşıyor olmamız gerekiyordu. Muş Alparslan Üniversitesi olarak, YÖK Başkanımız Prof. Dr. Sayın Yusuf Ziya Özcan Bey'i, bu medeni ve cesaret dolu girişiminden dolayı tebrik ediyoruz. Bu uygulamanın devamını Muş Alparslan Üniversitesi olarak sonuna kadar yerine getireceğimizi ifade etmek istiyorum" ifadelerine yer verdi.
Baş örtüsü yasağının keyfi ve siyasal olduğunu herkesin bildiğini dile getiren Prof. Dr. İnanç; "Baş örtüsü nedir? Bunun önce bir tanımının yapılması gerekiyor. Baş örtüsü namahremin olduğu bir yerde kesintisiz yapılan ibadettir. Günün belirli vakitlerine ayrılan bir ibadet değildir. Müslüman dünyada bu böyledir. Dolayısıyla, bunu bir ibadet bilinciyle ve Allah korkusuyla yapan bir insana siz, 'Sen bu halinle eğitim hakkından faydalanamazsın' dediğiniz zaman, bunu siz neyle ispatlayabilirsiniz? O insanın
en tabii hakkı. Hele hele Avrupa Birliği'ne aday bir ülke olarak Türkiye'de siz birçok şeye saygı duymayı görev olarak tanımlıyorsunuz. Böyle bir süreçte kendi geleneğinize, kendi köklerinize saygı duymuyorsanız bir sıkıntı var. Baş örtüsü tamamen kişinin kişisel tercihidir ve o kişisel tercihe herkesin saygı duyması gerekir. Baş örtüsü yasağının keyfi ve siyasal olduğunu da bilmeyen kimse yok" şeklinde konuştu.