Diyarbakır'da Tarihi Taşlar Farklı Dinlere Mensup Din Adamlarını Bir Araya Getirdi

Diyarbakır Sur Belediye Başkanlığı'nın öncülüğünde Sur içinde bulunan İslam aleminin 5

Diyarbakır Sur Belediye Başkanlığı'nın öncülüğünde Sur içinde bulunan İslam aleminin 5. Haremi Şerifi olan Ulu Camii ve Surp Gragos Ermeni Kilisesi'nin restorasyonunda kullanılmak amacıyla tarihi taş yardımı yapıldı.
Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş öncülüğünde bir araya gelen Ulu Camii İmamı Sait Yaz, Pir Sultan Abdal Derneği Diyarbakır Şube Başkanı Cafer Kolunuç, Keldani Kilisesi Papazı Yusuf Karadayı, Meryem Ana Kilisesi Papazı Yusuf Akbulut, DİADER Dernek Başkanı M. Zahit Çiftkıran, Ermeni Vakfı Başkanı Tekin Pabuçiyan ve Sur Belediye Meclis üyeleri önce Ulu Camii'ni sonra da Surp Gragos Ermeni Kilisesi'ni ziyaret ettiler.
Ziyaret edilen 5. Haremi Şerif olan Ulu Camii ve Ortadoğu'nun en büyük Ermeni Kilisesi olan Surp Gragos Ermeni Kilisesi'nin restorasyonu için tarihi taş yardımı yapıldı. Sur ilçesi içerisinde bulunan harabe ve yıkılan eski yapılardan toplanan eski taşları toplayan Sur Belediyesi din adamlarının da katılımı ile bulunamayacak olan taşları ibadethanelere teslim etti. Konu ile ilgili bir açıklama yapan Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş, "Bugün semavi dinlerin temsilcileri ile buradayız. İçinde
bulunduğumuz mabet İslam inancının en önemli 5 mabedidir. İlimiz inanç turizmi açısından çok önemli potansiyele sahip. Çok kültürlü ve kimlikli bir kent. Farklı inançlardan, farklı kültürlerden farklı dinlerden insanlar yaşamışlar ve hala yaşamaya devam ediyorlar. Aslında bu Diyarbakır'ımızın sahip olduğu güzelliği ve zenginliği ifade ediyor. Toplumsal barış da böyle olur. Şemsiler inancına göre yapılmış, sonra kilise sonra da cami olarak yapılmış. Böylesi bir mabede Alevilerin, Süryani Kilisesi, Keldani
Kilisesi, Ermeni Kilisesi'nin de desteği ile restorasyon yapmak amacıyla tarihi taş getirdik. Artık bu ülkede herkes kendi inancı ile özgür yaşamalı, artık hiç kimse türban taktığı için engellenmemeli, herkes inandığı gibi yaşamalı. İnsanlar inandığı gibi giyinmeli, inandığı gibi yaşamalıdır. Diyarbakır'ın en güzel güzelliği farklı inançların burada bir arada olmasıdır. Burası sadece Kürtlerin ve Türklerin yaşadığı bir yer değil, burası Ermenilerin, Süryanilerin, Keldanilerin, Yahudilerin yaşadığı bir kent.
Aynı zamanda Protestanların Ortodoksların yaşadığı bir kenttir. Biz de aslında Türkiye'de hem farklı halkların kimliksel özgürlüklerine hem de inançların özgürlüklerine biraz değinmek için buradayız. Bizim inancımız ve kimliğimiz ne olursa olsun kendimizden farklı olan bütün kimliklere ve inançlara hizmet etmek zorundayım. Müslüman'ım ama farklı inançlara da gereken hizmeti yapmak zorundayım. Keşke buradaki fotoğraf Türkiye'de uygulansaydı. Türkiye'de toplumsal barış sağlanacaktı. Bunu örnek göstermeye
çalışıyoruz. Verdiğimiz taşlar küçük görünebilir ama maneviyatı çok büyüktür. Bunların kendisi tarihidir ve restorasyonun yapılması için çok önemlidir" dedi.
Meryem Ana Kilisesi Papazı Yusuf Akbulut, "Ulu Camii hakikatten 5 dine ev sahipliği yapmış. Ulu Camii Diyarbakır'ın ve Güneydoğu'nun gururudur, herkes gelip görsün. Burada bulunduğum için başkana teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Ulu Camii İmamı Sait Yaz da, "Burada 3 dine mensup insanlar nasıl yaşamışsa aynı şekilde 4 mezhebe mensup insanlar beraber yaşamış ve hiçbir sorun çıkmamıştır. Burada peygamberlerin, sahabelerin ve şehitlerin kokusu var. Süryani, Keldani ve cami mensuplarının bir arada bulunmasının bir resimdir ve bu muhabbet sağlanıyorsa halklar da bu inançların üzerinde birleşecektir" ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından hem Ulu Camii'ne hem de Surp Gragos Ermeni Kilisesi'ne restorasyonda kullanılması amacıyla tarihi taşlar teslim edildi.