Blöfünü yutmayız sululuk yapıyor

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP'yi türban sorununun çözümü ile yeni anayasa konusunda "sululuk" ve "bl...


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP'yi türban sorununun çözümü ile yeni anayasa konusunda "sululuk" ve "blöf" yapmakla suçladı. Erdoğan, "Kendi partisinin tüzüğünü 2011 seçimlerine kadar değiştiremeyeceğini söyleyenlerin kalkıp anayasamızı 1 haftada değiştireceğini söylemesi kadar sululuk olur mu?" dedi. Erdoğan, yeni yasama döneminin ilk Ak Parti grup toplantısında şu mesajları verdi: 

KENDİ TÜZÜĞÜNÜ DEĞİŞTİREMEYEN: Biz 26 maddelik anayasayı geçirirken muhalefet, 'bu telaş niye, seçim yaklaştı, bunu 2011 seçimlerinden sonra yapmamız gerekir' diyorlardı. Fellik fellik Türkiye'yi dolaşarak nasıl hayır verdireceğiz onun gayreti içine girdiler. Şimdi 2011 demiyorlar, ya '1 haftada anayasayı değiştiririz' diyorlar. 'Zam geldi 1 ayda değiştiririz' diyorlar. Kendi partisinin tüzüğünü 2011 seçimlerine kadar değiştiremeyeceğini söyleyenlerin kalkıp anayasamızı 1 haftada 15 günde 1 ayda değiştireceğini söylemesi kadar sululuk olur mu? 

BİR HAFTADA SANA TÜZÜK HAZIRLARIM: Yani Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasası senin partinin tüzüğünden çok daha mı basit? Tüzük dediğin nedir ki? Ben hukukçu değilim, gönder 1 haftada hemen sana hazırlayıp vereyim. Tüzük bu. Anayasa dediğimiz olay farklı. Bunu anamuhalefetin genel başkanına söyledim. Önünüze öyle bir kelime gelirki o kelime sizin haftalarınızı alır. Onun için oturalım, çalışalım, 2011 sonrasına hazırlıklarımızı yapalım. 2011 sonrasında hemen konsensusu bir komisyonla sağlayalım. 

DİYANET'İ KATALIM, ÇÖZELİM:  Kendisi de problem olduğunu kabul ediyor. Hemen halledelim. Meydanlarda başörtü başörtü dolaştın. 3 maddelik bir konu. Eğer dürüst, samimi davranıyorsan hemen görevlendirmeni yap, talimatını ver, ben de talimatımı vereyim, hemen arkadaşlarımız bir araya gelsinler. MHP'den, BDP'den de gelsinler. Bu çalışmaya Diyanet İşleri Başkanlığı'nı da katalım. 

NİYE STREÇ PANTOLON DİYE SORULUYOR MU?: Pakistan'dan, İran'dan örnekler vermeye gerek yok. Tasarımcılara gitmeye gerek yok. Bırak Allah aşkına ya. Nasıl istiyorsa öyle giyinsin. Yani başörtüsü takmayana 'sen niye streç pantolon giyiyorsun' diyor musun veya 'şalvar türü pantolon giyiyorsun' diyor musun veya 'askılı niye giyiyorsun' diyor musun? Bırak nasıl giyiyorsa öyle giysin. Asıl demokrasi, özgürlükler bu. Bu konuda bile kendi içlerinde birbirlerine girdiler. Veremezler kararı. Bunlar hepsi istismar ifadeleri. Biz hep söyledik: Eğer dürüst davranıyorsanız, siz lokomotif olun, biz vagon olalım. Bizim derdimiz bağcıyı dövmek değil, üzümü yemek. Milyonların sorununu gelin çözelim. Senin sayın ortada, 101-102, biz 335 kişiyle sizin peşinize takılırız, yeter ki şu işi çözelim. Ama ona kılıf da uydurmayın. Gelin hemen müracaatı yapın, adımı atalım. Var mı bir ses? Şu ana kadar Meclis Başkanlığımıza bir müracaat var mı? Yok. Hepsi blöftü, blöf. Bu blöfü biz yutmayız, bu millet yutmaz.  

ÇILGIN PROJE TEPKİSİ: Bir gazete bir başlık atmış 'İstanbul'da Selimiye Camii gibi bir cami yapılıyor. Başbakan'ın çılgın projesi bu muymuş?' Çünkü bunlar hâlâ Ak Parti'yi kendilerine göre bir yere oturtmuşlar, aynı yerden bakıyorlar. Sağdaki soldaki şu perdeleri kaldır da 360 dereceden gör dünyayı. Öyle görmüyorsun. Çılgın projeyi açıkladığımız zaman 360 dereceden her şeyini göreceksin. Ama Anadolu yakasında da şuanda güzel bir projeyi vatandaşlarımız sağolsun adımlarını attılar, uyguluyorlar. Anadolu'ya yakışan öyle bir mabedi de oraya tesis ediyorlar. Katkısı olanları ben de kutluyorum. Bu müjdeyi alınca ben de yerine gittim. Bu döneme öyle bir yere de böyle bir eser yakışır diye bizzat projeyi gördüm. 1.5-2 yıl içinde bu eseri bitirecek kararlılık var.

Erdoğan'dan milletvekiline 'basın' yasağı
Marttan itibaren genel seçim kampanyasının başlayacağını, seçim için en uygun tarihin haziran ayının ilk haftası olduğunu yineleyen Erdoğan, grup toplantısının basına kapalı bölümünde ise milletvekillerine basın yasağı koydu.
Erdoğan, seçim sürecinde milletvekillerinin özellikle televizyon ekranlarına yönetimden izinsiz çıkmamalarını istedi. Karşıt görüşlü birden fazla kişiyle katılınan programlarda zor anlar yaşanabileceğini belirten Erdoğan, bu duruma düşülmemesini istedi. Erdoğan, gazetecilerin sorusu üzerine terörle mücadele konusunda TBMM'de yapılması düşünülen gizli oturumun tarihini henüz belirlemediklerini söyledi.