Tbmm Helikopter Kazası Araştırma Komisyonu Üyesi Seyhan'dan Şok İddialar
BBP Lideri Muhsin Yazıcıoğlu ve İhlas Haber Ajansı Muhabiri İsmail Güneş'in de aralarında bulunduğu 6 kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazasını araştırmak üzere kurulan TBMM Araştırma Kurulu üyesi CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan, kazayla ilgili şok iddialarda bulundu
BBP Lideri Muhsin Yazıcıoğlu ve İhlas Haber Ajansı Muhabiri İsmail Güneş'in de aralarında bulunduğu 6 kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazasını araştırmak üzere kurulan TBMM Araştırma Kurulu üyesi CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan, kazayla ilgili şok iddialarda bulundu.
Arama-kurtarma rezaletinin yaşandığı olayda komisyonun bu doğrultuda raporunu hazırladığını belirten Tacidar Seyhan, komisyonun ilk önce sabotaj, ihmal ve teknik detayları açıkladıktan sonra arama kurtarma eksikliklerinin üzerinde durduğunu bildirdi. Seyhan, arama kurtarmadaki yanlışlıkları şöyle anlattı:
"Komisyonumuz birkaç alanda değerlendirme yaptı, sabotaj ihtimali de olmak üzere. Ancak komisyona gelen kaza kırım raporuyla hava koşullarının ve pilotaj hatasının olduğu söyleniyordu ve teknik detaylar açıklanmıştı. Daha çok komisyonumuz bundan sonra arama kurtarmadaki eksiklikler ve arama kurtarmanın nasıl yapıldığı üzerinde durdu. Tam bu nokta da Türkiye'de ciddi bir arama kurtarma rezaletinin olduğu ortaya çıktı. Ciddi bir skandal ortaya çıktı. Ben olayın başından beri kapsama alanı için
operatörlerin bir harita üzerinden çekim alanının yerini çok yakın olarak bilebileceğini söylemiştim. Ancak bu haritalar, belgeler bizim elimize çok geç geçti. Görünüyor ki saat 17.45 sıralarında TİM aracılığıyla, jandarma görevlileri aracılığıyla bir harita ilgili jandarma komutanlıklarına ve valiliğe ve emrindeki kriz masasına gönderilmiş. Bir buçuk saat içerisinde gönderiliyor. Bu haritada bir yer gösteriliyor, 1 kilometre eninde, 20 kilometre boyunda bir yay. Fakat aramalar 1 kilometre ile 20
kilometre arasında yoğunlaşıyor çok geniş bir alanda. Hava koşulları kötü, ancak İsmail Güneş'le telefonla konuşulmuş. İlgili telefonun baz istasyonunun çekim alanı belirlenmiş, çekim alanı da kırmızı ile çizilmiş, harita da var. Bu kırmızı ile çizilmiş alan. 20 kilometre alan içinde 800 metreye 1 kilometre alanlık kısım. Başka çekim alanı yok, başka yer yok."
Kurtarma operasyonunu rezalet olarak değerlendiren Seyhan, "Birincisi jandarma ile valilik kriz masası arasındaki koordinasyon eksikliğinden. İkincisi arama kurtarma ekibinde uzman olmayışından. Üçüncüsü TİM haritayı yollarken detaylı açıklayıcı bir bilgi yollamamış, bunun eksikliğinden. Dördüncüsü ise orada haritayı okuması gereken arama kurtarma ekibindeki kişinin dahi haritayı okuyamamasından kaynaklanıyor" dedi.
Kriz masasındaki albayın komisyona ifade verdiğinde "Ben oradaki kırmızı ile gösterilen yerin çekil alanı olduğunu bile bilmiyordum" dediğini söyleyen Seyhan, komisyonda bir astsubayın da albayı ikaz ettiğini söyledi. Seyhan şöyle dedi:
"Komisyonumuza albay hatırlamadığını söyledi. Ama sadece bu jandarma içerisinde ihmal olamaz. Harita her yere gitmiş, ihmaller zinciri var. Koordinasyonsuzluk var, haritayı okuma çabası yok bu işin içinde. Arıca köylüler, biz zaten o bölgeye doğru gidiyorduk diyorlar ve tek çekim alanı olan bölgenin orası olduğunu söylemişler. Önemli olan telefon sinyalini aldığınız yerdir. Orada bir çekim alanı olur. O bölgenin çekil alanının çapı nedir, oradan bakacaksınız. Bir yay çizmişsiniz fakat bu yay içerisinde
800 metrelik çekim alanı var. Oraya gideceksiniz, kapsama alanından enkazında yaralınız varsa onu da alacaksınız."
"Hava koşulları müsaitse, 17.45'de hava kararmamış, o saatte helikopter kalksa İsmail Güneş'i bulunduğu yerden alabilirdi" diyen Tacidar Seyhan, en azından bir kişinin hayatının kurtarılabileceğini söyledi. Kurtarmanın skandal olduğunu belirten Seyhan, şunları kaydetti:
"Bu insan ayağı ve kaburgası kırık bir vaziyette yürümeye çalışmış bir yerde tıkanmış ve hayatını kaybetmiştir. Yazıktır bu bir skandaldır. Bunu hem gönderen suçludur, açıklayıcı bilgi vermediği için hem okuyamayan suçludur. Hem işi koordine eden kriz masası suçludur. Adeta kriz masası krizi çözmek yerine kriz çıkarmıştır. Kriz masasında o ilin valisi, İçişleri, Ulaştırma Bakanlığı'nda da birer komisyon kuruludur. Hadi bu haritayı oradaki okuyamadı, buradaki kriz mamasında bu haritayı değerlendirecek hiç
kimse yok mu? Haritaya bir bakın, buna göre nerededir demedi mi? Bu inanılmaz bir şey. Nasıl böyle bir harita olur da siz enkazı üç gün sonra bulabilirsiniz. En azından bu harita geldikten iki saat sonra bulunmalıydı. Bölge burası, aramaları yoğunlaştırdık, bölge burası denmeliydi. Ancak arama kurtarma başka yerlerde yapıldı. Kara birlikleri gereksiz yürütüldü. Gereksiz yerlerde arama yapıldı, buraya yoğunlaşınca iş işten geçmişti."
İlgili valilik arama kurtarma birimlerine haritanın dağıtıldığını söylediğini bildiren Seyhan, "Haritayı dağıtmak, ekipleri oraya yönlendirmek yetmez. Enkazın yeri belli, haritaya göre oraya niye göndermedin sorusuna hepsi 'haritayı okumadık' cevabını veriyor. Yani biz o haritadaki kırmızı alanın kapsama alanı olduğunu bilmiyorduk. Bütün mesele budur" iddiasında bulundu.
"Aslında üst düzey askerlerin harita okuma bilgisi vardır. Üst düzey polislerin de harita okuma bilgisi vardır. AKUT ekibinde de vardır" diyen Seyhan, "Buradaki farklı renklerin ne olduğunu bilmek zorundalar. Bu ciddi bir skandaldır. Raporumuz bu doğrultuda yazılıyor. Komisyon hemfikir. Cumhurbaşkanlığı da bir rapor hazırlıyor ve iki raporun da eşdeğer doğrultuda çıkacağını düşünüyorum. Bu rapor doğrultusunda ortaya bir suç duyurusu çıkmış olacak" dedi.
(BA-CC-Y)
Arama-kurtarma rezaletinin yaşandığı olayda komisyonun bu doğrultuda raporunu hazırladığını belirten Tacidar Seyhan, komisyonun ilk önce sabotaj, ihmal ve teknik detayları açıkladıktan sonra arama kurtarma eksikliklerinin üzerinde durduğunu bildirdi. Seyhan, arama kurtarmadaki yanlışlıkları şöyle anlattı:
"Komisyonumuz birkaç alanda değerlendirme yaptı, sabotaj ihtimali de olmak üzere. Ancak komisyona gelen kaza kırım raporuyla hava koşullarının ve pilotaj hatasının olduğu söyleniyordu ve teknik detaylar açıklanmıştı. Daha çok komisyonumuz bundan sonra arama kurtarmadaki eksiklikler ve arama kurtarmanın nasıl yapıldığı üzerinde durdu. Tam bu nokta da Türkiye'de ciddi bir arama kurtarma rezaletinin olduğu ortaya çıktı. Ciddi bir skandal ortaya çıktı. Ben olayın başından beri kapsama alanı için
operatörlerin bir harita üzerinden çekim alanının yerini çok yakın olarak bilebileceğini söylemiştim. Ancak bu haritalar, belgeler bizim elimize çok geç geçti. Görünüyor ki saat 17.45 sıralarında TİM aracılığıyla, jandarma görevlileri aracılığıyla bir harita ilgili jandarma komutanlıklarına ve valiliğe ve emrindeki kriz masasına gönderilmiş. Bir buçuk saat içerisinde gönderiliyor. Bu haritada bir yer gösteriliyor, 1 kilometre eninde, 20 kilometre boyunda bir yay. Fakat aramalar 1 kilometre ile 20
kilometre arasında yoğunlaşıyor çok geniş bir alanda. Hava koşulları kötü, ancak İsmail Güneş'le telefonla konuşulmuş. İlgili telefonun baz istasyonunun çekim alanı belirlenmiş, çekim alanı da kırmızı ile çizilmiş, harita da var. Bu kırmızı ile çizilmiş alan. 20 kilometre alan içinde 800 metreye 1 kilometre alanlık kısım. Başka çekim alanı yok, başka yer yok."
Kurtarma operasyonunu rezalet olarak değerlendiren Seyhan, "Birincisi jandarma ile valilik kriz masası arasındaki koordinasyon eksikliğinden. İkincisi arama kurtarma ekibinde uzman olmayışından. Üçüncüsü TİM haritayı yollarken detaylı açıklayıcı bir bilgi yollamamış, bunun eksikliğinden. Dördüncüsü ise orada haritayı okuması gereken arama kurtarma ekibindeki kişinin dahi haritayı okuyamamasından kaynaklanıyor" dedi.
Kriz masasındaki albayın komisyona ifade verdiğinde "Ben oradaki kırmızı ile gösterilen yerin çekil alanı olduğunu bile bilmiyordum" dediğini söyleyen Seyhan, komisyonda bir astsubayın da albayı ikaz ettiğini söyledi. Seyhan şöyle dedi:
"Komisyonumuza albay hatırlamadığını söyledi. Ama sadece bu jandarma içerisinde ihmal olamaz. Harita her yere gitmiş, ihmaller zinciri var. Koordinasyonsuzluk var, haritayı okuma çabası yok bu işin içinde. Arıca köylüler, biz zaten o bölgeye doğru gidiyorduk diyorlar ve tek çekim alanı olan bölgenin orası olduğunu söylemişler. Önemli olan telefon sinyalini aldığınız yerdir. Orada bir çekim alanı olur. O bölgenin çekil alanının çapı nedir, oradan bakacaksınız. Bir yay çizmişsiniz fakat bu yay içerisinde
800 metrelik çekim alanı var. Oraya gideceksiniz, kapsama alanından enkazında yaralınız varsa onu da alacaksınız."
"Hava koşulları müsaitse, 17.45'de hava kararmamış, o saatte helikopter kalksa İsmail Güneş'i bulunduğu yerden alabilirdi" diyen Tacidar Seyhan, en azından bir kişinin hayatının kurtarılabileceğini söyledi. Kurtarmanın skandal olduğunu belirten Seyhan, şunları kaydetti:
"Bu insan ayağı ve kaburgası kırık bir vaziyette yürümeye çalışmış bir yerde tıkanmış ve hayatını kaybetmiştir. Yazıktır bu bir skandaldır. Bunu hem gönderen suçludur, açıklayıcı bilgi vermediği için hem okuyamayan suçludur. Hem işi koordine eden kriz masası suçludur. Adeta kriz masası krizi çözmek yerine kriz çıkarmıştır. Kriz masasında o ilin valisi, İçişleri, Ulaştırma Bakanlığı'nda da birer komisyon kuruludur. Hadi bu haritayı oradaki okuyamadı, buradaki kriz mamasında bu haritayı değerlendirecek hiç
kimse yok mu? Haritaya bir bakın, buna göre nerededir demedi mi? Bu inanılmaz bir şey. Nasıl böyle bir harita olur da siz enkazı üç gün sonra bulabilirsiniz. En azından bu harita geldikten iki saat sonra bulunmalıydı. Bölge burası, aramaları yoğunlaştırdık, bölge burası denmeliydi. Ancak arama kurtarma başka yerlerde yapıldı. Kara birlikleri gereksiz yürütüldü. Gereksiz yerlerde arama yapıldı, buraya yoğunlaşınca iş işten geçmişti."
İlgili valilik arama kurtarma birimlerine haritanın dağıtıldığını söylediğini bildiren Seyhan, "Haritayı dağıtmak, ekipleri oraya yönlendirmek yetmez. Enkazın yeri belli, haritaya göre oraya niye göndermedin sorusuna hepsi 'haritayı okumadık' cevabını veriyor. Yani biz o haritadaki kırmızı alanın kapsama alanı olduğunu bilmiyorduk. Bütün mesele budur" iddiasında bulundu.
"Aslında üst düzey askerlerin harita okuma bilgisi vardır. Üst düzey polislerin de harita okuma bilgisi vardır. AKUT ekibinde de vardır" diyen Seyhan, "Buradaki farklı renklerin ne olduğunu bilmek zorundalar. Bu ciddi bir skandaldır. Raporumuz bu doğrultuda yazılıyor. Komisyon hemfikir. Cumhurbaşkanlığı da bir rapor hazırlıyor ve iki raporun da eşdeğer doğrultuda çıkacağını düşünüyorum. Bu rapor doğrultusunda ortaya bir suç duyurusu çıkmış olacak" dedi.
(BA-CC-Y)