Fadıl Akgündüz: Sabancı, Türkiye'de otomobil üretmek istediği için öldürüldü (Özel)
Geçtiğimiz hafta İsmailağa cemaatinin programında sarık ve cübbe ile görüntülendikten sonra gündem olan Fadıl Akgündüz Cihan'a özel açıklamalarda bulu
Siirtli iş adamı Fadıl Akgündüz suskunluğunu bozdu. İsmailağa cemaatinin düzenlediği 'Uluslararası İnsanlığa Hizmet Sempozyumu'nda sarık ve cübbe ile görüntülenen Akgündüz'ün, programa katılan Araplara inşası süren Caprice Gold Otel'den devre mülk satmak için bu kıyafeti giydiği öne sürülmüştü. Kendisinin dolandırıcılık yapmaya çalıştığı iddialarına tepki gösteren Akgündüz, "O organizasyonu öğrendiğimde, sponsor olmayı teklif ettim. Onlar da bana Caprice Otel'in imajını orada sunalım diye teklifte bulundular. Biz de tüm İslam âlemi duysun diye düşündük. Biz tüm cemaat liderlerine çok saygılıyızdır. Kendilerinin bana gönderdiği cübbe ve sarık vardı. Oradaki herkes o kıyafetle gelmiş. Bize yabancı bir şey değil. Orada onu giymek anormal değil. O haberden sonra birçok yerden bana tebrik geldi. Bu haberi yapanlar İslam düşmanlarıdır." ifadelerini kullandı.
"HİÇ MUHAFAZAKAR İNSANLAR BİR ÜÇKAĞITÇININ OTELİNE GİDER Mİ?"
Programa devremülk satmak için sarık ve cübbe kıyafeti giydiği iddialarının hatırlatılması üzerine Akgündüz, "O cemaat bizim şirketin sponsorluğunu kabul etmiş ise, Mahmut Efendi Hazretleri'nin beni nasıl gördüğüne saygı gösterilmesi lazım. İkincisi bir kişiye dolandırıcı demeniz için bu kişinin dolandırıcılığını ispat etmeniz gerek. Bakın imam Şafi Hazretleri, 'Bir odadan ağzı yoğurtlu bir köpek çıkıyorsa ve odada yoğurt varsa, o köpek için yoğurt yedi diyemezsiniz. Ta ki gözünüzle görene kadar...' demiştir. Şimdi benim hakkımda Yahudi sermayesinin ortaya attığı iddialar var. Dosyalar ortadan kaldırılmış. Neye göre dolandırıcı diyorlar. Bu ülkenin kanunları beni yargılamış ve bana ceza vermemiş. Bu ülkede yaşayan yüz binlerce insan benim otelimde konaklıyor. Muhafazakâr insanlar, bir üçkâğıtçının, bir düzenbazın, bir sahtekârın oteline gider mi?" diye konuştu.
"EĞER BİR İDDİA VARSA DEVLET BUNU İSPAT EDER"
İmza otomobilinin üretilmesi için ciddi adımların atıldığı yıllarda şirketlerine kara para akladıkları iddiasıyla ihtiyati tedbir konulduğunu dile getiren Akgündüz, incelemenin 10 yıl sürdüğünü aktardı. "O yıllarda bir oyalamaca taktiği yapıldı." diyen Akgündüz, "Neticede 10 yılımız alındı. 10 yıl içerisinde tedbir konduğu aşamada 80 otomobil müşterisi ve 600-700 konut müşterisine teslimat söz konusuydu. Bizim Avrupa'da açtığımız şirketin 14 bin kar-zarar ortağı vardı. Ancak şirkete el konulunca, ortaklarımıza kar dağıtamaz hale geldik. Bilançoyu sıfırlamak zorunda kaldık. Konulan ihtiyati tedbir 14 bin insanımızı mağdur etti. Onun dışında milyonlarca insanımızın beklediği milli otomobilin gelmesini erteletti. 10 yıllık zamana aşımı neticesinde bu davalar düştü. Şimdi halen bazı yayın organları beni anarken, 'dolandırıcılıktan hüküm giyen' diye ifade ediyor. Benim davalarım düştü. Eğer bir iddia varsa, devlet bunu ispat eder. Biz kanunlara saygılıyız. Dolandırıcılıktan açılan davadan da, kara para aklamak suçundan açılan davadan da zaman aşımı nedeniyle dosyalarım ortadan kalktı ve beraat ettim. Bunun bilinmesi lazım." şeklinde konuştu.
Türkiye'de otomobil üretmenin belli çevreler tarafından engellendiğini düşünen Akgündüz, "Türkiye'de bir Türk otomobili yapmanın kime ne zararı var. Ben yapamayacakmışım. Bırakın kardeşim. Yapamayacaksam yapmam. Bir şeyi yapacağım demek suç mudur? Ben otomobili yapmakla suçlanıyorum. Yapacağımı bildikleri için üstüme geliyorlar. Bu yüzeysel bir konu değil. Sabancı grubu, yeni bir otomobil projesi nedeniyle bir insanını kaybetti. Özdemir Sabancı öldürülmedi mi? Mesaj ve işaret net. Bunu savcıların araştırması lazım. Özdemir Sabancı, Türkiye'de otomobil sanayini Japon standartlarıyla geliştirecekti ve halkın ağzında teneke denen dönem kapanacaktı." diye konuştu.
Geçtiğimiz yıllarda başarısız olmasındaki nedeni Türkiye'de oturmamış olan demokrasiye bağlayan Akgündüz, 70 milyonun oyuyla seçilen bir partinin 6-7 kişinin oyuyla kapatılmasının çok kötü bir şey olduğunu kaydetti. O günkü şartlar altında en doğrusunu yaptığına inandığını dillendiren Akgündüz, "50 defa dünyaya gelsem aynı şeyi yapardım." dedi.
"Ahmet Kaya'ya sponsor olmanız nedeniyle bazı kesimler tarafından engellendiğinizi düşünüyor musunuz?" sorusuna Akgündüz, "Ahmet Kaya 'özgürlük' diyordu. Özgürlük diyen birinin yanında olmak yanlış mı? O gün Ahmet Kaya yanlış değildi. Düzen yanlıştı. Şu an o düzeni doğru yöne çekmeye çalışıyoruz. Karşıt medya Türkiye'nin bu garabetlerle uğraşarak, iyi yerlere gelmesini engellemeye çalışıyor." diye konuştu.