(özel Haber) Su Altı Ressamı Emekli Koramiral Guınness'e Girmeyi Hedefliyor

Türkiye'nin ilk su altı ressamı olan eski Güney Deniz Saha Komutanı emekli Koramiral Ekmel Totrakan, su altının güzelliklerini yağlı boya resimlerine taşıyor

(özel Haber) Su Altı Ressamı Emekli Koramiral Guınness'e Girmeyi Hedefliyor
Türkiye'nin ilk su altı ressamı olan eski Güney Deniz Saha Komutanı emekli Koramiral Ekmel Totrakan, su altının güzelliklerini yağlı boya resimlerine taşıyor. Denizdeki batık gemilerin üzerinde yaptığı birbirinden güzel resimlerle dikkatleri üzerine çeken Totrakan, Ukraynalı bir sanatçıya ait 'su altındaki en büyük yağlıboya tablo' rekorunu Türkiye'ye kazandırmayı hedeflediğini söyledi.
Emekli Koramiral Ekmel Totrakan, su altında yaptığı resimlerle Türkiye'de önemli başarılara imza atıyor. Kimi sanatçıların atölyelerde yaparak oluşturduğu yağlı boya resimlerini su altında yaklaşık yarım saatte yapan Koramiral, eserlerini Nilüfer Belediyesi Konak Kültür Evi'nde açtığı 'Sessiz Dünyada Sanat' adlı sergide biraraya getirdi. Birbirinden güzel tablolara imza atan Totrakan, iki yıl önce kansere yenik düşen su altı belgeselcisi ve yakın dostu Haluk Cecan'ın anısına sergiyi açtığını ifade etti.

Yaklaşık 35 yıldır resim yapan Totrakan, eskiden atölyede yaptığı eserlerini su altında yapmanın çok güzel bir duygu olduğunu kaydetti. Dostu Haluk Cecan sayesinde su altı resmi yapmaya başladığını söyleyen Totrakan, Antalya, Bodrum ve Çeşme açıklarında su altında yaptığı kaliteli resimlerle adından söz ettiriyor. Özel olarak hazırlanan bir tuval üzerinde fırça yerine spatula ile rengarenk resimler yapan Totrakan, sabretmenin ve inanmanın çok önemli olduğunu vurguladı.

"SU ALTININ GÜZELLİKLERİNİ SANATA DÖNÜŞTÜRÜYOR"
Dünyada sadece iki kişinin su altı ressamlığı ile uğraştığını kaydeden Totrakan, su altının güzelliklerini yağlı boya tablosuna taşımanın çok güzel bir duygu olduğunu dile getirdi. 2005 yılında başladığı su altı ressamlığını ömrünün sonuna kadar sürdürmeyi istediğini vurgulayan Totrakan, "Resim yapmayı çok seviyorum. Bu hoşuma gidiyorum. Senelerce atölyelerde yaptığım yağlı boya çalışmalarını su altında yaparak farklılık oluşturmak istedim. Benim için farklı bir duygu. Buradaki asıl hedefim su altındaki
ülkemizin güzelliklerini su üstüne çıkarmaktır. Su altında resim yapmak beni tabiatla bütünleştirdi" dedi.

"DOĞA KENDİ RESMİNİ YAPIYOR"
Su altında çalışırken bazı doğa olaylarının resmine farklı şekiller verdiğini dile getiren Totrakan, "Resimleri yaptığım zaman tablolarda bazı boyaların aktığını gördüm. Sonuçta denizin dibindeyiz. Suyun içindeki kimyevi maddelerin su buharlaştıktan sonra resimdeki boyalarla karıştığını gözlemledim. Benim tuvalde dokunmadığım bazı yerlerde farklı şekiller oluşuyor. Tabloyu teknede yatay vaziyette taşıdığımız için üzerindeki su damlacıkları güneş vurduğu zaman mercek vazifesi görüyor. Ufak ufak yakmalar
meydana geliyor. Yani doğa bir yerde kendi kendine resim yapıyor diyebiliriz" şeklinde konuştu.

"GUINESS REKORU KIRMAK İSTİYORUM"
Guinness Rekorlar Kitabı'na girmeyi hedeflediğini söyleyen Totrakan, "Ukraynalı bir balık adam birkaç yıl önce su altında 70,1 metre ebadında bir tablo yapmayı başardı. Bunu Rusya'daki Guiness Rekorlar Kitabı temsilcisi yakından takip etti. Su altında yapılan en büyük tablo diye rekor kırdı. Ben de bu rekoru kırmak istiyorum. Bu pek zor değil. Bir organizasyon olduğu takdirde rekora layık görülen tablonun daha büyüğünü yapacağıma inanıyorum" dedi.
Günlük hayattaki gürültüden su altında kurtulduğunu ifade eden Totrakan sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Bu iş, atölyede çalışmak gibi değildir. Çünkü atölyede renkten renge geçersiniz. Olmadı, baştan yaparsınız. Su altında bunlar söz konusu değil. Renkleri karıştırıp istediğiniz rengi elde etmeniz o kadar kolay değil. Bu gibi biraz ufak tefek zorlukları var. Onun dışında bayağı zevkli. Biraz meşakkatli diyebiliriz. Tekneyle gidiyorsunuz, suya dalıyorsunuz, tuvali suyun altına indiriyorsunuz. Elleriniz falan boyanıyor. Bir iki kişiye de ihtiyaç var. Ama dolayısıyla aşağısı sessiz, gürültü patırtı yok.
Denizle iç içe resim yapıyorsunuz. Bir kere derine indikçe acele etmek lazım. Kemer'de Paris batığının resmini yaparken 30 metre derinlikteydik. 3 arkadaştık. Birisi tuvali tuttu. Birisi söylediğim yerlere boyaları sıktı. Ben de resmi yaptım. Bir an evvel su altından çıktık."
(YS-MŞ-CC-Y)