Adana Ticaret Odası Başkanı Baş: 'Ekonomik İstikrar Hız Kesmesin'

Adana Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Şaban Baş, dünyanın gelişmiş birçok ülkesinin krizden kurtulma çabası verdiği günümüzde Türkiye'nin yakaladığı ekonomik istikrarın memnuniyet verici boyutlara ulaştığını belirterek, "Türkiye'nin dünya, Adana'nın da Türkiye ekonomisindeki yerini belirleyen göstergelerin olumlu seyrettiğini görmek ç

Adana Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Şaban Baş, dünyanın gelişmiş birçok ülkesinin krizden kurtulma çabası verdiği günümüzde Türkiye'nin yakaladığı ekonomik istikrarın memnuniyet verici boyutlara ulaştığını belirterek, "Türkiye'nin dünya, Adana'nın da Türkiye ekonomisindeki yerini belirleyen göstergelerin olumlu seyrettiğini görmek çok güzel. Hükümet'ten beklentimiz, istikrar ortamının devamını sağlayarak aynı etkinin piyasaların yanı sıra vatandaşlara da yansıtılmasıdır" diye
konuştu.
ATO Başkanı Şaban Baş, 2008'de baş gösteren ve kısa sürede tüm dünyayı etkisi altına alan ekonomik krizi geride bırakan Türkiye'nin, halen krizle boğuşan ülkeler için model alınmasının gurur verici olduğunu bildirdi. Türkiye'nin, yaklaşık bir ay önce referandum gibi çok ciddi bir sınavı geride bıraktığını, böylesine önemli bir gelişmenin ardından siyasal ve ekonomik istikrarını da sağlıklı bir şekilde sürdürdüğünü vurgulayan Şaban Baş, Türkiye'nin dışarıdan da "iş yapılabilir, yatırım yapılabilir" bir
ülke olarak görülmesinin tüm piyasalara moral verdiğini belirtirken şöyle konuştu::
"Sivil toplum kuruluşu ve meslek odalarının temsilcileri olarak hep muhalif olarak algılanırız. Oysa unutulmamalı ki hepimiz bu ülkede yaşıyoruz ve güzel gelişmeleri alkışlarken, tersi oluşumları da eleştirmek durumundayız. İçinde bulunduğumuz dönem Türkiye açısından çok önemli. Çünkü, 2009'un ilk yarısında ekonomisi yüzde 11.1 küçülen Türkiye, bu yılın ilk yarısında yüzde 11'lik büyüme ile dünyada Çin'le birlikte zirveyi paylaştı. Yine aynı dönemde faiz oranları yüzde 13.8'den 8.5'a, işsizlik yüzde
13'den 10.5'a, bütçe açığı yüzde 23.2'den 15.4'e düştü. 2009'un ilk yarısıyla bu yılın aynı döneminde, ihracat 51.4 milyar dolardan 58.4'e çıktı. Önümüzdeki döneme ilişkin ekonomik büyüme konusundaki beklentiler olumlu seyrediyor. Bu yıla ilişkin büyüme tahminleri de genellikle yüzde 6 ile 7 arasında değişiyor. Sürekli olumsuz gelişmelere örnek gösterilen Türkiye'nin yakaladığı bu başarının gözardı edilmemesi gerektiğini düşünüyorum."
ATO Başkanı Baş Adana'nın ekonomik göstergelerinin de Türkiye'ye paralel bir gelişme kaydettiğine işaret ettiği açıklamasında, "En önemli verilerden biri olarak gösterilen ihracatımız, krizin etkisini hissettirdiği 2009 yılının ilk altı aylık diliminde, 2008'in aynı dönemine göre yüzde 31 azalış göstererek 508 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Ekonominin tekrar rayına girdiği günümüzde ise ihracatımız 2010'un ilk 6 ayında, 2009 yılının aynı dönemine göre yüzde 10 artış kaydetmiş ve 561 milyon dolara
yükselmiştir. Adana ekonomisinin lokomotifi konumundaki Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi'nde kullanılan enerji oranı da krizin hüküm sürdüğü 2009 yılının ilk 6 ayına oranla elektrikte yüzde 35, doğal gazda da yüzde 31'lik artış göstererek istikrarın habercisi olmuştur. Protesto edilen senet sayısındaki göstergeler de geçtiğimiz yılın ilk 6 aylık döneme göre 2010 yılında yüzde 35.6 oranında azalma göstermiştir" dedi.
Yakalanan istikrar ortamının sürdürülmesi için her kurum ve kuruluşun sürece olumlu katkı sağlaması gerektiğini vurgulayan Baş, açıklamasının son bölümünde şu önerileri dile getirdi:
"Türkiye ekonomisinin temel taşları sayıldığında akla ilk gelen unsur hiç kuşkusuz KOBİ'lerdir. Anadolu'nun birçok yöresinde farklı iş kollarında atılımlar yaparak başarı hikayeleri yazan üreticilerimiz bulunuyor. Öncelikle KOBİ'lerin kendilerini kanıtlama fırsatına dönüşen KOSGEB kredilerinin daha da çeşitlendirilerek, uygulamalarda sorun oluşturan bazı maddelerin tekrar gözden geçirilmesinde büyük yarar olacağı kanaatindeyim. Çünkü, dünya ekonomisini ters düz eden bir nehri geçmişiz, kredilerin
kullandırılması aşamasında ortaya çıkan gereksiz pürüzlerden dolayı derede boğulur hale gelmeyelim. KOBİ'lerin yeterince desteklenmesi, ekonomide yaşanan bahar havasının piyasalardan çok vatandaşa yansımasını sağlar. İşte ancak o zaman sosyal refah düzeyinin yükseldiğini söyleyebiliriz."