Chp, Savcılığa Deniz Feneri İle İlgili 14 Klasörlük Dosya Sundu
CHP, Almanya'da yürütülen Deniz Feneri soruşturması kapsamında Alman polisi ve savcısı tarafından hazırlanarak mahkemeye sunulan 14 klasör belgeyi, Türkiye'de soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Savcısı Nadi Türkaslan'a verdi
CHP, Almanya'da yürütülen Deniz Feneri soruşturması kapsamında Alman polisi ve savcısı tarafından hazırlanarak mahkemeye sunulan 14 klasör belgeyi, Türkiye'de soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Savcısı Nadi Türkaslan'a verdi.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun danışmanı Ali Kılıç, bugün Ankara Adliyesi'ne gelerek, Almanya'da yürütülen Deniz Feneri dosyası ile ilgili 14 klasörden oluşan dosyayı savcıya teslim etti. Adliye'den ayrılışında basın mensuplarına bir açıklama yapan Kılıç, "Sayın Genel Başkanım Kemal Kılıçdaroğlu'nun talimatıyla yaklaşık 1.5 yıldır elimizde bulunan Deniz Feneri Almanya dosyasını savcılığa yardımcı olmak amacıyla teslim ettik. Yaklaşık 30 aydan bu yana Türkiye'de çıkmaza giren, iki ülke arasında git-gel
yaşanan Deniz Feneri dosyasının artık bir an önce sonuçlanmasını talep ettik. Bunu sayın savcımıza söyledik. Dosyaları teslim ettik" diye konuştu.
Bir gazetecinin 'Dosyanın içeriğinde neler var?' yönündeki sorusu üzerine Kılıç, "Dosyanın içerisinde Deniz Feneri yolsuzluğu var. Biliyorsunuz bu yolsuzluk yüzyılın soygunu olarak ifade edildi. Biliyorsunuz bunun Türkiye'de uzantıları var, elebaşları var. Yaklaşık 6 bin 500 sayfadan oluşan dosya. Bildiğimiz kadarıyla savcılığımıza ulaşan 65-700 sayfa bulunmakta. Amacımız Adalet Bakanlığı'na yardımcı olmaktı. Getirip bunları bugün teslim ettik" diye konuştu.
"İçeride nasıl karşılandınız?" yönündeki soruya Kılıç, "Çok iyi karşılandık. Dosyaları bırakıp geldik" yanıtını verdi. Dosyada kimlerin isimlerinin olduğuna ilişkin soru üzerine ise Kılıç, şöyle konuştu:
"Alman mahkemesinin elebaşları olarak ifade ettiği Zekeriya Kahraman, Zahit Akman ve arkadaşları var. 16-17 kişinin adı geçiyor. Alınan ifadeler, yapılan soruşturmalar, iddianame hepsi burada var."
Dosyada siyasilerin olup olmadığına ilişkin soru üzerine ise Kılıç, "Geçen yıl Ağustos ayında CHP eski MYK üyesi olarak yaptığım açıklamada polis dosyasında Sayın Başbakan'ın adının geçtiğini ifade etmiştim. O tarihten bu yana yaklaşık 14 ay geçmiş olmasına rağmen adının neden bu dosyada geçtiğini bir türlü açıklamadı. Haberi var mıydı? Bilmiyorum. Yoktuysa bizim açıklamamızdan sonra bilmiş olması gerekiyor. Ancak bugüne kadar hiçbir açıklamanın gelmemiş olması düşündürücü" dedi.
Kılıç, her iki tarafın da bu işi yavaştan aldığını belirterek, "Biz CHP olarak bu işin sonuçlandırılması için ısrarımızı sürdüreceğiz. Amacımız orada vatandaşlarımızın iyi niyetini sömüren insanların mutlaka Türkiye'de de yargıya hesap vermesi lazım" diye konuştu.
Kılıç, 6 bin 500 sayfadan oluşan dosyayı savcılığa sunduklarını söyleyerek, "Bunun savcılarımızın çalışmalarına katkıda bulunacağını düşünüyoruz" dedi.
Adalet Bakanlığı'na 1.5 yıl önce çağrıda bulunulduğunu, aradan geçen bunca zaman içinde bir adım atılmadığını kaydeden Kılıç, "Mavi Marmara gemisinde hükümet ağırlığını koydu, komisyon oluşturdu ve olayı sonuçlandırdı. Ancak Deniz Feneri olayında ne hikmetse bir adım atılamıyor. Bu da oldukça düşündürücü" diye konuştu.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun danışmanı Ali Kılıç, bugün Ankara Adliyesi'ne gelerek, Almanya'da yürütülen Deniz Feneri dosyası ile ilgili 14 klasörden oluşan dosyayı savcıya teslim etti. Adliye'den ayrılışında basın mensuplarına bir açıklama yapan Kılıç, "Sayın Genel Başkanım Kemal Kılıçdaroğlu'nun talimatıyla yaklaşık 1.5 yıldır elimizde bulunan Deniz Feneri Almanya dosyasını savcılığa yardımcı olmak amacıyla teslim ettik. Yaklaşık 30 aydan bu yana Türkiye'de çıkmaza giren, iki ülke arasında git-gel
yaşanan Deniz Feneri dosyasının artık bir an önce sonuçlanmasını talep ettik. Bunu sayın savcımıza söyledik. Dosyaları teslim ettik" diye konuştu.
Bir gazetecinin 'Dosyanın içeriğinde neler var?' yönündeki sorusu üzerine Kılıç, "Dosyanın içerisinde Deniz Feneri yolsuzluğu var. Biliyorsunuz bu yolsuzluk yüzyılın soygunu olarak ifade edildi. Biliyorsunuz bunun Türkiye'de uzantıları var, elebaşları var. Yaklaşık 6 bin 500 sayfadan oluşan dosya. Bildiğimiz kadarıyla savcılığımıza ulaşan 65-700 sayfa bulunmakta. Amacımız Adalet Bakanlığı'na yardımcı olmaktı. Getirip bunları bugün teslim ettik" diye konuştu.
"İçeride nasıl karşılandınız?" yönündeki soruya Kılıç, "Çok iyi karşılandık. Dosyaları bırakıp geldik" yanıtını verdi. Dosyada kimlerin isimlerinin olduğuna ilişkin soru üzerine ise Kılıç, şöyle konuştu:
"Alman mahkemesinin elebaşları olarak ifade ettiği Zekeriya Kahraman, Zahit Akman ve arkadaşları var. 16-17 kişinin adı geçiyor. Alınan ifadeler, yapılan soruşturmalar, iddianame hepsi burada var."
Dosyada siyasilerin olup olmadığına ilişkin soru üzerine ise Kılıç, "Geçen yıl Ağustos ayında CHP eski MYK üyesi olarak yaptığım açıklamada polis dosyasında Sayın Başbakan'ın adının geçtiğini ifade etmiştim. O tarihten bu yana yaklaşık 14 ay geçmiş olmasına rağmen adının neden bu dosyada geçtiğini bir türlü açıklamadı. Haberi var mıydı? Bilmiyorum. Yoktuysa bizim açıklamamızdan sonra bilmiş olması gerekiyor. Ancak bugüne kadar hiçbir açıklamanın gelmemiş olması düşündürücü" dedi.
Kılıç, her iki tarafın da bu işi yavaştan aldığını belirterek, "Biz CHP olarak bu işin sonuçlandırılması için ısrarımızı sürdüreceğiz. Amacımız orada vatandaşlarımızın iyi niyetini sömüren insanların mutlaka Türkiye'de de yargıya hesap vermesi lazım" diye konuştu.
Kılıç, 6 bin 500 sayfadan oluşan dosyayı savcılığa sunduklarını söyleyerek, "Bunun savcılarımızın çalışmalarına katkıda bulunacağını düşünüyoruz" dedi.
Adalet Bakanlığı'na 1.5 yıl önce çağrıda bulunulduğunu, aradan geçen bunca zaman içinde bir adım atılmadığını kaydeden Kılıç, "Mavi Marmara gemisinde hükümet ağırlığını koydu, komisyon oluşturdu ve olayı sonuçlandırdı. Ancak Deniz Feneri olayında ne hikmetse bir adım atılamıyor. Bu da oldukça düşündürücü" diye konuştu.