Yeni Şafak'tan Cübbeli Ahmet Hoca'ya cevap

Cübbeli Ahmet Hoca'nın "Şerefsiz" dediği Yeni Şafak hocaya manşetten cevap verdi... Muhafakazar kesime hitap eden gazete, Cübbeli Hoca'yı yeni bir 28 Şubat sürecinin parçası olmakla suçlamıştı.

Haber üzerine İstanbul Valiliği, 24 Ekim'de Sinan Erdem Spor Salonu'nda yapılması planlan toplantıyı iptal etti. Toplantının ilmi tartışma ve tebliğleri içeren bölümü ise spor salonu yerine Yeşilköy'deki WOW Otel'de yapılacak .

"HAVA YATIŞTI"

Provokasyon iddiasına tepki gösteren Cübbeli Hoca, dün basın toplantısı düzenleyerek gazeteye yüklendi. Cübbeli Hoca'nın gazeteyi ağır bir dille suçlamasına gazete, aynı tonda cevap vermedi. Kavgayı sürdürmek istemediği görülen gazete, "Hava yatıştı" manşetiyle okurların karşısına çıktı.

"SEVİYESİZ İFADELER"

Davetlilere "Cübbesiz sarıksız çarşafsız gelmeyin" mesajı çekildiğini savunan gazete, "Bu gazete bunu ispat etmelidir, eğer ispat etmezse bu şerefsizliktir ve şerefsizlik Müslümanlığa yakışmaz" diye cevap veren Cübbeli'yi seyiyesizlikle suçladı.

Gazete haberinde "Konuşmasında zaman zaman seviyesiz ifadeler kullanan Ahmet Hoca, "Cemaat üyelerine SMS çektiğim doğru değil" ifadelerine yer verdi.

CEP MESAJLARI DOĞRULANDI

Ancak gazete SMS iddiasının arkasında. Kendilerini arayan birçok okurun mesaj aldıklarını belirten sözlerini delil olarak gösterdi. Gazete ayrıca Mahmut Hocaefendi'nin iptal kararına ve toplantının otelde yapılacak olmasını olumlu karşıladığını yazdı.

Fehmi Koru da şaşırmış

Ezber bozan gazeteye şaşıranlara bir katkı da Yeni Şafak yazarı Fehmi Koru'dan geldi. Bugünkü köşesinde kendisinin de şaşırdığını yazan Koru, manşetin kırık kolu teşhir eder cinsten olduğunu söyledi:

"Meydana gelmekte olan olumlu gelişmeleri sakatlamak, treni raydan çıkartmak için neler yapılabilir, tahayyül edin ve bekleyin. Eğer akıllar başlarda olmazsa hepsinin teker teker yaşanmasına hep birlikte tanık olabiliriz. Şaşırma duygunuzu zedelediğimin farkındayım, ama ne yapayım, ülkemizin halen varlığını sürdüren gerçeği bu."

YENİ ŞAFAK’IN İDDİASI

SPOR SALONUNDA SOHBET

Ataköy'deki Sinan Erdem Spor Salonu'nda düzenlenecek sohbeti, Yeni Şafak provokasyon olarak gördü. Hocadan da sabotajcı olarak bahsedildi. Gazete, sohbet toplantısını 28 Şubat sürecinde yaşananlara benzetti.

ÇARŞAF ŞOV

Eleştiriler bununla sınırlı değildi. Cemaat üyelerine çekilen 'sarıksız gelmeyin' mesajına dikkat çeken gazete, haberin alt başlığında "cüppe, sarık ve çarşaf şovu" diye yazdı.

'CÜBBESİZ ÇARŞAFSIZ GELMEYİN' MESAJI ÇEKİLİYOR

"Cübbeli Ahmet'ten provokasyon hazırlığı" manşetiyle çıkan gazetenin haberinde gergin ortama dikkat çekilerek "Siyaset başörtüsü yasağına çözüm ararken, Cübbeli Ahmet Hoca, süreci sabote edecek görüntülerin sahneleneceği toplantı için hazırlık yapıyor. Vatandaşlar cübbesiz, çarşafsız gelmeyin uyarısıyla davet ediliyor." denildi.

YENİ ŞAFAK'TA YER ALAN HABERİN TAMAMI ŞÖYLE:

Siyaset dünyasının başörtüsü sorununu tarihe gömmek üzere seferber olduğu son dönemde 28 Şubat sürecini andıran provokasyon girişimleri baş gösterdi. 'Cüppeli Ahmet Hoca' lakaplı Ahmet Mahmut Ünlü ve yakın çevresi, İstanbul'un selatin camileri dururken, Ataköy'deki Sinan Erdem Spor Salonu'nda düzenleyecekleri sohbet toplantısına vatandaşları içeriği dikkat çeken bir mesajla çağırdı.

Başörtüsü sorununun çözümünde son düzlüğe giren olumlu girişimlerin önünü tıkama amacı taşıyan olaylardan ilki Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) çözümsüzlüğün devamı için 'ilköğretim ve liseler ne olacak' sorusuyla işaret ettiği biçimde gelişti. Adana ve Mersin'de belli bir gruba mensup olduğu ortaya çıkan velilerin çocuklarını başörtülü olarak ilköğretim okuluna sokmakta ısrar etmesi basında manşetlere taşındı. Ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı Abdurrahman Yalçınkaya'nın siyasi partileri kapatmayla tehdit eden konuşması geldi.

ÇÖZÜMSÜZLÜĞE HİZMET

Şimdi de Cüppeli Ahmet Hoca olarak tanınan Ahmet Mahmut Ünlü ve taraftarlarının önümüzdeki pazar günü Ataköy Sinan Erdem Spor Salonu'nda düzenleyecekleri sohbet toplantısı gündemde. Cüppeli Hoca ve yakınındaki isimlerin, bu sohbet toplantısı için cemaat taraftarlarına dikkat çeken bir mesaj gönderdiği öğrenildi. Başörtüsü meselesinin tartışıldığı son dönemin hassasiyeti göz önüne alındığında çözüm karşıtı kitlenin 'irtica yükseliyor' argümanını güçlendirecek mesajda cemaat üyelerine 'cüppesiz, sarıksız ve çarşafsız gelmeyin' çağrısı yapıldığı belirtildi.

29 EKİM'DE İNÖNÜ YA DA OLİMPİYAT'I İSTEDİLER

Cüppeli Ahmet Hoca ve taraftarlarının sohbet toplantıları için camiler yerine son dönemde spor salonlarını kullanmaya başlaması da dikkat çekti. Cüppeli Hoca ve taraftarlarının Sinan Erdem Spor Salonu'ndan önce İnönü veya Olimpiyat Stadyumu'nda sohbet toplantısı yapmak için izin istedikleri fakat ret cevabı aldıkları öğrenildi. Cüppeli Hoca ve taraftarlarının İnönü veya Olimpiyat Stadı'ndaki buluşmanın tarihi olarak 29 Ekim'i seçmeleri ise dikkat çekti. Yüz bin kişiyi 'sarığınızla ve çarşafınızla gelin' mesajları göndererek bu stadyumlardan birine toplamak isteyen Cüppeli Hoca ve yakınındaki isimler, önümüzdeki pazar günü Sinan Erdem Spor Salonu'nda toplantı yapmak için izin alabildi.

Saygın alimlerin adı kullanılıyor

Başörtüsü sorununda olumlu girişimleri provoke edebilecek nitelikteki mesajlarla duyurusu yapılan toplantıya katılımı artırmak için Mahmut Ustaosmanoğlu Hocaefendi'yi plaket verme bahanesiyle davet ettikleri öğrenildi. Aralarında Yusuf El Kardavi, Kays El Mubarek ve Eş Şeyh Abdullah Bin Beyyeh'in de bulunduğu 130 ülkeden alanında uzman ünlü İslam aliminin katılacağı toplantıda, Mahmut Ustaosmanoğlu Hocaefendi'nin güvenliğini ise özel olarak tutulan 500 görevli sağlayacak. Ustaosmanoğlu çevresinin, bu programdan rahatsız olduğu öğrenildi.


CÜBBELİ AHMET HOCA’NIN YENİ ŞAFAK’A CEVABI

'Cübbeli Ahmet Hoca' lakaplı Ahmet Mahmut Ünlü, Ataköy'de düzenlediği toplantıda bir gazetedeki 'provokasyon' iddialarını değerlendirdi. Ünlü, "Bu gazete bunu ispat etmelidir, eğer ispat etmezse bu şerefsizliktir ve şerefsizlik Müslümanlığa yakışmaz" dedi.

Wow Otel'de basın toplantısı düzenleyen Cübbeli Ahmet Hoca iddiları ağır bir dille yalanladı. Ünlü burada yaptığı açıklamada, "Bu toplantı için resmi izinli olarak tertip edilene kadar hiçbir ilan yapılmadı. İzinler alındıktan sonra ilan edildi. Burada yapılanlar iftiradır. Biz de provokasyoncu olarak ilan edildik. Şalvarlı, cübbeli, çarşaflı gelin diye ilanlar yaptığımız yazıldı. Halep ordaysa arşın burada. Biz insanların nasıl geleceğinden hiç bahsetmedik. Bugüne kadar bizim programlarımıza açık kadınlar da geldi. Müslüman geçinen adamlar türbana, çarşafa şov kelimesini kattılar. Bu gazete bunu ispat etmelidir, eğer ispat etmezse bu şerefsizliktir ve şerefsizlik Müslümanlığa yakışmaz" diye konuştu.

Amacın fitne çıkarmak olduğunu söyleyen Ünlü, Yaşanan bu olaylardan sonra valilik Sinan Erdem Spor Salonu'ndaki toplantıyı iptal etti. Halkımızı polisimizle, devletimizle karşı karşıya getirmek fitnedir. Biz bu fitneye karşıyız. Biz bu konudaki kanuni takibimizi de yapacağız. Halkımız bu toplantıya gelmek için yollara düşmesin. Uzak yerlerden gelecek olanlar var çünkü. Salonlar kapalı olacak. Salon önünde arbede yaşanmasın. Üstadımızın ödülü bu kaldığımız otelde yapılacak sempozyumun ardından üstadımıza takdim edilecek. Biz bu toplantıyla ilgili alınan izinleri gördük. Bu izinlere dayanarak ilanlar verdik. Resmi izinle yapılan ilanların neresi provokatörlüktür? Esas provokasyonu yapanlar, bu toplantı türban çözülecekken yapılıyor diyenlerdir. Mahmut efendi ödül alacak bahanesiyle getiriliyor denildi. Ödül alacak, bu yalan değil" dedi.

Özgürlükten yana olduklarını ifade eden Ahmet Ünlü, "Bu türban meselesi referandum sürecinde CHP'nin konuyu açmasıyla başladı. Bu toplantı ondan önce tertip edildi. Biz bu meselenin açılacağını nereden bilebilirdik? Bizim türbanı provoke ettiğimizi söylüyorlar. Bizim bunlarla alakamız yok. Biz özgürlüklerden yanayız. Bu işin altına bakmak lazım. Bu işi yapan iki sınıf vardır. Birincisi Vatikan projesini tutturmak isteyen, ikincisi ise ucuz hesaplar peşinde koşanlar yani Mahmut efendi öldükten sonra
yerine geçmek isteyenler. Biz kötü niyetli olanları Allah'ın adaletine havale ediyoruz. Burada devleti, hükümeti, valiliği asla zan altında bırakmak istemiyoruz. Ama bu işi yapanlarda iyi niyet aramak da mümkün değil" diye konuştu.