İnşaatlarda İş Sağlığı Ve Güvenliğinin İyileştirilmesine İlişkin İşbirliği Protokolü İmzalandı
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, iş sağlığı ve güvenliği konusunda bir 'kültür' oluşturmaya ihtiyaç bulunduğunu belirterek, "İş sağlığı ve güvenliği konusunda tedbir almayan işverenlerin üzerine kararlılıkla gitmeye devam edeceğiz" dedi
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, iş sağlığı ve güvenliği konusunda bir 'kültür' oluşturmaya ihtiyaç bulunduğunu belirterek, "İş sağlığı ve güvenliği konusunda tedbir almayan işverenlerin üzerine kararlılıkla gitmeye devam edeceğiz" dedi.
Bakan Dinçer, yapacakları yeni düzenlemeyle, iş güvenliği uzmanlarının, sorumlulukları yerine getirmemeleri halinde, sertifikalarının iptal edileceğini ve idari para cezası ile cezalandırılacağını açıkladı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer ile Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir, '4708 Sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun Kapsamında Yapılan İnşaatlarda İş Sağlığı ve Güvenliğinin İyileştirilmesine' yönelik işbirliği protokolünü imzaladı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Reşat Moralı Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen imza töreninde konuşan Bakan Dinçer, ekonomideki gelişmelere paralel olarak inşaat sektöründe önemli değişimler yaşandığını belirterek, "İnşaat sektörü hem ekonominin
gelişmesinde hemde istihdamın artırılmasında lokomotif role sahiptir" dedi.
İnşaat sektörünün hızlı gelişmesi ve ekonomi içinde sahip olduğu özellikleri sebebiyle birçok sorunu da bünyesinde barındırdığını vurgulayan Bakan Dinçer, "İnşaat işlerinin geçici olması, branşlaşmanın çok fazla olması, birden fazla alt işverenin çalışması olması, özellikle iş sağlığı ve güvenliği açısından sorunları beraberinde getirmektedir" diye konuştu.
Özellikle inşaat sektöründeki iş kazaları yalnızca Türkiye'nin değil, AB ülkeleri gibi birçok ülkenin de ciddi sorunları arasında yer aldığına işaret eden Dinçer, AB üyesi 15 ülkenin ortalamasına göre; inşaat sektöründe yılda 822 bin iş kazası olduğunu, bunlardan bin 200'ünün ölümlü olup, binde 1.4'e karşılık geldiğini vurguladı.
RAKAMLARLA İŞ KAZALARI
SGK'nın 2010 yılı istatistiklerine göre, Türkiye'de 1 milyon 267 bin 469 iş yeri bulunduğunu, bunlardan 158 bin 347'sinin inşaat sektöründe yer aldığını belirten Dinçer, şunları kaydetti:
"Yani toplam iş yerlerinin yüzde 12'sini inşaat sektörü oluşturmaktadır. İşçi sayımız ise 9 milyon 976 bin 855 olup, inşaat sektöründe 1 milyon 423 bin 464 kişi çalışmaktadır. Yani işçilerimizin yüzde 14'ü inşaat sektöründedir. 2008 yılı SGK istatistiklerine göre; toplam iş kazası sayısı 72 bin 963'tür. İnşaat sektöründe iş kazası sayısı ise 5 bin 574 olup, yüzde 8 ile sektörler arasında dördüncü sıradadır. Bu rakam 100 bin işçiye oranlandığında 100 binde 450 ile sekizinci sırada yer almaktadır. Toplam
ölümlü iş kazası sayısı ise 865'tir. İnşaat sektöründe ise bu sayı 297'dir. Bu rakamları yorumlayacak olursak, aslında iş kazaları sayısı içinde oran itibariyle düşük olmasına karşın, ölümlü kazalarda oldukça yüksek biri orana sahip görünmektedir. Yani inşaat sektörü ölümlü iş kazasında yüzde 34 ile ilk sırada yer almaktadır. 100 bin işçiye oranlandığında ise 100 binde 24 oranı ile maden ve nakliyat sektöründen sonra üçüncü sırada yer almaktadır. İş kazası ve meslek hastalıkları sonucu toplam iş
göremezlik sayısı bin 694'e ulaşmıştır. İnşaat sektöründe ise 377 olup yüzde 22'ye karşılık gelmektedir."
Bakan Dinçer, imzaladıkları bu protokolle yeni bir adım attıkları ifade ederek, "Bu adımın özeti şu; ülkemizde yüzlerce, binlerce yapı denetim firmasının sahiplerini, yöneticilerini ve çalışanlarını biz inşaat sektöründeki iş kazalarını önlemek amacıyla, iş sağlığı ve güvenliği konusunda eğiteceğiz ve onların bu gücünden faydalanacağız" şeklinde konuştu.
Yapılan bu protokolle, 2010 yılı sonuna kadar yaklaşık 5 bin 400 yapı denetim firması çalışanı, 2011 yılında ise 14 bin yapı denetçisi ve kontrol elemanın iş sağlığı ve güvenliği alanında eğitilmesinin planlandığını vurgulayan Bakan Dinçer, "Bu çalışmaların olumlu sonuçlar vereceğine inanıyorum" dedi.
BAYINDIRLIK BAKANI DEMİR
Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir ise, 4708 sayılı Yapı Denetimi Kanunu kapsamında 19 pilot ilde uygulamaların devam ettiğini söyledi. Özellikle Yapı Denetimi Kanunu çerçevesinde denetim faaliyetlerinin etkin bir şekilde çalıştırılması için son 8 yılda yoğun gayretler gösterildiğini anlatan Bakan Demir, "Yapılan bu çalışmayla, 200 bine yakın işyerinde, iş sağlığı ve güvenliği konusunda çok etkin bir denetimi gerçekleştirme noktasında büyük bir başarıya ulaşılacağını hedefliyoruz" dedi.
Yapı Denetimi Kanunu kapsamında, insanların sağlıklı ve güvenli bir şekilde yaşamasını temin etmeye yönelik hedefe ek olarak, imzalanan bu protokolle, binaların yapımı esnasında işçilerin sağlığı ve güvenliği noktasında çok etkin bir programı başlatmış olduklarını belirten Bakan Demir, "2011 yılına sonuna kadar yaklaşık 14 bin yapı denetimi elemanının eğitimini başarıyla tamamlamayı hedefliyoruz" şeklinde konuştu.
SORULAR
Bakan Dinçer, bir gazetecinin, 'Yapı denetçisi ve kontrol elemanlarının tavsiyesini yerine getirmeyen işveren olursa ne olur?' sorusu üzerine, "O tip durumlarda, biz durumu fark ettiğimizde ve insan hayatını veya mesleki bir hastalığı öngören bir sorun ise biz hemen inşaatları kapatıyoruz. O tedbirleri aldıktan sonra açmalarına izin veriyoruz. Dolayısıyla idari anlamda çok kararlı bir tavır içinde olacağız. Tedbir almayan işverenlere yönelik, bu tedbirler konusunda biz ciddi bir şekilde üzerlerine
gideceğiz" karşılığını verdi.
"Bu ülkede iş sağlığı ve güvenliği kültürü yaratmaya ihtiyacımız var" diyen Dinçer, "Eğer işverenler, bu konuda tedbir almayı bir maliyet ögesi olarak görüyorlarsa, aslında karşı karşıya kalınan kazadan sonra ortaya çıkacak maliyetlerin onun en az 50 katı, 100 katı maliyet olduğunu görmeliler. Bu konuda yapılacak harcamalar maliyet unsuru olarak değerlendirilmemelidir. 'Tedbir almazlarsa ne olur? ihtimalini artık literatürden çıkarmak gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu.
Bakan Demir, 'Yapı denetçisi ve kontrol elemanları sorumluluklarını yerine getirmezse ne olur?' sorusuna ise, "Yapı denetim elemanlarının anlık müdahalesinin yanında o tedbirlerde bir aksaklık olduğunda bizim Bayındırlık İl Müdürlüklerinde bulunan eğitim almış, sertifikalı, yetkili arkadaşlarımızın bu alanda uygulayacakları müeyyide bu konuya sağlıklı uygulanmasına katkı sağlayacağını düşünüyoruz" karşılığını verdi.
Bakan Dinçer, iş sağlığı ve güvenliği konusunda hazırlık içinde bulundukları yeni bir uygulama hakkında da bilgi verdi. Dinçer, iş sağlığı ve güvenliği konusunda, uzman sertifikası almış ve sertifikaya dayalı olarak işyerlerinde iş güvenliği uzmanı olarak çalışan elemanların, sorumluluklarını yerine getirmedikleri tespit edilirse, öncelikle yetki belgelerinin iptal edileceğini ve idari para cezalarına da maruz kalacaklarını söyledi.
Bakan Dinçer, yapacakları yeni düzenlemeyle, iş güvenliği uzmanlarının, sorumlulukları yerine getirmemeleri halinde, sertifikalarının iptal edileceğini ve idari para cezası ile cezalandırılacağını açıkladı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer ile Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir, '4708 Sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun Kapsamında Yapılan İnşaatlarda İş Sağlığı ve Güvenliğinin İyileştirilmesine' yönelik işbirliği protokolünü imzaladı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Reşat Moralı Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen imza töreninde konuşan Bakan Dinçer, ekonomideki gelişmelere paralel olarak inşaat sektöründe önemli değişimler yaşandığını belirterek, "İnşaat sektörü hem ekonominin
gelişmesinde hemde istihdamın artırılmasında lokomotif role sahiptir" dedi.
İnşaat sektörünün hızlı gelişmesi ve ekonomi içinde sahip olduğu özellikleri sebebiyle birçok sorunu da bünyesinde barındırdığını vurgulayan Bakan Dinçer, "İnşaat işlerinin geçici olması, branşlaşmanın çok fazla olması, birden fazla alt işverenin çalışması olması, özellikle iş sağlığı ve güvenliği açısından sorunları beraberinde getirmektedir" diye konuştu.
Özellikle inşaat sektöründeki iş kazaları yalnızca Türkiye'nin değil, AB ülkeleri gibi birçok ülkenin de ciddi sorunları arasında yer aldığına işaret eden Dinçer, AB üyesi 15 ülkenin ortalamasına göre; inşaat sektöründe yılda 822 bin iş kazası olduğunu, bunlardan bin 200'ünün ölümlü olup, binde 1.4'e karşılık geldiğini vurguladı.
RAKAMLARLA İŞ KAZALARI
SGK'nın 2010 yılı istatistiklerine göre, Türkiye'de 1 milyon 267 bin 469 iş yeri bulunduğunu, bunlardan 158 bin 347'sinin inşaat sektöründe yer aldığını belirten Dinçer, şunları kaydetti:
"Yani toplam iş yerlerinin yüzde 12'sini inşaat sektörü oluşturmaktadır. İşçi sayımız ise 9 milyon 976 bin 855 olup, inşaat sektöründe 1 milyon 423 bin 464 kişi çalışmaktadır. Yani işçilerimizin yüzde 14'ü inşaat sektöründedir. 2008 yılı SGK istatistiklerine göre; toplam iş kazası sayısı 72 bin 963'tür. İnşaat sektöründe iş kazası sayısı ise 5 bin 574 olup, yüzde 8 ile sektörler arasında dördüncü sıradadır. Bu rakam 100 bin işçiye oranlandığında 100 binde 450 ile sekizinci sırada yer almaktadır. Toplam
ölümlü iş kazası sayısı ise 865'tir. İnşaat sektöründe ise bu sayı 297'dir. Bu rakamları yorumlayacak olursak, aslında iş kazaları sayısı içinde oran itibariyle düşük olmasına karşın, ölümlü kazalarda oldukça yüksek biri orana sahip görünmektedir. Yani inşaat sektörü ölümlü iş kazasında yüzde 34 ile ilk sırada yer almaktadır. 100 bin işçiye oranlandığında ise 100 binde 24 oranı ile maden ve nakliyat sektöründen sonra üçüncü sırada yer almaktadır. İş kazası ve meslek hastalıkları sonucu toplam iş
göremezlik sayısı bin 694'e ulaşmıştır. İnşaat sektöründe ise 377 olup yüzde 22'ye karşılık gelmektedir."
Bakan Dinçer, imzaladıkları bu protokolle yeni bir adım attıkları ifade ederek, "Bu adımın özeti şu; ülkemizde yüzlerce, binlerce yapı denetim firmasının sahiplerini, yöneticilerini ve çalışanlarını biz inşaat sektöründeki iş kazalarını önlemek amacıyla, iş sağlığı ve güvenliği konusunda eğiteceğiz ve onların bu gücünden faydalanacağız" şeklinde konuştu.
Yapılan bu protokolle, 2010 yılı sonuna kadar yaklaşık 5 bin 400 yapı denetim firması çalışanı, 2011 yılında ise 14 bin yapı denetçisi ve kontrol elemanın iş sağlığı ve güvenliği alanında eğitilmesinin planlandığını vurgulayan Bakan Dinçer, "Bu çalışmaların olumlu sonuçlar vereceğine inanıyorum" dedi.
BAYINDIRLIK BAKANI DEMİR
Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir ise, 4708 sayılı Yapı Denetimi Kanunu kapsamında 19 pilot ilde uygulamaların devam ettiğini söyledi. Özellikle Yapı Denetimi Kanunu çerçevesinde denetim faaliyetlerinin etkin bir şekilde çalıştırılması için son 8 yılda yoğun gayretler gösterildiğini anlatan Bakan Demir, "Yapılan bu çalışmayla, 200 bine yakın işyerinde, iş sağlığı ve güvenliği konusunda çok etkin bir denetimi gerçekleştirme noktasında büyük bir başarıya ulaşılacağını hedefliyoruz" dedi.
Yapı Denetimi Kanunu kapsamında, insanların sağlıklı ve güvenli bir şekilde yaşamasını temin etmeye yönelik hedefe ek olarak, imzalanan bu protokolle, binaların yapımı esnasında işçilerin sağlığı ve güvenliği noktasında çok etkin bir programı başlatmış olduklarını belirten Bakan Demir, "2011 yılına sonuna kadar yaklaşık 14 bin yapı denetimi elemanının eğitimini başarıyla tamamlamayı hedefliyoruz" şeklinde konuştu.
SORULAR
Bakan Dinçer, bir gazetecinin, 'Yapı denetçisi ve kontrol elemanlarının tavsiyesini yerine getirmeyen işveren olursa ne olur?' sorusu üzerine, "O tip durumlarda, biz durumu fark ettiğimizde ve insan hayatını veya mesleki bir hastalığı öngören bir sorun ise biz hemen inşaatları kapatıyoruz. O tedbirleri aldıktan sonra açmalarına izin veriyoruz. Dolayısıyla idari anlamda çok kararlı bir tavır içinde olacağız. Tedbir almayan işverenlere yönelik, bu tedbirler konusunda biz ciddi bir şekilde üzerlerine
gideceğiz" karşılığını verdi.
"Bu ülkede iş sağlığı ve güvenliği kültürü yaratmaya ihtiyacımız var" diyen Dinçer, "Eğer işverenler, bu konuda tedbir almayı bir maliyet ögesi olarak görüyorlarsa, aslında karşı karşıya kalınan kazadan sonra ortaya çıkacak maliyetlerin onun en az 50 katı, 100 katı maliyet olduğunu görmeliler. Bu konuda yapılacak harcamalar maliyet unsuru olarak değerlendirilmemelidir. 'Tedbir almazlarsa ne olur? ihtimalini artık literatürden çıkarmak gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu.
Bakan Demir, 'Yapı denetçisi ve kontrol elemanları sorumluluklarını yerine getirmezse ne olur?' sorusuna ise, "Yapı denetim elemanlarının anlık müdahalesinin yanında o tedbirlerde bir aksaklık olduğunda bizim Bayındırlık İl Müdürlüklerinde bulunan eğitim almış, sertifikalı, yetkili arkadaşlarımızın bu alanda uygulayacakları müeyyide bu konuya sağlıklı uygulanmasına katkı sağlayacağını düşünüyoruz" karşılığını verdi.
Bakan Dinçer, iş sağlığı ve güvenliği konusunda hazırlık içinde bulundukları yeni bir uygulama hakkında da bilgi verdi. Dinçer, iş sağlığı ve güvenliği konusunda, uzman sertifikası almış ve sertifikaya dayalı olarak işyerlerinde iş güvenliği uzmanı olarak çalışan elemanların, sorumluluklarını yerine getirmedikleri tespit edilirse, öncelikle yetki belgelerinin iptal edileceğini ve idari para cezalarına da maruz kalacaklarını söyledi.