Kredi kartı yerini ses ve göz kontrolüne bırakacak

İnternet ve biometrik ödeme sistemleri yakın bir gelecekte kredi kartlarını müşterilerin cebinden çıkartacak.


Soysal tarafından Turkmall, CardFinans ve Markafoni ana sponsorluğunda düzenlenen 10. Perakende Günleri, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda başladı.
Elçin Yanık, Perakende Günleri'nin açılışında yaptığı konuşmada, perakende ve kartlı ödeme sistemlerinin iki farklı sektör gibi göründüğünü, ancak son 10 yılda aralarında birbirinden etkilenen ve birbirini etkileyen, aynı zamanda birbirini büyüten bir ilişki olduğunu gördüklerini ifade etti. Yanık, “Bunun en temel sebeplerinden biri, her iki sektörün ortak müşterilerde buluşması. Kartlı ödeme sistemleri, bu ortak müşterilerin perakende sektöründen beklentilerini karşılamaları konusunda yardımcı ve katalizör rol üstleniyor” dedi. Tüketicinin, kaliteli ürün veya hizmeti en uygun ödeme koşulları ile hızlı, güvenli ve kolay erişimle satın alabilmeyi istediğini ifade eden Yanık, “Kartlı ödeme sistemleri, uygun ödeme koşullarını sunma, hızlı ve güvenli alışveriş ile istenilen ürün/hizmete kolay erişim konularında perakende sektörüne önemli katkılarda bulunuyor. Tüm bu kolaylıkların sağlanması için ciddi yatırımlar yapıyor. Türkiye'de ödemelerde nakit kullanım oranı yüzde 50'lerin üzerinde. Bu da önümüzde dönemde her iki sektörü de bekleyen olası gelişme ve ilerlemelerin bir göstergesi” diye konuştu.

4,2 milyon kişi internetten alışveriş yaptı
Yanık, önümüzdeki yıllarda özellikle mobil ödeme sistemlerinin, tüketicinin ve perakende sektörünün hayatında önemli bir yer alacağını düşündüklerini dile getirerek, cep telefonunun yaklaşık 4,6 milyar adet ile dünyada sahipliği en fazla araç olduğunu, Türkiye'de ise yaklaşık 136 milyon cep telefonu ve 66 milyon abone bulunduğunu belirtti. Türkiye bankacılık sisteminin 40 milyon, kredi kartları sisteminin ise 22 milyon müşterisi olduğu düşünüldüğünde, mobil ödeme sistemlerinin, operasyonel maliyeti yüksek olan nakit kullanımını azaltmak adına ciddi fırsatlar sunduğunu kaydeden Yanık, istatistiklerin, Türkiye'de farklı sıklıklarda da olsa yaklaşık 4,2 milyon kişinin internetten alışveriş yaptığını gösterdiğini, 2009 yılına göre 2010'un ilk yarısında Türkiye'de e-ticaret hacminin yüzde 54 artış göstererek 7 milyar liraya ulaştığını bildirdi.

Yeni teknolojiler yolda
Elçin Yanık, “Bu büyümeye rağmen ülkemizde kart sahiplerinin yüzde 74'ü internetten hiç alışveriş yapmamış durumda. Bu müşterilerin yüzde 79'u internetten alışveriş yapmayı güvenli bulmuyor. Bilgi güvenliği konusunda teknolojik gelişmelere paralel gelişmeler kaydedilmesi son derece önemli. Müşterilerin online alışverişlerinde ödeme yaparken girdikleri bilgilerin korunmasını sağlayan yeni teknolojiler ve bu teknolojilerin kullanımının artması tüketicinin gözünde online alışverişin imajını büyük ölçüde değiştirecektir” diye konuştu. Önümüzdeki yıllarda biometrik ödeme sistemlerinin hayata geçeceğini bildiren Yanık, “Parmak izi, parmak dokusu, ses, yüz ve göz retinasına dayalı doğrulama sistemleri üzerinde çalışılıyor, hatta dünyanın değişik yerlerinde kullanım örneklerine rastlamak mümkün. Biometrik ödeme sistemleri ile plastik kart diye birşey görmeyeceğiz. İnternet ve biometrik ödeme sistemleri kartı cebimizden çıkartacak gibi görünüyor” dedi.
Bugünün artık ne sadece teknoloji ne de sadece ilişki çağı olduğunu belirten Yanık, günümüzün teknolojiyi ilişkiye dönüştürme çağı olduğunu, herkesin müşteriyi tanıması, dinlemesi ve elde ettikleri bilgiyi kayıt altına alması gerektiğini vurguladı. Yanık, bunun da tek başına yeterli olmadığını, elde ettikleri bilgileri analiz edip kullanmaları ve müşterilerle daha uzun soluklu ilişkiler kurmak üzere kullanmaları gerektiğini söyledi. Bu noktada perakende sektörü ile kartlı ödeme sistemleri arasında olası yeni kazan-kazan iş modellerinin bir fırsat olarak ortaya çıktığını kaydeden Yanık, şöyle konuştu:
“Perakende sektörü ile kartlı ödeme sistemleri arasında yeni kazan-kazan iş modellerinin önümüzde durduğunu düşünüyoruz. Çünkü bu insan kaynağı ve know-how var. Perakende sektörünün, bankaların müşteri segmentasyon çalışmalarında kullandığı güçlü analitik donanımdan faydalanmasının, sektörün gelişmesi açısından yarar sağlayacağını düşünüyoruz. Bu uygulama hem bankacılık hem de perakende sektörüne kazanç sağlayacaktır.” (aa)