Seyfe Gölünde De Önlem Alınmazsa Yok Olabilir
Milli Parklar Genel Müdürlüğü verilerine göre, sulak alanlar bakımından bulunduğu coğrafyanın en önemli ülkelerinden biri olan Türkiye'de toplam 2 milyon 206 bin 835 hektar sulak alan bulunurken, her yıl 32 bin 500 hektar sulak alan yok oluyor
Milli Parklar Genel Müdürlüğü verilerine göre, sulak alanlar bakımından bulunduğu coğrafyanın en önemli ülkelerinden biri olan Türkiye'de toplam 2 milyon 206 bin 835 hektar sulak alan bulunurken, her yıl 32 bin 500 hektar sulak alan yok oluyor.
Türkiye'de bulunan 2 milyon 206 bin 835 hektar sulak alanda 40 yılda 1 milyon 300 bin hektar sulak alan yok olduğu bildirilirken, her yıl 32 bin 500 hektar sulak alan yani 3 adet sefe gölü kadar sulak alanın yok olduğu gerçeği ortaya çıktı.
Milli Parklar Genel Müdürlüğü verilerine göre, sulak alanlar bakımından bulunduğu coğrafyanın en önemli ülkelerinden biri olan Türkiye'de toplam 2 milyon 206 bin 835 hektar sulak alan bulunuyor. Bu alanlar arasında Sultan Sazlığı, Seyfe Gölü, Burdur Gölü, Manyas Kuş Gölü, Göksu Deltası, Akyatan Lagünü, Kızılırmak Deltası, Uluabat Gölü, Gediz Deltası, Meke Maarı, Kızören Obruğu ve Yumurtalık Lagünü öne çıkıyor.
Sulak alanın ekolojik sistemde büyük öneme sahip olduğu ve Türkiye'nin de sulak alan bakımından zengin olduğunu ama bu zenginliğin yok olma tehlikesinin sürdüğü biliniyor.
Sulak alanların yok olma sebeplerinden bazıları, Sazlıkların kesilmesi, tarım amaçlı kurutmalar, doldurmalar, sanayi kirliliği, içme suyu amaçlı kullanımlar, büyük baraj inşaatları sebebiyle yeterli su alamama, derin keson kuyular ve yapılaşmalar olduğu sayılabilir.
40 yıllık süreçte yaklaşık 1 milyon 300 bin hektar sulak alanın ekolojik ve ekonomik değerinin yitirildiğinin altı çizilirken, buda toplam sulak alanların yarısına denk geliyor.
Kırşehir'in Mucur İlçe sınırları içerisinde bulunan Seyfe Gölü ise sadece 10 bin 700 hektar alana sahip. Her yıl ortalama 32 bin 500 hektar yok oluyorken, buda 3 Seyfe Gölü alanına denk geliyor.
Türkiye'nin 40 yıl gibi kısa bir sürede, sulak alanlarının yarısını kaybetmesi yetkilileri çeşitli kurtarma projelerine itti. Bazı vakıf ve derneklerce, su politikaları çalışmaları, su varlığının korunması yönündeki çalışmalar sürdürülüyor. Tüm su havzalarında, ekolojik esaslı entegre havza yönetiminin esas alınmasının yaralı olacağını söyleyen çevreciler, Türkiye için bulunmaz bir hazine değerindeki doğal sulak alanların korunmasını istediler.
Türkiye'de bulunan 2 milyon 206 bin 835 hektar sulak alanda 40 yılda 1 milyon 300 bin hektar sulak alan yok olduğu bildirilirken, her yıl 32 bin 500 hektar sulak alan yani 3 adet sefe gölü kadar sulak alanın yok olduğu gerçeği ortaya çıktı.
Milli Parklar Genel Müdürlüğü verilerine göre, sulak alanlar bakımından bulunduğu coğrafyanın en önemli ülkelerinden biri olan Türkiye'de toplam 2 milyon 206 bin 835 hektar sulak alan bulunuyor. Bu alanlar arasında Sultan Sazlığı, Seyfe Gölü, Burdur Gölü, Manyas Kuş Gölü, Göksu Deltası, Akyatan Lagünü, Kızılırmak Deltası, Uluabat Gölü, Gediz Deltası, Meke Maarı, Kızören Obruğu ve Yumurtalık Lagünü öne çıkıyor.
Sulak alanın ekolojik sistemde büyük öneme sahip olduğu ve Türkiye'nin de sulak alan bakımından zengin olduğunu ama bu zenginliğin yok olma tehlikesinin sürdüğü biliniyor.
Sulak alanların yok olma sebeplerinden bazıları, Sazlıkların kesilmesi, tarım amaçlı kurutmalar, doldurmalar, sanayi kirliliği, içme suyu amaçlı kullanımlar, büyük baraj inşaatları sebebiyle yeterli su alamama, derin keson kuyular ve yapılaşmalar olduğu sayılabilir.
40 yıllık süreçte yaklaşık 1 milyon 300 bin hektar sulak alanın ekolojik ve ekonomik değerinin yitirildiğinin altı çizilirken, buda toplam sulak alanların yarısına denk geliyor.
Kırşehir'in Mucur İlçe sınırları içerisinde bulunan Seyfe Gölü ise sadece 10 bin 700 hektar alana sahip. Her yıl ortalama 32 bin 500 hektar yok oluyorken, buda 3 Seyfe Gölü alanına denk geliyor.
Türkiye'nin 40 yıl gibi kısa bir sürede, sulak alanlarının yarısını kaybetmesi yetkilileri çeşitli kurtarma projelerine itti. Bazı vakıf ve derneklerce, su politikaları çalışmaları, su varlığının korunması yönündeki çalışmalar sürdürülüyor. Tüm su havzalarında, ekolojik esaslı entegre havza yönetiminin esas alınmasının yaralı olacağını söyleyen çevreciler, Türkiye için bulunmaz bir hazine değerindeki doğal sulak alanların korunmasını istediler.