Türk Malı Elektrikli Otomobiller Geliyor
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Türkiye'de önümüzdeki dönemde elektrikli otomobiller üretileceğini ve Türk markası taşıyacak bu araçların dünyaya örnek olacağını söyledi.
Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) tarafından Bursa'da düzenlenen otomotiv sektörü genişletilmiş istişare toplantısına telekonferans ile katılan Bakan Ergün, elektrikli araçların ilk prototip denemesinin Ankara'da yapıldığını, elektrikli araçlar için belgelendirilme sisteminin de gözden geçirileceğini belirtti. Gelişen Türkiye'nin artık kendi otomobil markasına sahip olma zamanının geldiğine işaret eden Bakan Ergün, ''Türkiye, otomotiv sektöründe dünyanın en başarılı ülkelerinden biri
haline geldi. Kendi markamızı üretmenin, ekonomik getiriyle birlikte psikolojik açıdan da önemi vardır. 'Biz araba üretemeyiz ancak dışarıdan gelen araçlardan verim alırız' anlayışını yıkmamız lazım. Biz de en iyi şekilde kendi arabalarımızı üretebiliriz'' dedi.
Yiğit Akü ile Form Mühendislik firmaları tarafından geliştirilen ve ''hibrit dönüşüm kiti'' takılan ilk elektrikli aracın denemelerinin başarılı olduğunun altını çizen Sanayi ve Ticaret Bakanı Ergün, kamu araç filolarını Türkiye'de üretilen elektrikli araçlardan oluşturacaklarını kaydetti.
"YENİ DÖNEME BİRÇOK ÜLKENİN ÖNÜNDE BAŞLIYORUZ"
Türkiye'deki ekonomik tablonun gittikçe yükseldiğine ve yeni döneme birçok ülkenin önünde başlayacağına dikkat çeken Bakan Ergün, "6.8 olarak belirlenen büyüme hedefine yıl sonuna kadar ulaşacağımıza inanıyoruz. Üretim yüzde 27, ihracat yüzde 30 oranında attı. Otomotiv sektörü hem iç pazarda hem de dış pazarda önem kazanıyor. Yaşanan son küresel kriz otomotiv sektöründe zaruri değişiklikler yapmamızı gerektiriyor. Yeni döneme birçok ülkenin önünde başlayacağız. Otomotivde çok ciddi rekabet oluşuyor. 50
yılı aşkın süredir faaliyet gösterdiği otomotiv sektörünün yedek parça ve montaj alanında Bursa etkili olmaktadır. Türkiye'de üretilmiş olan arabanın geri çevrilmemesi de otomotiv sektörü için önemlidir. Yatırım yapmak isteyen kişi, Türkiye pazarını hemen fark edecektir. Türkiye'de özellikle otomotiv sektöründe 'yapamayız' ön yargısının yıkılma zamanı gelmiştir. Son teşvik sistemiyle otomotiv sektörüne büyük destek sağladığımızı hatırlatmak istiyoruz" şeklinde konuştu.
Türkiye'de araç test merkezinin bulunmamasının zaman kaybına yol açtığını ifade eden Ergün, araç test merkezleri kurulması için çalışmaları sürdürdüklerini kaydetti. Ayrıca, Türkiye'de üretilen ürünlerin yurt içinde kullanılması için çaba harcadıklarını belirten Ergün, önümüzdeki günlerde bu hedeflerini gerçekleştireceklerini dile getirdi.
MÜSİAD Bursa Şubesi Başkanı Hasan Çepni ise, özelikle son dönemlerde otomotiv sektöründeki olumlu gelişmelerin umut verici olduğunu söyledi. Çepni, "Türkiye, otomotiv sektöründe öncü olma yolunda hızla ilerliyor. Bu yüzden biz de tekrar tekrar 'Made in Turkey' zamanının geldiğini vurguluyoruz" dedi.
Otomotiv sektöründeki tüm sıkıntıları masaya yatıracaklarını ve neler yapabilecekleri konusunda istişarede bulunacaklarını belirten MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, "Yaptığımız çalışmaları insanlarımızın istediği şekilde yapmaya özen gösteriyoruz. Türkiye'deki gelişmeleri bütün dünya hayranlıkla izliyor. Daha da ilerleyen bir Türkiye için gençlerimize geleceğin sektörlerini anlatmalıyız. Lokomotif sektör olmak önemli ancak rakamları artırmak daha da mühim" diye konuştu.
Bu toplantının sanayicilere ışık tutacak önemli bilgiler içerdiğini ifade eden BTSO Yönetim Kurulu Başkanı Celal Sönmez, otomotiv sektöründe Bursa'nın her geçen gün daha iyiye gittiğini vurguladı.
Vali Şahabettin Harput ise, otomotiv üretiminin yüzde 73'ünün Bursa'da yapılmasının önemli olduğunun altını çizerek şunları söyledi: "Şehrimizin büyümesinde en önemli faktörlerden birisi şüphesiz ki otomotiv sektörüdür. Sektörün temsilcileri, sadece sıkıntılarını dile getirmek için değil, çözüm teklifleri sunmak için burada bir araya gelmektedir. Fransa, İngiltere, Almanya ve diğer ülkeler Bursa'yla ilişkilerini geliştirmek için talepte bulunuyor. Bizim artık onların kapılarını çaldığımız dönem bitti.
Almanya Cumhurbaşkanı'nın katılımıyla Helsen ve Bursa arasında protokol imzalayacağız. Çek Cumhurbaşkanı ise nano teknolojide iş birliği yapmak için teklifte bulunuyor. Tüm bunlar bizim dışarıdan fark edildiğimizin göstergesidir.''
Güçlü olmak için gereken insan gücü, finans ve yer altı kaynakları ile stratejik konuma Türkiye'nin sahip olduğunu belirten Harput, daha güçlü bir Türkiye için sadece samimi bir şekilde çalışmak gerektiğini kaydetti.
haline geldi. Kendi markamızı üretmenin, ekonomik getiriyle birlikte psikolojik açıdan da önemi vardır. 'Biz araba üretemeyiz ancak dışarıdan gelen araçlardan verim alırız' anlayışını yıkmamız lazım. Biz de en iyi şekilde kendi arabalarımızı üretebiliriz'' dedi.
Yiğit Akü ile Form Mühendislik firmaları tarafından geliştirilen ve ''hibrit dönüşüm kiti'' takılan ilk elektrikli aracın denemelerinin başarılı olduğunun altını çizen Sanayi ve Ticaret Bakanı Ergün, kamu araç filolarını Türkiye'de üretilen elektrikli araçlardan oluşturacaklarını kaydetti.
"YENİ DÖNEME BİRÇOK ÜLKENİN ÖNÜNDE BAŞLIYORUZ"
Türkiye'deki ekonomik tablonun gittikçe yükseldiğine ve yeni döneme birçok ülkenin önünde başlayacağına dikkat çeken Bakan Ergün, "6.8 olarak belirlenen büyüme hedefine yıl sonuna kadar ulaşacağımıza inanıyoruz. Üretim yüzde 27, ihracat yüzde 30 oranında attı. Otomotiv sektörü hem iç pazarda hem de dış pazarda önem kazanıyor. Yaşanan son küresel kriz otomotiv sektöründe zaruri değişiklikler yapmamızı gerektiriyor. Yeni döneme birçok ülkenin önünde başlayacağız. Otomotivde çok ciddi rekabet oluşuyor. 50
yılı aşkın süredir faaliyet gösterdiği otomotiv sektörünün yedek parça ve montaj alanında Bursa etkili olmaktadır. Türkiye'de üretilmiş olan arabanın geri çevrilmemesi de otomotiv sektörü için önemlidir. Yatırım yapmak isteyen kişi, Türkiye pazarını hemen fark edecektir. Türkiye'de özellikle otomotiv sektöründe 'yapamayız' ön yargısının yıkılma zamanı gelmiştir. Son teşvik sistemiyle otomotiv sektörüne büyük destek sağladığımızı hatırlatmak istiyoruz" şeklinde konuştu.
Türkiye'de araç test merkezinin bulunmamasının zaman kaybına yol açtığını ifade eden Ergün, araç test merkezleri kurulması için çalışmaları sürdürdüklerini kaydetti. Ayrıca, Türkiye'de üretilen ürünlerin yurt içinde kullanılması için çaba harcadıklarını belirten Ergün, önümüzdeki günlerde bu hedeflerini gerçekleştireceklerini dile getirdi.
MÜSİAD Bursa Şubesi Başkanı Hasan Çepni ise, özelikle son dönemlerde otomotiv sektöründeki olumlu gelişmelerin umut verici olduğunu söyledi. Çepni, "Türkiye, otomotiv sektöründe öncü olma yolunda hızla ilerliyor. Bu yüzden biz de tekrar tekrar 'Made in Turkey' zamanının geldiğini vurguluyoruz" dedi.
Otomotiv sektöründeki tüm sıkıntıları masaya yatıracaklarını ve neler yapabilecekleri konusunda istişarede bulunacaklarını belirten MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, "Yaptığımız çalışmaları insanlarımızın istediği şekilde yapmaya özen gösteriyoruz. Türkiye'deki gelişmeleri bütün dünya hayranlıkla izliyor. Daha da ilerleyen bir Türkiye için gençlerimize geleceğin sektörlerini anlatmalıyız. Lokomotif sektör olmak önemli ancak rakamları artırmak daha da mühim" diye konuştu.
Bu toplantının sanayicilere ışık tutacak önemli bilgiler içerdiğini ifade eden BTSO Yönetim Kurulu Başkanı Celal Sönmez, otomotiv sektöründe Bursa'nın her geçen gün daha iyiye gittiğini vurguladı.
Vali Şahabettin Harput ise, otomotiv üretiminin yüzde 73'ünün Bursa'da yapılmasının önemli olduğunun altını çizerek şunları söyledi: "Şehrimizin büyümesinde en önemli faktörlerden birisi şüphesiz ki otomotiv sektörüdür. Sektörün temsilcileri, sadece sıkıntılarını dile getirmek için değil, çözüm teklifleri sunmak için burada bir araya gelmektedir. Fransa, İngiltere, Almanya ve diğer ülkeler Bursa'yla ilişkilerini geliştirmek için talepte bulunuyor. Bizim artık onların kapılarını çaldığımız dönem bitti.
Almanya Cumhurbaşkanı'nın katılımıyla Helsen ve Bursa arasında protokol imzalayacağız. Çek Cumhurbaşkanı ise nano teknolojide iş birliği yapmak için teklifte bulunuyor. Tüm bunlar bizim dışarıdan fark edildiğimizin göstergesidir.''
Güçlü olmak için gereken insan gücü, finans ve yer altı kaynakları ile stratejik konuma Türkiye'nin sahip olduğunu belirten Harput, daha güçlü bir Türkiye için sadece samimi bir şekilde çalışmak gerektiğini kaydetti.