Poyrazköy Sanığı Örgütün Adını Medyadan Duymuş İstanbul
'Kafes Eylem Planı' ve 'Amirallere Suikast' dosyalarıyla birleştirilen, Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmatla ilgili davanın tutuksuz sanıklarından Kurmay Albay Dora Sungunay, 'Böyle bir örgütlenmenin varlığını medyadan duydum' dedi.
'Kafes Eylem Planı' ve 'Amirallere Suikast' dosyalarıyla birleştirilen, Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmatla ilgili davanın tutuksuz sanıklarından Kurmay Albay Dora Sungunay, 'Böyle bir örgütlenmenin varlığını medyadan duydum' dedi.
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada verilen arada, duruşmayı izleyen tutuklu sanıklardan emekli binbaşı Levent Bektaş'ın eşi Füsun Bektaş, avukatının getirdiği pastayı dilimleyerek salondakilere dağıttı.
Füsun Bektaş'ın, duruşma gününün eşi Levent Bektaş'la evliliklerinin 19. yıl dönümüne denk gelmesi nedeniyle pasta getirttiği öğrenildi.
Aranın ardından devam eden duruşmada savunması sorulan tutuksuz sanıklardan kurmay albay Sungunay, 'silahlı 'Ergenekon' terör örgütü üyesi olmak'la suçlandığını ve bu suçu reddettiğini belirterek, 'Maalesef iddianamede 24 senelik hizmet ettiğim devlete karşı elektronik posta ile suçlanmaktayım. Aramalarda hiçbir şey bulunamadı' diye konuştu.
Başarılı çalışmalar sonucu üstlerinden hep takdir aldığını belirten Sungunay, iddianamede bahsedilen terör örgütleriyle bağlantısı olmadığını kaydetti.
'Bu ihbarda yer alan iddiaların tamamı hayal ürünü ve gerçek dışıdır. Böyle bir örgütlenmenin varlığını medyadan duydum' ifadesini kullanan Sungunay, kendisi hakkındaki 'yükselebilmesi için Ergenekon terör örgütü tarafından her türlü desteğin verildiği' iddiasının hiç araştırılmamasının ilginç olduğunu belirtti.
Soruşturmanın gerekli özen ve dikkat gösterilmeden yapıldığını savunan Sungunay, 'Bu dosyanın bir TSK bilgisayarında yazılmış olmasının imkansız olduğu açıktır. Genelkurmayda isim yazmaz, sadece bir sayı yer alır. Şimdilerde bu değişti. O tarihlerde yurt dışında olduğumu pasaportla izah ettim' dedi.
Soruşturmalarda, şüphelilerle irtibatlı olduğuna dair kayıt veya görüntü elde edilemediğini öne süren Sungunay, 'TSK'da görevli bir subayın örgüt üyesi olacağı ve bunun da TSK tarafından tespit edilemeyeceği düşünülemez. İddia edilen örgütlere ait herhangi bir faaliyetim tespit edilememiştir. İhbar mektupları asılsızdır, kabul etmiyorum' diye konuştu.
Tutuksuz sanıklardan kurmay albay Tayfun Duman da görevde bulunduğu yerleri ve rütbelerini anlattıktan sonra, odasında yapılan aramanın görüntü kayıtlarını sinevizyonla izletti.
Duman, 'Odamı aramaya gelen görevliler buzdolabına odaklanmış, içini boşalttıktan sonra şöyle bir sallayınca içindeki CD düşmüştür. Her dolabın arkasında olduğu gibi buzdolabının arkasında toz olmaması dikkatimi çekmiştir. Başlangıçta aramanın buzdolabında yoğunlaşmasına anlam veremedim. Ancak daha sonra gelen ihbarda buzdolabında CD olduğunun yer almasıyla durum anlaşılmıştır. Bu, şahsıma yapılan bir komplo, karalama hareketidir' dedi.
Mahkeme heyeti, duruşmayı yarına erteledi.
14.10.2010 19:03:24
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada verilen arada, duruşmayı izleyen tutuklu sanıklardan emekli binbaşı Levent Bektaş'ın eşi Füsun Bektaş, avukatının getirdiği pastayı dilimleyerek salondakilere dağıttı.
Füsun Bektaş'ın, duruşma gününün eşi Levent Bektaş'la evliliklerinin 19. yıl dönümüne denk gelmesi nedeniyle pasta getirttiği öğrenildi.
Aranın ardından devam eden duruşmada savunması sorulan tutuksuz sanıklardan kurmay albay Sungunay, 'silahlı 'Ergenekon' terör örgütü üyesi olmak'la suçlandığını ve bu suçu reddettiğini belirterek, 'Maalesef iddianamede 24 senelik hizmet ettiğim devlete karşı elektronik posta ile suçlanmaktayım. Aramalarda hiçbir şey bulunamadı' diye konuştu.
Başarılı çalışmalar sonucu üstlerinden hep takdir aldığını belirten Sungunay, iddianamede bahsedilen terör örgütleriyle bağlantısı olmadığını kaydetti.
'Bu ihbarda yer alan iddiaların tamamı hayal ürünü ve gerçek dışıdır. Böyle bir örgütlenmenin varlığını medyadan duydum' ifadesini kullanan Sungunay, kendisi hakkındaki 'yükselebilmesi için Ergenekon terör örgütü tarafından her türlü desteğin verildiği' iddiasının hiç araştırılmamasının ilginç olduğunu belirtti.
Soruşturmanın gerekli özen ve dikkat gösterilmeden yapıldığını savunan Sungunay, 'Bu dosyanın bir TSK bilgisayarında yazılmış olmasının imkansız olduğu açıktır. Genelkurmayda isim yazmaz, sadece bir sayı yer alır. Şimdilerde bu değişti. O tarihlerde yurt dışında olduğumu pasaportla izah ettim' dedi.
Soruşturmalarda, şüphelilerle irtibatlı olduğuna dair kayıt veya görüntü elde edilemediğini öne süren Sungunay, 'TSK'da görevli bir subayın örgüt üyesi olacağı ve bunun da TSK tarafından tespit edilemeyeceği düşünülemez. İddia edilen örgütlere ait herhangi bir faaliyetim tespit edilememiştir. İhbar mektupları asılsızdır, kabul etmiyorum' diye konuştu.
Tutuksuz sanıklardan kurmay albay Tayfun Duman da görevde bulunduğu yerleri ve rütbelerini anlattıktan sonra, odasında yapılan aramanın görüntü kayıtlarını sinevizyonla izletti.
Duman, 'Odamı aramaya gelen görevliler buzdolabına odaklanmış, içini boşalttıktan sonra şöyle bir sallayınca içindeki CD düşmüştür. Her dolabın arkasında olduğu gibi buzdolabının arkasında toz olmaması dikkatimi çekmiştir. Başlangıçta aramanın buzdolabında yoğunlaşmasına anlam veremedim. Ancak daha sonra gelen ihbarda buzdolabında CD olduğunun yer almasıyla durum anlaşılmıştır. Bu, şahsıma yapılan bir komplo, karalama hareketidir' dedi.
Mahkeme heyeti, duruşmayı yarına erteledi.
14.10.2010 19:03:24