Bu ayrılık yeni bir başlangıcın ilk adımı
Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, partinin kayyuma devredilerek olağan üstü kongreye gitmesine yönelik verilen kararın ardından kurmaylarıyla birlikte belirlediği yol haritasını açıkladı.
Konuşmasına yaşadıkları süreçte kendilerine destek veren partililere, basın mensuplarına ve Türk milletine teşekkür ederek başlayan Kurtulmuş Saadet Partisi'nden ve Genel Başkanlık görevinden istifa etti.
Lüzumsuz iç kavgalarla vakit kaybetmemek için bugüne kadar herhangi bir açıklama yapmayarak beklediklerini dile getiren Kurtulmuş,"Yine 3. önemli bir meselede bu karar sadece benim tekbaşıma verebileceğim bir karar değildi. Birlikte kader birliği yaptığımız arkadaşlarımızla camiamızın geniş kitlemizle yapacağımız bir açıklamaydı. Değerli basın mensuplarınında takip ettiği gibi geride bıraktığımız haftada benim de sözüm vardı, fikrim alınmadı diyen hiç bir arkadaşımızın kaldığına inanmıyorum" dedi.
Ardından alınana olağan üstü kongre kararını eleştiren Kurtulmuş "Biz bir kongre yapmadığımız ya da kongreyi kaybettiğimiz için bu süreçle karşı karşıya kalmadık. Kongre yaptığımız ve kongreyi kazandığımız için bu süreçle karşı karşıya geldik. Dört koldan bir saldırı başladı. Yine arkasında 13 Temmuz günü davalar bombardımanı başladı. Bu davalardan bir tanesi de geçtiğimiz hafta sonuçlanan kayyum davasıdır. Mahkemeleri millete ve tarihe havale ediyoruz. Ancak bir parantez açarak son kayyum davasının Türkiye siyaseti üzerinde nasıl etkisi olduğunu 2 cümle ile açıklamak istiyorum. Bir yerel mahkemenin tek hakimi tarafından hem de aynı gün iki dava bir mahkemeye düşürülerek kayyum davası yapılmış ve sonuçlanmıştır" şeklinde konuştu.
Alınan kararın daha çok siyasi yönüne dikkat çeken Kurtulmuş, "Varsaylım ki Saadet Partisi bugün tek başına iktidar olan bir parti, olsaydı ya da iktidar olsaydı. Saadet Partisi bir yerel mahkemenin tek hakimi tarafından verilen karara mahkum olacaktı. Bu kayyum davası sadece Saadet Partisi'nin davası değil bütün Türkiye siyasetinin davasıdır" ifadelerini kullandı.
İŞTE KURTULMUŞ'UN AÇIKLAMALARI:
Hayatının 30 yılını 40 yılını bu davaya adamış insanlara fiili ve fiziki saldırılar olmuştur. Daha fazla uzatmıyorum çünkü herşey milletin gözü önünde oldu. Sistemli bir komplo ile karşı karşıya kaldık.
SİYASETE YENİ BİR TARZ GETİRDİĞİMİZ İÇİN CEZALANDIRILDIK
Şimdi diyorum ki Numan Kurtulmuş ve arkadaşları siyasette kavga ve kargaşa oluşturdukları için değil, siyasete yeni bir tarz getirdikleri için cezalandırılmaya çalışıldılar. Bu komployu kuranlar uygulayanlar utansınlar. Bizim utanacak, sıkılacak hiç bir davranışımız ve milleten gizlenecek hiç bir sözümüz yoktur.
Aslında ne oldu da böyle oldu; Siz misin çağlayan meydanında yüzbinleri toplayarak Gazze'nin onurunu koruyanlar. Siz misiniz doğu Türküstan'daki mazlum kardeşlerimiz hakkını bütün dünya uyurken koruyanlar. Siz misiniz gizli kapaklı kapılar arkasında yapılan siyaset pazarlıklarına malzeme olmayacağınızı açıklayanlar. Siz misiniz milletin ufkunu açmak için referandumda evet diyeceğiz diye ilk günden beri bağıranlar. Siz misiniz mayınlı araziler başkalarına peşkeş çekilmesin diye bağıranlar. Meselenin aslı ne kongredir ne de bir listedir. Meselenin aslı bu duruşu sergilememizdir.
KİMSENİN ÖNÜNDE DİZ ÇÖKMEYİZ
Değerli basın mensupları küresel statiko ve onun önemli temsilcileri kendi egemenlik alanlarının, millet iradesinin gelişmesiyle yok olmasını istemeyenler, bu mesajı vermeye çalışanların önünü kesmeye çalışıyorlar. Bizler çeşitli meselelerle vermiş oldukları bu mesajı anlıyor ve aynen sahiplerini iade ediyoruz. Çünkü biz alemlerin rabbinden başka kimsenin önünde diz çökmeyiz.
Meydana gelen gelişmeler yönetim anlayışı üslup ve yöntem farklıklarımı ortaya koyduk. Biz kişi ve kurumlara değil. Önce milletimize sonra tarihimize sonra da Allah'a hesap vermeye inandık ve hayatımızın sonuna kadar böyle devam edeceğiz.
Bizler hem siyaset tarzımızı hem de üslubumuzu bir medeniyet siyaseti çerçevesine dayandırdık. Bizler içe kapanık yapılar yerine millete açılmaya gayret ettik. Şahıslara değil ilkelere bağlılığı esas aldık. Milletimizin menfaatini parti ve kişilerin menfaatinden üstün tutuk.
SİYASETİ YAKIN HEDEFLER UĞRUNA YAPMIYORUZ
Bu partinin içerisinde ve bütün Türkiye'de siyaseti bir kavga ve kamplaşma süreci olarak görmedik. Biz siyaseti asla ve asla yakın hedefler uğruna yapmıyoruz. Biz siyaseti yüksek idealler uğruna yapıyoruz ve bu idealden asla sapmayacağız. Aziz kardeşlerim, aziz dava arkadaşlarım. Biz bu partinin içerisinde bu davanın içerisinde yıllardır emeğini, ekmeğini bu milete hizmet için harcayan insanlarla birlikteyiz. Ne zaman sıkıştıysak cebindeki son parasını harcayan partinin mahalle toplantısına giden yaşlı amcalarımızı hatırladık. Ne zaman sıkıştıysak evindeki çocuğunun mamasından kısarak bu miletin davasıdır diyen anneleri hatırladık ve Allaha yeminler olsunki bütün bu süreçte bu insanları hatırladık.
Ben ve arkadaşlarım sırça saraylarda oturarak ahkam kesmedik. Anadoluda gezmedik yer bırakmadık. Kimseden bir karşılık bir bedel bekleyerek bunları yapmadık. Yaptığımızın herşeyi milletimizin refahı için yaptık. Belki eksik belki fazla yaptık belki doğru yaptık belki yanlış yaptık. Ama asla ve asla ne kendimi ne de bu davanın mensuplarınını başını öne eğdirecek hiç bir şey yapmadık.
KAÇ YILLIK EMEĞİMİZİ BİR KENARA BIRAKIYORUZ
Evet zor bir karar açıklıyoruz. Kaç yıllık emeğimizi elimizin tersi ile bir kenara bırakıyoruz. Camiamızın sahip olduğu şerefli geçmişini lekeleyecek, enerjisini tüketecek bir tartışmanın sürüp gitmesine aynı inancı sahipleyen kardeşlerimizin bir tartışma ortamına sürüklenmesine asla izin vermeyeceğiz. Çünkü biliyoruz ki yer yüzünün en güçlü insanı öfkesini yenendir. Bugüne kadar ilkemizden taviz vermeksizin siyasi anlayışımız ve üslubumuz çerçevesinde aklı selim hareket ettik. Fakat siyaseti belirlemek isteyenler içinde bulunduğumuz odakları kullanarak belli arayışlar içine girmişler ve milletimizle birlikte siyaset yapma imkanı bırakmaışlardır.
ARTIK BU YAPI İÇERİSİNDE SİYASET YAPMA İMKANI KALMAMIŞTIR SAADET PARTİSİ'NDEN AYRILIYORUM
Artık bu yapı içerisinde siyaset yapma imkanı kalmamıştır. Daha fazla kavgaya, çatışmaya yeni kerbela denemelerine vesile olmamak için arkadaşımla birlikte bu genel kurula girmiyor ve katılmıyoruz. Bir de bütün bu gerekçeler gelen başkanlıktan ve Saadet Partisi'nden ayrılıyorum.
BU AYRILIK YENİ BİR SİYASİ HAREKETİN İLK ADIMI
Bu ayrılık yeni bir siyaset hareketin yeni bir başlangıcın ilk adımıdır. Bu asla bir ayrılık konuşması değildir. Ben Numan Kurtulmuş olarak millete hizmet etmek için herhangi bir makam ya da koltuk sevdası içinde değilim. Milletimizle beraber yolumuza devam edeceğiz.
Bu dava uğruında bizlerle birlikte bütün varlığını harcayan yoldaşlarımıza, gençlerimize ve dualarını bizden esirgemeyen bütün milletimize teşekkür ediyorum.
Değerli kardeşlerim girdiğimiz yol uzun bir yoldur. Önümüzdeki günlerde yine bundan sonraki duruşumuzu ve yol haritamızı yine yapacağüımız bir basın toplantısıyla açıklayacağız.
Bu Milletin milli görüşünün bütün siyasi birikiminden yararlanacağız ve kullancağız.
Lüzumsuz iç kavgalarla vakit kaybetmemek için bugüne kadar herhangi bir açıklama yapmayarak beklediklerini dile getiren Kurtulmuş,"Yine 3. önemli bir meselede bu karar sadece benim tekbaşıma verebileceğim bir karar değildi. Birlikte kader birliği yaptığımız arkadaşlarımızla camiamızın geniş kitlemizle yapacağımız bir açıklamaydı. Değerli basın mensuplarınında takip ettiği gibi geride bıraktığımız haftada benim de sözüm vardı, fikrim alınmadı diyen hiç bir arkadaşımızın kaldığına inanmıyorum" dedi.
Ardından alınana olağan üstü kongre kararını eleştiren Kurtulmuş "Biz bir kongre yapmadığımız ya da kongreyi kaybettiğimiz için bu süreçle karşı karşıya kalmadık. Kongre yaptığımız ve kongreyi kazandığımız için bu süreçle karşı karşıya geldik. Dört koldan bir saldırı başladı. Yine arkasında 13 Temmuz günü davalar bombardımanı başladı. Bu davalardan bir tanesi de geçtiğimiz hafta sonuçlanan kayyum davasıdır. Mahkemeleri millete ve tarihe havale ediyoruz. Ancak bir parantez açarak son kayyum davasının Türkiye siyaseti üzerinde nasıl etkisi olduğunu 2 cümle ile açıklamak istiyorum. Bir yerel mahkemenin tek hakimi tarafından hem de aynı gün iki dava bir mahkemeye düşürülerek kayyum davası yapılmış ve sonuçlanmıştır" şeklinde konuştu.
Alınan kararın daha çok siyasi yönüne dikkat çeken Kurtulmuş, "Varsaylım ki Saadet Partisi bugün tek başına iktidar olan bir parti, olsaydı ya da iktidar olsaydı. Saadet Partisi bir yerel mahkemenin tek hakimi tarafından verilen karara mahkum olacaktı. Bu kayyum davası sadece Saadet Partisi'nin davası değil bütün Türkiye siyasetinin davasıdır" ifadelerini kullandı.
İŞTE KURTULMUŞ'UN AÇIKLAMALARI:
Hayatının 30 yılını 40 yılını bu davaya adamış insanlara fiili ve fiziki saldırılar olmuştur. Daha fazla uzatmıyorum çünkü herşey milletin gözü önünde oldu. Sistemli bir komplo ile karşı karşıya kaldık.
SİYASETE YENİ BİR TARZ GETİRDİĞİMİZ İÇİN CEZALANDIRILDIK
Şimdi diyorum ki Numan Kurtulmuş ve arkadaşları siyasette kavga ve kargaşa oluşturdukları için değil, siyasete yeni bir tarz getirdikleri için cezalandırılmaya çalışıldılar. Bu komployu kuranlar uygulayanlar utansınlar. Bizim utanacak, sıkılacak hiç bir davranışımız ve milleten gizlenecek hiç bir sözümüz yoktur.
Aslında ne oldu da böyle oldu; Siz misin çağlayan meydanında yüzbinleri toplayarak Gazze'nin onurunu koruyanlar. Siz misiniz doğu Türküstan'daki mazlum kardeşlerimiz hakkını bütün dünya uyurken koruyanlar. Siz misiniz gizli kapaklı kapılar arkasında yapılan siyaset pazarlıklarına malzeme olmayacağınızı açıklayanlar. Siz misiniz milletin ufkunu açmak için referandumda evet diyeceğiz diye ilk günden beri bağıranlar. Siz misiniz mayınlı araziler başkalarına peşkeş çekilmesin diye bağıranlar. Meselenin aslı ne kongredir ne de bir listedir. Meselenin aslı bu duruşu sergilememizdir.
KİMSENİN ÖNÜNDE DİZ ÇÖKMEYİZ
Değerli basın mensupları küresel statiko ve onun önemli temsilcileri kendi egemenlik alanlarının, millet iradesinin gelişmesiyle yok olmasını istemeyenler, bu mesajı vermeye çalışanların önünü kesmeye çalışıyorlar. Bizler çeşitli meselelerle vermiş oldukları bu mesajı anlıyor ve aynen sahiplerini iade ediyoruz. Çünkü biz alemlerin rabbinden başka kimsenin önünde diz çökmeyiz.
Meydana gelen gelişmeler yönetim anlayışı üslup ve yöntem farklıklarımı ortaya koyduk. Biz kişi ve kurumlara değil. Önce milletimize sonra tarihimize sonra da Allah'a hesap vermeye inandık ve hayatımızın sonuna kadar böyle devam edeceğiz.
Bizler hem siyaset tarzımızı hem de üslubumuzu bir medeniyet siyaseti çerçevesine dayandırdık. Bizler içe kapanık yapılar yerine millete açılmaya gayret ettik. Şahıslara değil ilkelere bağlılığı esas aldık. Milletimizin menfaatini parti ve kişilerin menfaatinden üstün tutuk.
SİYASETİ YAKIN HEDEFLER UĞRUNA YAPMIYORUZ
Bu partinin içerisinde ve bütün Türkiye'de siyaseti bir kavga ve kamplaşma süreci olarak görmedik. Biz siyaseti asla ve asla yakın hedefler uğruna yapmıyoruz. Biz siyaseti yüksek idealler uğruna yapıyoruz ve bu idealden asla sapmayacağız. Aziz kardeşlerim, aziz dava arkadaşlarım. Biz bu partinin içerisinde bu davanın içerisinde yıllardır emeğini, ekmeğini bu milete hizmet için harcayan insanlarla birlikteyiz. Ne zaman sıkıştıysak cebindeki son parasını harcayan partinin mahalle toplantısına giden yaşlı amcalarımızı hatırladık. Ne zaman sıkıştıysak evindeki çocuğunun mamasından kısarak bu miletin davasıdır diyen anneleri hatırladık ve Allaha yeminler olsunki bütün bu süreçte bu insanları hatırladık.
ALDIĞIMIZ KARARI AÇIKLAMAK BİZE ZOR GELİYOR
Değerli kardeşlerim aldığımız kararı açıklamak bana ve arkadaşlarıma çok zor geliyor.Ben ve arkadaşlarım sırça saraylarda oturarak ahkam kesmedik. Anadoluda gezmedik yer bırakmadık. Kimseden bir karşılık bir bedel bekleyerek bunları yapmadık. Yaptığımızın herşeyi milletimizin refahı için yaptık. Belki eksik belki fazla yaptık belki doğru yaptık belki yanlış yaptık. Ama asla ve asla ne kendimi ne de bu davanın mensuplarınını başını öne eğdirecek hiç bir şey yapmadık.
KAÇ YILLIK EMEĞİMİZİ BİR KENARA BIRAKIYORUZ
Evet zor bir karar açıklıyoruz. Kaç yıllık emeğimizi elimizin tersi ile bir kenara bırakıyoruz. Camiamızın sahip olduğu şerefli geçmişini lekeleyecek, enerjisini tüketecek bir tartışmanın sürüp gitmesine aynı inancı sahipleyen kardeşlerimizin bir tartışma ortamına sürüklenmesine asla izin vermeyeceğiz. Çünkü biliyoruz ki yer yüzünün en güçlü insanı öfkesini yenendir. Bugüne kadar ilkemizden taviz vermeksizin siyasi anlayışımız ve üslubumuz çerçevesinde aklı selim hareket ettik. Fakat siyaseti belirlemek isteyenler içinde bulunduğumuz odakları kullanarak belli arayışlar içine girmişler ve milletimizle birlikte siyaset yapma imkanı bırakmaışlardır.
ARTIK BU YAPI İÇERİSİNDE SİYASET YAPMA İMKANI KALMAMIŞTIR SAADET PARTİSİ'NDEN AYRILIYORUM
Artık bu yapı içerisinde siyaset yapma imkanı kalmamıştır. Daha fazla kavgaya, çatışmaya yeni kerbela denemelerine vesile olmamak için arkadaşımla birlikte bu genel kurula girmiyor ve katılmıyoruz. Bir de bütün bu gerekçeler gelen başkanlıktan ve Saadet Partisi'nden ayrılıyorum.
BU AYRILIK YENİ BİR SİYASİ HAREKETİN İLK ADIMI
Bu ayrılık yeni bir siyaset hareketin yeni bir başlangıcın ilk adımıdır. Bu asla bir ayrılık konuşması değildir. Ben Numan Kurtulmuş olarak millete hizmet etmek için herhangi bir makam ya da koltuk sevdası içinde değilim. Milletimizle beraber yolumuza devam edeceğiz.
Bu dava uğruında bizlerle birlikte bütün varlığını harcayan yoldaşlarımıza, gençlerimize ve dualarını bizden esirgemeyen bütün milletimize teşekkür ediyorum.
Değerli kardeşlerim girdiğimiz yol uzun bir yoldur. Önümüzdeki günlerde yine bundan sonraki duruşumuzu ve yol haritamızı yine yapacağüımız bir basın toplantısıyla açıklayacağız.
Bu Milletin milli görüşünün bütün siyasi birikiminden yararlanacağız ve kullancağız.