Ankara'da bir ilk gerçekleşiyor
Ankara'da bir ilk En dikkat çekici detay, Genelkurmay'ın kendi koyduğu yasağı gevşetmesinde saklı. HABERTÜRK TV Ankara Temsilcisi Ünsal Ünlü 'olağandışı olağan görüşme'yi yorumluyor...
Ankara'da sivil-asker geriliminin farklı gerekçelerle doruğa tırmandığı bu günlerde, tam da askerin kalbi olan Genelkurmay Karargahı, Başbakan Erdoğan'ı ağırlıyor.Üstelik "haftalık olağan görüşme" kapsamında olsa bile, bazı detaylar görüşmenin çok da olağan olmadığı izlenimi veriyor.
Örneğin,üç saate yakın süredir devam eden toplantıda Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un Başbakan Erdoğan dışında iki konuğu daha var. Bir tanesi Başbakan Erdoğan'ın kendi aracıyla Genelkurmay'a getirdiği İçişleri Bakanı Beşir Atalay, diğeri de Adalet Bakanı Sadullah Ergin.Oysa normalde haftalık olağan görüşmelerde her Perşembe sadece Başbakan'la Genelkurmay Başkanı biraraya gelirdi.
Diğer ince ayrıntı görüşmenin yerine ilişkin. Erdoğan-Başbuğ görüşmesi bugüne kadar hep üç adreste yapılmıştı.Başbakanlık Merkez Bina,Başbakanlık Yeni Bina ve Başbakanlık Resmi Konutu.Her üç adresin ortak noktası evsahibinin daima Başbakan olmasıydı. Bu kez Genelkurmay Karargahının seçilmesinin gerekçesi dün akşam saatlerinde habercilere "geçen görüşmede sayın Başbakan ve Sayın Genelkurmay Başkanı
bir toplantının da Genelkurmay Karargahı'nda olması konusunda mutabık kalmışlardı" diye açıklandı. Ancak akla yatkın görünen bu gerekçe bile, kafalardaki "iyi ama tam da Seferberlik Tetkik Kurulu'nda inceleme yapılırken ve bu nedenle büyük tartışma yaşanırken, bu kadar tesadüf fazla değil mi" sorusuna yanıt olamadı...
Bütün bu ayrıntılara rağmen yine de en dikkat çekici detay, Genelkurmay'ın kendi koyduğu yasağı gevşetmesinde saklı. Bugüne kadar askeri tesislere değil kamera sokmak, kamerayla yaklaşmak bile mümkün değilken,bu kez doğrudan Komutan'ın talimatıyla, habercilerin Başbakan ve Adalet Bakanı'nın araçlarının Karargaha girişini görüntülemesine izin verildi. Hatta daha da ileri gidilerek Genelkurmay Başkanlığı önünde anons çekmelerine de olanak tanındı.
İşte bu ayrıntıların tümü alt alta konulduğunda,net bir şekilde "kurumlararası çatışma" görüntüsünün yok edilmesine gayret edildiği izlenimi doğuyor.Üstelik "Demokratik Açılım ve Yargı Reformu" konularının doğrudan muhatabı olan iki bakanın görüşmeye katılması da, her iki konuda Hükümetin yürüttüğü çalışmalarda TSK ile doğrudan bilgi paylaştığı mesajının açıkça verilmeye çalışıldığı anlaşılıyor. Çünkü şunu akıldan çıkartmamak lazım ki,bugün Karargahta biraraya gelen dört isim, zaten bundan 10 gün önce MGK için yine bir masa etrafında buluşmuştu.O günden bugüne kadar nasıl bir gelişme yaşanmış olmalı ki,tekrar bir toplantı ihtiyacı duyuldu ve bu toplantı için "Haftalık Olağan Görüşme" zemin olarak seçildi?
Ankara'daki olağan görüşmede "olağan olmayan" şeyler acaba,önce MGK'da sonra da Erkler Zirvesi için düzenlediği yemekte Cumhurbaşkanı Gül'ün tavsiyelerinin sonucu olabilir mi? Ne demişti Cumhurbaşkanı hatırlayalım."Kurumlararası çatışma söz konusu değil ama dışarıdan bakıldığında bir zorlanma olduğu gibi izlenim ediniliyor,ancak yaşananlar yeni hukuk düzenine adaptasyon sıkıntısı.Bu arada kurumlar yıpratılmamalı"Buna bir de Anayasa'nın Cumhurbaşkanı'na "kurumlararası uyumu gözetir" şeklinde verdiği görev de eklenirse,sanırız bugün yaşanan "olağan olmayan olağan görüşmenin" kodları aralanabilir.
Son bir not,her zaman Olağan görüşmelerin ardından habercilere Başbakanlık tarafından dağıtılan kısa açıklamanın bu kez evsahibi sıfatıyla Genelkurmay tarafından yapılabileceği de konuşuluyor...
Örneğin,üç saate yakın süredir devam eden toplantıda Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un Başbakan Erdoğan dışında iki konuğu daha var. Bir tanesi Başbakan Erdoğan'ın kendi aracıyla Genelkurmay'a getirdiği İçişleri Bakanı Beşir Atalay, diğeri de Adalet Bakanı Sadullah Ergin.Oysa normalde haftalık olağan görüşmelerde her Perşembe sadece Başbakan'la Genelkurmay Başkanı biraraya gelirdi.
Diğer ince ayrıntı görüşmenin yerine ilişkin. Erdoğan-Başbuğ görüşmesi bugüne kadar hep üç adreste yapılmıştı.Başbakanlık Merkez Bina,Başbakanlık Yeni Bina ve Başbakanlık Resmi Konutu.Her üç adresin ortak noktası evsahibinin daima Başbakan olmasıydı. Bu kez Genelkurmay Karargahının seçilmesinin gerekçesi dün akşam saatlerinde habercilere "geçen görüşmede sayın Başbakan ve Sayın Genelkurmay Başkanı
bir toplantının da Genelkurmay Karargahı'nda olması konusunda mutabık kalmışlardı" diye açıklandı. Ancak akla yatkın görünen bu gerekçe bile, kafalardaki "iyi ama tam da Seferberlik Tetkik Kurulu'nda inceleme yapılırken ve bu nedenle büyük tartışma yaşanırken, bu kadar tesadüf fazla değil mi" sorusuna yanıt olamadı...
Bütün bu ayrıntılara rağmen yine de en dikkat çekici detay, Genelkurmay'ın kendi koyduğu yasağı gevşetmesinde saklı. Bugüne kadar askeri tesislere değil kamera sokmak, kamerayla yaklaşmak bile mümkün değilken,bu kez doğrudan Komutan'ın talimatıyla, habercilerin Başbakan ve Adalet Bakanı'nın araçlarının Karargaha girişini görüntülemesine izin verildi. Hatta daha da ileri gidilerek Genelkurmay Başkanlığı önünde anons çekmelerine de olanak tanındı.
İşte bu ayrıntıların tümü alt alta konulduğunda,net bir şekilde "kurumlararası çatışma" görüntüsünün yok edilmesine gayret edildiği izlenimi doğuyor.Üstelik "Demokratik Açılım ve Yargı Reformu" konularının doğrudan muhatabı olan iki bakanın görüşmeye katılması da, her iki konuda Hükümetin yürüttüğü çalışmalarda TSK ile doğrudan bilgi paylaştığı mesajının açıkça verilmeye çalışıldığı anlaşılıyor. Çünkü şunu akıldan çıkartmamak lazım ki,bugün Karargahta biraraya gelen dört isim, zaten bundan 10 gün önce MGK için yine bir masa etrafında buluşmuştu.O günden bugüne kadar nasıl bir gelişme yaşanmış olmalı ki,tekrar bir toplantı ihtiyacı duyuldu ve bu toplantı için "Haftalık Olağan Görüşme" zemin olarak seçildi?
Ankara'daki olağan görüşmede "olağan olmayan" şeyler acaba,önce MGK'da sonra da Erkler Zirvesi için düzenlediği yemekte Cumhurbaşkanı Gül'ün tavsiyelerinin sonucu olabilir mi? Ne demişti Cumhurbaşkanı hatırlayalım."Kurumlararası çatışma söz konusu değil ama dışarıdan bakıldığında bir zorlanma olduğu gibi izlenim ediniliyor,ancak yaşananlar yeni hukuk düzenine adaptasyon sıkıntısı.Bu arada kurumlar yıpratılmamalı"Buna bir de Anayasa'nın Cumhurbaşkanı'na "kurumlararası uyumu gözetir" şeklinde verdiği görev de eklenirse,sanırız bugün yaşanan "olağan olmayan olağan görüşmenin" kodları aralanabilir.
Son bir not,her zaman Olağan görüşmelerin ardından habercilere Başbakanlık tarafından dağıtılan kısa açıklamanın bu kez evsahibi sıfatıyla Genelkurmay tarafından yapılabileceği de konuşuluyor...