Dinç Bilgin'in cezası kesildi
İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi Etibank'ın zarara uğratılmasına ilişkin eski sahibi Dinç Bilgin ile oğlu Şevket Önay Bilgin'in de aralarında bulunduğu 27 sanığın yargılandığı davadan karar çıktı.
İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuksuz sanıklardan Dinç Bilgin, Şevket Önay Bilgin, Hakkı Cengiz Kırgül, Şükrü Karahasanoğlu, İsmail Hakkı Karakaya ve Cahit Demir katıldı.
Davaya ilişkin soruşturmanın genişletilmesi yönünde talebi bulunmadığını ifade eden Cumhuriyet Savcısı Selamettin Celep, esas hakkında mütalaasını verdi.
Mütalaada, sanıklardan Dinç Bilgin ve Şevket Önay Bilgin'in "cürüm işlemek için örgüt oluşturmak, yönetmek ve üye olmak, nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik" suçlarından dolayı açılan kamu davasının TCK'nın 102/4 ve 104/2. maddesine göre ortadan kaldırılması, "nitelikli ve teselsülen zimmet" suçundan hareketlerine uyan 4389 sayılı Bankalar Kanunu'nun 22/2-3 son, 765 sayılı TCK'nın 80,31 ve 33 maddelerine göre cezalandırılması talep edildi.
Sanıklar İsmail Hakkı Karakaya, Şükrü Karahasanoğlu ve Zeki Ünal'ın "nitelikli ve teselsülen zimmet" suçundan eylemlerine uyan 4389 sayılı Kanunu'nun 22/3-2 son ve 765 sayılı TCK'nın 80, 81 ve 33. maddesine göre cezalandırılması, aynı sanıklar ve Murat Yüksel için "müsnet nitelikli dolandırıcılık" suçundan açılan kamu davasının ortadan kaldırılması istendi.
Mütalaada, sanıklar Mustafa Dinçer, Cahit Demir, Ayşe Emel Tahıl, Ahmet Can, Seda Er ve Ulvi Sezer Peksöz'ün "Teselsülen zimmet" suçundan hareketlerine uyan 4389 sayılı kanunun 22/3-1 son ve 765 sayılı TCK'nın 80,31 ve 33. maddelerine göre cezalandırılmaları, sanıklar Murat Yüksel ve Haluk Fikret Abuşoğlu'nun "münferiden basit zimmet" suçundan 4389 sayılı kanununu 22/3-1 son ve 765 sayılı TCK'nın 31 ve 33. maddesine göre cezalandırılması talep edildi.
Sanıklar Hakkı Cengiz Kırgül, Ahmet Can, Haluk Fikret Abuşoğlu, Ayşe Emel Tahıl, Seda eren, Zeki Ünal, Ayşe Hande Güven, Cahit Demir ve Ulvi Sezer Peksöz hakkında 5. asliye Ceza Mahkemesi'ne 16 Aralık 2002'de açılan "hizmet sebebiyle emniyeti suiistimal" suçu ile ilgili yargılamanın İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce açılan 17 Şubat 2003 tarihli davanın iddianamesinin aynı konuları içermesi ve mükerrer oluşu sebebiyle sonradan açılan davanın reddi yönünde görüş bildirildi.
Mütalaada, sanıklar Mehmet Nail Keçeli, Ferhat Yengioğlu, Ayşe Hande Güven (jestiyon primleri ile ilgili eylemler hariç diğer zimmet isnatlarından dolayı), Ziya Koşay, Yalçın Ayaydın , Türker İnanoğlu, Yasin Kadri Ekinci, Nevzat Ak, Aziz Başkurt Okaygün, Hakkı Cengiz Kırgül, Ali Cüneyt Ortan, Mehmet Sert, Ufuk Akalın ve Ali Fuat Yener'in diğer sanıkların "zimmet teşkil eden eylemlerini bilerek ve isteyerek katıldıkları ve zimmet suçunu işlediklerine dair cezalandırılmalarını gerektiren kesin ve inandırıcı deliler bulunmadığından" beraatlarına karar verilmesi talep edildi.
Ayrıca, yurt dışına çıkış yasağı bulunan Dinç Bilgin, Şevket Önay Bilgin, Cahit Demir, İsmail Hakkı Karakaya, Mustafa Dinçer, Şükrü Karahasanoğlu ve Zeki Ünal ile ilgili tedbirin, verilecek karar dairesinde hükmün infazına başlanmasına kadar sürdürülmesi istendi.
Duruşma, tüm sanık ve vekillerinin savcının esas hakkındaki mütalaasına ilişin savunmalarını hazırlamaları için ertelendi.
İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi, 22 Temmuz 2005 tarihli kararında, bankanın zarara uğratılmasına ilişkin Dinç Bilgin'i "zimmet" suçundan 14 yı l hapis ve 499 milyon 977 bin TL para, Şevket Önay Bilgin'i 9 yıl 4 ay hapis, Şükrü Karahasanoğlu ile Zeki Ünal'ı 9 yıl 26'şar gün hapis, Mustafa Dinçer ile İsmail Hakkı Karakaya'yı da 7 yıl 9 ay 10'ar gün hapis cezasına çarptırmıştı. "Nitelikli dolandırıcılık" suçundan Cavit Çağlar'ın 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldığı kararda, Mustafa Çağlar'a 1 yıl 6 ay 22 g ün, Hakkı Cengiz Kırgül'e de "özel belgede sahtecilik" suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezası verilmiş, ancak bu cezalar ertelenmişti.
Mahkeme heyeti, Dinç Bilgin, Cavit Çağlar, Mehmet Nail Keçili, Şevket Önay Bilgin, Mustafa Çağlar, Türker İnanoğlu ve Nevzat Ak'ın da aralarında bulunduğu 23 sanığın, "cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak, bu teşekküle üye olmak ve teşekkül üyelerine yardım etmek" suçlarına ilişkin beraatına karar karar vermişti.
Yargıtay 7. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını usul eksikliğinden bozmuş, ayrıca karardan sonra yürürlüğe giren bankacılık yasasında lehe hükümler olup olmadığının incelenmesini istemişti.
Yargıtay'ın bozma kararı üzerine davanın yeniden görülmesine başlanmış, Bilgin ailesi avukatları aracılığıyla reddi hakim talebinde bulunmuş, mahkeme bu talebi reddetmişti.
Avukat Asım İplikçioğlu'nun bu konudaki itirazını görüşen İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi, reddi hakim talebini kabul etmişti.
Bunun üzerine İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi de Dinç Bilgin ve Şevket Önay Bilgin hakkındaki bu kararı kabul ederek, dosyalarını ayırmıştı. Bu sanıkların yargılanmalarına İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edilmişti.
Diğer sanıklar açısından yargılamayı sürdüren mahkeme heyeti, 15 Kasım 2006 tarihli duruşmada, Cavit Çağlar'ı "nitelikli dolandırıcılık" suç undan 3 yıl 1 ay 15 gün hapis ve 20 bin 830 TL adli para cezasına mahkum etmişti.
Mustafa Çağlar'ı da aynı suçlamaya ilişkin olarak 1 yıl 6 ay 22 gün hapis ve 15 bin 620 TL adli para cezasına çarptıran mahkeme heyeti, Çağlar'ın bu cezasının ertelenmesine hükmetmişti.
Bankanın 4 yöneticisini de 11 yıl 8 ay ile 7 yıl 9 ay arasında hapis cezasına çarptıran mahkeme heyeti, diğer sanıklar açısından beraat ve ortadan kaldırma kararları vermişti.
Bu kararı inceleyen Yargıtay 7. Ceza Dairesi, Cavit Çağlar ve oğlu Mustafa Çağlar hakkındaki davayı zaman aşımı süresi dolduğundan ortadan kaldırmıştı.
Dinç Bilgin ve oğlu Şevket Önay Bilgin'in hukuki durumlarının ve suç vasfının ihtisas mahkemesi olan İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesinde birlikte yapılacak yargılamada değerlendirilmesi gerektiğine dikkati çeken yüksek mahkeme, diğer sanıklar hakkındaki kararı da çeşitli nedenlerle bozmuştu.
Davanın yeniden görülmesine başlanmasının ardından, Dinç Bilgin ve Şevket Önay Bilgin'in ayrılan dosyaları yeniden ana dava ile birleştirilmişti.
Davaya ilişkin soruşturmanın genişletilmesi yönünde talebi bulunmadığını ifade eden Cumhuriyet Savcısı Selamettin Celep, esas hakkında mütalaasını verdi.
Mütalaada, sanıklardan Dinç Bilgin ve Şevket Önay Bilgin'in "cürüm işlemek için örgüt oluşturmak, yönetmek ve üye olmak, nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik" suçlarından dolayı açılan kamu davasının TCK'nın 102/4 ve 104/2. maddesine göre ortadan kaldırılması, "nitelikli ve teselsülen zimmet" suçundan hareketlerine uyan 4389 sayılı Bankalar Kanunu'nun 22/2-3 son, 765 sayılı TCK'nın 80,31 ve 33 maddelerine göre cezalandırılması talep edildi.
Sanıklar İsmail Hakkı Karakaya, Şükrü Karahasanoğlu ve Zeki Ünal'ın "nitelikli ve teselsülen zimmet" suçundan eylemlerine uyan 4389 sayılı Kanunu'nun 22/3-2 son ve 765 sayılı TCK'nın 80, 81 ve 33. maddesine göre cezalandırılması, aynı sanıklar ve Murat Yüksel için "müsnet nitelikli dolandırıcılık" suçundan açılan kamu davasının ortadan kaldırılması istendi.
Mütalaada, sanıklar Mustafa Dinçer, Cahit Demir, Ayşe Emel Tahıl, Ahmet Can, Seda Er ve Ulvi Sezer Peksöz'ün "Teselsülen zimmet" suçundan hareketlerine uyan 4389 sayılı kanunun 22/3-1 son ve 765 sayılı TCK'nın 80,31 ve 33. maddelerine göre cezalandırılmaları, sanıklar Murat Yüksel ve Haluk Fikret Abuşoğlu'nun "münferiden basit zimmet" suçundan 4389 sayılı kanununu 22/3-1 son ve 765 sayılı TCK'nın 31 ve 33. maddesine göre cezalandırılması talep edildi.
Sanıklar Hakkı Cengiz Kırgül, Ahmet Can, Haluk Fikret Abuşoğlu, Ayşe Emel Tahıl, Seda eren, Zeki Ünal, Ayşe Hande Güven, Cahit Demir ve Ulvi Sezer Peksöz hakkında 5. asliye Ceza Mahkemesi'ne 16 Aralık 2002'de açılan "hizmet sebebiyle emniyeti suiistimal" suçu ile ilgili yargılamanın İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce açılan 17 Şubat 2003 tarihli davanın iddianamesinin aynı konuları içermesi ve mükerrer oluşu sebebiyle sonradan açılan davanın reddi yönünde görüş bildirildi.
Mütalaada, sanıklar Mehmet Nail Keçeli, Ferhat Yengioğlu, Ayşe Hande Güven (jestiyon primleri ile ilgili eylemler hariç diğer zimmet isnatlarından dolayı), Ziya Koşay, Yalçın Ayaydın , Türker İnanoğlu, Yasin Kadri Ekinci, Nevzat Ak, Aziz Başkurt Okaygün, Hakkı Cengiz Kırgül, Ali Cüneyt Ortan, Mehmet Sert, Ufuk Akalın ve Ali Fuat Yener'in diğer sanıkların "zimmet teşkil eden eylemlerini bilerek ve isteyerek katıldıkları ve zimmet suçunu işlediklerine dair cezalandırılmalarını gerektiren kesin ve inandırıcı deliler bulunmadığından" beraatlarına karar verilmesi talep edildi.
Ayrıca, yurt dışına çıkış yasağı bulunan Dinç Bilgin, Şevket Önay Bilgin, Cahit Demir, İsmail Hakkı Karakaya, Mustafa Dinçer, Şükrü Karahasanoğlu ve Zeki Ünal ile ilgili tedbirin, verilecek karar dairesinde hükmün infazına başlanmasına kadar sürdürülmesi istendi.
Duruşma, tüm sanık ve vekillerinin savcının esas hakkındaki mütalaasına ilişin savunmalarını hazırlamaları için ertelendi.
İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi, 22 Temmuz 2005 tarihli kararında, bankanın zarara uğratılmasına ilişkin Dinç Bilgin'i "zimmet" suçundan 14 yı l hapis ve 499 milyon 977 bin TL para, Şevket Önay Bilgin'i 9 yıl 4 ay hapis, Şükrü Karahasanoğlu ile Zeki Ünal'ı 9 yıl 26'şar gün hapis, Mustafa Dinçer ile İsmail Hakkı Karakaya'yı da 7 yıl 9 ay 10'ar gün hapis cezasına çarptırmıştı. "Nitelikli dolandırıcılık" suçundan Cavit Çağlar'ın 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldığı kararda, Mustafa Çağlar'a 1 yıl 6 ay 22 g ün, Hakkı Cengiz Kırgül'e de "özel belgede sahtecilik" suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezası verilmiş, ancak bu cezalar ertelenmişti.
Mahkeme heyeti, Dinç Bilgin, Cavit Çağlar, Mehmet Nail Keçili, Şevket Önay Bilgin, Mustafa Çağlar, Türker İnanoğlu ve Nevzat Ak'ın da aralarında bulunduğu 23 sanığın, "cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak, bu teşekküle üye olmak ve teşekkül üyelerine yardım etmek" suçlarına ilişkin beraatına karar karar vermişti.
Yargıtay 7. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını usul eksikliğinden bozmuş, ayrıca karardan sonra yürürlüğe giren bankacılık yasasında lehe hükümler olup olmadığının incelenmesini istemişti.
Yargıtay'ın bozma kararı üzerine davanın yeniden görülmesine başlanmış, Bilgin ailesi avukatları aracılığıyla reddi hakim talebinde bulunmuş, mahkeme bu talebi reddetmişti.
Avukat Asım İplikçioğlu'nun bu konudaki itirazını görüşen İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi, reddi hakim talebini kabul etmişti.
Bunun üzerine İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi de Dinç Bilgin ve Şevket Önay Bilgin hakkındaki bu kararı kabul ederek, dosyalarını ayırmıştı. Bu sanıkların yargılanmalarına İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edilmişti.
Diğer sanıklar açısından yargılamayı sürdüren mahkeme heyeti, 15 Kasım 2006 tarihli duruşmada, Cavit Çağlar'ı "nitelikli dolandırıcılık" suç undan 3 yıl 1 ay 15 gün hapis ve 20 bin 830 TL adli para cezasına mahkum etmişti.
Mustafa Çağlar'ı da aynı suçlamaya ilişkin olarak 1 yıl 6 ay 22 gün hapis ve 15 bin 620 TL adli para cezasına çarptıran mahkeme heyeti, Çağlar'ın bu cezasının ertelenmesine hükmetmişti.
Bankanın 4 yöneticisini de 11 yıl 8 ay ile 7 yıl 9 ay arasında hapis cezasına çarptıran mahkeme heyeti, diğer sanıklar açısından beraat ve ortadan kaldırma kararları vermişti.
Bu kararı inceleyen Yargıtay 7. Ceza Dairesi, Cavit Çağlar ve oğlu Mustafa Çağlar hakkındaki davayı zaman aşımı süresi dolduğundan ortadan kaldırmıştı.
Dinç Bilgin ve oğlu Şevket Önay Bilgin'in hukuki durumlarının ve suç vasfının ihtisas mahkemesi olan İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesinde birlikte yapılacak yargılamada değerlendirilmesi gerektiğine dikkati çeken yüksek mahkeme, diğer sanıklar hakkındaki kararı da çeşitli nedenlerle bozmuştu.
Davanın yeniden görülmesine başlanmasının ardından, Dinç Bilgin ve Şevket Önay Bilgin'in ayrılan dosyaları yeniden ana dava ile birleştirilmişti.